Romanya Devrimi
Romanya Devrimi, Aralık 1989'da Romanya devlet başkanı Nicolae Ceauşescu'nun iktidardan indirilmesi için halk tarafından gerçekleştirilen devrimdir. Romanya, Doğu Blokundaki sosyalist rejimlerin yıkıldığı sırada iktidarın kanlı bir yöntemle değiştiği tek ülke oldu.
Devrim öncesi koşullar
1960'lardan beri Romanyanın lideri olan Nicolae Ceauşescu'nun iktisadi ve kalkınma politikalarının Romanya'nın kaynaklarını zorlayarak uygulatılması ülkede yaygın bir kıtlığa ve yoksulluğun artışına neden oldu. 1970'lerdeki kötü mali yönetim ve yanlış yatırım kararları sonucu Romanya'nın dış borcu çok yüksek boyutlara ulaştı. Bu borcun kısa bir sürede kapatılması için yapılan kemer sıkma politikaları (gıda maddelerinin karneye bağlanması, evlerin 14° den fazla ısıtılmasının yasaklanması), 1982'den itibaren ülkenin tarım ve sanayi ürünlerinin büyük bölümünün ihraç edilmeye başlanması, Parlamento Sarayı gibi debdebeli ve gereksiz inşaat projeleri ve 13,000 köyden 6,000'inin boşaltılıp yıkılması ve burada yaşayanların yeni kurulan apartmanlara yerleştirilmesi kararı hoşnutsuzluğu doruğa çıkardı.
Nicolae Ceauşescu, 1980'lerde parti ve hükümet üzerindeki sıkı denetimini sürdürmek için katı politikalar izlemeye başladı. 1988'de Sovyetler Birliği'nde uygulamaya konan açıklık (glasnost) ve yeniden yapılanma (perestroyka) politikası Romanya'da benimsenmedi. SSCB'de uygulamaya konan bu politikaların SSCB'nin güdümündeki diğer Doğu Bloku ülkelerinde neden olduğu reform dalgasından sonra muhalefete karşı izlenen baskıcı tutum daha da sertleşti.
1989'un ekim ve kasım aylarında Berlin Duvarı'nın yıkılışı ve Doğu Bloku liderlerinin birer birer görevlerinden çekilmesi Nicolae Ceauşescu'nun, geleceği hakkında bir endişe yaşamasına neden olmadı. Kasım 1989'da yapılan Romanya Komünist Partisi'nin 14. Kongresi'nde Nicolae Ceauşescu yeniden parti genel sekreterliğine seçildi.
Temeşvar
Fakat Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerde meydana gelen rejim değişiklikleri ve özgürlük hareketleri çok geçmeden Romanya'ya da yansıdı. Romanya'nın kuzeybatısındaki Transilvanya'daki Macar azınlık öteden beri baskı altındaydı. Transilvanya bölgesinin güneyindeki Temeşvar (Timişoara) şehrinde Macar bir rahibin rejim muhalifi olduğu gerekçesiyle sürgüne gönderilmeye çalışılması üzerine bir ayaklanma patlak verdi. 16 Aralık günü başlayan olaylar, polis ve Securitate'nin (gizli polis) müdahale etmesiyle daha da yayıldı. Protestolar asıl nedeninden saparak doğrudan Ceauşescu rejimini hedef almaya başladı.
Ertesi gün ayaklanmalar ve protestolar devam etti; bölge komitesinin binası ele geçirildi. Olayların daha da büyümesi üzerine devreye ordu girdi; 18 Aralık sabahı şehrin denetimi ancak sağlanabildi. Aynı gün şehirde sıkıyönetim ilan edildi. 20 Aralık günü kalabalık yürüyüşçü kolları şehre girdi; büyük bir protestocu grubu şehrin Operei Meydanı'nı işgal etti. İran'a ziyerette bulunan Nicolae Ceauşescu'nun yerine bakan karısı Elena Ceauşescu olayların yatıştırılması için protestoculara tutukluların büyük bir kısmının serbest bırakılmasını önerdi, ancak ayaklanmacılar Ceauşescu çekilene kadar devam edeceklerini belirterek teklifi reddettiler.
20 Aralık akşamı Ceauşescu'nun dönüşüne rağmen durum daha da gerginleşti. Ceauşescu aynı günün akşamı yaptığı televizyon konuşmasında Temeşvar'daki olayları yabancı güçlerin Romanya'nın içişlerine müdahalesi ve Romanya'nın egemenliğine tecavüz olarak niteledi. Temeşvar'daki olayları dünyaya ilk olarak Budapeşte radyosu duyurdu, Batılı medya kuruluşları da katliam haberleri verdiler, onbinlerce kişinin ölümünden söz ettiler, ulusal televizyondan bilgi alamayan Romanya halkını Ceauşescu rejimine karşı ayaklanmaya teşvik ettiler. Ceauşescu'nun denetiminde olan Romanya Televizyonu 21 Aralık günü Bükreş'te aynen 1968'de Varşova Paktı ülkelerinin Romanya'yı işgal etmesini engellemek amacıyla yapılan toplantı gibi büyük bir toplantının Ceauşescu'nun desteklenmesi amacıyla yapılacağını duyurdu.
