• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Mikro Çekimler

Portre çekimlerinde sade bir fonun dışında çekilen kişinin gözlerini netleyebilmek de önem taşır. Ayrıca portre çekiminin siyah beyaz yapılması yüz hatlarını daha belirgin kılar ve fotoğrafa derinlik kazandırır. Modelin arka fonunu flulaştırmak da vurguyu arttıracaktır. Bunun için basit bir makinede portre modundan yararlanabilirsiniz.

wmUtF.webp
 
Fotoğraf çekmek hemen hemen herkesin severek yaptığı bir eylemdir. Yaşanılan anı ölümsüz kılmak adına hepimiz fotoğraf makinesi kullanırız. Bu hobiyi profesyonelce devam ettirmek isteyenler için ise, bilinmesi gereken bazı basit ayarlar bulunmaktadır. Fotoğraf çekilen ortamın ışığı, renkleri veya fotoğrafı çekilen objenin yakınlığı ve uzaklığına göre bu değerler değiştirilerek ortaya başarılı bir fotoğraf çıkartılır. Diyafram da bu ayarlardan biridir.

cYlVX.webp
 
Diyafram fotoğraf makinenizin objektifine baktığınızda rahatça görebileceğiniz, açılıp kapanabilen bir delikten ibarettir. Diyafram kullanılarak, ışığın yoğunluğu ve net alan derinliği kontrol edilir. Fotoğraf makinesinde bulunan ‘’f’’ değerleri diyaframı ifade eder. Standart diyafram değerleri; f1.2 – f1.4 – f1.8 – f2 – f2.8 – f4 – f5.6 – f8 – f11 – f16 – f22 – f32’dir. Gelişmiş makinelerde daha ayrıntılı değerlere rastlanabilir. Diyaframın açıklığı ile bu değerler arasında ters bir orantı vardır. Yani, f32, f2’ye göre daha kapalı bir diyaframı gösterir.

SPb2c.webp
 
Çekilecek fotoğraflarda istenilen net alan derinliğine göre diyaframı açıp kapamalısınız. Örneğin, eğer bir manzara fotoğrafı çekecekseniz, net alan derinliğinizin daha geniş olmasını tercih edecek ve bu durumda diyaframınızı yüksek değerlere getirmeniz gerekecektir. F22, f32 gibi değerler manzara fotoğrafı çekmek için uygundur.


KOD5A.webp
 
Eğer bir objeyi netleştirip, arka planın bulanık görünmesini isterseniz, diyafram değerinizi düşürmelisiniz. Bu, fotoğrafta bir objeyi öne çıkarmak için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Bu tip fotoğraflar için f2 veya f2.8 gibi küçük değerleri tercih etmeniz yerinde olacaktır.

ni54o.webp
 
Diyaframın net alan derinliğini ayarlamak dışında ışık için de kullanımı vardır. Işığın yetersiz olduğu ortamlarda diyafram açılabildiği kadar açılmalı ve daha fazla ışığın lensten geçmesi sağlanmalıdır. Örneğin, bir konser çekiminde ışık yetersiz olduğundan f değerinizi elinizden geldiğince küçük değerler arasından seçmelisiniz.

Cm1PH.webp
 
Diyafram öncelikli çalışabilen makinelerde, diyaframı herhangi bir değere ayarladığınızda, enstantane gibi diğer değerler otomatik olarak ayarlanır. Ancak tüm değerli kendiniz ayarlayarak çalışmak isterseniz, diyafram ve enstantane değerlerini birbirlerine göre ayarlayarak ‘’akuple’’ yapmalısınız. Bu durumda, çekilmek istenen fotoğrafa göre istenilen enstantaneyi seçtiğinizde, buna uygun düşen diyaframı da ayarlamalısınız. Örneğin, eğer fotoğrafta bir hareketi anlatmak isterseniz (bir kuşun kanadını çırpışı gibi) yavaş enstantane ve düşük diyafram kullanarak bunu başarabilirsiniz.

WtV46.webp
 
Gelişen teknolojiyle birlikte fotoğraf hayatımızın ayrılmaz bir parçası oldu. Gittiğimiz gezdiğimiz yerler, yediğimiz yemekler, arkadaşlarımız, dostlarımız, mekanlar… Her an her yerde çeşitli nedenlerle fotoğraf çekiyoruz, çekiliyoruz. Tek amacımız var o da yaşadığımız anı ölümsüzleştirmek. İleride o fotoğraflara bakıp anılarımızı canlandırmak.

Ytk1K.webp
 
Fotoğraf sözcüğü, eski yunanca φῶς, fos, φωτός, fotos, "Işık (Gök cisimlerinin)“, "Aydınlık“ ve γράφειν, grafein, "Çizmek“, "Kazımak“, Resim yapmak“, "Yazmak" sözcükleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Fotoğraf cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler yaratan dalga boylarıyla yaratılan fotoğraflardır.


8fz6p.webp
 
Sekizinci yüzyılda Müslüman bilgin İbn-i Heysem gümüş nitrat'ın güneş ışığı etkisiyle karardığını bulması ve 15. yüzyılda büyük sanatçı Leonardo da Vinci'nin karanlık odada mevcut ufak bir deliğin dış dünyadaki görünümlerini aksettirmesi fotoğrafçılık tarihindeki önemli başlangıçlardır. Sanatçılar Rönesans devrinde karanlık kutuyu buldular. Böylece, ışığın girdiği ufak bir delik aracılığıyla karanlık kutunun öbür ucunda konunun ters çevrilmiş bir görüntü görebiliyordu. 18. yüzyılda karanlık kutunun bir ucuna mercek ve diğer ucuna da buzlu cam konularak görüntü kutunun dışında görülebilir hale getirildi.

y7DCt.webp
 
Geri
Top