Sufiliğin dilinden ve kalbin sır perdesinden!

MustafaCİLASUN

Özel Üye
Özel üye

Hakiki dost Allah’tır
Dost olarak bilinen insan düşman mertebesine çıkabilir
Düşmanda bir süre sonra dost görülebilir, bu bakımdan ifrat ve tefrite dikkat edilir
Zira insan ve halleri bakideğil, değişim geçirir, irfan eğitimi bu anlamda çok önemlidir




Çünki irfan, her halin
Bir tecelli olduğu inancını verir, sekülerizm, milliyetçilik gibi
Modern kalıpların tersine, irfanayrıştırmaz, “bir” leştirir, farklılıklarda ki ne
götürür
Büsbütün sanallaşmış bugünün gerçekliğinde insanı bu yakınlıkta tanımak ne kadar mümkün




Görmeden, dokunmadan
Bir hukuk geliştirmeden insanlaryakınlaşıyor ve bu hisse kapılıyor
Hayır, bu ortam ve bağlam dostluğu mümkün kılmaz; imtihandan geçmeyen inkılap etmez
“Dost” kelimesi Farsçadan geliyor,”arkadaş” ise kok olarak Türkçedir,”arka”sını dayadığı taş anlamına gelir, arka-taş




Bu sebeple arka-taş önemlidir
Kişiyi güvende tuttuğu gibi,güçünün ortaya çıkmasını sağlar
“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyim” deriz, arkadaşı kendisini seçmiş olur
Her cüz, “arka” sını yaslayacağı bir “taş” bulmak süretiyle bütünlüğe ermek, kendisi olmak istiyor




Dostluk, arkadaşlığın ötesinde bir şey
İnsanın dostu mahremi sayılır,böyle olduğundan insan dostu
Yanında çıplak kalmaktan çekinmez, kaygısızca soyunur, dost ağır söylese de
Zoruna gitmez, bu yüzden sultanların musahipleri olmuştur, herkesin korkup sustuğu halde,
muhasip sultana hatasını söylemiş ve açığını göstermiştir




Mustafa CİLASUN
 
Top