Kassandra
Usta
7. BÜYÜKAYI BURCU
"Büyükayi burcu da, azgin kurt imis,
"Zincirlerin ucunda, gökler burca yurt imis!..."
Eski bir Türk Efsanesi
Bu burcun en eski Türkçe adi, "Yediger"dir. Bu ad simdi bile, Anadolu’muzun birçok yerlerinde yasamaktadir. Tabiî olarak Anadolu Türkleri bu çok eski Türkçe burç adini anlamamislar ve onu türlü sekillere sokmuslardi. Kimi "Yedi kör" demis, kimisi de "Yedi ker", yani "Yedi esek" anlamina getirmislerdir. Böylece de Anadolu'da birçok efsaneler türemistir. Anadolu'nun kiyi bölgelerinde, bu burca "Gemi yildizi" denir. "Kömük" diyenler de vardir. Bu deyim de Türk kültürü bakimindan ayri bir önem tasir. Burcun en eski Türkçe adi, hiç süphe yok ki "Yediger" idi. X. yüzyildan sonra "Yedigen", yani "Yedili" haline girdi. Meselâ Kutadgu Bilig'de söyle deniyordu:
"Yedigen götürdü, ta yukari basina,
"Baska bir isik saçti, parlatti her yanini!"
Altaylilarin kuzeyindeki Türkler bu burca, "At yettegen", yani "Yedi at", "At yedilisi" demislerdi. Kirgiz Türkleri ise, Büyükayi burcunun yildizlarini "Yedi dag koyunu" gibi düsünmüsler ve bunun için de ona "Yeti arkar" adini takmislardi. Türkler, Büyükayi burcunun sag tarafinda parlayan ikili yildiz topuna da büyük kiymet vermislerdi. Anadolu'muzda bu iki yildiza "Iki karindas" veya "Iki kardes" de denir. Orta Asya Türkleri ise bunlari, "Kos Ögüz", yani "Çift Öküz" adi ile anmislardir.
"Büyükayi", yani "Yedikardesler" burcu hakkinda, Orta Asya ve Sibirya'da söylenen efsaneleri, baslica iki gruba ayirabiliriz:
1. Bati Sibirya halklari, Yedikardesler burcuna, genel olarak "Geyik" adini verirlerdi. Orta Asya Sibirya ve Altay daglarinin kuzeylerine gelince, efsaneler daha da durulasir ve bu burca, geyik denmesinin sebepleri anlasilirdi. Meselâ Yeniseyliler, yalnizca dört köse olarak dizilen dört yildiza, "Geyik" adi verilirken; bastaki üç yildiza da "Avci" derlerdi. Bu, "Üç avci ve dört geyik" motifi, Yedikardes burcu ile ilgili efsanelerin en açik ve en berrak motifleri idiler.
2. Yedi yildizi, "Yedi kardes" olarak kabul eden efsaneler, Orta ve Bati Asya Türklerinin, inanislarina da uygundur. Bu ikinci tür efsanelerde, yedi yildizi, 4 ve 3 diye, ikiye ayirma pek görülmüyordu.
Bunlarin hepsi de, "7 kardes", "7 han" veyahut da "7 hirsiz" seklinde, hep beraberce rol oynuyorlardi.
Eski Türkler, Yedikardesler burcuna, Yetigen derlerdi. Bundan da anlasiliyor ki, onlar da bu yedi yildizi, bir bütün olarak düsünüyorlardi.
Büyükayi burcunun gezisi ve aldigi duruslar, bir "Takvim" ve "Hava raporu" olarak da ise yaramisti. Kuyrugunun gösterdigi yöne göre, mevsim degistirdi: "Kuyruk doguda ise bahar, güneyde yaz, batida sonbahar ve kuzeye kayan kuyruk da, kisin gelecegini haber verirdi. Burcun gerilemesi ve isiklarinin azalmasi, don baslangicini; daha isikli ve parlak olmasi da kar yagisi ile sicaklarin artacagini gösteren alâmetlerdi". Çünkü kuzey bölgelerde, karin yagmasi da bir müjde idi.
