• Merhaba Ziyaretçi.
    "Minimalist Fotoğraflar" konulu yarışmamız başladı. İlgili konuya BURADAN ulaşabilirsiniz. Sizi de yarışmada görmek istiyoruz...

Sevdiğim, beğendiğim güzel sözler

Kalp kırıklığı, ruhumuzda açılan öyle derin bir çukurdur ki, bu çukuru doldurmak için kullandığımız her malzeme bizi biraz daha değiştirir ve sonunda bambaşka, belki de daha güçlü birine dönüştürür.
 
Sevgi dolu bir kalbin ihanete uğraması, en sevdiğimiz bahçenin aniden kuruması gibidir; bu çorak toprağı yeniden canlandırmak zaman ve emek ister, ama belki de bu süreçte daha dayanıklı ve güzel çiçekler yetiştirmeyi öğreniriz.
 
Ayrılık sonrası yaşanan özlem, içimizde sürekli çalan melankolik bir melodi gibidir; bu ezgi zamanla hafifler ama tamamen susmaz, sadece hayatımızın arka planında usul usul çalmaya devam ederek bize yaşadıklarımızın değerini hatırlatır.
 
İhanetin açtığı yara, zamanın bile tam olarak iyileştiremediği bir yanık izi gibidir; bu iz bize acı verse de, aynı zamanda hayatta kaldığımızı ve daha güçlü olduğumuzu hatırlatan bir yaşam madalyası haline gelir.
 
Aşkın kaybı, hayatımızın en parlak yıldızının sönmesi gibidir; bu karanlıkta yolumuzu bulmak zor olsa da, zamanla gözlerimiz alışır ve gökyüzündeki diğer güzellikleri fark etmeye başlarız.
 
Ayrılık acısı, kalbimizde açılan öyle derin bir boşluktur ki, bu boşluğu doldurmak için önce kendimizi keşfetmek ve sevmeyi öğrenmek zorunda kalırız; bu süreç acı verse de, bizi daha bütün bir insan haline getirir.
 
Sevdiğimiz kişinin ihaneti, hayatımızın en güzel şarkısına giren rahatsız edici bir gürültü gibidir; bu paraziti tamamen silmek mümkün olmasa da, zamanla yeni ve belki de daha anlamlı bir melodi yaratmayı öğreniriz.
 
Kırık bir kalbin iyileşme süreci, kırık bir kemiğin kaynaması gibidir; acı verici ve zaman alıcı olsa da, doğru bakım ve sabırla eski gücüne hatta belki daha da güçlü bir hale gelebilir.
 
Aşkın bitişiyle gelen hayal kırıklığı, en sevdiğimiz kitabın son sayfasını okurken hissettiğimiz buruk bir his gibidir; hikaye sona erse de, o kitabın bize kattıklarıyla yeni bir sayfa açma gücünü buluruz.
 
İhanetin ardından gelen yalnızlık hissi, uçsuz bucaksız bir çölde tek başına kalmak gibidir; bu yolculuk zorlu olsa da, kendi iç sesimizi duyma ve gerçek benliğimizi keşfetme fırsatı sunar.
 
Geri
Top