• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

KPDS Soruları ve Açıklamalı Çözümleri

  • Konuyu açan Konuyu açan dderya
  • Açılış tarihi Açılış tarihi
1. UNICEF is deeply committed to creating a world in which all children, regardless of their gender or socioeconomic background, have ---- to free, compulsory and quality education.

A) access B) dedication C) insight
D) addiction E) tendency

Cevap A) access (zorunlu ve kaliteli eğitime bütün çocukların ERİŞİMİ sağlanmalı...)

Access to (erişim, giriş), aslında bu soru preposition bilgisi ile de çözülebilecek bir soruydu. Access kelimesine aşina olanlar onun "to" ile kullanıldığını da hatırlayabilirlerdi. Başka bir örnek cümle: "The only access to the village is by boat." Not: YDS sınavında kulak dolgunluğunun ne kadar önemli olduğu tekrar anlaşılıyor.


2. In some countries, such as Brazil and Russia, codes have been put in place to promote ---- logging of forest ecosystems.

A) applicable B) penetrable C) notable
D) sustainable E) provable

Cevap D) sustainable (sürdürülebilir)

Orman ekosistemlerine yönelik SÜRDÜRÜLEBİLİR kereste ticareti için yasalar konmuş.

Örnek bir kullanım daha: sustainable development(sürdürülebilir gelişme) çok yaygın kullanılan bir yapıdır. Yine kulak aşinalığının önemini görüyoruz.


3. Before they are allowed to be used, all medicines, including vaccines, are ---- tested to assess how safe and effective they are.

A) incidentally
B) hazardously
C) thoroughly
D) fatally
E) offensively

vaccine: aşı

- Boşluğa fiili niteleyen bir zarf (adverb) gelmeli.
- Seçeneklerin tamamı zarf.

A) incidentally: aklıma gelmişken; tesadüfen
B) hazardously: tehlikeli bir şekilde
C) thoroughly: tamamen, iyice, detaylı olarak, etraflıca
D) fatally: ölümcül şekilde
E) offensively: iğrenç bir biçimde, çirkince, hakaret edici bir şekilde, saldırganca

Cevap C) thoroughly

Before they are allowed to be used, all medicines, including vaccines, are thoroughly tested to assess how safe and effective they are.

Aşılar dahil tüm ilaçlar kullanılmaya izin verilmeden önce, ne kadar güvenli ve etkili olduklarını değerlendirmek için iyice test edilirler.

thoroughly sık kullanılan bir zarf olup test kelimesi ile beraber sıkça collocate (= beraber kullanmak) olur. Yani birbirlerini severler.

Bu arada, to assess how safe and effective they are yapısına dikkat. how + adjective = how safe and effective
 
1. When he moved from Ethiopia where he ______, to England, his experiences _____ quite unlike those of his contemporaries at school.
A) had been born/ were
B) is born/ will be
C) would be born/would be
D) was born/will be
E) was born/ will be

doğru cevap:A
bir 'zaman uyumu' sorusu. Past Tense'lerin uyumu aranır. when bağlacıyla birinci taraf past perfect olursa, 2. boşlukta past simple kullanılır.
 
1. It is very unsafe to walk alone at night ........ it is too dark to realize crimes.

a) when
b) until
c) by the time
d) even if
e) meanwhile

Verilen şıklar yorumlanınca 'Suçlarin farkedilmeyecegi kadar gec oldugu vakit' anlami cikar. Bu yuzden mantikli anlam iliskisi sadece 'when' de var. Dogru Cevap: A secenegidir.


2. Let's not go anywhere at the weekend. The weather reports say it is going to be rainy; ........., we have a project to complete then.

a) therefore
b) nonetheless
c) yet
d) moreover
e) as a result

Hava raporuna göre haftasonu yagmur var 'dahası' bizimde o vakitte tamamlamamiz gereken bir proje oldugu icin '-+ , -+' (iki olumlu/olumsuz durum = olumluya olumlu, olumsuza olumsuz) ayni gorusun devami formulune göre D secenegi dogrudur.

