Kendimize Söylediğimiz En Büyük Yalan

cırcırböcee

V.I.P
V.I.P
“Zamanım yok”. Bugüne kadar kaç tane cümle kurdunuz bu kelimelerle başlayan? Kaç tane insana söylediğiniz bahaneniz oldu bunlar? Ve kaç insanla birlikte kandırdınız kendinizi de hep elinizde olan zamana “yok” diyerek.

Oysa ne kadar saati, günü, haftayı harcıyoruz boşuna ve ne kadar doldurulmamış anlarımızı koyuyoruz mazi sandığına. Yaşadığımızı zannederek, ne kadar dakikayı “yaşadık diye” aldığımız nefesler sınıfına katıyoruz. Kimi zaman sabaha kadar oturmanın, akşama kadar uyumanın adı oluyor “zamanım yok” bizim için. Kimi zamansa gözümüzü kırpmadan televizyon izlemenin, aylak aylak dolaşmanın adı oluyor. Belki de olamayan bir şeyi olur yapmanın, kendimizi önemli zannedip önemli göstermenin en kolay yolunu teşkil ediyor.

“Çok çalışkan ve meşgul bir insanım ben. Yapacak çok önemli işlerim var” yalanlarına hem kendimizi birilerinden ve bir şeylerden kurtarmanın en iyi yolu haline geliyor bu cümle. Kimi zamansa rahatça, zahmet çekmeden söylenen iki kelimeyle anlatıveriyoruz, karşımızdakine onun anlaması gereken her şeyi ve aslında bizim içimizden geçen her cümleyi. Bir nevi, kendimize sunduğumuz çok amaçlı kurtuluş reçetemizdir “zamanım yok”. Önümüze gelene söylediğimiz, hatta doğruluğuna kendimizi bile inandırdığımız, son kullanma tarihi hiç geçmeyen bir ilâç saydığımız.

Farkında olmadan ya da farkında olup da olmuyor gibi yaparak nasıl da zehirliyoruz kendimizi. “Öldürdüğümüz, boşa kullandığımız zamanları görmeden ve gerçekleri anlamadan kendimize en büyük yalanı söylüyoruz. Ömrümüz biterken, zaman tükenirken biz gözümüz kapalı oturmuş, elimizde olanı “yok gibi düşünerek” yok etmeye çalışırken bahanemizi de bulmanın sahte rahatlığına kendimizi bırakıyoruz. Yüreğimizin bir yerlerinde kendimizi bile kandıramamışken, bütün âlemi kandırmaya çalışıyoruz. Yarın hesap gününde kurtuluş simidimizi teşkil etsinler ve aynı zamanda çok faydalı çalıştığımıza şahit olsunlar diye...


Hacer Çopur
 
Top