Her yıl yapılan açıklamalarda gayri safi milli hasılanın (kişi başına düşen milli gelirin) daha da arttığı söyleniyor. Fakat artış sadece açıklamalarda kalıyor. Özellikle öğretmenlerin çilesi bir türlü bitmek bilmiyor. En kutsal, önemli ve yorucu işi yapan öğretmenler, boşta kalan zamanlarında yine ek iş yapıp bir yerlerden gelir sağlamak istiyor.
Para her şey değildir; fakat günümüzde birçok şeyin başıdır. Eğitim seviyeleri çok yüksek ülkelere bakın, öğretmenlerin maddi yönden hiç sıkıntıya girmediğini görürsünüz. Çünkü öğretmen bir kere aklındaki “geçim” derdini bir yana atıp, derslere yoğunlaşmalı ki kaliteli bir eğitim olsun. Bizdeki bazı öğretmenler ise, dersten erkenden çıkmak isterler ki pazarda satış yapacak yeri alabilsinler.
Her ne kadar % 100 paralellikten söz edilmese de, bir ülkedeki eğitimin kalitesi, büyük ölçüde eğitime yapılan yatırım ile doğru orantılıdır. Bütçemizden eğitime ayırdığımız pay, eğitim seviyesi çok yüksek olan ülkelere göre çok düşük. Buna doğru orantılı olarak eğitim kalitemiz de onlara göre çok düşük. OECD ülkelerinde bir öğretmenin filesini doldurmak için maaşının ortalama 2.5 - 7.2′lik bölümünü ayırması gerekiyorken; Türkiye‘de bu % 30 - 36′lara ulaşıyor. Acaba bir öğretmen, maaşının %36’sını pazar alışverişine verirse, maaşının geri kalan kısmıyla ne yapabilir?
Gerçekten yazık. Bu ülke içerisinde yaşayan ve rütbeli - rütbesiz, fakir - zengin bütün vatandaşların çocuklarını eğiten ve o çocukların mimarı olan öğretmenlere verdiğimiz değere bakın…
Para her şey değildir; fakat günümüzde birçok şeyin başıdır. Eğitim seviyeleri çok yüksek ülkelere bakın, öğretmenlerin maddi yönden hiç sıkıntıya girmediğini görürsünüz. Çünkü öğretmen bir kere aklındaki “geçim” derdini bir yana atıp, derslere yoğunlaşmalı ki kaliteli bir eğitim olsun. Bizdeki bazı öğretmenler ise, dersten erkenden çıkmak isterler ki pazarda satış yapacak yeri alabilsinler.
Her ne kadar % 100 paralellikten söz edilmese de, bir ülkedeki eğitimin kalitesi, büyük ölçüde eğitime yapılan yatırım ile doğru orantılıdır. Bütçemizden eğitime ayırdığımız pay, eğitim seviyesi çok yüksek olan ülkelere göre çok düşük. Buna doğru orantılı olarak eğitim kalitemiz de onlara göre çok düşük. OECD ülkelerinde bir öğretmenin filesini doldurmak için maaşının ortalama 2.5 - 7.2′lik bölümünü ayırması gerekiyorken; Türkiye‘de bu % 30 - 36′lara ulaşıyor. Acaba bir öğretmen, maaşının %36’sını pazar alışverişine verirse, maaşının geri kalan kısmıyla ne yapabilir?
Gerçekten yazık. Bu ülke içerisinde yaşayan ve rütbeli - rütbesiz, fakir - zengin bütün vatandaşların çocuklarını eğiten ve o çocukların mimarı olan öğretmenlere verdiğimiz değere bakın…