Düşüncelerin Genel Hatlarıyla Ortaya Konulması ve Düzenlenmesi
"Düşünmeden öğrenmek faydasız, öğrenmeden düşünmek tehlikelidir."
Konfüçyus
İlk üç adımı tamamladıktan sonra yazılı veya sözlü ürününüzü hazırlamak konusunda epey yol aldınız. Şimdi ise yazma hazırlığı bölümünün son adımı olan "düşüncelerinizin genel hatlarını ortaya koymak ve düzenlemek" aşamasına geldik. Düşüncelerinizin genel hatlarını ortaya koymak; elinizdeki malzemeyi mantıksal olarak düzenlemeye, düşünceler arasındaki ilişkileri görmenize ve taslağı oluştururken hedeften ayrılmamanıza yardımcı olur. Bunu, iletişim ürününüzün inşaat planı olarak düşünebilirsiniz ve yazınızı yazmaya başladığınızda bunun faydasını göreceksiniz.
a. Amaç Cümlesinin ve Ana Düşüncenin Sonlandırılması
Neden amaç cümlesinden çok sık ve tekrar bahsediyoruz?
Bazen konunun araştırma süreci esnasında (ikinci basamakta) elde edilen bilgiler bizi beklenmedik bir tarafa yönlendirebilir. Bu durumda verileri orijinal amaca uyduracak mıyız? Hayır. Bu durumda mantıklı olarak destekleyebileceğimiz şekilde amaç cümlemizi değiştireceğiz.
Amaç cümlemizi yazıp sık sık ona başvurursak, düşüncelerimizin genel hatlarını ortaya koyarken hedeften sapma olasılığımız azalır. Genel hattaki her ana düşünce ve yardımcı düşünce amaç cümlemizi desteklemelidir. İlgisiz bilgiler ve düşünceler elenmelidir. Bu aşamadaki disiplin bizi daha sonraki birçok sıkıntıdan kurtaracaktır.
Tez cümlesi, akademik yazıda kullanılan özel bir amaç cümlesidir.
Tez cümlesi, tartışmalı bir konuda yazarın tezi boyunca savunduğu bakış açısıdır. Tez cümlesi genellikle araştırma sürecinden sonra son hâlini alır.
b. Ana Düşüncenin Başlangıçta Ortaya Konulması
Hemen hemen her iletişim durumunda ana düşüncenizi başlangıçta ortaya koymanız gerekir.
Doğrudan yaklaşımda dinleyici, mesajınızın detaylarını hazmetmeye daha iyi hazırlanır ve aklında mantıksal bağlantıları kurar.
Ancak, düşüncenize karşı olduğunu bildiğiniz bir dinleyici kitlesine karşı daha dolaylı bir yaklaşım izlemek gerekebilir. Bu durumda ana düşüncenizi önceden söylerseniz dinleyicilerin daha sonra söyleyeceklerinizi dinlememe riski de vardır. Bu durumda önce gerekçeleri ifade eder, sonra ana düşüncenizi belirtirsiniz.
Bazen bu, dinleyicilere düşüncelerinize ısınma ve kabullenme fırsatı sağlar.
Dolaylı yaklaşımda da bir giriş bölümüne gerek vardır. İki amaç cümlesine örnek verecek olursak:
Doğrudan yaklaşım: Kadınlar savaşa katılabilmelidirler çünkü...
Dolaylı yaklaşım: Kadınların savaşa katılması konusu çok tartışılan bir konudur ve bu konuyu tartışan tarafların haklı gerekçeleri vardır.
Dolaylı yaklaşımı sakınarak kullanın. Çünkü ileri düzey bir tekniktir ve dinleyicinin kafasını karıştırmadan bunu uygulamak zordur. Akademik bir ortamda, ödevlerinizde bu yöntemi kullanmadan önce danışmanınızın fikrini alınız.
c. Genel Hat: Neden İhtiyacım Var?
Bazı insanlara düşüncelerini genel hatlarıyla ortaya koymak bir angarya gibi gelebilir.
Genel hattın ortaya konması zaman gerektirse de aslında zaman kazandırır. Bir ana hatta, ana düşünceleriniz ve yardımcı düşünceleriniz mantıklı bir sıra ile yer alır. Tüm cümle ve paragrafları yazmadan önce düşüncelerinizi ve yazının genel akışını görmenizi sağlar. Bazı düşünceler birbiriyle uyum sağlamıyorsa, fazla çaba harcamadan onları düzenlemenizi sağlar. Bir evin planı gibi "inşaat sürecinin" daha etkin olarak yürütülmesini sağlar.
Her yazı birçok ayrıntıya sahip detaylı bir genel hat hazırlanmasını gerektirir mi? Hayır.
Kısa bir mektup, ileti veya rapor yazacaksınız, ana düşüncelerin listesi yeterli olabilir. Daha uzun yazı, rapor ve etütler için detaylı bir genel hattın vazgeçilmez bir yardımcı olduğunu göreceksiniz.
