Dükkana koşa koşa giren Koyu Bilal'e babası
Ekber: İş üstünden kalkıp mı geliyosun lan tohumluk?
Mürsel: Zekai senin bu saatte okulda olman gerekmiyor mu?
Zekai: Ya derse iki dakika geç kaldım, zalım hoca beni yok yazmış, bende dedimki hoca, bak Allahın var ettiği insanı yok yazıyon, şirke depar atıyon dedim, adam beni son dersten de kovdu ya.
Hafize: Len gavur oğlan işi gücü bırakıp pompişe mi geldin eve ?
Ulvi Sevim'e: Kız hayırdır jopunu çişe mi çıkardın.
Mürsel: Cinsel içerikli küfür ederim sana Cevahir.
Zekai Saltuk'a: Sığır-ı Memnu
Zekai Tiki partisine katılmak için saçlarını jölelemiştir.
Annesi Muazzez: Oğlum bu ne, birinemi horozlandın? İbiğin çıkmış.
Cevahir'den Ulvi'ye: O ses tellerini kopartır, düz kişiliğine kontak yaparım Ulvi.
Cevahir: Bağ ayrı bostan ayrı, Philadelphia ayrı Boston ayrı, eğer adam gibi durmazsan etin ayrı postun ayrı.
Hafize Nine: Noel baba da ne ola ki? ben anlamam bunları.
Nadir Dede: Senin noel baba demene gerek yok, aşağı yukarı aynı yaşlardasınız noel desen de olur.
Ulvi Sevim'i istemeye gider,
Sevim'in annesi: Nerelisin Ulvi sen?
Ulvi: İncesuluyum. olmaz oluyum.
Cevahir Şükufe'ye: Mutluluğumun resmi sponsoru.
Cevahir Şükufe'ye: Kapak açıcağım, 10 kapak toplasam bir öpücük versen.
Cevahir Şükufe'nin dükkanına bakmaktadır Müşteri diyalogu,
Müşteri: Bu renk ip istiyorum.
Cevahir: Bu ne renk gadasını aldığım bordo mu, paris saint germain mi, yavru ağzı mı, anne sütü mü?
Zekai: Pırıl! sen yokken fotoğraflarına o kadar baktım ki, hamile olsam bebeeeem sana benzerdi.
Cevahir: Dükkanları yeniden değiştirsek ya la?
Şükufe : Avucunu yala
Cevahir yüncüde çalışmaktan muzdariptir,
Cevahir: Benim ciğerime yün kaçmış. Dörtte üçüm orlon, üstümdeki kazak hariç.
Sahtekar Zabıta: Ben bu kartı veriyim. Siz de bana adınızı bağışlayın.
Şükufe: Yok ben o kartı almim. Siz de organlarınızı bağışlayın.
Şükufe: Bilal, mutfak!!
Bilal: Niye Şükufem Müfik duymasın mı?
Cevahir Ulvi'ye: Ulvi senin bıngıldağına pipet takarım lan.
Cevahir Zabıta'ya: Belediyenin verdiği yetkiyi kemiğe dayandırırsan, o kemikten ilik çekerim.
Zekai: Vay arkadaş, yarimle yeni barışan küs akraba gibi olduk iyi mi.
Sevimle Ulvi alışveriş merkezi önünde cilveleşip alt duduş vermektedirler,
Adam: Hop, kardeşim eviniz yok mu sizin?
Ulvi: Yok oğlum. Kirada oturuyoruz.
Cevahir: Ulvi aklından yeterli bir sayı tut.
Ulvi: Tuttum. Bi dakika. Hah şimdi tuttum.
Cevahir: Harf mi tuttun lan gene yetersiz.
Ulvi: Yok ama roma rakamı tuttum galiba.
Cevahir Şükufe'ye: Hayırlı işler köyünden şehrine indiğim
Cevahir: İnatçı kirim.Sen böyle hakir görmeye devam et beni, bende kendimi harakiri yapayım, ölümüde sen yıka.
Bilal: İstersen ölünü ben yıkayım lan.
Cevahir: Sen benim ölümü öp Gasil Bilal.
Bilal: Gel istersen seni bize gömelim naaş.
Cevahir: Ben size değil bi tek sana gömülmek isterim tek kişilik Bilal.
Cevahir Bilal'e: Senin kuyruk sokumunu kırarım lan eş sesli bilal.
Cevahir Ulvi'ye: Ulvi sus zoruna giderim senin ha.
Komser Zekai'yi sorgular
Zekai: Vay hacı amca şimdi niye içler dışlar sorgusu yapıyon ki. 11'lerle maçımız vardı, 11-10 gibi manidar bir skorla canlarını cincikledik 11 lerin.Sonra duş aldık ben maçta çok isyan edince büyük abdestim bozuldu diye boy abdesti aldım.
