İLK BORSA
2 Aralık 1873 günü bir tüzükle çalışmaya başlayan Dersaadet Tahvilat Borsası, Türkiye' nin ilk borsası sayılır. 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlılar' da sanat ve ticaretle uğraşanların lonca örgütleri de ilk borsa kuruluşlarıysa da, " resmi " bir nitelik taşımazlar. Ülkemizde ilk ticaret borsası İzmir' de, İzmir Ticaret ve Sanayi Borsası adıyla 1886 yılında kuruldu.
BİSİKLET SPORUNUN TÜRKİYE' YE İLK GİRİŞİ
Meşrutiyet' ten önce İstanbul Tepebaşı' nda bulunan iki bisiklet satıcısı, müşteri çekmek amacıyla gösteriler düzenledilerse de, ilgi çekemediler. Bisikletin yurdumuza kesinlikle ilk girişi ve yayılması 1910 yılına rastlar. İlk uluslararası bisiklet yarışmaları da İstanbul' da 1927 yılında Bulgarlarla yapıldı.
Ülkemizde ilk bisiklet federasyonu ise 1924 yılında kuruldu. İlk Türkiye Bisiklet Birinciliği Yarışması da yine aynı yıl Ankara' da, Muhafızgücü Spor Alanı' nda düzenlendi ve bu yarışmayı Cavit Cav kazandı.
1924 yılında Paris' te düzenlenen olimpiyat oyunlarına bisiklet dalında yarışmak üzere giden Fahri Ağabey, Cavit Cav ve Raif Bey' den kurulu Bisiklet Milli Takımımız, yarışmaya girebilmek için satın alabilecek bisiklet bulamadıklarından geri döndüler. Bisiklet sporunda olimpiyat oyunlarına ilk katılışımız, bu nedenle 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunlan' nda mümkün olabildi.
İLK BOKS KULÜBÜ
Ülkemizdeki ilk boks kulübü, 1919 - 1920 yıllarında Akşiyani Efendi ile Musevi bir yurttaşın çabasıyla kuruldu. İstanbul Taksim' deki Şantekler Salonu' nu tutan ilk boks kulübünün giderleri, Fransa Boks Federasyonu' nca karşılanıyordu.
Türkiye' deki ilk boks federasyonu da, 1923 yılında kurulan Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı' ndan hemen sonra gerçekleştirildi. İlk Boks Federasyonu Başkanımız da Eşref Şefik Atabey' dir. Bağımsız bir federasyon olan Boks Federasyonu, boksun gereken ilgiyi görmeyişi nedeniyle bir süre sonra kapandı.
İLK BİNİCİLİK KULÜBÜ
Türklerde binicilik ve atla spor yapma geçmişi, çok eski çağlara uzanır. Orta Asya' da Türkler, atı çeşitli amaçlarla kullandılar. Elimizdeki belgelerden, atın savaşta olduğu kadar, barışta da önemli bir yeri olduğu kanıtlanır. Türklerin, " at, avrat, pusat " deyimi, bunlara ve bu arada " at " a verdikleri değeri açıklar. Anadolu' nun birçok yerlerinde tören ve bayramlarda çeşitli at oyunları oynanır. En önemlileri, cirit, oğlak ve çevgendir (At üstünde sopayla oynanan bir oyun). Bu oyunlar, Türklerin bilinen en eski atlı oyunlarıdır.
İlk binicilik derneği ise 1913 yılında Sipahi Ocağı adıyla açıldı. Amacı, ata binmeyi, atçılığı, at sporunu geliştirmek olan bu ocağın kurucuları arasında, devrin ünlü kişilerinen Mahmut Şevket' le Mahmut Muhtar paşalar vardı.
BİBLİYOGRAFYA TÜRÜNDE İLK ÖRNEKLER
Ülkemizde çağdaş anlamda bibliyografya çalışmaları, 1928 yılında yapılan Harf Devrimi' nden sonra başladı. Ancak, Türk kültürüyle ilgili ilk bibliyografya niteliğinde birçok çalışmalar vardır. Abdurrahman Bestami' nin " Mevzuatü'I - Ulûm " (Bilimlerin Konuları), Molla Lütfi' nin " El Metâlib- i İlâhiye " (Tanrısal Dilekler), Abdülzâde Mehmet Tahir' le, Serkis Orpelyon' un birlikte düzenledikleri " Mahzenül - Ulûm " (Bilimlerin Mahzeni), Hüsamettin Ahmet' in " Miftahü' s Süeada " (Mutluluğu Bulanların Anahtarı), Kâtip Çelebi' nin " Keşfü' z Zünûn " (Şüpheli Şeylerin Keşfi) gibi eserleri, bibliyografik türde ilk kitaplar olarak sayılabilir.
