Terazi Burcu … UZLAŞMA SANATININ BÜYÜK ÜSTADLARI

_nehir_

Schrödinger'in Kedisi ♕
Özel üye
TERAZİ, aşkı, güzelliği, hazzı, hayatın rafine zevklerini, değer verdiğimiz maddi ve manevi bütün varlıkları temsil eden Venüs’ün şımarık kızıdır. Aynı zamanda da, iletişim ve zihin odaklı hava grubunun öncü burcu ve ilişkiler & ortaklıklar mekanı olarak bilinen 7’inci evin doğal sakinidir.

Bir insan nasıl olur da, hem hayatın zevklerine düşkün, hem ilişki odaklı, hem de akılcı tutumlar ve iletişim yeteneğini temsil eden erkeksi hava grubunun lideri olur?

Eh, zaten Terazileri anlaşılmaz ve ele avuca sığmaz yapan da bu paradokstur :))))

HERŞEY ZIDDIYLA KAİMDİR!

ve EVRENİN SIRRI DENGEDİR…

Zıddıyla uzlaşmayı, dengeyi bulmayı bilen insan, mutlu insandır…

Terazi MUTLU olmak isteyen insanların burcudur. 7’inci evin dersi ise ”mutlu olmak için mutlu etmek” gerektiğini öğrenmektir. NASIL mı?

Üstünüze afiyet Venüs insanı biraz tembel yapar :) O yüzden Terazi’lerin diğer hava grubu üyeleri gibi hop zıp hareket halinde olmadıkları bilinir. Eğer bir Terazi harekete geçiyorsa, mutlaka bir amacı vardır! Amacına ulaşmak için ne bir İkizler kadar çok konuşması, ne de bir Kova gibi tek başına – ya da etrafındakileri de uzaklaştıran bir inatçılıkla – uğraşması gerekmez :))) Terazi bir şeyi aklına koyar ve yalnız kendisi harekete geçmekle kalmaz, amacına hizmet edecek tüm bileşenleri harekete geçirecek çözümleri de üretir. ÖNCÜ’lüğü bundandır.

Amaç odaklı olduğu için, ne almak için ne vermek, ne zaman vermek, ne kadar vermek, ne zaman durmak, ne zaman geri çekilmek, ne zaman öne çıkmak gerektiğini bilir… Daha doğrusu bu denge, ayar, kıvam ve dozları tutturmak için daima titizlenir! Paracelsus’un ünlü deyişinde belirttiği gibi: ”Herşey zehirdir… Mühim olan Dozdur!” Terazilerin her daim kararsız ve biraz gergin olmalarının nedeni budur… Onlar hep EN UYGUN olanı yapmak, uygun olanı bulamıyorlarsa tercihan hiçbir şey yapmayarak olası zararlardan korunmak isterler.

Bu nedenle de Terazi’nin ilk ve en hayati ihtiyacı NEREDE DURDUĞUNU BİLMEK’tir… Durum, konum, zarar, ziyan ve olası kazancın tespiti, bir sonraki adımın tasarlanması için şarttır. Zıddı olan ”illaki hemen şimdi bir şey yapmak” delisi Koçta hiç bulunmayan nitelik de budur!

Terazi’nin hayatı UYGUN koşulları, fırsatları, insanları seçmekle geçer :) Bu yüzden de Terazi insanı sorgulayıcı, yargılayıcı ve belirleyicidir!

Garip bir sabırları ve kararlılıkları vardır… Kendinden hoşnut, serin ve ilgisiz hallerine kanmayın. O her bir şeyi olması gerektiği hale – tabi kendi kafasına göre – getirmek için her yolu deneyen, ama bir iş çıkmayacağına karar verdiği zaman geriye dönüp bakmayan biridir! Umudunu kaybetmediği sürece yeni bir yol deneme azmini, umudu kalmayınca da zamanını kaybetmez :)

Terazi sosyal bir varlıktır! Onlar için kendilerini ait hissettikleri topluluklarda saygın bir yer edinmek, bütünleşemedikleri topluluklarda ise en azından kendine has bir şahsiyet olarak hayranlık ve ilgi uyandırmak isterler. Sakın yüzlemeyin çünkü inkar ederler ama onlar sürekli seyirciye oynarlar :) Adeta üzerlerine çevrili bir kamera ile yaşıyormuşcasına ”oluşturdukları etkiyi dert ederek davranan” insanlardır. Etiket kurallarına gösterdikleri özen, giyim kuşama ve kendilerini pozisyonlamaya duydukları merak, onaylanma ihtiyacı ve kusurlu duruma düşme kaygısı ile yüklü bilinçaltlarının bir yansımasıdır.

