Şehit - Asker Şiirleri

Keskin Şehidi

Bir kahpe kurşunla yığıldım kaldım
Potin bağlarımı çözemem gayri
Sevdiğim ağlama sil göz yaşını
Boynuna altınlar dizemem gayrı.

Keskin’in etrafı bir kara yoldu
Kırlarda çiçekler sararıp soldu
Analar ağlayıp acıyla doldu
Yolcuyum dünyadan dönemem gayrı.

Sıkılan kurşunlar canımı aldı
Toplandı dostlarım namazım kıldı
Kutluca’nın adı yadigar kaldı
Keskin bağlarını gezemem gayrı.

Dermanî ne desin bunlar azdılar
Kaderimi kurşun atıp yazdılar
Karşı mahalleye mezar kazdılar
Baba ocağına dönemem gayrı.
 
MEHMETÇİK


Elinde sancakla koşup ileri,
Düşman saflarına girdi Mehmetçik,
Öldü de yolundan dönmedi geri,
Gönlünü zafere verdi Mehmetçik .


Toz toprak alevler içinde koşup,
İmanla kükreyip, imanla coşup,
Keskin kılıcıyla siperler aşıp,
Düşmanı yerlere serdi Mehmetçik.


Allah Allah deyip yurdu anarak,
Kalbinde hürriyet aşkı yanarak,
Başında sancağı dalgalanarak,
Şanlı zaferlere erdi Mehmetçik...
 
Şehit Asker

Albayrağa sarılı tabutun önünde
Durmuştu bir imam kıblemizin yönünde
Saf saf oldu insanlar hocanın arkasında
Şehidin resmi vardı herkesin yakasında

Büyük bir boy resimle kortejin önlerinde
Özenle taşınıyor asker ellerinde
Gençliğin baharında henüz yirmi yaşında
Mavi bir bere vardı o tertemiz başında

Tüm cemaat ağlıyordu yaşları sel gibiydi
Esen meltem rüzgarı kara bir yel gibiydi
Seni uğurlarken içimiz yasla doldu
Tüm analar babalar ak saçlarını yoldu

Omuzlarda yükseldin göklere erdi başın
Olmasa da dünyada bir tek taşın
Öteki yaşamında makamın cennet oldu
Sen gidince yurdumun tüm çiçekleri soldu

Benim şehit askerim sen ölmedin asla
Vatanın dağlarına ismin yazıldı kanla
Sana silah çeken el kırılacaktır bir gün
Bu dünyadan edilecektir sürgün

Bunu asla unutma ey kahraman şehit
Her şeyi bilen Tanrı bize olsun ki şahit
Seni toprağa değil yüreğimize gömdük
Yanıyor çiğerimiz sanki ateşe döndük​
 
Mehmetçik...

Rütbe yükseldikçe, büyür komutan,
Onların emriyle korunur vatan.
Düşmanı ezdiği gün otağında,
Bir kuzu postuna bürünür aslan.

Candan sevdalıdır O vatanına,
Yürekten bağlıdır komutanına,
Daha şafak atıp, gün doğduğunda,
Koşar kışlasına, evlatlarına.

Yürek taş sanılır, ipek gibidir,
İçinde Atatürk aşkı gizlidir,
Vatan ve bayrağı koruduğunda,
Her Türk bu dünyaya bedel biridir.

Askeri liseden sonra harbiye,
Asker ocağından alır terbiye,
Başımı yastığa her koyduğumda,
Ben rahat uyurum onlar var diye.

Böyle bir ordu yok bütün cihanda,
Gülerek vatana olur can feda.
Cevabım işte bu, sorulduğunda,
Şerefli Mehmetçik tektir dünyada.

Her asker Atamın bir vekilidir,
Asker ölse bile, ölmez diridir.
Sadece bir değil, benim Ordumda,
Her Türk komutanı işte böyledir.

Alıntı.
 
Mehmedim! .
Mehmedim! ...
Bu sana son yazışım, artık konuşacağım.
Suskunluğu meziyet görenlere inat.
Az kaldı bayrama, gelecekmisin, meçhul.
Oğlun iki adım atıyor artık düşmeden
Önden iki dişi de çıktı
Görürsen çok seveceksin.
Asker babanın asker çocuğuyum dedi
İlk kurduğu cümlede.
Babam asker diyor gelecek diyor
İnanmak istiyorum Mehmedim!

Kapılar çalındığında babam geldi diyor.
Sahi Mehmedim gelecekmisin.
Hain pusulardan, kalleş mermilerden kaçıp
Kapımızı çalacakmısın.
Oğlum her üniformalıya baba diyor
Her askere sarılıyor.
Bayrama az kaldı, baba diyor
Mehmedim olur ya gelmesen
Sende pusularda yok olursan
Vatan uğruna, vatan sağolsun deyip
Kanlı gömleğini giydirip oğluma
Haykırışlarımı gönderirken düşmana
Oğlumu da istermisin yanına.

Alıntı..
 
