Sabahattin Ali - Kürk Mantolu Madonna
Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.apıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
Bir “aşk hikayesi”dir Kürk Mantolu Madonna. Tutkulu, ama temiz; yaşama bağlayıcı, ama ölüme yazgılı; umut dolu, ama umutsuz bir aşk öyküsü. Sabahattin Ali’nin başarısı da burada: Bir duygu gelişimini, bir ilişkiyi görünürde yalın, özünde ise karşıt uçlara gidip gelen, yükselip alçalan bir gerilimi duyurarak anlatmasında. Üstelik olayın akışıyla değil, olayı yaşayan kişilerin iç dünyası yansıtılarak sağlanan bir gerilim bu. Çünkü yazarın amacı, kurduğu aşk öyküsü çevresinde insanı anlatmak, onun dışa çok az, belki de hiç yansımayan iç zenginliğini sergilemek. Giderek her insanın dış görünüşünün basitliğine, sıradanlığına karşın bu görünüşüyle çelişen, karmaşık bir kişiliği olabileceği gerçeğini vurgulamak. Kısacası anlatılan aşk öyküsü, Sabahattin Ali için çizdiği Raid Efendi ve Maria Puder tiplerinin iç gerçeklerini yansıtmada bir araç.
Telif hakları nedeni ile link silinmiştir...
Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor, rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum.Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.apıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair, yanıtlanması zor sorular soruyor.
Bir “aşk hikayesi”dir Kürk Mantolu Madonna. Tutkulu, ama temiz; yaşama bağlayıcı, ama ölüme yazgılı; umut dolu, ama umutsuz bir aşk öyküsü. Sabahattin Ali’nin başarısı da burada: Bir duygu gelişimini, bir ilişkiyi görünürde yalın, özünde ise karşıt uçlara gidip gelen, yükselip alçalan bir gerilimi duyurarak anlatmasında. Üstelik olayın akışıyla değil, olayı yaşayan kişilerin iç dünyası yansıtılarak sağlanan bir gerilim bu. Çünkü yazarın amacı, kurduğu aşk öyküsü çevresinde insanı anlatmak, onun dışa çok az, belki de hiç yansımayan iç zenginliğini sergilemek. Giderek her insanın dış görünüşünün basitliğine, sıradanlığına karşın bu görünüşüyle çelişen, karmaşık bir kişiliği olabileceği gerçeğini vurgulamak. Kısacası anlatılan aşk öyküsü, Sabahattin Ali için çizdiği Raid Efendi ve Maria Puder tiplerinin iç gerçeklerini yansıtmada bir araç.
Telif hakları nedeni ile link silinmiştir...