ç. Genel Hat: Üç Parçalı Yapı
Kitabın ilerleyen bölümlerinde yazı ve konuşmaların genel olarak giriş, gelişme ve sonuç bölümlerine ayrıldığı anlatılacaktır. Çoğunlukla gelişme bölümünün genel hatlarıyla ortaya konması yeterli olacaktır. Ancak uzun bir yazılı ürün için detaylı veya resmî genel hat oluşturuyorsanız giriş ve sonuç bölümlerini de buna dâhil etmeniz önerilir. Kısa bir ödev için gayriresmî genel hat hazırlayan becerikli bir iletişimci, sadece gelişme bölümünün genel hatlarını çıkarıp giriş ve sonuç bölümlerini taslak sürecinde yazabilir.
d. Genel Hat Biçimleri: Resmî Genel Hatlarda Kullanılan Yapı ve Başlıklar
Birçok genel hattı sizden başka kimse görmese de bazı durumlarda resmî bir genel hat oluşturmanız gerekebilir.
Örneğin;
- Amiriniz yazı planınızı görmek isteyebilir,
- Yazınızda numaralı başlık ve alt başlıklar olacaktır.
- Birlikte çalışması gereken birden fazla personelin çabalarını düzenliyorsunuzdur.
Bu durumlarda genel hattınızın numaralandırılması veya harflendirilmesinde tutarlı bir yaklaşıma sahip olmak gerekir.
Bir seçenek, genel hatta seviyelerini belirtmek için sayısal yapıyı kullanmaktır. Askerî yönergeler gibi karmaşık belgelerde, okuma kolaylığı için bu seviyeler başlıklar olarak da kullanılabilir.
Genel hattın bazı bölümleri diğerlerinden daha ayrıntılı olabilir. Bölünen bir konu en az iki parçaya ayrılmalıdır. Hiçbir zaman ikinci bölüm yoksa birinci bölümü oluşturmayın.
Bunlar sadece iki biçim örneğidir. Son ürününüz başlıklar veya düzen için belirli bir biçim gerektiriyorsa (örneğin, bilimsel dergiye yazılan makale gibi) genel hattınız için bu biçimi kullanmak size zaman kazandıracaktır. Böyle bir durum yoksa tutarlı her yaklaşım işe yarayacaktır.
Bazı insanlar genel hatta aşırı özen gösterirler. Unutmayın ki genel hattın amacı düşüncelerinizi düzenlemektir. Bu yüzden rahat olun ve sizin işinize yarayan bir biçimi kullanın.
e. Gelişmenin Genel Hattı: Bir Yöntem Seçin
Bir sonraki adım, düşüncelerinizi mantıklı ve sistematik bir sıra içinde başlangıçtan sonuca götürmektir. En yaygın yöntemler aşağıda listelenmiştir. Amacınız, dinleyiciler ve konunun doğası, yöntem seçiminizi etkileyecektir.
1) Konusal Yöntem: Bu kaynağı genellikle düşünceleri, nesneleri veya olayları sınıflar hâlinde sunmak için kullanabilirsiniz. Bu biçim çoğunlukla genel düşüncelerden sonra alt konuların sıralanmasında kullanılır.
Konusal yöntem genellikle, konunun doğasından gelen sırayı veya amacı takip eder.
Örneğin, helikopterler hakkında bir sunum yapıyorsanız konuyu hafif, orta ve ağır yük kapasitesine sahip olanlar şeklinde sınıflandırabilirsiniz. Hafiften ağıra veya tam tersi bir anlatım sırası takip edebilirsiniz.
İpucu: Okuyuculara karmaşık veya yabancı oldukları bir konudan bahsedecekseniz. En basit veya en bilinen konudan başlamak anlaşılmayı artıracaktır. Bu yöntemi kullanırken dinleyicilere en uygun düzenlemeyi zaman içinde bulmaya çalışın.
2) Karşılaştırmalı Yöntem: Konular, kavramlar veya düşünceler arasındaki benzerlik veya farklılıkları tanımlarken kullanabilirsiniz. Bu yöntemde madde madde fark veya benzerlikleri sunmanız okuyucuya daha fazla yardımcı olur.
3) Zaman Sıralı (Kronolojik) Yöntem: Bu kaynağı kullanırken olay, sorun veya süreçleri olduğu veya olması gereken sıra ile sunarsınız. Bu yöntem genellikle tarih, gelişim süreci, sorunun tanımlaması gibi yazılarda kullanılır.
Bu yöntem basit olmakla birlikte hangi olayların dâhil edilip hangilerinin hariç tutulacağını iyi değerlendirmek gerekir. Örneğin, bir misafir konuşmacının öz geçmişini hazırlarken konuğun uzmanlığını ve deneyimlerini öne çıkarıp başka önemli ancak ilgisiz bölümleri konuya dâhil etmeyebilirsiniz.
İpucu: Tartışmalı bir konuyu zaman sıralı yöntem kullanarak ele almayı düşünebilirsiniz.
Birçok konuşmacı / yazar "önce konunun tarihini inceleyelim" diyerek işe başlar. Böylece konuşmaya tarafsız bir biçimde başlanmış olur. Bu dolaylı bir yaklaşım olup dikkatle kullanılmalıdır.
