İnsanlar ne güzel seviyorlar be günlük. Nefes almak kadar, yemek, içmek kadar doğal bir şey sanki onlar için. Beni de sevdiler ama böyle güzel değil. Belki severlerdi ama izin vermedim, tanıyamadılar beni. Tanıyanlar da sevemedi herhalde, gittiler.
Üniversitenin ilk yılında yakın bir arkadaşım "çok kız çocuğusun" demişti, şefkatle dedi ama "üzecekler seni" der gibi. Benim kız çocuğunun eli maşalı tabi bilmiyordu o zamanlar. O çocuk hala orda, 70 yaşıma da gelsem içimde yaşayacak biliyorum. Ama içimde yalnız o yok. Her insanın karanlık bir tarafı var ve onu görmezden gelmek kendi tercihimiz. Benim de var. Amelie Poulain'le Betty Blue, Anna Karina zarafetiyle Kill Bill arası bir hayat.. İçimdeki kadınları yalnız o kız çocuğu barıştırabiliyor birbiriyle. Ama çocuk işte.
Teoman'ın "uçurtmalar" şarkısı tadında bir yazı oldu bu, niye anlattım şimdi bunları
Duygusalım bu gece biraz, idare ediver. İyi geceler