İlk kez 1930 yılında yayınlanmaya başlanan ulusal nitelikteki genel bibliyografyanın adı, " Türkiye' de Çıkan Kitap, Gazete ve Mecmualardan Bahsetmek Üzere Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye Heyeti Tarafından Çıkarılan Neşriyat Bülteni " dir.
İLK BELEDİYE
Günümüzdeki anlamıyla ilk belediye örgütü, 1869 yılında İstanbul' da çalışmalarına başladı. Yurdun çeşitli yerlerindeki belediyelerin hizmet vermeye başlaması, 1870' li yıllardan sonradır. Bu tarihlerden önce belediye işlerine bakan benzer kuruluşlar görüldüyse de, bunlar belediye kavramı içinde tanımlanamaz.
İLK BEDEN EĞİTİMİ GÖSTERİLERİ
İstanbul' da 16 Mayıs 1919 günü, şimdiki Fenerbahçe Stadyumu' nun bulunduğu alanda yapıldı. Gösteriyi düzenleyenler, Erkek Öğretmen Okulu öğrencileriydi. Daha sonra bu bir gelenek oldu ve her yıl Mayıs ayında gösteriler yapıldı. Atatürk' ün Samsun' a ayak bastığı gün olan 19 Mayıs, " Gençlik ve Spor Bayramı " adıyla 1938 yılında çıkarılan bir yasa ile kesinleşince, spor gösterileri de bu bayram gününe alındı . " Dağ Başını Duman Almış " marşı da, ilk Gençlik Marşı olarak kabul edildi.
İLK BASKETBOL MAÇI
Türkiye' de ilk basketbol maçı, Robert Kolej öğrencileri tarafından 1904 yılında yapıldı. Türklerin basketbolu ilk kez öğrenip oynamalarıysa, devrin ünlü kalecisi ve Galatasaray Lisesi Beden Eğitimi öğretmenlerinden Ahmet Robenson' un çabasıyla oldu . Ahmet Robenson, 1911 yılında eline geçen bir Amerikan dergisinde, bu oyunu tanıdı ve öğrencilerine oynatmak istedi. 10' ar kişilik takımlar arasında yapılan ilk karşılaşmada, oyun kurallarını bilen olmadığından, hepsi sakatlandı.
Türkiye' de ilk basketbol liginin kuruluşu, 1915 yılında gerçekleşti. Türkiye Basketbol Şampiyonluğu ise, 1946' da başladı.
İLK BASIN REKLAMLARI
Türkiye' de ilk basın reklamlarının yapılmaya başlaması, 1860 yılından sonraya rastlar. Osmanlılar döneminde basında yayımlanan ilk reklamlar elbise, ilaç, tabak - çanaklarla, ülkeye yeni girmekte olan araçların tanıtılması türündendi. İlk reklamlar, " Tercüman- i Ahval " , '' Ceride- i Havadis " , " Tarih " gibi gazetelerde yayımlandı. O sıralarda reklamın kişi hayatında değeri pek iyi bilinmediğinden, bir reklam kuruluşu yoktu. Ayrıca , II. Abdülhamit' in basına uyguladığı ağır baskı, reklamcılığın gelişmesini engelledi.
İLK BASIN AHLAK YASASI
Türkiye' de çeşitli yerlerde yayımlanan dergi ve gazetelerle, basın kuruluşlarının temsilcileri, 24 Temmuz 1960 günü bir araya geldiler. İstanbul Gazeteciler Derneği' nde, tarihimizde ilk kez yapılmış Basın Ahlak Yasası' nı onayladılar. Yasayı uygulamak için bir Basın Onur Kurulu seçildi. Kurul, 10 üyeden oluşuyordu. Basın Ahlak Yasası, en uygar ülkelerde bile imrenilecek özgür toplumun, özgür basının kendisini eleştirme ve denetlemesini yapacaktı. Bu, yine basın yoluyla kamuoyuna duyurulacaktı. Bu yasa, hâlâ yürürlüktedir.
İLK BARO
Türkiye' de ilk baroyu, 1870 yılında kapitülasyonlardan yararlanan yabancı uyruklu avukatlar, " Sosyete dö baro dö Konstantinopl ", yani " İstanbul Avukatları Topluluğu " adıyla kurdular. İlk Osmanlı barosunun ortaya çıkışı, 1876 yılındadır. Bu topluluğa 62 avukat kayıtlıydı. Bunlardan 11' i Rum, 38' i Ermeni idi. Bugünkü anlamıyla baro, her ilde en az 15 üyesi bulunan ve Avukatlık Yasası uyarınca, görevlerini onur ve dayanışma içinde toplumun çıkarlarına göre geliştirip yapmayı amaç edinen avukatlararası bir topluluktur
2 Aralık 1873 günü bir tüzükle çalışmaya başlayan Dersaadet Tahvilat Borsası, Türkiye' nin ilk borsası sayılır. 16. ve 17. yüzyıllarda Osmanlılar' da sanat ve ticaretle uğraşanların lonca örgütleri de ilk borsa kuruluşlarıysa da, " resmi " bir nitelik taşımazlar. Ülkemizde ilk ticaret borsası İzmir' de, İzmir Ticaret ve Sanayi Borsası adıyla 1886 yılında kuruldu.