4) Sıralama Yöntemi: Sıralama veya adım adım yaklaşımı, zaman sıralı yönteme benzer. Teknik bir usul veya süreci açıklarken bu yöntemi kullanabilirsiniz. Genellikle adımların yapılış sırası yapılış zamanından daha önemlidir. "Etkili İIetişimde Yedi Adım" başlığı buna bir örnektir.
Sıralama yöntemi genellikle el veya ders kitaplarında kullanılır. Örneğin, bir silahın muayenesi, doldurulması, ateşlenmesi, parçalara ayrılması ve temizlenmesi bu yönteme uygundur.
İpucu: Bir usulü anlatırken dinleyicinin dikkatini sıralandırmaya çekmeniz zihinsel olarak hazırlanmalarına yardımcı olacaktır.
5) Konumsal / Coğrafik Yöntem: Bu yöntemde bir yerden başlayıp sırayla diğer yerlerden bahsedilir. Bu yöntem, dayalı bir yol izler (kuzeyden güneye, doğudan batıya, saat doğrultusunda, yukarıdan aşağı gibi). Pilotlara hava durumu brifingi verdiğinizi düşünelim. Önce kendi meydanınızdan başlayıp diğer meydanlardaki ve rotadaki hava durumundan bahsedersiniz.
İpucu: Konumsal ilişkilerde izlediğiniz sırayı belirtmeniz ve geçişlerde bunu belirtecek bağlaçlar kullanmanız önemlidir. Yoksa dinleyicilerin kafasının karışması veya dikkatinin kaybolması kolaydır.
6) Sorun / Çözüm Yöntemi: Bir sorunu tanımlamak ve bir / birkaç çözüm sunmak için bu yöntemi kullanabilirsiniz.
Sorunun tüm yönlerini tartışın (yöntemi, özellikleri, sonuçları). Önerilen çözümü sunarken okuyucuları çözümün uygulanabilir, maliyet ve etkinlik bakımından uygun olduğuna ikna etmek için destekleyin. Çözümünüzü sunduktan sonra çözümü uygulamak için gerekli önlemleri sıralamanız da uygun olacaktır.
Bu yöntem çeşitli şekillerde kullanılabilir:
- Tek çözüm: Sorunu sunar, arkasından en mantıklı tek çözümü sunarsınız.
- Çoklu çözüm: Sorunu sunar, arkasından birkaç çözümü etkileriyle sunar ve tavsiyenizi belirtirsiniz.
- Çoklu çözüm artı / eksi: Her bir çözümün yararları / zararları tartışılır.
7) Mantık Yöntem: Bu yöntemde düşüncenizi önce ortaya koyar daha sonra bu düşüncenizi desteklersiniz. "mantıksal iddia" yöntemidir. Bu yöntemi sadece sorunu tartışmak ve çözümler sunmanın ötesinde dinleyicileri sizin bakış açınıza yaklaştırmak istediğinizde kullanın.
İpucu: Dinleyici irdelemesini hatırlayın. Dinleyiciler düşünce olarak size karşı tavır alıyorlarsa kabul etmeleri en kolay düşüncelerle söze başlayın ve daha tartışmalı konulara yavaş yavaş ilerleyin.
8) Sebep / Sonuç (Nedensellik) Yöntemi: Bu yöntemde bir düşünce, eylem veya durumun diğerlerine nasıl sebep olduğunu ortaya koyarsınız. Bu kaynağın iki değişik biçimi vardır:
(a) Sonuçla başlayıp sebeplerini sıralayın.
(b) Sebeplerle başlayıp sonuçlarını ortaya koyun.
Hangi şekli seçeceğiniz, tartışma durumuna göre değişebilir.
Bazen sonuç - sebep ilişkisi, nedeni ortaya koymak için kullanılır. Ne zaman bu yaklaşımı kullanabilirsiniz? Kaza emniyet kurulu başkanı olduğunuzu düşünelim. Bir kazanın neden olduğunu araştırırsınız. Raporunuzda önce kazayı tarif eder daha sonra nedenlerini sıralarsınız.
Bazen sebep sonuç ilişkileri, şimdiki hareket ve kararların gelecekteki sonuçları tahmin edilirken kullanılır. Örneğin bazı sebeplerin, (personelin ayrılması, az sayıda personel yetiştirilmesi, zorunlu hizmetin azaltılması) istenmeyen sonuçlar (personel zafiyeti) doğurabileceğini ortaya koymak için kullanılır.
9) Taslağın Yazılması:
"Çalışmaksızın, düşünsel ve ahlaki olgunlaşma olanaksızdır."
M. Kemal ATATÜRK
Bu bölümde şunlar incelenecektir:
- Ana felsefenin oluşturulması.
- Üç bölümlü yapının oluşturulması.
- Paragrafların oluşturulması.
- Konu cümlesinin oluşturulması.
- Paragraflar arası geçişler.
- Kanıtın özellikleri.
