Kimyasal gübre toprakta olması gereken ,toprakta ekislen ametal inorganik maddeleri desteklemek amacı ile (resfiriksiyon)doğal olmayan kimyasal yöntemlerle üretilen maddelere kimyasal gübre denir. Kimyasal gübreler toprağa atıldıktan itibaren topraktaki organizmaların çalışmasını engeller. Bu engelleme ilk olarak toprağın pH'nın değişmesi ile başlar.
Topraktaki reaksiyonlar ,kimyasalların katkısı ile ilk olarak mikroorganizma dengeyi bozar. Mikroorganizmal yaşamın olmadığı bir toprakta bitki böcek artıklarının parçalanması olayı (geri dönüşüm olmayacağı için) toprak sürekli fakirleşecektir.
Şöyle örnekleyelim, dağdaki toprak zenginleşiyor da niçin zirai alanlarda toprak zenginleşmiyor?
Normalde bir bitki topraktan aldığı enerjinin %3 ila %15 ürün ve geliş meye kullanır. %85 ila %97 oranında yaprak olarak veya ürün dökümü olarak, artık madde olarak toprağa iade eder. Oysa bir bitki topraktan aldığı enerjinin 3 katını güneşten fotofosforilasyonla (fotosentez, kemosentez) yolu ile alır ki bir bitki kullandığı enerjinin 3 katına yakınını geri iade etmektedir.
Tabiattaki hiçbir canlı (insan hariç) idame alan ve süreçleri yok etme
Kimyasal Gübrenin Zararları Toprakta eksik veya alınmayacak durumda olan bitki besin elementlerinin kimyasal (suni) yollarla elde edilmiş gübrelerle bitkinin kullanımına sunulması kimyasal gübreleme olarak adlandırılır. Kimyasal gübreleme sadece besin elementi eksikliğini gidermek için yapıldığından toprak yapısı çok pek göz önünde tutulmamaktadır. Bunun sonucu olarak Bozuk toprağa verilen kimyasal gübreden bitki yeterince faydalanamamaktadır ve uzun süre yapılan gübreleme sonucunda ilk zamanlar bitki gelişmesi besin elementi ihtiyacının karşılanmasından dolayı normale yakın gelişme göstermektedir.
Yoğun kimyasal gübreleme sonucu toprak organik maddelerce fakirleşmekte dolayısıyla biyolojik faaliyet azalması toprağın yapısının bozulmasını da beraberinde getirmektedir. Yoğun şekilde kimyasal gübrelemeye devam edilmesi halinde de her sene topraklar daha da bozulacak, bitki gelişmesi yapılan kimyasal gübrelemenin yoğunluğuna bağlı olarak yavaşlayacak ve duracak, verim düşüşü yaşanacak ve çiftçimiz emeğinin karşılığını alamayacaktır. Yoğun yapılan kimyasal gübreleme sonucunda toprakta organik madde miktarı ve dolayısıyla topraktaki humus oranı azalacak ve biyolojik aktivite, yani toprak canlılarının aktivitesi de azalıp verilen gübreler toprakta tutunamadığı için yıkanıp gidecektir. Bitki besin elementlerinin, bitkilerin alabileceği şekle dönüşmeleri duracak ve böylece toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri menfi manada bozulacaktır. Neticede toprağın üst kısımları kumlaşırken, alt kısımları da taşlaşacaktır. (Sertleşecektir)Bu durum topraklarımızda;
Topraktaki reaksiyonlar ,kimyasalların katkısı ile ilk olarak mikroorganizma dengeyi bozar. Mikroorganizmal yaşamın olmadığı bir toprakta bitki böcek artıklarının parçalanması olayı (geri dönüşüm olmayacağı için) toprak sürekli fakirleşecektir.
Şöyle örnekleyelim, dağdaki toprak zenginleşiyor da niçin zirai alanlarda toprak zenginleşmiyor?
Normalde bir bitki topraktan aldığı enerjinin %3 ila %15 ürün ve geliş meye kullanır. %85 ila %97 oranında yaprak olarak veya ürün dökümü olarak, artık madde olarak toprağa iade eder. Oysa bir bitki topraktan aldığı enerjinin 3 katını güneşten fotofosforilasyonla (fotosentez, kemosentez) yolu ile alır ki bir bitki kullandığı enerjinin 3 katına yakınını geri iade etmektedir.
Tabiattaki hiçbir canlı (insan hariç) idame alan ve süreçleri yok etme
Kimyasal Gübrenin Zararları Toprakta eksik veya alınmayacak durumda olan bitki besin elementlerinin kimyasal (suni) yollarla elde edilmiş gübrelerle bitkinin kullanımına sunulması kimyasal gübreleme olarak adlandırılır. Kimyasal gübreleme sadece besin elementi eksikliğini gidermek için yapıldığından toprak yapısı çok pek göz önünde tutulmamaktadır. Bunun sonucu olarak Bozuk toprağa verilen kimyasal gübreden bitki yeterince faydalanamamaktadır ve uzun süre yapılan gübreleme sonucunda ilk zamanlar bitki gelişmesi besin elementi ihtiyacının karşılanmasından dolayı normale yakın gelişme göstermektedir.
Yoğun kimyasal gübreleme sonucu toprak organik maddelerce fakirleşmekte dolayısıyla biyolojik faaliyet azalması toprağın yapısının bozulmasını da beraberinde getirmektedir. Yoğun şekilde kimyasal gübrelemeye devam edilmesi halinde de her sene topraklar daha da bozulacak, bitki gelişmesi yapılan kimyasal gübrelemenin yoğunluğuna bağlı olarak yavaşlayacak ve duracak, verim düşüşü yaşanacak ve çiftçimiz emeğinin karşılığını alamayacaktır. Yoğun yapılan kimyasal gübreleme sonucunda toprakta organik madde miktarı ve dolayısıyla topraktaki humus oranı azalacak ve biyolojik aktivite, yani toprak canlılarının aktivitesi de azalıp verilen gübreler toprakta tutunamadığı için yıkanıp gidecektir. Bitki besin elementlerinin, bitkilerin alabileceği şekle dönüşmeleri duracak ve böylece toprağın fiziksel ve kimyasal özellikleri menfi manada bozulacaktır. Neticede toprağın üst kısımları kumlaşırken, alt kısımları da taşlaşacaktır. (Sertleşecektir)Bu durum topraklarımızda;
- Tuz konsantrasyonun yükselmesine,
- Mikroorganizma faaliyetlerinin azalmasına,
- Yeraltı suyunun kirlenmesine,
- Kimyasal olarak verilen gübrelerin topraktan çabucak yıkanmasına,
- Verim ve elde edilen ürünün kalitesinin düşmesine,
- Erozyonla toprak kaybına, neden olacaktır..