BİSİKLET SPORUNUN TÜRKİYE' YE İLK GİRİŞİ
Meşrutiyet' ten önce İstanbul Tepebaşı' nda bulunan iki bisiklet satıcısı, müşteri çekmek amacıyla gösteriler düzenledilerse de, ilgi çekemediler. Bisikletin yurdumuza kesinlikle ilk girişi ve yayılması 1910 yılına rastlar. İlk uluslararası bisiklet yarışmaları da İstanbul' da 1927 yılında Bulgarlarla yapıldı.
Ülkemizde ilk bisiklet federasyonu ise 1924 yılında kuruldu. İlk Türkiye Bisiklet Birinciliği Yarışması da yine aynı yıl Ankara' da, Muhafızgücü Spor Alanı' nda düzenlendi ve bu yarışmayı Cavit Cav kazandı.
1924 yılında Paris' te düzenlenen olimpiyat oyunlarına bisiklet dalında yarışmak üzere giden Fahri Ağabey, Cavit Cav ve Raif Bey' den kurulu Bisiklet Milli Takımımız, yarışmaya girebilmek için satın alabilecek bisiklet bulamadıklarından geri döndüler. Bisiklet sporunda olimpiyat oyunlarına ilk katılışımız, bu nedenle 1928 Amsterdam Olimpiyat Oyunlan' nda mümkün olabildi.
İLK BOKS KULÜBÜ
Ülkemizdeki ilk boks kulübü, 1919 - 1920 yıllarında Akşiyani Efendi ile Musevi bir yurttaşın çabasıyla kuruldu. İstanbul Taksim' deki Şantekler Salonu' nu tutan ilk boks kulübünün giderleri, Fransa Boks Federasyonu' nca karşılanıyordu.
Türkiye' deki ilk boks federasyonu da, 1923 yılında kurulan Türkiye İdman Cemiyeti İttifakı' ndan hemen sonra gerçekleştirildi. İlk Boks Federasyonu Başkanımız da Eşref Şefik Atabey' dir. Bağımsız bir federasyon olan Boks Federasyonu, boksun gereken ilgiyi görmeyişi nedeniyle bir süre sonra kapandı.
İLK BİNİCİLİK KULÜBÜ
Türklerde binicilik ve atla spor yapma geçmişi, çok eski çağlara uzanır. Orta Asya' da Türkler, atı çeşitli amaçlarla kullandılar. Elimizdeki belgelerden, atın savaşta olduğu kadar, barışta da önemli bir yeri olduğu kanıtlanır. Türklerin, " at, avrat, pusat " deyimi, bunlara ve bu arada " at " a verdikleri değeri açıklar. Anadolu' nun birçok yerlerinde tören ve bayramlarda çeşitli at oyunları oynanır. En önemlileri, cirit, oğlak ve çevgendir (At üstünde sopayla oynanan bir oyun). Bu oyunlar, Türklerin bilinen en eski atlı oyunlarıdır.
İlk binicilik derneği ise 1913 yılında Sipahi Ocağı adıyla açıldı. Amacı, ata binmeyi, atçılığı, at sporunu geliştirmek olan bu ocağın kurucuları arasında, devrin ünlü kişilerinen Mahmut Şevket' le Mahmut Muhtar paşalar vardı.
BİBLİYOGRAFYA TÜRÜNDE İLK ÖRNEKLER
Ülkemizde çağdaş anlamda bibliyografya çalışmaları, 1928 yılında yapılan Harf Devrimi' nden sonra başladı. Ancak, Türk kültürüyle ilgili ilk bibliyografya niteliğinde birçok çalışmalar vardır. Abdurrahman Bestami' nin " Mevzuatü'I - Ulûm " (Bilimlerin Konuları), Molla Lütfi' nin " El Metâlib- i İlâhiye " (Tanrısal Dilekler), Abdülzâde Mehmet Tahir' le, Serkis Orpelyon' un birlikte düzenledikleri " Mahzenül - Ulûm " (Bilimlerin Mahzeni), Hüsamettin Ahmet' in " Miftahü' s Süeada " (Mutluluğu Bulanların Anahtarı), Kâtip Çelebi' nin " Keşfü' z Zünûn " (Şüpheli Şeylerin Keşfi) gibi eserleri, bibliyografik türde ilk kitaplar olarak sayılabilir.