Artık, ilk taslağı yazmak için hazırsınız. Bu bölümde, taslak yazmak için baştan aşağı tüm konuları kapsayacak bir yaklaşım mevcuttur. Öncelikle, büyük resim ile başlayacağız; giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşan üç parçalı yapıyı açıklayacağız. Bunu takiben, bütün içindeki paragrafları nasıl yazacağımızı tanımlayacağız. Son olarak paragraflardaki cümle ve sözcükleri irdeleyeceğiz.
a) Ana Felsefenin Oluşturulması: Yazınızın taslağını yazmaya başlamadan önce birkaç noktayı göz önünde bulundurmalısınız. Yazmaya başladığınız yazı, tamamlanmış ürünün sadece bir taslağıdır ve her bir cümle mükemmel olmak zorunda değildir. Yoğunluğunuzu, düşüncelerinizi kâğıda aktarmaya vermelisiniz. Dil bilgisi ve yazım kuralları ile uğraşıp, gördüğünüz her hatayı düzeltemeye çalışarak zaman kaybetmemelisiniz. Bu işlemler, yazının gözden geçirilmesi evresinde yapılacaktır.
Bununla birlikte, taslağınızı yazarken hazırladığınız taslak planınızı sürekli göz önünde tutmalısınız. Belirli aralıklarla, yazdıklarınızla taslak planı karşılaştırmanız, amacınızdan uzaklaşmanıza ve ilgisiz bilgileri yazınıza eklemenize izin vermeyecektir.
Peki yazınız nasıl bir şey olacak? Birkaç uzun paragraf yazmak yeterli olacak mı?
Kesinlikle hayır. Yazınızı üç bölümden oluşturacaksınız: Giriş, gelişme ve sonuç. Giriş bölümü, hedef kitlenin dikkatini konuya toplamalı, hedef kitle ile yazının sahibi arasında sıcak bir yakınlaşma oluşturmalı ve yazının asıl amacını ifade etmelidir. Gelişme bölümünde düşünceler paragraflarla mantıksal bir ahenk içinde istenen etkinliği sağlamak üzere sıralanmalıdır. Sonuç bölümünde ise, gelişme bölümünde aktarılan ana noktalar özetlenmeli ve yumuşak ifadelerle konu kapatılmalıdır.
b) Üç Bölümlü Yapının Oluşturulması: Hazırlayacağınız taslağın büyüklüğü çok kapsamlı olmamalı ve taslak, giriş, gelişme ve sonuç bölümlerinden oluşmalıdır. Giriş bölümü amacınızı belirtmeli ve dinleyicilerin dikkatini çekmelidir. Gelişme bölümünde, düşünceler mantık sırasına uygun olarak paragraflara aktarılmalıdır. Sonuç bölümünde ise, gelişme bölümünde belirtilen konuların kısa bir özeti ve genel sonuçlar belirtilmelidir. Sonuç bölümüne asla yeni bilgiler eklenmemelidir.
(1) Giriş Bölümü: Giriş bölümü, sahne, ses ve ışık düzeninin ayarlanması gibidir. Giriş bölümünün içeriği yerine getireceğiniz göreve göre değişmekle birlikte, bu bölümde en azından nihai amacınızı ve okuyucuları hangi hedefe ulaştıracağınızı belirtmelisiniz.
- Hazırlık, mesajın rengini gösterir; hedef kitlenin dikkatini toplar ve yazının tamamını okumak için istek uyandırır. Bu bileşeni kullanmak, isteğe bağlıdır. Kısa yazılarda kullanılmayabilir. Giriş bölümüne renk katmakla birlikte; okuyucunun hazırlık cümleleriyle amaç cümlesini birbirinden ayırt edebilmesi sağlanmalıdır. Daha önceki yazılarınızda ana düşüncenizin anlaşılmasına yönelik olumsuz kritik aldıysanız, giriş bölümünde hazırlık cümlelerine fazla yer vermeden doğrudan konuya girmeyi deneyebilirsiniz.
- Amaç cümlesi, ana düşüncenizi, amacınızı veya tezinizi açık ve anlaşılır şekilde belirten "tek bir" cümledir.
- Yol haritası, yazınızda vereceğiniz temel noktaları ve paragraflarınızın sırasını açıkça ifade eder. Ayrıca temel noktalar ile amacınız arasındaki bağı oluşturur.
Aşağıda, bu üç bileşenden oluşmuş bir giriş bölümü örneği sunulmuştur:
"İletişim, görevin başarılmasında olmazsa olmaz şartlardan birisidir. Bu ders notunda askerî eğitim kurumlarında ve karargâhlarda kullanılmak üzere yazılı / sözlü anlatım esasları ve belli başlı yazım biçimleri incelenmiştir (Bu cümle de amaç cümlesidir.)." Ders notu, askerî iletişim ortamının tanımıyla başlayarak sonrasında yazılı / sözlü anlatım becerisini geliştirecek teknik ve usulleri belirtir. Son bölümde de yazılı / sözlü anlatımda kullanılacak başlıca biçimler hakkında bilgi verir.