1. The respectability that Britain ___ on
America’s actions is worth more to America
than the provision of any amount of military
aid.
A) commissions B) transmits
C) distribute D) confers
E) proclaims
AÇIKLAMA
The respectability that Britain confers on America’s
actions is worth more to America than the provision of
any amount of military aid.
commission: görevlendirmek
transmit: göndermek, yaymak, ulaútırmak, iletmek
distribute: dağıtmak, tevzi etmek, yaymak, serpmek
confer on: tevcih etmek, vermek
confer with: görüşmek, akıl danışmak
proclaim: ølan etmek, bildirmek, alenen söylemek
Britanya’nın, Amerika’nın yaptığı işlere verdiği destek
Amerika için her türlü askeri yardımdan daha değerlidir
 
3) Little is known about life on the ocean floor_____ scientists have only recently developed the technology for exploring it.

A) yet B) as C) though D) whereas E) while

doğru cevap: B
bir bağlaç sorusu. bir zarf çümleciği oluştururken neden belirten 'because we since2 BAĞLAMINDA 'AS' KULLANILIR.


4. The impression I got was that the director has completely given up _____ hopes he may at one time have crerished.
A) as many
B) such
C) every
D) any
E) so many

doğru cevap: D

bu cümle yapısında 'herhangi, her türlü' anlamıyla any kullanılır. 'completely=tamamen' zarfı olumsuz yapıyı pekiştirir.
*they have given up their work, they have given up any form of excersize.
*being unable to teach him anything, the mother had just given up any attempts.


5. Unfortunately, _____stamping out the drugs' trade, these programs are simply forcing drug growers to move into more inaccessible regions.
A) besides
B) due to
C) in addition to
D) methods
E) as for

doğru cevap: D
açıklama: rather than= -e rağmen, ziyade
ipucu: bir karşılaştıma yapısı sorusu. iki durumun birbirine zıt olması
örnek: I bought a mountain bike rather than a teen-speed bike.
 
3. Great works of art seem to be — inexhaustible
and unpredictable — real human beings.
A) as / as B) so / or
C) as well as / than D) more / from
E) both / and
AÇIKLAMA
Great works of art seem to be as inexhaustible and
Büyük sanat eserleri insanoğlu kadar bitip tükenmez ve
tahmin edilemezdir.
as…..as kalıbı kadar anlamını vermektedir.
 
1-They say that the best things —- life are those worth waiting —-.

A) in / for B) from / at C) in / up D) with / from
E) within / beside

YDS/2010

ÇÖZÜM:
Cümleyi anlamaya çalıştığımızda soruyu da çözmüş sayılırız,cümlenin anlamı: ” Diyorlar ki hayat…. en iyi şey şunlardır …. değenler“ “life” kelimesi hayatta derken ”in” edatı ile birlikte kullanılır örneğin; ”in my life(hayatımda)“, bu yüzden birinci boşluğa ”in” edatı gelmelidir.” to wait for” kalıbı birini ya da bir şeyi beklemek anlamında kullanılır. Örneğin “wait for me(beni bekle), i’m waiting for you(seni bekliyorum)“. Gerekli boşluklar doldurulunca yeni cümle “They say that the best things in life are those worth waiting for” Bunun Türkçe tercümesi ise:

“Derler ki hayatta en iyi şey beklemeye değenlerdir.”

Doğru cevap “A” dır.

The preposition “in“: genellikle bir yer yada bir şeyin içinde olunduğu durumlar için kullanılır.
Örnekler: in the city, in the box, in the park etc.
The preposition “for“: Kullanıldığı yerler bir hayli çok olan edattır, ancak temel anlamı Türkçe’deki “için” edatının tam karşılığıdır. Yukarıdaki cümlede “verb + preposition” kalıbına uyarak ”wait + for ” ile beraber birini ya da birşeyi beklemek anlamındaki “prasal verb” olmuştur.”For” ile ilgili aşağıdaki örnekleri inceleyiniz
1-Bir nesne ya da amaç için; to late for work, to run for training
2-Bir kurum, kuruluş ya da şahıs için; equipment for your body
3-İhtiyaca uygunluk durumu; medicine for depression
4-Elde etmek,kazanmak için; to work for wages
5-Birine gayreti için teşekkür etmek; thank you for your help
6-Süre zaman için; for a long time


2-Most wild animals are —- shy that they run away as soon as they are disturbed.

