Teşekkür etmek,en temel duygulardan birinin ifadesidir: Minnettarlık. Öte yandan görgü kurallarının olmazsa olmazıdır da. Oldukça zahmetsiz, küçük ve ince bir davranıştır teşekkür etmek. Kendisi küçük ama etkisi bir o kadar büyük…
Nedense pek çoğumuz teşekkür etmekte zorlanırız. Yaşamımıza güzellik katan, hayatımızı kolaylaştıran, bizi huzurlu ve mutlu kılan kişilere “Teşekkür ederim.” demek neden bu kadar zor gelir? Bu bir sorumluluktur aslında. Nitekim bazılarımız bunun farkında bazılarımız ise değil. Farkında olanların bir kısmı da bunu sadece yapmak için yapıyor. Oysa bunu gerçekten isteyerek, içten gelerek yapmak çok daha önemlidir.
Sosyal ilişkilerimize baktığımızda, hemen hemen herkesin -kendimiz dahil- sürekli olarak bir şeylerden şikayet ettiğini görürüz. Pek azımız memnun olduğu durumları dile getirmekte.
Peki, neden? Memnuniyetimiz sorunlarımız kadar önemli değil mi?
Siz bu soruları düşünürken ben de esas önemli olan konuya gelmek istiyorum. Mevlana’nın bir sözü vardır: “Keser gibi olma; hep bana, hep bana. Rende gibi olma; hep sana, hep sana. Testere gibi ol; hem sana, hem bana.” Bazı insanlar rende gibidir, hep teşekkür bekler. Bazılarımız keser gibidir, hep teşekkür sunar. Oysa amaç, testere gibi olmaktır. Hep teşekkür beklemek bize bir şey kazandırmaz ya da teşekkür etmek bizden bir şey kaybettirmez. Bu güzel sorumluluğu paylaşmak, emin olun sizi daha mutlu edecek. Çünkü teşekkür etmek de edilmek de insanı mutlu eder.
Yazımı okudunuz. O halde şimdi soruyorum size: Söylemesi kolay olmasına rağmen etkisi oldukça güçlü olan bu iki sihirli kelimeyi dillendirmek ne kadar zor olabilir ki? En son ne zaman birine teşekkür ettiniz bilmiyorum ama hemen bugün birine teşekkür etmeye ne dersiniz? Gelin hep beraber deneyelim, güzelleşelim ve güzelleştirelim.
Sema Küçükay
Nedense pek çoğumuz teşekkür etmekte zorlanırız. Yaşamımıza güzellik katan, hayatımızı kolaylaştıran, bizi huzurlu ve mutlu kılan kişilere “Teşekkür ederim.” demek neden bu kadar zor gelir? Bu bir sorumluluktur aslında. Nitekim bazılarımız bunun farkında bazılarımız ise değil. Farkında olanların bir kısmı da bunu sadece yapmak için yapıyor. Oysa bunu gerçekten isteyerek, içten gelerek yapmak çok daha önemlidir.
Sosyal ilişkilerimize baktığımızda, hemen hemen herkesin -kendimiz dahil- sürekli olarak bir şeylerden şikayet ettiğini görürüz. Pek azımız memnun olduğu durumları dile getirmekte.
Peki, neden? Memnuniyetimiz sorunlarımız kadar önemli değil mi?
Siz bu soruları düşünürken ben de esas önemli olan konuya gelmek istiyorum. Mevlana’nın bir sözü vardır: “Keser gibi olma; hep bana, hep bana. Rende gibi olma; hep sana, hep sana. Testere gibi ol; hem sana, hem bana.” Bazı insanlar rende gibidir, hep teşekkür bekler. Bazılarımız keser gibidir, hep teşekkür sunar. Oysa amaç, testere gibi olmaktır. Hep teşekkür beklemek bize bir şey kazandırmaz ya da teşekkür etmek bizden bir şey kaybettirmez. Bu güzel sorumluluğu paylaşmak, emin olun sizi daha mutlu edecek. Çünkü teşekkür etmek de edilmek de insanı mutlu eder.
Nasıl Teşekkür Etmeliyiz?
- Karşınızdakine ismiyle hitap edin.
- Anlayışlı ve kibar olun. Unutmayın, içtenlik çok önemlidir.
- Empati kurun.
- Göz iletişimi kurmaktan çekinmeyin.
- Karşıdaki kişiye değerli olduğunu hissettirin.
- Size teşekkür edenlere karşı sessiz kalmayın.
- Her zaman, her yerde, her şeye teşekkür edilir.
- Ne için teşekkür ettiğinizi belirtin.
- Utanmadan, sıkılmadan teşekkür edin. Coşkulu bir sesle teşekkür etmeyi ve duymayı kendinize çok görmeyin.
- İsterseniz teşekkürünüzü ufak bir hediye ile renklendirebilirsiniz.
- Beden diliniz teşekkürünüzü destekler nitelikte olmalı.
- Ve tabii ki gülümsemek.
Teşekkür Etmek Bize Ne Kazandırır?
- Yapılan araştırmalar, minnet duygusunun uzun süreli ilişkilerin kilit noktası olduğunu ortaya koyuyor. Çünkü karşılıklı minnet duygusu, bireylerin birbirlerine karşı daha saygılı, sabırlı ve anlayışlı olmalarını sağlıyor.
- Sosyal bağlarınız güçlenir.
- Güven kazandırır.
- Daha kibar biri olursunuz.
- Olaylara daha pozitif bakmaya başlarsınız.
- Depresif hisleriniz azalır.
- İtibar görmeye başlarsınız.
- Motive olursunuz.
Yazımı okudunuz. O halde şimdi soruyorum size: Söylemesi kolay olmasına rağmen etkisi oldukça güçlü olan bu iki sihirli kelimeyi dillendirmek ne kadar zor olabilir ki? En son ne zaman birine teşekkür ettiniz bilmiyorum ama hemen bugün birine teşekkür etmeye ne dersiniz? Gelin hep beraber deneyelim, güzelleşelim ve güzelleştirelim.
Sema Küçükay
