Eşit doğuyoruz derler, yalan...
Doğarken bile eşit değil insanlar.
Kimi ödünç parayla dünyaya gelirken,
bir diğeri bahşiş veriyor ona buna diğerinin doğum parası kadar.
Büyürken de açık ara farkla yaşıyor insanlar.
Aynı gün doğmuş iki çocuk düşünün.
Birinin yediği önünde, yemediği ardında.
Diğerinin yemek istediği reklamlarda...
Yiyebildiği genelde hep sevmediği şeyler .
Biri ayakkabısının sayısını bilmez, diğeri yaz- kış tek bir ayakkabıyla...
Şimdi söyleyin eşitlik bunun neresinde.
Zenginin çocuğu adam öldürse yırtar,
fakirin çocuğu adam yaralasa yıllarca yatar.
Sıradan biri düğün salonlarında ekmek parası için şarkıcılık yapsa, mahallede adı çıkar bilmem neye...
Ünlüsü bilmem nelik yapsa, adı olur hanımefendi.
Kara parayla uğraşan beyefendi diye saygı görür bu toplumda...
Kağıt toplayan itilip, kakılır girdiği her ortamda.
Helalin bir anlamı bir hatrı vardı eskiden toplumda.
Şimdi harama teşvik var, gemisini yürüten kapan diye, her dümeni mübah kılan bir felsefe...
Adalet, eşitlik miş geç bunları gözüm.
Cüzdanın sağlamsa, adalet senden yana.
Cüzdanın boşsa, Allah'a emanetsin.
Sakın basma es kaza yaş tahtaya.
Çünkü, adalet uğramaz sokağına
.
Alıntı