Komser Mürsel'i sorgular
Mürsel: Ümran bey çağırdı beni, dediki abim var benim İsmet Rümeysa Bey, Ümran Beyin bütün sülalesinin ismi unisexdir. Abim istanbula gelecek dedi, İstanbulu bilmiyor dedi, yardım eder misin ona dedi. Ümran beyin abisi İsmet Beyi, kardeşleri Ayhan hanımın evine bıraktım.Hop bitti.
Cevahir: Şimdi Atilla komutanım çok başım, şimdi atıyorum bizim mahallede bir at çalınsa, kabahatlisi kaba hatlarıyla bellidir.Ahanda bu kaba Bilaldir. O yüzden yanınızda büyükçe bir kelepçeniz varsa bana verin, ben bunun ağzını burnunu kelepçeleyim rafya çekeyim, sonrada alın bunu götürün tecavüzcüler koğuşuna koyun.
Bilal: Senin akli makamına çanta sokarım lan. Ben hayatımda bu kadar uzun ve geniş iftiraya uğramadım be.
Komser Bilal'i sorgular,
Bilal: Ben bütün gün mantıcıda bulaşık yıkadım. Sonra annem bana telefon açtı dediki "Oğlum çok inatçı bir leke var, ben bu lekeyi çıkartamıyorum" dedi. Mevzu bahis ailem olunca iki elim yağlı tavada olsa koşarım. Eve gittim bir baktım ki anneciğim yağlı firitözün başında oturmuş ağlıyor. Sonra firitözün geri kalan parçalarını bulaşık makinasının içine koydum geri kalanlarınıda ellerimle yuğduktan sonra annem sevindi bende tühkana geldim.
Komser Ulvi'yi sorular,
Komser: Söyle bakalım dün nerdeydin?
Ulvi: Hangi dün? İki gün önceki dün mü ?Geçtiğimiz dün mü?
Cevahir: Lan dünümüz Ulvisi. Bir gün önceki dünü anlatta bitsin bu gözaltı ya.Küreklerim ağrıdı lan tikelmekten.
Ulvi: Amirim dün ben hep siparişteydim ya.Bir ara motordan bir ses geliyordu. Sanayiye götürdüm, usta kulağını motora dayadı dinledi.Sanayici dinledi baktı motora, dediki ses motordan gelmiyor senden geliyor dedi. şarkı söyleme motora binerken dedi.
Cevahir: Tabak çanak bilale girdi, fabrikasıda bana girdi.
Ekber: İş üstünden kalkıp mı geliyosun lan tohumluk?
Mürsel: Zekai senin bu saatte okulda olman gerekmiyor mu?
Zekai: Ya derse iki dakika geç kaldım, zalım hoca beni yok yazmış, bende dedimki hoca, bak Allahın var ettiği insanı yok yazıyon, şirke depar atıyon dedim, adam beni son dersten de kovdu ya.
Hafize: Len gavur oğlan işi gücü bırakıp pompişe mi geldin eve ?
Ulvi Sevim'e: Kız hayırdır jopunu çişe mi çıkardın.
Mürsel: Cinsel içerikli küfür ederim sana Cevahir.
Zekai Saltuk'a: Sığır-ı Memnu
Zekai Tiki partisine katılmak için saçlarını jölelemiştir.
Annesi Muazzez: Oğlum bu ne, birinemi horozlandın? İbiğin çıkmış.
Cevahir'den Ulvi'ye: O ses tellerini kopartır, düz kişiliğine kontak yaparım Ulvi.
Cevahir: Bağ ayrı bostan ayrı, Philadelphia ayrı Boston ayrı, eğer adam gibi durmazsan etin ayrı postun ayrı.
Hafize Nine: Noel baba da ne ola ki? ben anlamam bunları.
Nadir Dede: Senin noel baba demene gerek yok, aşağı yukarı aynı yaşlardasınız noel desen de olur.
Ulvi Sevim'i istemeye gider,
Sevim'in annesi: Nerelisin Ulvi sen?
Ulvi: İncesuluyum. olmaz oluyum.
Cevahir Şükufe'ye: Mutluluğumun resmi sponsoru.
Cevahir Şükufe'ye: Kapak açıcağım, 10 kapak toplasam bir öpücük versen.
Cevahir Şükufe'nin dükkanına bakmaktadır Müşteri diyalogu,
Müşteri: Bu renk ip istiyorum.
Cevahir: Bu ne renk gadasını aldığım bordo mu, paris saint germain mi, yavru ağzı mı, anne sütü mü?
Zekai: Pırıl! sen yokken fotoğraflarına o kadar baktım ki, hamile olsam bebeeeem sana benzerdi.
Cevahir: Dükkanları yeniden değiştirsek ya la?
