kAşİf derki...

Ormanın iyice derinkiklerine gelmiştik,yapacağım tek şey tüfeği ensesine dayayıp tetiğe basmaktı,birden bir kuş havalandı bir kaç metre ilerimizde,ürperdim hatta dizlerim titredi,aklımdaki düşüncelerden olsa gerek, yüzümde bembeyazdı,ormanın huzur veren uğultulu sessizliği, çok uzaktan gelen derenin sesi aklımdaki düşüncelerimle birleşince amamsız bir buhran kaplıyordu içimi, dermansız bir hastalığa yakalanmışım gibi fersizdim,döndü yüzüme baktı...
-Kanserim dedi
Sanki aklımdan geçenleri biliyormuş gibi
ben öylece kalakaldım.....
 
Saat 10:00 gibiydi karşı kaldırıma geçip antika eşyalar satan dükkana yöneldim , ahşap kapısını açıp içeri girdim hoş bir eski eşya kokusu doldu cigerlerime,kapı açılınca üzerindeki zil ötüverdi dönüp bakmadım ,ahşap zeminde bir iki adım attım , yine çeşiti eski eşyaların konulduğu oyma işlemeli tezgahın arkasında bana doğru bakan çok derin ama bir o kadar soğuk bir çift mavi gözle karşılaştım ,nasıl bir ummandı bu nasıl bir belirsizlik,iyice yaklaştım, merhaba dedim ,sustu cevap vermedi yüzünde manasını anlayamadığım bir hüzün vardı, yüreğim farklı bir heyecan içindeydi kısa sessizlik oldu,oturduğu yerin yan tarafından kapı açıldı yuvarlak gözlükleri burnunun üzerinde ton ton tabir edilen bir ihtiyarcık geldi ,gözlüklerinin üzerinden bana baktı,hoş geldiniz dedi sonra yanında ki mavi gözlü kıza baktı tekrar bana döndü kızın gözlerini işaret ederek sessizce kör o dedi görmez....
 
anne sensiz kalmaktan korkuyorum,öksüz kalmak yaşım kaç olursa olsun çok zor..düşünemiyorum sensizliği,canım çok yanacak..gitme..ne olur bir kere daha bak bana gitme anne..güneş bugün ısıtmıyor..içim acıyor anne çok acıyor...
 
Geri
Top