Beğenilmeyi dert eden bir insan olmak sanıldığından daha ağır bir yüktür… Ve böyle yükler insanı bazen göründüğünden daha kırılgan, bazen de sanıldığından daha güçlü yapar ;)

Seçicidir… Zor beğenir… Tam içine sinmemiş olan şeyleri kabullenmekte zorlanır… Züppelik boyutunda detaylarla oyalanır… Ama gerektiği zaman PRATİK davranmayı gayet iyi becerir!

Zira Terazi için ihtiyacını karşılayan ya da amacına hizmet eden her şey değerlidir. Yani Terazi kullanabildiği ya da kullanmak istediği şeyi sever ve onu elde etmek için dibine kadar uğraşır! Bu yaklaşımı ”faydacı ya da sığ” bulanlar olabilir… Ama Teraziye söz verme imkanımız olsa şöyle der; ”Nasıl yani… kullanmadığınız, ya da arzulamadığınız bir şeyi seviyor olabilir misiniz?” O bunu söylerken genetik hafızanızdan Havva’nın Adem’e elmayı uzatma anı bir film şeridi gibi geçer :))))

Elbette ihtiyaçları ya da amaçları değiştiğinde, öncelikleri de değişir… Bu yüzden Terazi hem işlevini yitiren şeylerin yerine yenisini koymanın yolunu çok iyi bilir. Hem de gündemde ve değerli kalmanın yollarını… Özellikle Mars’ı ve Venüs’ü iyi konumlanmış olan Teraziler asla yolsuz, parasız ve çaresiz kalmazlar. Bu gezegenlerin haritada sert konumlar alması halinde ise hırslı, sorumsuz, müsrif olmaları… ya da önemsedikleri bir şeyi elde tutmak kaygısıyla aşırı verici olmaları, kendilerini ”kullandırmak” konusunda fazlasıyla müsait davranmaları mümkündür.

Teraziler herşeyi bizzat yapmaya değil, bir işi yapacak doğru insanı bulmaya inanırlar :) O yüzden çevreleri geniş, erişim ve iletişim yetenekleri de güçlüdür! İnançlarını savunmayı daha doğrusu inandıkları şeyi başkalarının da meselesi haline getirmeyi, insanlarla ortak zeminlerde birleşmeyi, farklılıklara rağmen yan yana durmayı çok iyi becerirler.

Onlarla olmak daima keyiflidir… Zira hayatın hoşnutluk verici yanlarına odaklanmayı ve neşelerini etrafa bulaştırmayı bilirler. Bütün hava grubu insanları gibi olumlu olduğu kadar olumsuz modlarını da etraflarına yansıtırlar. O yüzden depresyonları ve gerilimleri de bulaşıcıdır. Baştan çıkarmanın kitabını Terazi yazmıştır! Onların istediği şeyleri çok istediğinize sizi ikna etmeyi hatta bir yolunu bulup ”haydi şunu yapalım” diye – nasıl yaptıklarını aklım almıyor ama – size söyletmeyi dahi başarırlar. Yaptıkları şeylerin ”bir sakıncası olmadığını” düşündürme yetenekleri ise müthiştir… Jüpiterleri ve Merkürleri sert açılar alan Terazilerin yalancı ve sahtekar olma potansiyelleri daima vardır.