Her ne kadar okuyucular ilk önce yazınızın giriş bölümünü okuyacak olsalar da siz giriş bölümünü ilk iş olarak yazmak zorunda değilsiniz. Girişi yazmakta zorluk çekiyorsanız yazınızın gelişme bölümüne geçiniz ve daha sonra bu bölüme tekrar dönünüz. Bazıları da tersten gider ve yazının tamamını yazıp giriş bölümünü son iş olarak yaparlar. Giriş bölümünü ne zaman yazarsanız yazın; ancak amacınızı ve birazdan nelerden bahsedeceğinizi bu bölümde kapsadığınızdan emin olunuz.
(2) Gelişme Bölümü: Gelişme bölümü yazınızın kalbi gibidir. Gelişme, temel noktaları ve her birini destekleyen detayları içerir. Gelişme birkaç paragraftan oluşturulur. Paragraf sayısı amacınıza ve konuya bağlı olarak değişecektir.
Genel kural olarak her bir paragrafta başka bir temel noktaya değinmelisiniz. Bir paragrafta birkaç temel düşünceyi sunarsanız okuyucuların kafasını karıştırabilirsiniz. Uzun yazılarda ise bir temel konu için birden fazla paragraf yazmak durumunda da kalabilirsiniz.
(3) Sonuç Bölümü: Yazının sonuç bölümü genellikle önemsenmeyen bölümüdür. Bu, büyük bir hatadır.
Bazıları, iletmek istedikleri temel noktaları yazmayı bitirince yazıyı sonlandırırlar. Oysaki sonuç bölümü, mesajınızı özetlemeniz ve hedef kitleye vermek istediğiniz ana düşünceniz için son bir şanstır.
Etkin bir sonuç yazmak için, konunun tamamı ve gelişme bölümünün temel noktaları özetlenmelidir. Basit ve kolay anlaşılacak bir amaç için yazıyorsanız, sonuç bölümünde amaç cümlenizi değişik sözcüklerle tekrar ifade edebilirsiniz. Karmaşık bir amacınız varsa temel noktaları tekrar vurgulamalı ve önerilerinizi ya da vardığınız sonucu ifade etmelisiniz.
Etkin bir sonuç yazmak için, temel noktaları veya bulguları tekrar ifade etmeli ya da gelişme bölümünün dayanaklarını tekrar vurgulamalısınız. Hiçbir şartta, yaptığınız veya sandığınız olumsuzluklar için özür dilemeyiniz. Yazınızı, sunmaya çalıştığınız ana düşünceye yönelik olumlu ifadelerle sonuçlandırınız. Gelişme bölümünde bahsetmediğiniz yeni düşünceleri asla sonuç bölümünde ortaya atmayınız. Bu, okuyucunun kafasının karıştırılmasından başka bir işe yaramayacaktır.
Giriş ve sonuç bölümleriniz birbirinin aynısı olmamak kaydıyla aralarında kesinlikle bir denge olmalıdır. Yazdığınız sonucun giriş bölümünden türeyip türemediğini ve amacınıza hizmet edip etmediğini kontrol etmek için önce girişi okuyup hemen arkasından sonucu okuyunuz. Etkin bir sonuç, yazının sonunda sizin haklı olduğunuz hissini vermelidir.
Yukarıda giriş için yazılan örnekten hareketle sonuç paragrafı şu şekilde yazılabilir:
"Türk Silahlı Kuvvetlerinin bir personeli olarak, etkin bir iletişim kuramadan görevimizi başarmamız pek mümkün değildir. Bu ders notu sözlü ve yazılı anlatım başta olmak üzere iletişim becerilerimizi geliştirecek bazı kullanışlı bilgiler vermektedir. Bu ders notunu her zaman elinizin altında bulundurmanız ve yazılı / sözlü anlatım hazırlarken sık sık ona başvurmanız başarınızı artıracaktır."
(4) Paragrafların Oluşturulması: Paragraflar, yazınızda düşüncelerinizi inşa edeceğiniz asıl unsurlardır. Paragraflar üç amaca hizmet ederler:
- Birbiri ile ilgili düşünceleri tek bir düşünce grubu olarak birleştirmek.
- Farklı düşünce gruplarını birbirinden ayırmak.
- Yazının, konu ile ilgili başka bir bölümüne geçildiğine dair okuyucuya zihinsel uyarı sağlamak.
Etkili bir paragraf, temel bir nokta etrafında toplanmış düşünce öbeklerinden oluşmuş, öncesi ve sonrası ile bağ kuran işlevsel parçadır. Gelişigüzel bir araya getirilmiş cümleler değildir. Bir paragraf tek bir temel düşünce veya noktayı ifade eder, bir olayı tanımlar ya da bir izlenim yaratır.
Birçok askerî yazıda paragraflar üç ila yedi cümle uzunluğunda olur. Sizin paragraflarınız da bu kurala uyarsa daha açık ve okuması kolay paragraflar yaratmış olursunuz. Her bir paragraf, kendi özelliğine göre farklı sayıda destekleyici detay içereceği için uzunlukları birbirinden farklı olabilecektir.