Orta Asya'nin eski atli Türkleri, bu burca büyük bir önem verirlerdi. Anadolu ile Orta Asya'yi bir dervis kiyafeti ile gezen H.Vambery'nin de, bu burca verilen önem gözünden kaçmamisti. Bu meshur yazarin anlattigi efsaneyi özetler kisminda bulacaksiniz. Ona göre, "Kirgizlar bu burca, Yedi Karaçki, yani Yedi haydut derlerdi. En uçtaki iki yildiz, Ak-Boz at ile Kök-Boz adli iki aygirdi. Ak-boz deyimleri, bu atlarin renklerini gösteriyorlardi. Ortadaki yildizi da, bir nevi arabanin oku oluyormus. Bu suretle bu iki at, Kutup yildizina kosulmus olarak gökte kosarlarmis". Vambery de, bu efsanenin su katilmamis bir Türk görüsü oldugunu söyledikten sonra, hayranligini belirtmekten geri durmamisti.
"Yedi Han" ve Büyükayi burcu:
Altay Türkleri genel olarak, Büyükayi burcunun yedi yildizini, "Yedi Han" olarak kabul etmislerdi. Orta Asya'da Büyükayi burcu, diger gezegenlerin düsmani olarak görülmüstü. Gezegenlere yaptigi savaslarin sonu gelmezmis. Bunun için de diger gezegenler, Büyükayi burcundan intikam alma ve kan davasi pesinde imisler:
Göklerin "Yedi Han"i, Yildizlarin Sultani",
Büyükayi burcuymus, fakat çokmus düsmani.
Pek çok savas yapmislar, pek çok da can yakmislar.
Bunun için yildizlar, ona kanca takmislar.
Yildiz "Erkek" ve küçük yildiz da, "Kiz" olarak tasavvur edilmisti. Bu küçük yildiz (Alcor), bundan sonra verecegimiz efsanelerin bir çoklarinda yer alacaktir. Orta Asyalilara göre bu küçük yildiz, diger gezegenlerden çalinmis bir parçadir. Bunun için de diger gezegenler, bu küçük yildizlarini geriye almak için, Büyükayi burcunu kovalar dururlardi. Yukarida Altay Türklerinin söyledikleri "Yedi Han" efsanesi de, böyle bir konu üzerine kurulmus olmaliydi. Fakat hikâyenin kisa tutulmus olmasi sebebi ile, durum iyice anlasilmaktadir. Asagidaki özet, Kirgizlara ait bir inanistir:
Bir gezegenin iki, çok güzel kizi varmis,
Onlarin yokmus esi yildizlar hep hayranmis.
Büyükayi burcunun, yedi kardes yildizi,
Bir de kizimiz olsun, diye çalmislar kizi.
Yedi kardesle kalmis, bu parlak küçük yildiz,
Onlara nes'e salmis, Alkor da denen bu kiz.
Yildizlar hep küsmüsler Yedi Hirsiz demisler,
Peslerine düsmüsler, kalin kizsiz demisler.
Bu inanisi, Mogollar'da da görüyoruz. Tabiî olarak bu inanisin, Kirgizlardan mi Mogollar'a; yoksa Mogollardan mi onlara geçtigini belirtmek çok güçtür:
Yedi kardes akmislar, bir yildiz çalmislar,
Bundan dolayi onlar, "Hirsiz" adi almislar.
Tanrisi hirsizlarin, sevgilisi kizlarin,
Olmuslar bunun için, düsmani yildizlarin.
"Yedi aygirlar" ve Büyükayi burcu:
Büyükayi burcunun yedi yildizi, bazan da "Yedi Aygir" seklinde düsünülmüstü. Diger inanislari tamamlamak üzere, asagidaki Buryat rivayetini özetlemeden geçemeyecegiz. Bu güzel efsanenin bazi motifleri, Türk mitolojisinin umumî çizgilerine de benzerlik gösterir. Meselâ "Kus dilinden anlama" Orta Asya masallarinin bir özelligidir. "Kargalarin gelip fikir vermesi" de, Türk mitolojisine yabanci bir motif degildir. "Dag deviren", "Deniz yutan", "Ok atan" kardeslere, yolda rastlama motifi de Türk masallarinin bir özelligidir. Burada da küçük yildiz, yine kaçirilmis bir kiz rolündedir:
Fakir bir adam varmis, karga dili anlarmis,
Han'in hasta kizina, kargadan derman almis.
Hastaligi gidermis, Han'da rahata ermis,
Armagan olsun diye, atli ak aygir vermis.
Adam yola koyulmus, alti arkadas bulmus,
Alti arkadasin da, hünerleri pek bolmus.
Biri iyi kosarmis, biri deniz yutarmis,
Biri ise dünyada, ne dense duyarmis.
Atlari paylasmislar, Han'la karsilasmislar,
Han kizini verince, alip uzaklasmislar.