Yalnız başkalarını değil, kendilerini de ikna etmeye yatkındırlar! Paniğe kapılıp tüm kontrollerini yitirmemek için ”doğrusunu” yaptıklarına inanmaya ihtiyacı olan insanlardır. Bu yüzden hem dış hem de iç savunmaları hayli güçlüdür. Kurdukları sistemi içten mükemmel hale getirirken, dış müdahalelerden de olabildiğince arındırmaya çalışırlar. Geliştirdiği virüs koruma ürünü sayesinde zengin olan Kaspersky’nin Terazi olması hiç şaşırtıcı değildir :)))

TERAZİ ve İLİŞKİLER

Onlar arzunun gücünü bilen insanlardır. Bu nedenle arzulanır olmaya çalışır ve genellikle balın arıları çektiği gibi, insanları kendilerine çekerler… Ama onlarla yakın olmanın yazılı olmayan kuralları vardır :)))

Bir Terazi size mesafe koyarsa ona erişemezsiniz. Sizi açıkça kırmaz ama kesinlikle mantıklı görünen ya da en azından itiraz edilecek somut bir açığı bulunmayan bir gerekçe ile kendini geri çeker. Size yakınlık gösterdiklerinde ise, reddedilme ihtimallerini ortadan kaldıracak herşeyi yaparlar. Ama yakınlığa teslim olduklarını düşünmeyin. Zira gerçekten içlerine girmeye kalktığınızda ”erişilmez ve kontrolcü” bir yanları olduğunu görürsünüz. Sert bir çekirdeği olan yumuşak görünümlü meyvelere benzerler… Bazı alışkanlıklarından kimse için vazgeçmez, bazı sırlarını kimse ile paylaşmaz, bazı zaaflarını kimseye göstermezler. Sahip oldukları bazı güçleri ise kendilerine dahi itiraf etmeyebilirler! Bir sorun çıktığında mutlaka birilerinin yardımına ihtiyaçları olacağını sanırsınız. Ama asla göründükleri kadar çaresiz değildirler. Kendilerini bir şekilde garantiye almaya çalışır ve önce hayatta kalmayı önemserler!

BU YÜZDEN UZLAŞIRLAR! Uzlaşmak, en değer verdiğimiz şeyleri korumak adına ödün verebilmek, ve geri adım atabilmektir. Mücadeleye devam etmek için dahi önce hayatta kalmak gerekir. Savaş Sanatı Üstadı Lao Tzu’nun da söylediği gibi;

“İlk davranmaktansa bekleyip izlemek daha iyidir.
Bir adım ilerlemektense iki adım geri çekilmek daha iyidir.
Bunun adı ilerlemeden ileri gitmektir,
İki büyük güç karşı karşıya geldiğinde,
Zafer yol vermeyi bilenin olacaktır.”

Terazi sizinle ”kaybedeceği” bir zeminde çatışmak yerine, elinizden tutup sizi kendi rahat ettiği zemine çekmeyi beceren insandır :)))

Cinsellik onlar için genelde hava, su, ekmek gibi doğal bir besindir. Ve bunu yaşamak için aradıkları temel koşul ten uyumudur. Haz vermek ve almak onun en iyi bildiği oyundur… Bunu da fazla kendini kaptırmadan oynamayı becerir.

NE VAR Kİ BÜTÜN BU AKILLI, HATTA ÇOK BİLMİŞ HALLER AŞIK OLDUKLARI GİBİ RÜZGARA KARIŞIR!

İkizler de aşkta deneysel ve çapkındır… Ama bir Terazi’nin aşk için alacağı riskleri o bile göze almaz :))) O zerafet timsali, o dengeli, o sakin ve kontrollü insanların gönüllerine ne olmadık dallarda yuva yapabileceklerini hayal etmeye, hayal kapasiteniz yetmez!