(5) Konu Cümlesinin Oluşturulması: Askerî yazılarda her bir paragrafa, paragrafın konusunu veya temel noktasını gösteren konu cümlesi ile başlamak faydalı olacaktır. Konu cümlesi, okuyucuları paragrafın geri kalan kısmına hazırlar ve onların sunulacak destekleyici düşüncelere, gerçeklere, şekillere ve grafiklere yoğunlaşmalarını sağlar.
Gelişme bölümünde oluşturduğunuz paragrafların konu cümlesini okuyucularınıza aratmayın. Paragrafın konusunu ve temel düşüncesini yansıttığı için konu cümlesini ön plana çıkarmak uygun olacaktır. Bunun için de en uygun yer paragrafın ilk cümlesidir. Bu, yazınıza açıklık kazandırır ve okuyucu için işleri kolaylaştırır. Bazı uzun yazılarda, kitaplarda ve raporlarda sadece her bir paragrafın ilk cümlesini yani konu cümlesini okuyarak genel bir düşünceye sahip olmak isteyen okuyucular için de bu şekliyle idealdir. Tabi ki daha fazla detay isteyen okuyucu paragrafın tümünü okuyacaktır.
Paragrafın konu cümlesi ile son cümlesi arasında kalan diğer cümleler, konu cümlesini genişletecek, vurgulayacak ve destekleyecek şekilde birbiriyle ilişkili olmalıdır. Bazı paragraflarda, son cümle, paragrafı özetlemek, temel düşünceyi okuyucunun kafasına kazımak veya bir sonraki paragrafa geçiş yapmak amacıyla kullanılır. Bu fonksiyonu yerine getirmeyen cümleler atılmalıdır ya da değiştirilmelidir.
Birçok yazar her bir paragrafı bir oturuşta yazmakla birlikte, diğer bir strateji de her bir paragrafın konu cümlesini yazıp tüm paragrafları oluşturmak ve sonra tekrar başa dönüp paragrafları tamamlamaktır. Konu cümlelerini öncelikle yazmak, yazıyı hazırlayanın sürekli olarak büyük resmi dikkate almasını gerektirir ve güzel düzenlenmiş bir taslak ortaya çıkabilir. Bu teknik, uzun yazıların yazılmasında ve özellikle yazısını düzenlemekte zorluk çekenler için tavsiye edilir.
Paragraflar hakkında söylenecek sözün özü şudur: Her bir paragraf, tercihen ilk cümleye yerleştirilmiş konu cümlesinde ifade edilen tek bir noktayı veya düşünceyi ifade etmelidir. O paragrafta ifade edilmek istenen ana düşünceyi destekleyici, geliştirici ve açıklayıcı cümleler kullanmalıdır. Paragrafın oluşumunda amaç, paragrafın cümleler topluluğu değil, belli bir kurala göre bütünleşmiş öge olduğunu okuyucunun görmesine yardımcı olmaktır.
(6) Paragraflar Arası Geçişler: Paragrafların akışını sağlamanın tek yolu sözcük, cümlecik veya cümlelerle yumuşak geçişler yapmaktır. Dâhilî geçişler, paragraf içindeki cümleler arası geçişi sağlarken haricî geçişler ise birbirinden ayrı paragraflar arasında köprü vazifesi görür.
(a) Dâhilî Geçişler: Dâhilî geçişler, paragraf içindeki farklı düşünceler arasındaki ilişkiyi kuran bir veya iki sözcüktür. Yazınızda kullanacağınız dâhilî geçişler, düşünce akışınızın okuyucular
tarafından daha rahat anlaşılmasına fırsat verir. Örneğin:
"Cumartesi günü için yaptığımız plan, hem işimize hem de zevkimize hitap ediyor. İlk önce, herkes evde toplanacak ve öğle yemeği yiyeceğiz. Daha sona, hep birlikte evi temizleyeceğiz. Sonra da sinemaya gideceğiz. "
Bazı dâhilî geçişler, tek bir cümle içindeki iki unsuru birbirine bağlar. Örneğin: "Önce eve git, sonra beni ara. "
(b) Haricî Geçişler: Haricî geçişler, okuyucuyu bir paragraftan diğer bir paragrafa veya bir bölümden diğer bölüme taşıyan cümleler veya paragraflardır. Geçiş paragrafları genellikle kitap, uzun rapor veya dokümanlar gibi çoklu bölümler içeren yapılarda kullanılır. Bu tip geçişler, bir bölümü özetleyip diğer bölüme geçişi sağlarlar veya bir sonraki bölüme bir giriş yapıp önceki bölümle olan ilgisini açıklarlar. Geçiş paragrafları askerî yazılarda pek görülmez.
Geçiş cümleleri genellikle ayrı iki paragrafın temel noktasını birleştirmek için kullanılır.
Paragraf - 1 ile Paragraf - 2'yi birbirine bağlamada üç seçenek söz konusudur: Geçiş cümlesi:
(1) Paragraf - 1'in sonunda tek bir cümle olarak kullanılabilir.