Halk kizip hücum etmis, öldürüp ezecekmis,
Tanri buna üzülmüs, onlari göge çekmis.
Çin mitolojisinde de bu küçük yildiz (Alcor), önemli bir rol oynar: "Büyükayi burcunun dört yildizinin teskil ettigi dörtgen, (Çinlilere göre), büyük bir Tanrinin oturdugu, bir araba idi. Bu araba da üç yildiz tarafindan çekilirdi. Burcun dirseginde bulunan küçük yildiz ise, gökte uçan bir melek tarafindan tutularak, arabadaki Tanriya sunulmakta idi". Burada da görülüyor ki, Çinliler, bu küçük yildizi burçtan ayri saymislardi. Bize göre, Buryatlarin Büyükayi burcu hakkindaki esas efsaneleri, daha baska türlü anlatilmisti. Buryatlara göre bu burcun dört yildizi, dört ölünün kafatasi idiler. Onlarin arasinda anlatilan bir efsaneye göre: "Büyük bir kahraman çikmis ve 7 Kara-Demirci'yi öldürmüs. Onlarin kafataslarini bosaltarak, bunlardan dört tane sarap kâsesi yapmis. Sonra da, kafataslarindan yaptigi bu kâseleri, gökte unutmus ve asagiya inmis. Çünkü, bu kafataslarindan o kadar çok sarap içmis ki, artik bunlari düsünemez olmus. Iste, gökte parlayan 7 demircinin bu kafataslari, Büyükayi burcunu meydana getirmisler. Bunun için de, Büyükayi burcu, her zaman demircileri korurmus. Demirciler de onlara, kurban verirlermis". Iste Buryat Mogollarinin, Büyükayi ile ilgili gerçek efsaneleri bu olmaliydi. Çünkü Buryatlar da, "Demirci" deyimi, sembolik olarak Samanlara verilen bir unvandi. Kara Demirciler ise Kara-Samanlardi. Demircilerle ilgili bölümümüzde bu konu üzerinde durmustuk.
Orta Sibirya ile Batidaki efsaneler, daha çok geyik motifi üzerinde kurulmustur. Bazilarina, meselâ Samoyed'lere göre Büyükayi burcu bir geyik idi. bir avci olan, Kutup yildizi tarafindan kovalaniyordu.
"Büyükayi burcu da, azgin kurt imis,
"Zincirlerin ucunda, gökler burca yurt imis!..."
Eski bir Türk Efsanesi
Bu burcun en eski Türkçe adi, "Yediger"dir. Bu ad simdi bile, Anadolu’muzun birçok yerlerinde yasamaktadir. Tabiî olarak Anadolu Türkleri bu çok eski Türkçe burç adini anlamamislar ve onu türlü sekillere sokmuslardi. Kimi "Yedi kör" demis, kimisi de "Yedi ker", yani "Yedi esek" anlamina getirmislerdir. Böylece de Anadolu'da birçok efsaneler türemistir. Anadolu'nun kiyi bölgelerinde, bu burca "Gemi yildizi" denir. "Kömük" diyenler de vardir. Bu deyim de Türk kültürü bakimindan ayri bir önem tasir. Burcun en eski Türkçe adi, hiç süphe yok ki "Yediger" idi. X. yüzyildan sonra "Yedigen", yani "Yedili" haline girdi. Meselâ Kutadgu Bilig'de söyle deniyordu:
"Yedigen götürdü, ta yukari basina,
"Baska bir isik saçti, parlatti her yanini!"
Altaylilarin kuzeyindeki Türkler bu burca, "At yettegen", yani "Yedi at", "At yedilisi" demislerdi. Kirgiz Türkleri ise, Büyükayi burcunun yildizlarini "Yedi dag koyunu" gibi düsünmüsler ve bunun için de ona "Yeti arkar" adini takmislardi. Türkler, Büyükayi burcunun sag tarafinda parlayan ikili yildiz topuna da büyük kiymet vermislerdi. Anadolu'muzda bu iki yildiza "Iki karindas" veya "Iki kardes" de denir. Orta Asya Türkleri ise bunlari, "Kos Ögüz", yani "Çift Öküz" adi ile anmislardir.