Ceauşescu'nun duruma egemen görünüyor olmasına rağmen ayaklanmalar kısa sürede Bükreş'e sıçradı; 21 Aralık'ta Ceauşescu'nun Bükreş'te yaptığı konuşma sırasında dinleyiclerin tepki göstermesi, Ceauşescu'nun iktidarını kaybettiğinin en açık belirtisi oldu.21-22 Aralık gecesi yer yer ordu birliklerinin de desteklediği ayaklanmacılarla Ceauşescu'nun emrindeki gizli polis gücü Securitate arasında şiddetli sokak çatışmaları yaşandı. Ardından tüm Ceauşescu karşıtları, yayın binaları, kamu kuruluşlarını ve polis karakollarını ele geçirdi. Bu nedenle devlet kurumları görevlerini tam yapamaz hale geldi ve devlet televizyonu TVR'nin sık sık yayınları kesildi. 22 Aralık'ta ayaklanmalar bütün ülkeye yayılınca ordu birlikleri tamamen ayaklanmacıların safına geçti, böylece Ceauşescu rejimi çöktü.
Aynı gün Ceauşescu ve karısı Elena bir helikoptere binerek Bükreş'ten kaçtılarsa da çok geçmeden yakalandılar. Bükreş'in kuzeybatısındaki Târgovişte'de bir kışlada tutulan Ceauşescu ve karısı, 25 Aralık 1989'da, yaklaşık bir saat süren yargılamanın ardından kitle katliamı, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, vatana ihanet ve kamu malını zimmetlerine geçirme suçlarından idama mahkum edildiler. Aynı gün içinde kurşuna dizilerek idam edildiler.
Yeni rejim
Hemen ardından çok partili yaşama geçildi. Ion Iliescu'nun başkanlığında kurulan eski komünist yöneticilerden, askerlerden ve eski parti muhaliflerinden oluşan Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSN) şiddetli itirazlara uğradıysa da, girişilen protesto ve ayaklanma hareketleri Bükreş'e getirilen maden işçilerinin yardımıyla şiddetle bastırıldı, göstericiler polis gücünün yetersiz kalması nedeniyle bizzat maden işçileri tarafından dövülerek dağıtıldı. Bununla birlikte Konsey, şubat 1990'da iktidarı muhalefetle paylaşmayı kabul etti. 20 Mayıs 1990'da yapılan ilk serbest seçimleri Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSN) ezici bir çoğunlukla kazandı.
Romanya Devrimi, Aralık 1989'da Romanya devlet başkanı Nicolae Ceauşescu'nun iktidardan indirilmesi için halk tarafından gerçekleştirilen devrimdir. Romanya, Doğu Blokundaki sosyalist rejimlerin yıkıldığı sırada iktidarın kanlı bir yöntemle değiştiği tek ülke oldu.
Devrim öncesi koşullar
1960'lardan beri Romanyanın lideri olan Nicolae Ceauşescu'nun iktisadi ve kalkınma politikalarının Romanya'nın kaynaklarını zorlayarak uygulatılması ülkede yaygın bir kıtlığa ve yoksulluğun artışına neden oldu. 1970'lerdeki kötü mali yönetim ve yanlış yatırım kararları sonucu Romanya'nın dış borcu çok yüksek boyutlara ulaştı. Bu borcun kısa bir sürede kapatılması için yapılan kemer sıkma politikaları (gıda maddelerinin karneye bağlanması, evlerin 14° den fazla ısıtılmasının yasaklanması), 1982'den itibaren ülkenin tarım ve sanayi ürünlerinin büyük bölümünün ihraç edilmeye başlanması, Parlamento Sarayı gibi debdebeli ve gereksiz inşaat projeleri ve 13,000 köyden 6,000'inin boşaltılıp yıkılması ve burada yaşayanların yeni kurulan apartmanlara yerleştirilmesi kararı hoşnutsuzluğu doruğa çıkardı.
Nicolae Ceauşescu, 1980'lerde parti ve hükümet üzerindeki sıkı denetimini sürdürmek için katı politikalar izlemeye başladı. 1988'de Sovyetler Birliği'nde uygulamaya konan açıklık (glasnost) ve yeniden yapılanma (perestroyka) politikası Romanya'da benimsenmedi. SSCB'de uygulamaya konan bu politikaların SSCB'nin güdümündeki diğer Doğu Bloku ülkelerinde neden olduğu reform dalgasından sonra muhalefete karşı izlenen baskıcı tutum daha da sertleşti.
1989'un ekim ve kasım aylarında Berlin Duvarı'nın yıkılışı ve Doğu Bloku liderlerinin birer birer görevlerinden çekilmesi Nicolae Ceauşescu'nun, geleceği hakkında bir endişe yaşamasına neden olmadı. Kasım 1989'da yapılan Romanya Komünist Partisi'nin 14. Kongresi'nde Nicolae Ceauşescu yeniden parti genel sekreterliğine seçildi.
