ben bunu iki temel şeye bağlıyorum:
erkek egemen toplum yapısı
tüm orta doğu ülkelerinde olduğu gibi bizim ülkemizde de toplum artık iyice erkek egemen yapıya dönüştürülmeye başlandı. ''ailenin direği'', ''koruyucusu'' gibi unvanlar yakıştırıldı erkeklere. sanki çok yüce yaratıklarmış gibi. çoğu kadın da erkekleri üstün ırk olarak görmeye başlamış durumda.
nerde o gururlu kadınlar?. istersen 10 çocuğun olsun, gururun ve onurun varsa bırak tokadı, şiddeti falan, bunu ima bile etse o insan kılıklılarla evli ya da sevgili kalmaman gerekir.
yani mesela :
çift kavga ediyor.
yolun ortasında erkek kadının saçlarını yolup tokat atarak bağırıyor.
ordan geçen duyarlı bir adam da araya girip o insan kılıklı erkeğe 1-2 yumruk atmak zorunda kalıyor ama sonunda ayırıyor çifti.
erkeğin gözü morarmış.
3 kişi birbirine bakıyor sessizce.
kadın, kocası, ve kurtaran adam.
kadın, onu kurtaran adama bağırmaya başlıyor.
''sen napıyorsun benim kocama ne karışırsın bize be adam!''
diyor.
ardından yıllarca evli kalmaya devam ediyorlar...
o 'koca', kadın için bulunmaz nimet sanki.
'aile' kavramına verilen aşırı değer
aslında herşey bunun altında yatıyor, ister inanın ister inanmayın. şiddetle bunun ne alakası var ki?diye soruyorsanız söyleyeyim:
çift, kavga ediyor.
kocası kadına deli gibi bağırıp tekmeler atıyor. artık ne yaşandıysa.
kadın, kanlar içinde kalmış.
penceresinden bunu gören komşu teyze polisi arıyor.
polis gelip adamla kadını karakola götürüyor.
karakoldaki memur mu, komiser mi artık her neyse, çifti barıştırıyor.
adam söz veriyor ''bi daha yapmam tövbeler olsun'' diye.
karısına sarılarak eve geri dönüyor.
çok geçmeden her şey yine aynı kalıyor.
karakoldaki göbekli adamlar da ''yuva kurtardıııııık'' diye seviniyorlar.
''yuva'' neyse artık...
'''evlilik kutsaldır, ufak bi tokat için koca evlilikleri yıkmayın yuvanıza sahip çıkın bayanlar.''' diyor herkes.
''yeter ki aile bozulmasın....'' diyorlar.
bana sorarsanız, ne evlilik, ne aile, ne aşk, ne de ilişkiler kutsal falan değildir. uydurulmuş, hayin, sinsi, düzmece kavramlardır bunlar bence.
işin içinde şidddet varsa aşk da, evlilik de ilişki de bitmeli, bitirilmelidir.
halbuki bizim ülkede bu kavramlar ve yanında ''erkek'' kavramı yüceldikçe yüceldi, göklere çıktı, beni boğmaya başladı artık.
bunları düşündükçe sanki nefes alamayacak gibi oluyorum. kabullenmiş, güçsüz durmayı seçmiş, eğitimli olmasına rağmen bilinçlenememiş kadınlarımızı gördükçe iyice umutsuzlaşıyorum...