A) much B) too C) as D) such
E) so

LYS5/2010 İNG

ÇÖZÜM:
Önce yine cümleyi anlamaya sonra da şıklara bakalım, “Çoğu vahşi hayvanlar ….. utangaçtır ki rahatsız edilir edilmez kaçarlar” şimdi şıklara bakalım çok anlamındaki “much” uygun değil, olumsuz durumlardaki aşırılığı anlatmak için kullanılan “too” da uymaz,ayrıca “too…to” şeklinde olmalıdır, cümlenin devamında ise böyle bir kalıp göremiyoruz.
it is too late to apologize( özür dilemek için çok geç), you are too young to live alone( yalnız yaşamak için çok gençsin),
gibi, kadar anlamındaki “as” de boşluğa uygun değil. Böyle anlamındaki “such” da uygun değil.Boşluğa gelecek en uygun kelime “O kadar …. ki” anlamına gelen “So…that” kalıbının “E” şıkkındaki “So” dur.Sorunun doğru cevabı “E“dir.

SORUDAKİ DİĞER GRAMER KONULARI:
“As soon as” i want to sleep now, but please wake me up as soon as the train comes( şimdi uyumak istiyorum ama lütfen tren gelir gelmez beni uyandır)
“as soon as possible(ASAP)” ile birlikte sık kullanılır ve konuşmanın bitiminden sonra gelen “ilk fırsatta/en erken zamanda” anlamı verir
as soon as the school is over,we’ll go on holiday in Antalya(okul biter bitmez Antalya’ya tatile gideceğiz).

“Run away” Koşmak anlamındaki “Run” ile uzak anlamındaki “away” kelimesinden “Kaçmak” anlamına gelen yeni bir phrasal verb
He is very shy,that’s why he is running away from the camera(o çok utangaçtır, bu yüzden kameradan kaçıyor)
 
61.Pera Palace is a fascinating hotel because the building is a historical one. Situated within the hotel is a bookshop with a unique atmosphere. ---- These include old books, maps and engravings.

A) It is decorated with antique furniture and sculpture.

B) This bookshop is visited and admired by the customers of the hotel and also by the locals.

C) There is nothing modern at all for sale in the bookshop.

D) In the bookshop, there are all sorts of rare publications and prints.

E) Being situated there, it earns good money for the owners.

ÇÖZÜM: Doğru cevap D şıkkıdır.

Soruyu bir bütün olarak ele aldığımızda boşluktan sonra gelen cümlede Pera Palas’ın içindeki kitapçıda bulunan dokümanlara nelerin dahil olduğu anlatılmaktadır. Bu yüzden boşluktaki cümlenin bize kitapçıdaki dokümanların içeriğini belirtmesi gerekir. Dolayısıyla doğru cevap “nadir yayınların ve baskıların varlığını” vurgulayan D şıkkıdır.
70.The sister of a close friend of yours has got an ankle injury playing tennis. You don’t know how bad it is, but you send a message of sympathy on the cell phone, and promise to call round soon. You say:

A) Ankle injuries don’t recover quickly! Take care and get plenty of rest!

B) What were you doing to fall and break your ankle?

C) Sorry to hear about the accident. Hope it’s not too serious. I will call round in a day or too.

D) Glad to hear you’re nearly back to normal. But no more tennis for a while!

E) Don’t worry! You’ll probably be playing tennis again by the end of the month.

ÇÖZÜM: Doğru cevap C şıkkıdır.