Şükufe : Avucunu yala
Cevahir yüncüde çalışmaktan muzdariptir,
Cevahir: Benim ciğerime yün kaçmış. Dörtte üçüm orlon, üstümdeki kazak hariç.
Sahtekar Zabıta: Ben bu kartı veriyim. Siz de bana adınızı bağışlayın.
Şükufe: Yok ben o kartı almim. Siz de organlarınızı bağışlayın.
Şükufe: Bilal, mutfak!!
Bilal: Niye Şükufem Müfik duymasın mı?
Cevahir Ulvi'ye: Ulvi senin bıngıldağına pipet takarım lan.
Cevahir Zabıta'ya: Belediyenin verdiği yetkiyi kemiğe dayandırırsan, o kemikten ilik çekerim.
Zekai: Vay arkadaş, yarimle yeni barışan küs akraba gibi olduk iyi mi.
Sevimle Ulvi alışveriş merkezi önünde cilveleşip alt duduş vermektedirler,
Adam: Hop, kardeşim eviniz yok mu sizin?
Ulvi: Yok oğlum. Kirada oturuyoruz.
Cevahir: Ulvi aklından yeterli bir sayı tut.
Ulvi: Tuttum. Bi dakika. Hah şimdi tuttum.
Cevahir: Harf mi tuttun lan gene yetersiz.
Ulvi: Yok ama roma rakamı tuttum galiba.
Cevahir Şükufe'ye: Hayırlı işler köyünden şehrine indiğim
Cevahir: İnatçı kirim.Sen böyle hakir görmeye devam et beni, bende kendimi harakiri yapayım, ölümüde sen yıka.
Bilal: İstersen ölünü ben yıkayım lan.
Cevahir: Sen benim ölümü öp Gasil Bilal.
Bilal: Gel istersen seni bize gömelim naaş.
Cevahir: Ben size değil bi tek sana gömülmek isterim tek kişilik Bilal.
Cevahir Bilal'e: Senin kuyruk sokumunu kırarım lan eş sesli bilal.
Cevahir Ulvi'ye: Ulvi sus zoruna giderim senin ha.
Komser Zekai'yi sorgular
Zekai: Vay hacı amca şimdi niye içler dışlar sorgusu yapıyon ki. 11'lerle maçımız vardı, 11-10 gibi manidar bir skorla canlarını cincikledik 11 lerin.Sonra duş aldık ben maçta çok isyan edince büyük abdestim bozuldu diye boy abdesti aldım.
Komser Mürsel'i sorgular
Mürsel: Ümran bey çağırdı beni, dediki abim var benim İsmet Rümeysa Bey, Ümran Beyin bütün sülalesinin ismi unisexdir. Abim istanbula gelecek dedi, İstanbulu bilmiyor dedi, yardım eder misin ona dedi. Ümran beyin abisi İsmet Beyi, kardeşleri Ayhan hanımın evine bıraktım.Hop bitti.
Cevahir: Şimdi Atilla komutanım çok başım, şimdi atıyorum bizim mahallede bir at çalınsa, kabahatlisi kaba hatlarıyla bellidir.Ahanda bu kaba Bilaldir. O yüzden yanınızda büyükçe bir kelepçeniz varsa bana verin, ben bunun ağzını burnunu kelepçeleyim rafya çekeyim, sonrada alın bunu götürün tecavüzcüler koğuşuna koyun.
Bilal: Senin akli makamına çanta sokarım lan. Ben hayatımda bu kadar uzun ve geniş iftiraya uğramadım be.
Komser Bilal'i sorgular,
Bilal: Ben bütün gün mantıcıda bulaşık yıkadım. Sonra annem bana telefon açtı dediki "Oğlum çok inatçı bir leke var, ben bu lekeyi çıkartamıyorum" dedi. Mevzu bahis ailem olunca iki elim yağlı tavada olsa koşarım. Eve gittim bir baktım ki anneciğim yağlı firitözün başında oturmuş ağlıyor. Sonra firitözün geri kalan parçalarını bulaşık makinasının içine koydum geri kalanlarınıda ellerimle yuğduktan sonra annem sevindi bende tühkana geldim.
Komser Ulvi'yi sorular,
Komser: Söyle bakalım dün nerdeydin?
Ulvi: Hangi dün? İki gün önceki dün mü ?Geçtiğimiz dün mü?
Cevahir: Lan dünümüz Ulvisi. Bir gün önceki dünü anlatta bitsin bu gözaltı ya.Küreklerim ağrıdı lan tikelmekten.
Ulvi: Amirim dün ben hep siparişteydim ya.Bir ara motordan bir ses geliyordu. Sanayiye götürdüm, usta kulağını motora dayadı dinledi.Sanayici dinledi baktı motora, dediki ses motordan gelmiyor senden geliyor dedi. şarkı söyleme motora binerken dedi.
Cevahir: Tabak çanak bilale girdi, fabrikasıda bana girdi.