Küçük Kızın Kayıp Ayısı

yesim434

Hırçın Karadeniz Kızı Biricik Yeşim
AdminE

Küçük Kızın Göz Yaşları​

Bir Zamanlar, Umutlu Bir Köyde...


Minik Ayşe, güneşin doğuşuyla uyanan, gülen yüzlü bir kızdı. Köyün en güzel bahçesinde yaşardı. Bahçesinde rengarenk çiçekler, kocaman bir elma ağacı ve sevimli bir tavşanı vardı. Her sabah tavşanıyla oyunlar oynar, elma ağacına tırmanır ve çiçeklere su verirdi.


Bir gün, Ayşe'nin en sevdiği oyuncağı olan peluş ayıcık kayboldu. Ayıcık, Ayşe'nin uykusuna dalarken sarıldığı, ona güven veren en yakın arkadaşıydı. Ayşe, tüm evi üst aşağı aradı ama ayıcığı bulamadı. Gözleri doldu, dudakları titredi.

Üzgün Ayşe, büyükannesine koştu. Büyükannesi, Ayşe'yi kucağına alıp saçlarını okşadı. "Kızım, üzülme. Her kayıp, yeni bir başlangıçtır. Belki de ayıcık, başka bir çocuğu mutlu etmek için bir yolculuğa çıkmıştır." dedi. Büyükannesi, Ayşe'ye küçükken yaşadığı bir hikaye anlattı. Hikayede, kaybolan bir oyuncak bebek, yeni bir eve giderek oradaki çocuğu mutlu etmişti.

Ertesi gün, Ayşe bahçesinde oynarken, komşusunun küçük oğlu Mehmet'i gördü. Mehmet'in de bir oyuncağı yoktu. Ayşe, büyükannesinin hikayesini hatırlayarak, Mehmet'e kendi oyuncaklarını ödünç verdi. Mehmet çok sevindi ve Ayşe'ye sarıldı. O andan itibaren Ayşe ve Mehmet en iyi arkadaş oldular.

Bir süre sonra, Ayşe'nin annesi, Ayşe'nin kaybettiği ayıcığı evin bir köşesinde buldu. Ayşe çok sevindi ama ayıcığını Mehmet'e vermek istemediğini söyledi. Büyükannesi, "Kızım, paylaşmak sevmektir. Ayıcık şimdi hem seni hem de Mehmet'i mutlu ediyor." dedi. Ayşe, büyükannesinin haklı olduğunu anladı ve ayıcığı Mehmet'le paylaşmaya karar verdi.

Ayşe, ayıcığını Mehmet'e verirken çok mutluydu. Çünkü artık iki tane en iyi arkadaşı vardı. O günden sonra, Ayşe, her zaman paylaşmayı ve başkalarını mutlu etmeyi öğrendi.
 
Geri
Top