Cazibeye kapılmış Terazi ile kırmızı görmüş Boğa arasında pek bir fark yoktur… Olaya direkt kafadan dalar. Ve ”girilmez”, ”karantina bölgesi”, ”tikkat timsah var!” ya da ”zararlı madde” tabelalarını görmemiş gibi davranırlar…

Arzu ettiği kişi ile bütünleşmek Terazi’nin öncelikleri arasında açık arayla birinci sıraya oturur! Siz kendi çapınızda bir transatlantik olsanız da o rotanızı şaşırtacak kadar büyük bir fırtına yaratabilir ;)

Ama bir kez hedeflerine ulaşmaya ve kendilerini güvende hissetmeye başladılar mı… kukla ustası devreye girer :))) Terazi sevdiği şeyi benimsemekten de öte malımsar! Sizi ağırlığı hissedilmeyen ipliklerle yönetir… Bağırmaz, hatta ne istediğini söylemeye bile kalkışmayabilir. Ama siz kendinizi onun ne istediğini fark edip yapmak zorundaymışsınız gibi hissedersiniz :)))

”Ya neymiş kardeşim bu Terazi de!” demeyin… ODAKLANMAK kadar büyük bir güç yoktur! Ve Terazi ilişki odaklı bir insandır…

Aslanı ve Koçu şapşala, Oğlakı romantik bir aşığa, İkizleri beyefendi ya da hanımefendiye çevirebilmek Teraziye özgü bir yetenektir. Yay ile sadece flört eder ama birbirlerine çok uzun katlanamayabilirler. Kova, Balık ve Başak ile de her iki taraf için de çok heyecanlı ve zorlayıcı olan deneyimler yaşamaları mümkündür.

TERAZİ’ye özgü YETENEKLER ve MESLEKLER

Terazi parayı, lüksü ve rahatı sever! Parası varsa çalışmak yerine kendisini memnun edecek şeyler yapmayı tercih eder. Para kazanması gerekiyorsa da, parası olan birilerini memnun edecek şeyler yapar ;) İyi de biraz düşünürsek hepimizin yaptığı bu değil midir?

Anlamış olacağınız üzere Teraziler nabza göre şerbet vermeyi yani ”politik” davranmayı bilen insanlardır. İktidar ile bütünleşmek konusunda içgüdüsel bir yetenekleri vardır. Bu yüzden onlar yönetenlerin yanında durur ve onları yönetirler! Eğer hala monarşik bir sistemde yaşıyor olsaydık, sarayın yaver, yazıcı, özel uşak, danışman, kral naibi, eş, metres popülasyonu içinde ezici ağırlığı Terazilerin oluşturduğunu istatistiki açıdan da ispat etmek mümkün olurdu.

Ama daima ikinci adam olduklarını zannetmeyin… Politika sahnesinde ”ikna ve temsil” yetenekleri ile bilinen birçok Terazi boy göstermiştir. Halkı tarafından çok sevilen Kanada Başbakanı Trudeau, tüm sosyal cazibesine karşın zevk düşkünlüğü başına dert olan Berlusconi, kızanı kadar hayranı da bol olan Turgut Özal, her istediğini kabul ettirmenin bir yolunu bulan Margaret Thatcher, bunlardan sadece birkaçıdır. Elbette politikacı olmak kadar güçlü adamın arkasındaki eş olmak da Terazi’nin en iyi yaptığı iştir… Eşi kadar ünlü bir isim olan Eleanor Roosewelt, Tony Blair’in eşi Cherie, en bilinen isimlerdir.

Terazi’nin en belirgin becerileri, cezbetmek, güzelleştirmek, hoşnut etmek, değerlendirmek, ikna etmek, dengelemek, temsil etmek ve akıl vermektir. Estetisyenlik hatta estetik cerrahi, fuarcılık ya da galericilik, reklamcılık, halkla ilişkiler, pazarlama, marka yönetimi, uzman oldukları herhangi bir alanda kişisel danışmanlık ve elbette hukuk gibi alanlar Terazi’nin açık arayla önde koştuğu kulvarlardır. Yani tabii koştukları sürece :)))

Teraziler ”gözlem yapmak ve bir kişinin ya da durumun taşıdığı enerjileri nitelendirmek” konusunda daima yeteneklidirler. Bu yeteneklerini edebiyat alanında kullanmış olan Teraziler de vardır. Eşsiz derinlikte kişilik analizleri ve insani ilişkilere dair çarpıcı eleştirileri ile bilinen Oscar Wilde, Wiliam Faulkner, Truman Capote, F. Scott Fitzgerald, Terazi’nin edebiyat dünyasındaki temsilcilerinden bazılarıdır.