(2) Paragraf - 2'nin ilk cümlesi olarak kullanılabilir. Bu durumda konu cümlesi ikinci cümle olur.
(3) Paragraf - 2'nin konu cümlesi ile kaynaştırılabilir.
Aşağıdaki örnekte iki paragraf verilmiş ve geçiş cümlesi seçenekleri irdelenmiştir.
Farz edelim ki elinizde iki paragraf var: Paragraf - 1 park yeri sorunlarını tanımlıyor; paragraf - 2 olası çözümler öneriyor. Geçiş cümlesi ise şöyle olsun: "Bereket versin ki insanlar özel araçlarını dönüşümlü olarak kullanmaya teşvik edilirse bu sorun kısmen çözülebiliyor."
Bu geçiş cümlesi paragraf - 1'in son cümlesi olarak kullanıldıysa (seçenek - 1) paragraf - 2 için şöyle bir konu cümlesi yazılabilirdi: Personelimizi özel araçlarını dönüşümlü olarak kullanmalarına teşvik etmek üzere üç farklı teşvik uygulayabiliriz: İsme tahsis edilmiş park yeri, esnek çalışma saatleri ve iş birliği yapmayanlar için uzak park yerleri.
Geçiş cümlesi paragraf - 2'nin başında kullanılırsa (seçenek - 2) paragraf - 2'nin konu cümlesi ikinci cümle olarak şu şekli alabilirdi: "Bereket versin ki insanlar dönüşümlü olarak özel araçlarını kullanmalarına teşvik edilirse bu sorun kısmen çözülebiliyor. Biz de personelimize önermek üzere üç farklı teşvik uygulayabiliriz: İsme tahsis edilmiş park yeri, esnek çalışma saatleri ve iş birliği yapmayanlar için uzak park yerleri."
Üçüncü seçenek olarak geçiş cümlesi paragraf - 2'nin konu cümlesi ile kaynaştırıldığında ise şu şekli alır. "Bereket versin ki park yeri sorununu personelimize özel araçlarını dönüşümlü olarak kullanmalarına yönelik üç değişik öneride bulunarak çözebiliyoruz: İsme tahsis edilmiş park yeri, esnek çalışma saatleri ve iş birliği yapmayanlar için uzak park yerleri."
(c) Başlıklar: Özellikle uzun yazılarda bir ana bölümden diğerine geçmenin en etkili yolu başlık kullanmaktır. Bu durum okuyucunun bir bakışta yazıyı takip edebilmesine yardımcı olur. Aynı zamanda başlıklara ayırmak, konular çeşitlilik gösterdiğinde yararlı olacaktır. Başlık kullanırken mümkün olduğu kadar açıklayıcı olun ve sadece bir veya iki üstü kapalı sözcüğe bağlı kalmaktan kaçının. Başlıkların bu kitapta etkili kullanıldığını göreceksiniz!
Mademki şu ana kadar öğrendiğiniz bilgiler ile giriş, gelişme ve sonuçtan oluşturduğunuz büyük resmi nasıl çizeceğinize dair iyi bir fikriniz oluştu; o zaman biraz daha ayrıntılara inmenin tam zamanı. Artık paragraflarınızın içinde çarpıcı cümleler kurmaya yoğunlaşabilirsiniz.
(ç) Çarpıcı Cümleler Kurmak: Çarpıcı cümleler kurmak için cümlelerinizi oluştururken açık ve özlü sözcükler kullanın. Bu bölümde, çarpıcı cümleler yazmanın en önemli konularından bazılarına göz atacağız. Bu konular; etken cümle yapısı, paralel yapı, yanlış kullanılan niteleyiciler, doğru sözcük kullanma ve gereksiz sözcük ve yapılardan kaçınmadır. O zaman muhtemelen açık ve özlü cümleler kurmakta en çok düşülen hata olan etken cümle yapısını kullanmama ile başlayalım.
(1) Etken Cümle Yapısını Kullanın: Yüklemden Önce Özne: Etken cümle yapısı özneyi işi yapan olarak gösterir. Örneğin: "Kız şarkıyı söyledi." Etken çatıyı kullanırsanız yazınız açık, özlü ve canlı olur. Böylece okuyucuya doğrudan ulaşır ve daha az sözcükle konuyu açıklarsınız.
(2) Edilgen Cümle Yapısının Belirtileri: Bir cümlenin edilgen olup olmadığını nasıl tespit edersiniz? Edilgen çatıyı tanımak için dil
bilimci olmanıza gerek yok. Önce kendi kendinize "Bu cümlede ne oluyor?" sonra da "İşi kim yapıyor?" sorusunu sorarak özneyi bulabilirsiniz.
Birçok yazar, edilgen çatıyı gereğinden fazla kullansa da aslında bazen kullanmak da yerinde olur. Açık ve zorlayıcı dil kullanımı, diplomasi ve politik görüşmelerde uygun olmayabilir. Edilgen çatı aynı zamanda kötü haberlerin yumuşatılmasında veya işi yapanın (öznenin) bilinmediği, önemsiz olduğu ve isimlendirmenin gerekli olmadığı ve yapanın zaten belli olduğu durumlarda kullanılır.
