Kime ne söylerim, sefil halime gülerim…

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye
Yine sessiz
Bir ağıt geliyor yüreğimden
Ve derinliğin kuşattığı hüznün dilinden


Kar eylemiyor
Keder ve gam yar elinden
Sinemin meşkinden, düşünmek aşk iken

Neyleyim,
Hangi iklimin hazan resmiyim
Boynumu büker nefesi müddeti beklerim


Kime ne derim,
Derdimle yarenim bilirim
Aşk için şükrederim, öteyle ne serinlerim

Ey ney deşme
Sen yaramı fakirliği bilirim
Ne yar için yanarım ve ne de ikbal tanırım


Şimdi bahtın
Halatından tutanım, ağlarım
Ne derde yanarım ne şevki aşkla tadanım

Bir ses duyarım
Ve nidasında ibret ararım
Ruhumun serencamında kalbimi yoklarım


Kim ne söylerse
Zihnimde tararım yanarım
Nefesin azizliğinde aşkı sorgularım ağlarım

Yâd eller
Hasretin bağıdır ve özlemle tanınır
Şayet aşk olmasaydı, insan olmak bühtandır


Sevda niye vardır,
Muhabbet aşkın sanatıdır
Evet, yaşamak ve ömrü nurlandırmak farktır

Arzın efsunu
Aşkla yudumlanır ve haz yaşanır
Her kim hakka kul olmayı kuşanırsa, şahlanır


Hayat niye
Süruru nazdır, elemle insan duadır
Selam kalbin anahtarı, sevda aşkın yumağıdır

Ne kadar
Kalbinle barışıksan, ruhuna tanıksın
Sen şahitliğin kefaretiyle anlamlaşan insansın


Çileyle sabrı
Kuşanırsın, inayet içinde yanıksın
Ve sen yazılanlar içinde kazaya dönüşen aşksın

Üzüm asmayla,
Gül dikeniyle, söz kalbinle aşkta
Başkalaşmak ise insan kimliğinde ağır bir hasta


Yas ne ağıtın
Ve ne kaybolan canın halinde başka
Meşk erdemin yangınlığında ve kalbi adımlar arda

Korkma ölümden
Ve acizliğin kederindeki demden
Mukadderat vasfın birliğinde senin için azimetken


Mavera dirliğinden,
Hesabın netliğinde aşk ver iken
Gül kokusu benliğinde, sevda kalbin ikliminde serde

Ey edip durma
Sen yaz, yaz ki suskunluk kalbi niyaz
Gönüller ebet içinde sabrı kuşanan ayaz, durma yaz


Aşk için her söz
Maslahatın derinliğinde edebiyle naz
Sen yaz ki sukutumun çığlığı ve aşk farklılığı yaşansın


Mustafa CİLSUN
 
Top