Terazi, sıradan olan şeyleri dahi kitlenin ihtiyaç ve beğenilerine göre tasarlayarak fark oluşturmayı bilen insanların burcudur. Şehir Planlama kavramının üstadı olan Corbusier, 1960’ların renkli görsel anlayışını en iyi temsil eden isimlerden biri olan ressam Peter Max, Muppet Show’un yaratıcısı Jim Henson, operanın dahi çocuğu Guiseppe Verdi, Caz ve Klasik müzik ekollerini başarıyla bütünleştiren George Gerschwin, X-Factor, America’s Got Talent gibi fenomen haline gelen yarışma programlarının prodüktörü Simon Cowell, bu yaklaşımın en güzel örnekleridir.

Beğenilmek ve beğendirmek denince akla gelen konseptlerden biri de modadır. Ralph Lauren, Donna Karan ve genç yaşına rağmen bu renkli dünyanın son imparatorlarından biri olmayı başaran Jason Wu, en ünlü örneklerdir.

Terazi’nin sahne cazibesi tartışılmaz! Müzikleri kadar fizikleri ile de hayranlarının gönlünü çelen John Lennon, Sting, Chris Botti, bir sahne şovuna dönüştürdüğü klasik müzik performansları her kesime hitap eden Andre Rieu, eşsiz Jazz ustalarından Dizzie Gillespie ve Wynton Marsalis, oyunculuğu kadar cüretkar tarzı ile de gündemde kalmayı bilen Sarah Bernhardt, efsanevi Ray Charles, güncel isimlerden Bruno Mars, Avril Lavigne, Bruce Springsteen, John Mayer, Toni Braxton… ülkemizden Hülya Avşar, Tarkan, Şevval Sam, Zeynep Casalini, Yavuz Bingöl, Ebru Gündeş…

Beyaz perde ve Beyazcamın günümüzde sanatı kitleselleştirmenin en etkili aracı olması, Teraziler için büyük fırsattır! Animasyon dizilerin başarılı yönetmeni Mike Judge, Shrek filmlerinin yönetmeni Chris Miller, X-Files’ın yaratıcısı Chris Carter, İspanyol Sineması’nı dünyaya tanıtan yönetmen Pedro Almodovar, efsanevi İtalyan yönetmen Antonioni, Stanley Kramer, Arthur Penn, ünlü Terazi yönetmenlerden bazılarıdır.

Terazi’nin cezbeden ışığını perdenin önüne taşımaması elbette düşünülemez… Catherine Denevue, Brigitte Bardot, Hugh Jackman, Matt Damon, Kate Winslett, Will Smith, Catherine Zeta Jones, Monica Belucci, Susan Sarandon, Rita Hayworth, Michael Douglas diye başlayıp uzayaaan bir liste var elimizde :)))

Adalet, Terazi’nin en önem verdiği kavramlardan biridir. Görünürde pek suya sabuna dokunmaktan hoşlanmayan bir Terazi’nin savunmaya değer bir dava bulduğu zaman nasıl Aslan kesildiğini görmek herkesi şaşırtabiir. Zenci lideri Martin Luther King’in düşüncelerini devam ettiren Jesse James ve kölelere okuma yazma öğretmek için seferlik başlatan Mary-Ann Curtis Lee birer Terazi’dir. Ama bence Terazi’ye atfedilen niteliklerin haddeden geçmiş örneği, pasif direnişin bilge lideri MAHATMA GANDHI’dir! Direnmemenin boyun eğmek olmadığını ve en onurlu mücadelelerin, karşı olduğumuz şeye dönüşmeden verileceğini tüm dünyaya göstermiştir…

TERAZİ ve SAĞLIK

Teraziler sevgisiz kalınca aşırı yemek yer, güçsüzlük korkularını saklamak için kilo alabilir, ya da bastırılmış şefkat uyandırma ihtiyacı yüzünden aşırı zayıflamaya kalkabilir, bu nedenle anoreksiya ya da blumia gibi sorunlar yaşayabilirler. Bastırılmış kızgınlıklar yüzünden böbreklerle ilgili, özdeğer sorunlarının çoşmasına neden olan incitici ilişkileri bitirememek yüzünden üreme organlarıyla ilgili, bir insan olarak potansiyellerini gerçekleştirememek ya da bağımlı bir hayat sürmek yüzünden de metabolizma ve kan şekeri ile ilgili hastalıkları olabilir…

Fiziksel ve duygusal anlamda DENGEYİ korumak, sağlıkları için de çok önemli bir ön koşuldur!