İşte birkaç örnek:
Başvurular 1 Haziranda gönderildi. (yapan önemli değil)
Cumhurbaşkanı yedi yılda bir seçilir. (yapan zaten belli)
(3) Üstü Kapalı Fiillere Dikkat Edin: Fiillerin işi sizin için yapmasını sağlayın. Zayıf yazı, anlamlarını tamamlamak için ek bir sözcüğe gereksinim duyan sözcüklerden oluşur. "Yapmak" fiilini "seçim" sözcüğü ile birlikte kullanmak yerine seçmek fiilini kullanabilirsiniz. Örneğin:
Genel Kurul basılı yayın faaliyetlerini kararlaştırmak için toplandı.
Onaylamayı kararlaştırdılar.
(4) Koşut (Paralel) Yapıyı Kullanın: Listeleme yaparken uygun kalıplar kullanın. Cümleniz virgüllerle ayrılmış maddeleri içeriyorsa, dil bilgilerinin aynı olmasına dikkat edin. Örneğin; üç maddenin ikisinde fiil varsa üçüncüsünde de mutlaka fiil olsun. Yazar, olgular ile olayları, düz cümleyle soru cümlelerini ve etken ile edilgen cümle yapılarını karıştırırsa, uyumsuzluk meydana gelir. İşin püf noktası uygun kalıplar kullanmadadır.
(5) Doğru Sözcüğü Kullanın: Somut olun! "Komutan rehberlik edecek." veya "Aracın istenen özellikleri karşılaması gerekir." yazarsanız, okuyucularınız ne tür bir rehberlik olduğunu veya nasıl bir özellik olduğunu merak edebilir. Ayrıntıyı gözetmediğinizde ne siz ne de okuyucunuz sorunla baş edebilir. Koşulların elverdiği ölçüde somut olun. Sadece okuyucunun gereksinim duyacağı bilgileri verin ve bu bilgileri gereğinden fazla sözcükle ifade etmeyin.
- Komutan yerine tabur komutanı,
- Baş ağrısı yerine migren,
- Araba veya araç yerine marka adı!
- Duygu yerine sevgi,
- Uçak yerine F - 16, kullanın.
(a) Sözcüğe Yüklenen Anlamın Çeşitli Yönlerini Bilin: Anlamın çeşitli yönlerini vurgulamak için farklı sözcükler kullanın. Uygun sözcüğü kullanan bir yazar, hepsi için genel bir kokunun yerine puronun aromasından, bir çiçeğinin güzel kokusundan, parfümün hoş kokusundan veya gazın kötü kokusundan bahsedebilir.
(b) Meslek Dilini (Jargon) ÖlçüIü Kullanın: Tüm iletişimlerin amacı kişisel iletişimi mümkün olan en basit biçimde gerçekleştirmek ve bunu gerçekleştirmede en basit yol günlük tanıdık sözcükler kullanmaktır. Ancak bu basitlik en az terminolojiyle özel durumlara uygulanabilir olmalıdır. Terminoloji, aynı gruptan olan bireylerin ortak anlamlar yükledikleri kısaltılmış sözcükler, sözcük öbekleri ya da kısaltmalardan meydana gelir. KGK (Konu Gösterge Kodu), MEBS (Muhabere Elektronik Bilgisayar Sistemleri) gibi kısaltmalar askerî terminolojiye örnektir. Elbette ki her mesleğin kendine özgü dili vardır. Yazarlar cümlelerinde genellikle mesleki dili, boşlukları doldurmak ve okuyucuyu etkilemek için kullanırlar. Maalesef, meslek dilinin aşırı kullanımı okuyucunun kafasını karıştırması bakımından geri tepebilir. Meslek dilini kullanmadan önce okuyucuyu iyi değerlendirin. Yazılarınızda günlük yaşamda sıkça ifade edilen sözcükleri basitçe kullanın veya en azından kullanmanız gereken terimleri mutlaka açıklayın. Kısaltma kullanıyorsanız ilk kullanımınızda terimin açık anlamını mutlaka yazın ve söyleyin.
Açık ve net cümlelerin nasıl yazılacağıyla çok uğraştık (ne yapılmalı, nelerden kaçınılmalı gibi). Bu bölümü bitirmeden önce bakmamız gereken ve anlaşılırlığı etkileyen iki konu var; cümle uzunluğu ve soru kullanma.
(c) Cümle Uzunluğu: Kâğıt üzerindeki sözcüklerin amacı, düşüncelerin en sade ve en açık biçimde aktarılmasıdır. 20 sözcüğün üzerindeki karmaşık ve uzun cümlelerden kaçınmalısınız (ortalama 17 sözcük). Uzun ve sıkıcı sözcükleri kısa cümlelere ayırarak veya listeleme yaparak bölün. Kısa cümleler akıcılığı artırırken uzun olanlar düşürür. Hep aynı kalıbı kullanmak monoton olacağından kalıpların çeşitliliği artırılmalıdır.