Burada anahtar sözcük grubu “a message of sympathy”, yani durumunu anladığını gösteren bir mesaj içeriğidir. Karşılığı da “sorry to hear that”, bunu duyduğuma üzüldüm ifadesi ile verilmiştir. Soruya bakacak olursak; yakın arkadaşınızın kız kardeşi tenis oynarken ayağını incitiyor. Sizden istenen cevaba en uygun düşen söylem C şıkkıdır. Çünkü durumunun nasıl olduğunu bilmiyorsunuz ama iyi niyetinizi gösteren bir telefon mesajı yollayarak ve en kısa zamanda arayacağını belirterek şunları söylüyorsunuz: “Olayı duyduğuma çok üzüldüm (iyi niyet). Umarım çok ciddi değildir (olayın boyutunu bilememe). Bir iki gün içinde seni arayacağım (arayacağına dair verilen söz).
 
71. Carl:

- When does your bus leave?

Brian:

- At 8.30. So we’ve got a couple of hours.

Carl:

- ----

Brian:

- That’s just what I was going to suggest.

A) Fine. Then let’s go and get something to eat.

B) Are you hungry by any chance?

C) We can’t do much in two hours.

D) Where’s your luggage? Do you only have the one bag?

E) It’s been good seeing you! Come again soon!

ÇÖZÜM: Doğru cevap A şıkkıdır.

Konuşma iki arkadaş arasında geçiyor. Carl, Brian’a “Otobüsünün ne zaman hareket edeceğini” soruyor. Brian da “Sekiz buçukta hareket edeceğini ve birkaç saatlerinin daha olduğunu” söylüyor. Carl’ın ifadesi boş bırakılmış. Daha sonra Brian “Tam da bunu teklif edecektim” diyor. Bize doğru cevabı bulmamız için bir öneri cümlesi lazım. Bu cümle de A seçeneğinde verilmiştir. “Fine. Then let’s go and get something to eat; İyi. Hadi gidelim ve bir şeyler yiyelim.”
77. (I) Alison never had any stories to tell about the restaurant where she worked as a cashier. (II) “It’s just a job”, she would say. (III) “I sit there and take their credit cards or their cash. (IV) How many jobs are so full of variety? (V) At the end of the day I come home; at the end of the week I get my wages.”

A) I B) II C) III D) IV E) V

ÇÖZÜM: Doğru cevap D şıkkıdır.

Paragrafın ilk cümlesinde “Alison’ın kasiyer olarak çalıştığı restoran ile ilgili anlatacak hiçbir hikayesinin olmadığı”ndan bahsediliyor. Beklentimiz, paragrafın bu cümle üzerine destekleyici cümlelerle gelişmesidir. İkinci cümlede, “Sadece(öylesine) bir iş” diyerek birinci cümleyi destekliyor. Üçüncü cümlede ise “Orada oturuyorum ve onların(müşterilerin) kredi kartlarını ve nakit paralarını alıyorum” diyerek devam ediyor. Dördüncü cümlede paragrafın akışı bozularak “Hangi işte bu kadar çeşitlilik vardır ki?” sorusu soruluyor. Son cümlede ise “Günün sonunda eve geldiğini, haftanın sonunda ise maaşını aldığını” belirtiyor. Amacımız işin tekdüzeliğinden bahsetmek olduğu için dördüncü cümle parçanın akışını bozuyor. Doğru cevap D şıkkıdır.
 
KPDS - Verilen Duruma Uygun İfadeyi Bulma (Örnek Sorular)

1. A friend has been suffering from backache for several months but keeps putting off seeing a doctor. You decided that the time has come to force him to seek medical advice. You say:

A) You know as well as I do that it could be serious. And if it is serious the sooner you start treatment the better.

B) Never mind. I expect it’s nothing serious and will pass with time.

C) Stop making such a fuss. Everybody has the odd pain.

D) If you take a couple of pain-killers every night it will help you sleep.

E) Do stop worrying! The doctor said there was nothing seriously wrong. Why don’t you believe him?