TERAZİ’nin YOLU

Terazi makbul olmayı güçlü olmakla eş anlamlı görür… Ne kadar onay o kadar öz-güven denklemi beter bir denklemdir! Zira insanın bağımlı bir kişilik geliştirmesine neden olur…

İnsanın bütün hayatını güçlü ya da önemli bulduğu, bu nedenle de sevgisini / takdirini kazanmak istediği birilerini etkilemek üzerine kurması, aslında dengesiz bir hayat sürmeyi göze alması anlamına gelir… Zira insanları ve onları etkileyen milyonlarca koşulu tam anlamıyla kontrol etmek mümkün değildir. Bu nedenle odağı ilişki olan kişi, eninde sonunda baş edemeyeceği bir meydan okumayla ya da ikna veya uzlaşmanın mümkün olmayacağı bir taleple karşı karşıya kalabilir.

Bu gerçeği ağır bedeller ödeyerek öğrenen bir Terazi bazen aklına koyduğu bir işi yapmak ya da gözüne kestirdiği biriyle yola çıkmak için elinden geleni yapan, ama yarı yolda bırakılmak riskini göze almamak adına, daima YOLDA BIRAKAN olmak gibi bir kişilik geliştirebilir. Sorun çıkabilme ihtimali doğduğu anda geri çekilerek oyunda kalmak kadar, oyundan geri çekilerek sorunlarla yüzleşmemek de, kendi merkezinde olamamanın bir göstergesidir!

Terazi Burcu insanının ”Amaç Odaklı” olduğunu söylemiştim yazının başında… Ama bir çok Terazinin amaçsız ve üretkenlikten uzak bir hayat sürmeye de müthiş bir yatkınlığı vardır! Zira takıldığı hedefin peşinde sadece kendinin anlamlandırabildiği bir izi sürmekle meguldür…

Terazi bir şeyi – bir amaç, bir insan, bir iş, bir konum – önemser ve hayatı onu kaybetmemek üzerine kurgular. Hayatının dengesini bozmamak kaygısıyla, zaman içinde sürekli olarak değişen dengelere direnir ve her değişkenin karşısındaki kefeye kendi gayretini, direncini, sabrını, esnekliğini, gözardı etme becerisini, dengeleyici bir ağırlık olarak koymaya kalkar… Ve bu denge bir yerde illaki çöker! Zira kimse hayatın kaçınılmaz dönüşümleri kadar dirençli değildir…

Terazi’nin kendini ”ANLAMLI, DOYUMLU ve DENGELİ” hissetmek için, yeteneklerini somut bir üretime dönüştürdüğünü, bağımsız ve güçlü bir birey olarak ayakta kalabildiğini görmeye ihtiyacı vardır. Bilgisi, sezgileri, uzmanlığı ile başka insanları destekleme ve güçlendirme kapasitesini ortaya koyabileceği işler yapmak, Teraziyi biriyle ya da tek bir odak noktasıyla değil hayatla bütünleşmeye yönlendirecek ve bir insanın huzuru ve mutluluğu yalnız başına da bulmasının mümkün olduğunu fark etmesini kolaylaştıracaktır.

HAYAT AŞK’tan doğmuştur… Ve sadece hayatın eli bir kalbi sonsuza kadar ve tam anlamıyla elinde tutabilecek kadar büyüktür! Terazi için hayatı sevmek ve her zaman anlamlandıramasak da son derece hassas bir denge ile süren ritmine güven duymak, kendini sevmeyi ve kendine güvenmeyi kolaylaştıran tek çıkış yoludur…

ALINTIDIR.
 
Geri
Top