İlk kez 1930 yılında yayınlanmaya başlanan ulusal nitelikteki genel bibliyografyanın adı, " Türkiye' de Çıkan Kitap, Gazete ve Mecmualardan Bahsetmek Üzere Maarif Vekâleti Talim ve Terbiye Heyeti Tarafından Çıkarılan Neşriyat Bülteni " dir.
İLK BELEDİYE
Günümüzdeki anlamıyla ilk belediye örgütü, 1869 yılında İstanbul' da çalışmalarına başladı. Yurdun çeşitli yerlerindeki belediyelerin hizmet vermeye başlaması, 1870' li yıllardan sonradır. Bu tarihlerden önce belediye işlerine bakan benzer kuruluşlar görüldüyse de, bunlar belediye kavramı içinde tanımlanamaz.
İLK BEDEN EĞİTİMİ GÖSTERİLERİ
İstanbul' da 16 Mayıs 1919 günü, şimdiki Fenerbahçe Stadyumu' nun bulunduğu alanda yapıldı. Gösteriyi düzenleyenler, Erkek Öğretmen Okulu öğrencileriydi. Daha sonra bu bir gelenek oldu ve her yıl Mayıs ayında gösteriler yapıldı. Atatürk' ün Samsun' a ayak bastığı gün olan 19 Mayıs, " Gençlik ve Spor Bayramı " adıyla 1938 yılında çıkarılan bir yasa ile kesinleşince, spor gösterileri de bu bayram gününe alındı . " Dağ Başını Duman Almış " marşı da, ilk Gençlik Marşı olarak kabul edildi.
İLK BASKETBOL MAÇI
Türkiye' de ilk basketbol maçı, Robert Kolej öğrencileri tarafından 1904 yılında yapıldı. Türklerin basketbolu ilk kez öğrenip oynamalarıysa, devrin ünlü kalecisi ve Galatasaray Lisesi Beden Eğitimi öğretmenlerinden Ahmet Robenson' un çabasıyla oldu . Ahmet Robenson, 1911 yılında eline geçen bir Amerikan dergisinde, bu oyunu tanıdı ve öğrencilerine oynatmak istedi. 10' ar kişilik takımlar arasında yapılan ilk karşılaşmada, oyun kurallarını bilen olmadığından, hepsi sakatlandı.
Türkiye' de ilk basketbol liginin kuruluşu, 1915 yılında gerçekleşti. Türkiye Basketbol Şampiyonluğu ise, 1946' da başladı.
İLK BASIN REKLAMLARI
Türkiye' de ilk basın reklamlarının yapılmaya başlaması, 1860 yılından sonraya rastlar. Osmanlılar döneminde basında yayımlanan ilk reklamlar elbise, ilaç, tabak - çanaklarla, ülkeye yeni girmekte olan araçların tanıtılması türündendi. İlk reklamlar, " Tercüman- i Ahval " , '' Ceride- i Havadis " , " Tarih " gibi gazetelerde yayımlandı. O sıralarda reklamın kişi hayatında değeri pek iyi bilinmediğinden, bir reklam kuruluşu yoktu. Ayrıca , II. Abdülhamit' in basına uyguladığı ağır baskı, reklamcılığın gelişmesini engelledi.
İLK BASIN AHLAK YASASI
Türkiye' de çeşitli yerlerde yayımlanan dergi ve gazetelerle, basın kuruluşlarının temsilcileri, 24 Temmuz 1960 günü bir araya geldiler. İstanbul Gazeteciler Derneği' nde, tarihimizde ilk kez yapılmış Basın Ahlak Yasası' nı onayladılar. Yasayı uygulamak için bir Basın Onur Kurulu seçildi. Kurul, 10 üyeden oluşuyordu. Basın Ahlak Yasası, en uygar ülkelerde bile imrenilecek özgür toplumun, özgür basının kendisini eleştirme ve denetlemesini yapacaktı. Bu, yine basın yoluyla kamuoyuna duyurulacaktı. Bu yasa, hâlâ yürürlüktedir.
İLK BARO
Türkiye' de ilk baroyu, 1870 yılında kapitülasyonlardan yararlanan yabancı uyruklu avukatlar, " Sosyete dö baro dö Konstantinopl ", yani " İstanbul Avukatları Topluluğu " adıyla kurdular. İlk Osmanlı barosunun ortaya çıkışı, 1876 yılındadır. Bu topluluğa 62 avukat kayıtlıydı. Bunlardan 11' i Rum, 38' i Ermeni idi. Bugünkü anlamıyla baro, her ilde en az 15 üyesi bulunan ve Avukatlık Yasası uyarınca, görevlerini onur ve dayanışma içinde toplumun çıkarlarına göre geliştirip yapmayı amaç edinen avukatlararası bir topluluktur