"Büyükayi", yani "Yedikardesler" burcu hakkinda, Orta Asya ve Sibirya'da söylenen efsaneleri, baslica iki gruba ayirabiliriz:
1. Bati Sibirya halklari, Yedikardesler burcuna, genel olarak "Geyik" adini verirlerdi. Orta Asya Sibirya ve Altay daglarinin kuzeylerine gelince, efsaneler daha da durulasir ve bu burca, geyik denmesinin sebepleri anlasilirdi. Meselâ Yeniseyliler, yalnizca dört köse olarak dizilen dört yildiza, "Geyik" adi verilirken; bastaki üç yildiza da "Avci" derlerdi. Bu, "Üç avci ve dört geyik" motifi, Yedikardes burcu ile ilgili efsanelerin en açik ve en berrak motifleri idiler.
2. Yedi yildizi, "Yedi kardes" olarak kabul eden efsaneler, Orta ve Bati Asya Türklerinin, inanislarina da uygundur. Bu ikinci tür efsanelerde, yedi yildizi, 4 ve 3 diye, ikiye ayirma pek görülmüyordu.
Bunlarin hepsi de, "7 kardes", "7 han" veyahut da "7 hirsiz" seklinde, hep beraberce rol oynuyorlardi.
Eski Türkler, Yedikardesler burcuna, Yetigen derlerdi. Bundan da anlasiliyor ki, onlar da bu yedi yildizi, bir bütün olarak düsünüyorlardi.
Büyükayi burcunun gezisi ve aldigi duruslar, bir "Takvim" ve "Hava raporu" olarak da ise yaramisti. Kuyrugunun gösterdigi yöne göre, mevsim degistirdi: "Kuyruk doguda ise bahar, güneyde yaz, batida sonbahar ve kuzeye kayan kuyruk da, kisin gelecegini haber verirdi. Burcun gerilemesi ve isiklarinin azalmasi, don baslangicini; daha isikli ve parlak olmasi da kar yagisi ile sicaklarin artacagini gösteren alâmetlerdi". Çünkü kuzey bölgelerde, karin yagmasi da bir müjde idi.
Orta Asya'nin eski atli Türkleri, bu burca büyük bir önem verirlerdi. Anadolu ile Orta Asya'yi bir dervis kiyafeti ile gezen H.Vambery'nin de, bu burca verilen önem gözünden kaçmamisti. Bu meshur yazarin anlattigi efsaneyi özetler kisminda bulacaksiniz. Ona göre, "Kirgizlar bu burca, Yedi Karaçki, yani Yedi haydut derlerdi. En uçtaki iki yildiz, Ak-Boz at ile Kök-Boz adli iki aygirdi. Ak-boz deyimleri, bu atlarin renklerini gösteriyorlardi. Ortadaki yildizi da, bir nevi arabanin oku oluyormus. Bu suretle bu iki at, Kutup yildizina kosulmus olarak gökte kosarlarmis". Vambery de, bu efsanenin su katilmamis bir Türk görüsü oldugunu söyledikten sonra, hayranligini belirtmekten geri durmamisti.
"Yedi Han" ve Büyükayi burcu:
Altay Türkleri genel olarak, Büyükayi burcunun yedi yildizini, "Yedi Han" olarak kabul etmislerdi. Orta Asya'da Büyükayi burcu, diger gezegenlerin düsmani olarak görülmüstü. Gezegenlere yaptigi savaslarin sonu gelmezmis. Bunun için de diger gezegenler, Büyükayi burcundan intikam alma ve kan davasi pesinde imisler:
Göklerin "Yedi Han"i, Yildizlarin Sultani",
Büyükayi burcuymus, fakat çokmus düsmani.
Pek çok savas yapmislar, pek çok da can yakmislar.
Bunun için yildizlar, ona kanca takmislar.
Yildiz "Erkek" ve küçük yildiz da, "Kiz" olarak tasavvur edilmisti. Bu küçük yildiz (Alcor), bundan sonra verecegimiz efsanelerin bir çoklarinda yer alacaktir. Orta Asyalilara göre bu küçük yildiz, diger gezegenlerden çalinmis bir parçadir. Bunun için de diger gezegenler, bu küçük yildizlarini geriye almak için, Büyükayi burcunu kovalar dururlardi. Yukarida Altay Türklerinin söyledikleri "Yedi Han" efsanesi de, böyle bir konu üzerine kurulmus olmaliydi. Fakat hikâyenin kisa tutulmus olmasi sebebi ile, durum iyice anlasilmaktadir. Asagidaki özet, Kirgizlara ait bir inanistir:
Bir gezegenin iki, çok güzel kizi varmis,
Onlarin yokmus esi yildizlar hep hayranmis.
Büyükayi burcunun, yedi kardes yildizi,
Bir de kizimiz olsun, diye çalmislar kizi.