Verilen durum: Bir arkadaşınızın birkaç aydır ağrıyor ve doktora gitmeyi sürekli erteliyor. Artık doktora gitmesi konusunda onu zorlamanın zamanının geldiğini düşünüyorsunuz. Amaç: ikna etmek. Anlamsal olarak baktığımızda arkadaşınızı doktora gitmesi konusunda ikna edebilecek tek seçenek A’dır. “Bunun ciddi bir şey olabileceğini sen de benim kadar iyi biliyorsun. Ayrıca, eğer ciddi bir şeyse, tedaviye ne kadar erken başlarsan o kadar iyi olur.”

2. Your friend, who was recently widowed, tells you that he has made plans to get married. You think it is still far too early for your friend to be thinking about re-marriage as he hasn’t yet had time to recover from the loss of his wife. You want to tell him this in a gentle manner so as not to make him angry or hurt his feelings. You say: (2008 Mayıs/56)

A) I’m glad you’re moving on with your life. It was time you stopped grieving, anyway.

B) What a big decision! But I think you’re doing the right thing.

C) You’re making the wrong decision. You should definitely wait at least another year.

D) Surely, loneliness is a terrible thing. It is time you made up your mind.

E) Are you sure you’re ready to take such a big step? Why not wait a while?

Verilen durum: Yakın zamanda dul kalan bir arkadaşınız, size evlilik planları yaptığından bahsediyor. Siz ise arkadaşınız tekrar evlenmesi için hala zamana ihtiyacı olduğunu; daha erken olduğunu düşünüyorsunuz. Çünkü eşini kaybettiğinden beri kendisini toplamak için yeterli zaman bulamadığına inanıyorsunuz. Amaç: nazikçe karşı fikir belirtmek. Karşı fikir beyan eden C ve E şıkkıdır. Fakat E şıkkında daha kibar ve nazik bir ifade verildiği için aradığım cevap E şıkkıdır.
 
KPDS ÇEVİRİ / Türkçe - İngilizce (Örnek Sorular)

1. Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse, bayılma beyne giden kanda geçici bir azalmadan meydan gelir.

A) To put it simply, fainting is due to a temporary shortage in the blood going to brain.

B) In plain words, fainting occurs when blood supply to the brain is insufficient.

C) Quite simply, when the brain’s blood supply is interrupted, fainting results.

D) Fainting can be treated, quite simply, by increasing the amount of blood going to the brain.

E) To be concise, fainting leads to a reduction in the amount of blood going to the brain.

Cümlenin başında kullanılan “Basit bir şekilde ifade etmek gerekirse” ifadesi kalıplaşmış bir ifade olarak İngilizce’de “to put simply” biçiminde söylenir. Ayrıca, cümlemiz “kan” ismini niteleyen bir sıfat cümleciği (beyne giden kan=the blood going to brain) içeriyor. Doğru seçenek A’dır.


2. Amerika’da işçi sendikaları, sanayi sonrası ekonominin yükselişi ve ağır sanayinin öneminin azalması sonucu, diğer sanayileşmiş ülkelerde olduğundan daha az güce sahiptir.

A) Since the importance of heavy industry in this post-industrial economy has declined considerably, the American workers’ unions have less power than those in other industrialized countries.

B) The power of workers’ unions in America has fallen below that of the unions in otherindustrialized countries because of the transition from heavy industry to a post-industrial economy.

C) With the rise of the post industrial economy and the decline in the importance of heavy industry, workers’ unions in America wield less power than in other industrialized countries.

D) As the post industrialized economy has replaced the heavy industrial one, the importance of workers’ unions in America has decreased in comparison with other industrialized countries.

E) In America, the workers’ unions are no longer as powerful as those in other industrialized countries, since the rise of the post-industrial economy has eclipsed the importance of heavy industry.