**Şehitler Ölmez! **

Kilitlenmişti gözleri,
Dil söyleyemese de
Birbirlerine haklarını helal ettirircesine
Sanki gidip dönmeyecek ya da gelip görmeyecekmişçesine

Ağlama diyordu adam; ağlama
Sen asker karısısın başın dik olmalı.

Eğer bir gün gelirsem al bayrağa sarılı tabutumla
Ağlama
Ve unutma Sen şehit karısısın

Kızımız ‘a da iyi bak ve babasını anlat ona
Yaptıklarımızı ve yapmak istediklerimizi
Okul çağına gelince üzülmesin babam yok diye
Ağlamasın …
Unutmasın; hep yanında olacak babası,
Hep saracak kollarım,
Söyle kızımıza baban ölmedi de
Şehitler ölmez de

Kilitlenmişti gözleri bir vedanın eşiğine,
Dil söylemese, söyleyemese de……

Can yanıyordu,
Bakamıyordum belki onu götüren yollara,
Belki gidecek, dönmeyecekti bir daha
Belki sarılı gelecekti bir tabutla…..
Giderken söylediklerini hatırlayıp ağlamayacaktım belki
Saklayacaktım gözyaşımı hatıraların arkasına…..

Ağlama diyordu; ağlama,
Sen asker eşisin! Sen Türk kadınısın
Ağlama….
.​
 
YATAN ASKER

Yanıp, tutuşurken vatan aşkıyla,
Namusum olan ay yıldızlı bayrağa..
Sahip çıktıkça, ülkemin her karış toprağına
Şehit olup yatacağım sonsuza dek bu topraklarda..



Sen hiç…

Hiç yattın mı?

Topraktan yatakta…
Sen hiç yattın mı?
Yıldızlarla bezenmiş gök kubbe altında…
Sen hiç yattın mı?
Bulutların oluşturduğu yorganla…



Sen hiç…

Hiç yattın mı?

Büzülmüşüm yatıyorum,
Sanki ana rahminde…
Soğuktan yapışmış elim metale,
Tenim kalır namlunun üzerinde..



Sen hiç…

Hiç yattın mı?

Donmuş toprakta …
Sen hiç yattın mı?
Uçsuz bucaksız simsiyah mekan da…
Sen hiç yattın mı?
Alaz rüzgarın, yüzünü kamçıladığında …



Sen hiç…

Hiç yattın mı?

Titrerim, korkudan değil,
Islanmış, bitap bedenim..
Düşünürüm sevgiyi, yokluktan değil,
Anadır, babadır, gardaştır, yüreğim..



Sen hiç…

Hiç yattın mı?

Kan kokan toprakta …
Sen hiç yattın mı?
Etrafını saran barut kokusun da…
Sen hiç yattın mı?
Şehit düşen arkadaşının yanında …



Sen hiç…

Hiç yattın mı?

Bayrağım namus, Vatanım ana!!
Allah şahidimdir, ölmekse uğruna!!
Tüm şehitler gibi toprak olsa da kefenim!!
Yatmazsam şehitlikte, namert oğlu namerdim.


Şiir: M. Şükrü ŞEKER
 
MEHMETÇİK

Tarlada rençber,
Sınırda asker,
Tunç gibi gezer,
Aslan Mehmetçik.

Anası Vatan,
Babası Vatan,
Kalplerde yatan,
Aslan Mehmetçik.

Yeldir aşar o,
Seldir taşar o,
Ölmez yaşar o,
Aslan Mehmetçik.

 
Yer şüheda fışkırdı, arşa ulaştı haber

Kürdü Lazı Çerkez’i meleklerle beraber

Almış mermi omuza vatan deyipte gider

Allah Allah diyerek daldı Koca Hüseyin



Kibir taşıyan kafa gördü kara bahtını

İngiliz, semirmişti Mehmedime ahdini

Gelince Çerkeşliyi ve bıraktı tahtını

Höt demeden kaçtılar güldü Koca Hüseyin



Bunların kalp gözü kör, görmez gözleri tabi

Geçilmez Çanakkale aldı kutsal kitabı

Ya İstiklal Ya Ölüm Mehmetçiğe hitabı

Ahde vefa budur Hay! Bildi Koca Hüseyin



İnanmayan gönüller gemi elden gidince

Tabur tabur kaçtılar gizli gizli sinsice

Savaşlarda yenildi şimdi plan çok ince

Ve şanını dünyaya saldı Koca Hüseyin
 
Çanakkalede otuzbin şehit,
Hepsi bir birbirinden yiğit,
Bundan sonrasını tarihler yazar,
Çanakkale de analar ağlar.

Derdim derdim garip halim,
Kanı içmiş dağlar sanki düşmanım,
Ne analar ne bacılar,
Çanakkalede zaferler yatar.

Düşman pusu atmış çanakkale yollarına,
Yol vermiyor dağlar nice yiğit aslanlara,
Yol vermesen küserim yara,
Deli gönlüm gitmek ister şanıyla.

Mermiler yağıyordu yağmur gibi yiğitlerimizin üstüne,
Ay yıldızlı bir bayrak dalgalanıyordu gök yüzünde,
Mekanınız cennet olsun ebediyetde,
Çanakkalede şehitler yatar diz dize.
 
Geri
Top