Yedi kardesle kalmis, bu parlak küçük yildiz,
Onlara nes'e salmis, Alkor da denen bu kiz.
Yildizlar hep küsmüsler Yedi Hirsiz demisler,
Peslerine düsmüsler, kalin kizsiz demisler.
Bu inanisi, Mogollar'da da görüyoruz. Tabiî olarak bu inanisin, Kirgizlardan mi Mogollar'a; yoksa Mogollardan mi onlara geçtigini belirtmek çok güçtür:
Yedi kardes akmislar, bir yildiz çalmislar,
Bundan dolayi onlar, "Hirsiz" adi almislar.
Tanrisi hirsizlarin, sevgilisi kizlarin,
Olmuslar bunun için, düsmani yildizlarin.
"Yedi aygirlar" ve Büyükayi burcu:
Büyükayi burcunun yedi yildizi, bazan da "Yedi Aygir" seklinde düsünülmüstü. Diger inanislari tamamlamak üzere, asagidaki Buryat rivayetini özetlemeden geçemeyecegiz. Bu güzel efsanenin bazi motifleri, Türk mitolojisinin umumî çizgilerine de benzerlik gösterir. Meselâ "Kus dilinden anlama" Orta Asya masallarinin bir özelligidir. "Kargalarin gelip fikir vermesi" de, Türk mitolojisine yabanci bir motif degildir. "Dag deviren", "Deniz yutan", "Ok atan" kardeslere, yolda rastlama motifi de Türk masallarinin bir özelligidir. Burada da küçük yildiz, yine kaçirilmis bir kiz rolündedir:
Fakir bir adam varmis, karga dili anlarmis,
Han'in hasta kizina, kargadan derman almis.
Hastaligi gidermis, Han'da rahata ermis,
Armagan olsun diye, atli ak aygir vermis.
Adam yola koyulmus, alti arkadas bulmus,
Alti arkadasin da, hünerleri pek bolmus.
Biri iyi kosarmis, biri deniz yutarmis,
Biri ise dünyada, ne dense duyarmis.
Atlari paylasmislar, Han'la karsilasmislar,
Han kizini verince, alip uzaklasmislar.
Halk kizip hücum etmis, öldürüp ezecekmis,
Tanri buna üzülmüs, onlari göge çekmis.
Çin mitolojisinde de bu küçük yildiz (Alcor), önemli bir rol oynar: "Büyükayi burcunun dört yildizinin teskil ettigi dörtgen, (Çinlilere göre), büyük bir Tanrinin oturdugu, bir araba idi. Bu araba da üç yildiz tarafindan çekilirdi. Burcun dirseginde bulunan küçük yildiz ise, gökte uçan bir melek tarafindan tutularak, arabadaki Tanriya sunulmakta idi". Burada da görülüyor ki, Çinliler, bu küçük yildizi burçtan ayri saymislardi. Bize göre, Buryatlarin Büyükayi burcu hakkindaki esas efsaneleri, daha baska türlü anlatilmisti. Buryatlara göre bu burcun dört yildizi, dört ölünün kafatasi idiler. Onlarin arasinda anlatilan bir efsaneye göre: "Büyük bir kahraman çikmis ve 7 Kara-Demirci'yi öldürmüs. Onlarin kafataslarini bosaltarak, bunlardan dört tane sarap kâsesi yapmis. Sonra da, kafataslarindan yaptigi bu kâseleri, gökte unutmus ve asagiya inmis. Çünkü, bu kafataslarindan o kadar çok sarap içmis ki, artik bunlari düsünemez olmus. Iste, gökte parlayan 7 demircinin bu kafataslari, Büyükayi burcunu meydana getirmisler. Bunun için de, Büyükayi burcu, her zaman demircileri korurmus. Demirciler de onlara, kurban verirlermis". Iste Buryat Mogollarinin, Büyükayi ile ilgili gerçek efsaneleri bu olmaliydi. Çünkü Buryatlar da, "Demirci" deyimi, sembolik olarak Samanlara verilen bir unvandi. Kara Demirciler ise Kara-Samanlardi. Demircilerle ilgili bölümümüzde bu konu üzerinde durmustuk.
Orta Sibirya ile Batidaki efsaneler, daha çok geyik motifi üzerinde kurulmustur. Bazilarina, meselâ Samoyed'lere göre Büyükayi burcu bir geyik idi. bir avci olan, Kutup yildizi tarafindan kovalaniyordu.