Verilen cümle iki kısımdan oluşmaktadır.birinci bölüm “Amerika’da …… azalması sonucu” kısmını içeren ve isim ve isim tamlamasından oluşan içinde fiil bulunmayan, “preposition” ile çevrilen kısımdır. İkinci bölüm cümlenin ana fiilinin (present tense) bulunduğu “… güce sahiptir.” ve “diğer sanayileşmiş ülkelerde olduğundan daha az” kısmında görüldüğü gibi karşılaştırmanın olduğu kısımdır. Ana fiilden ayrılmamak gerekir; ve ana fiili olduğu gibi koruyup tercümesinde vermek gerekir. C seçeneği hariç bütün seçenekler iki fiile sahiptir ve iki cümlecik ile tercüme edildiği için yanlıştır. C seçeneği (…wield less power than…) kısmı ile cümledeki hem tek fiil hem de karşılaştırma içerdiğinden doğrudur.

KPDS ÇEVİRİ / İngilizce - Türkçe (Örnek Sorular)

1. As Dr Fawcett has demonstrated in his latest article, it is the underdeveloped countries that have been worst hit by the economic recession.

A) Son makalesinde Dr Fawcett’in belittiği gibi, azgelişmiş ülkelerindeki ekonomik durgunluğun etkisi çok yaygındır.

B) Dr Fawcett, son makalesinde, ekonomik bunalımların en yoğun olarak azgelişmiş ülkelerde yaşandığını öne sürdü.

C) Dr Fawcett’in son makalesinde de belirttiği gibi, azgelişmiş ülkeler ekonomik durgunluktan en çok etkilenenlerin başında geliyor.

D) Ekonomik bunalım nedeniyle ekonomileri sarsılan azgelişmiş ülkeler Dr Fawcett’in son makalesine konu oldular.

E) Son makalesinde Dr Fawcett’in açıkladığı gibi, ekonomik durgunluktan en kötü biçimde etkilenenler, azgelişmiş ülkelerdir.

Soru kökündeki cümle “as (gibi)” bağlacıyla kurulmuş bir yan cümlecikle “As Dr. Fawcett has demonstrated in his latest article = Son makalesinde Dr. Fawcett’in açıkladığı gibi” başlamıştır. O halde doğru seçenek de yan cümleyle başlayacaktır. Ayrıca, cümle vurgu amaçlı kullanılan bir yapı içermektedir. “it is the underdeveloped countries that have been worst hit by the economic recession” It is / was (VURGULANACAK ÖĞE) that / who … Türkçede ise vurgulanacak öğe yükleme yaklaştırılır: “ekonomik durgunluktan en kötü biçimde etkilenenler, azgelişmiş ülkelerdir”. Doğru seçenek E’dir.


2. Naturally, TV programmes that attract large audiences do not have difficulty finding sponsors.

A) Doğaldır ki, sadece çok izlenen TV programları sponsor bulmada sıkıntı yaşamazlar.

B) Sponsor bulmakta zorluk çekmeyen TV programları, doğal olarak, çok izlenenlerdir.

C) Doğal olarak, çok izleyici çeken TV programları, sponsor bulmakta zorlanmazlar.

D) Doğal olarak, çok izlenen TV programlarının sponsor bulma güçlüğü olmaz.

E) Çok izleyici çeken TV programlarının sponsor bulmada sıkıntı çekmemeleri doğaldır.

Soru cümlesindeki “Naturally” sözcüğü bizim için iyi bir ipucudur. Cümlenin başında yer aldığı için tercümede de aynı şekilde cümle başında bulunması gereklidir. Bu açıdan ele alındığında, C ve D seçenekleri “naturally” “Doğal olarak” sözcüğünün cümlenin başında doğru yerde olması sebebi ile dikkat edilmelidir. Fakat A seçeneğindeki “sadece” sözcüğünün soru cümlesinde yeri yoktur, bundan dolayı yanlıştır. Doğru seçenek C’dir. Diğer seçeneklerde yoruma gidilmiş, kelime kelime tercüme prensibinden uzak kalınmıştır.
 
Geri
Top