Mihrimah Ve Rüstem Paşa Evliliği
Mihrimah Kimdir?
Rüstem Paşa Kimdir?
Mihrimah Sultanın Eşi Kimdir?
Rüstem Paşa ve Mihrimah Sultan
Ve yıllar geçiyor. Hürremin Kanuni ile olan evliliğinden bir kızı oluyor: Mihri mah adı veriliyor. Ay parçası anlamına da geliyor, Mihrimah Hürrem Sultan , gönlünün efendisi, gözleri iki çeşme yoluna baş koyduğu efendisi Süleyman ile yaşadığı aşk ile geçen yılları sonucu koskoca cihan hükümdarına Aşk mektupları yazdıracak kadar da cilveli işveli bir hatun. Hürremin kızı mihrimah 17 yaşına geldiğinde 1537 yılı içinde evlenmek üzere arayışlar başladı. Makam ve mevkii yerinde olan, herkesin hayran kaldığı, kudretli ve de zengin birisi ile evlendirilmesi lazım Mihrimah Böyle düşünmüştü Hürrem Sultan. Ve de bu iş için Rüstem Paşayı uygun bulmuştu. Tanışmalar görüşmeler ve konuşmalardan sonra Mihrimah ile Rüstemin evliliği Allahın emri, peygamberin de kavli ile sonuca vardı.
Yalnız halkın dilinde bir söylenti vardı: Rüstem Paşanın dürüst birisi olmadığına inananlar, onun hasta olduğunu ileri sürüyorlardı. Rüstem Paşada Diyarbakır Valisi ve de kumandanı idi. Bu işin aslını öğrenmek üzere Diyarbakıra müfettişler gitti. Gizlice Rüstemin yatağı araştırıldı. Yorganında bir bit lekesi bulundu. Ve de İstanbula Marazı(hastalığı) yoktur amma yorganında kehle (Bit) izleri vardır sözleri yazıldı, rapora Ve sonrasında İstanbulda görkemli bir tören ile Rüstem Paşa ile Mihrimah Sultan evlendi. Bundan sonrası Rüstem Paşanın Devletlu olması lazımdı. Öyle de oldu yani Devlet kadar güçlüolacaktı. Ama nasıl! 1544 yılında Osmanlı Sadrazamlığı görevinde bulunan Hadım Süleyman Paşa görevinden alındı. Onun yerine II.Vezir Özdemir Paşa veya III.Vezir Hüsrev Paşadan birisinin geçmesi gerekecekti. Bu sırada Hürrem Sultanın istekleri/entrikaları gündeme geldi. Her iki vezir Özdemir Paşa ile Hüsrev Paşa laf getirip götürmeler sonucu birbirine düştü. Vezirler arası kavga çatışmaya dönüştü. Ve Hürremin isteği ve de Kanuninin kabul etmesi üzerine Rüstem Paşanın istikbali birdenbire parladı Sadrazam oluverdi. Onun bu durumuna bakanlar Kehle-i İkbal sözünü kullandılar yani bir bit parçasının istikbalini yücelttiği insan anlamına geliyordu. Rüstem Paşa, resmen Osmanlı Devletinin kaderinde söz sahibi olan en yüksek mevkide bir insandı. Ama ipler perde arkasında kayınvalidesi Hürrem Sultanın elinde idi. Ve de Hürrem Sultan, Osmanlı tahtına kendi öz oğlu Selimin geçmesini arzu ediyordu. Elinde fırsat iken de e Kanuninin en büyük oğlu Mustafanın başının yenmesinin gerektiği görüşündeydi.