Temeşvar
Fakat Doğu Avrupa'daki sosyalist ülkelerde meydana gelen rejim değişiklikleri ve özgürlük hareketleri çok geçmeden Romanya'ya da yansıdı. Romanya'nın kuzeybatısındaki Transilvanya'daki Macar azınlık öteden beri baskı altındaydı. Transilvanya bölgesinin güneyindeki Temeşvar (Timişoara) şehrinde Macar bir rahibin rejim muhalifi olduğu gerekçesiyle sürgüne gönderilmeye çalışılması üzerine bir ayaklanma patlak verdi. 16 Aralık günü başlayan olaylar, polis ve Securitate'nin (gizli polis) müdahale etmesiyle daha da yayıldı. Protestolar asıl nedeninden saparak doğrudan Ceauşescu rejimini hedef almaya başladı.
Ertesi gün ayaklanmalar ve protestolar devam etti; bölge komitesinin binası ele geçirildi. Olayların daha da büyümesi üzerine devreye ordu girdi; 18 Aralık sabahı şehrin denetimi ancak sağlanabildi. Aynı gün şehirde sıkıyönetim ilan edildi. 20 Aralık günü kalabalık yürüyüşçü kolları şehre girdi; büyük bir protestocu grubu şehrin Operei Meydanı'nı işgal etti. İran'a ziyerette bulunan Nicolae Ceauşescu'nun yerine bakan karısı Elena Ceauşescu olayların yatıştırılması için protestoculara tutukluların büyük bir kısmının serbest bırakılmasını önerdi, ancak ayaklanmacılar Ceauşescu çekilene kadar devam edeceklerini belirterek teklifi reddettiler.
20 Aralık akşamı Ceauşescu'nun dönüşüne rağmen durum daha da gerginleşti. Ceauşescu aynı günün akşamı yaptığı televizyon konuşmasında Temeşvar'daki olayları yabancı güçlerin Romanya'nın içişlerine müdahalesi ve Romanya'nın egemenliğine tecavüz olarak niteledi. Temeşvar'daki olayları dünyaya ilk olarak Budapeşte radyosu duyurdu, Batılı medya kuruluşları da katliam haberleri verdiler, onbinlerce kişinin ölümünden söz ettiler, ulusal televizyondan bilgi alamayan Romanya halkını Ceauşescu rejimine karşı ayaklanmaya teşvik ettiler. Ceauşescu'nun denetiminde olan Romanya Televizyonu 21 Aralık günü Bükreş'te aynen 1968'de Varşova Paktı ülkelerinin Romanya'yı işgal etmesini engellemek amacıyla yapılan toplantı gibi büyük bir toplantının Ceauşescu'nun desteklenmesi amacıyla yapılacağını duyurdu.
Ceauşescu'nun duruma egemen görünüyor olmasına rağmen ayaklanmalar kısa sürede Bükreş'e sıçradı; 21 Aralık'ta Ceauşescu'nun Bükreş'te yaptığı konuşma sırasında dinleyiclerin tepki göstermesi, Ceauşescu'nun iktidarını kaybettiğinin en açık belirtisi oldu.21-22 Aralık gecesi yer yer ordu birliklerinin de desteklediği ayaklanmacılarla Ceauşescu'nun emrindeki gizli polis gücü Securitate arasında şiddetli sokak çatışmaları yaşandı. Ardından tüm Ceauşescu karşıtları, yayın binaları, kamu kuruluşlarını ve polis karakollarını ele geçirdi. Bu nedenle devlet kurumları görevlerini tam yapamaz hale geldi ve devlet televizyonu TVR'nin sık sık yayınları kesildi. 22 Aralık'ta ayaklanmalar bütün ülkeye yayılınca ordu birlikleri tamamen ayaklanmacıların safına geçti, böylece Ceauşescu rejimi çöktü.
Aynı gün Ceauşescu ve karısı Elena bir helikoptere binerek Bükreş'ten kaçtılarsa da çok geçmeden yakalandılar. Bükreş'in kuzeybatısındaki Târgovişte'de bir kışlada tutulan Ceauşescu ve karısı, 25 Aralık 1989'da, yaklaşık bir saat süren yargılamanın ardından kitle katliamı, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma, vatana ihanet ve kamu malını zimmetlerine geçirme suçlarından idama mahkum edildiler. Aynı gün içinde kurşuna dizilerek idam edildiler.
Yeni rejim
Hemen ardından çok partili yaşama geçildi. Ion Iliescu'nun başkanlığında kurulan eski komünist yöneticilerden, askerlerden ve eski parti muhaliflerinden oluşan Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSN) şiddetli itirazlara uğradıysa da, girişilen protesto ve ayaklanma hareketleri Bükreş'e getirilen maden işçilerinin yardımıyla şiddetle bastırıldı, göstericiler polis gücünün yetersiz kalması nedeniyle bizzat maden işçileri tarafından dövülerek dağıtıldı. Bununla birlikte Konsey, şubat 1990'da iktidarı muhalefetle paylaşmayı kabul etti. 20 Mayıs 1990'da yapılan ilk serbest seçimleri Ulusal Kurtuluş Cephesi (FSN) ezici bir çoğunlukla kazandı.