Uluslararasındaki ekonomik ilişkiler

  • Konuyu açan Konuyu açan dderya
  • Açılış tarihi Açılış tarihi

dderya

kOkOşŞ
V.I.P
Uluslararasındaki ekonomik ilişkiler yüzyıllar boyunca farklı şekillerde yapılmıştır. Uluslararası ekonomik ilişkilerin büyük bir çoğunluğu önceleri sınırlı sayıdaki mal ve hizmetlerden oluşuyordu. Örneğin, Merkantilist dönemde (16. ve 17. yüzyıllarda) daha çok mal hareketleri, küçük ölçüde de sermaye hareketleri dış ticaret işlemlerinde yer almıştır.
Sanayi devriminden bu yana üretimin olağan üstü boyutlarda artması, teknolojik ilerleme, ulaşımın nefes kesen hızla yapılabilmesi, iletişim olanaklarının tasavvurların ötesinde kolaylaşması, ülkeler ve bölgeler arasında mal ve hizmet akımı yanında sermaye, emek, bilgi ve teknoloji gibi üretim faktörlerinin de akımı giderek yoğunlaşmıştır. Böylece ulusal ekonomiler, giderek karmaşıklaşan ve yoğunlaşan ekonomik akımlarla birbirine bağlanmış bulunmaktadır.
 
Uluslararası ticari faaliyetler, ülke yasalarının, siyasal ve ekonomik sistem ve politikalarının, paralarının, dil ve geleneklerinin, piyasalarının farklı oluşundan ülke içindeki ticari faaliyetlerden önemli ölçüde farklı ve daha karmaşıktır. Özellikle ülkeler arası ticaretin karşılaştırılmasında önemli sorunlar oluşturabilir.
Ekonomi bilimi bir yandan uluslararası ekonomik ilişkilerin bu şekilde gelişimini izleyerek bu ilişkilerin kapsamını, nedenlerini, etkilerini açıklarken; öte yandan bu ilişkileri yönlendirmeye yarayan politikaları, araçları ve uluslararası bütünleşme girişimlerini inceleme, araştırma ve açıklama kapsamı içine almış bulunmaktadır.
Belirtmek gerekir ki, uygulamada dış ekonomik ve mali ilişkileri ifade etmek için çoğu kez "dış ticaret" deyimi kullanılır. Bu terim işlemlerin kapsamını daralttığı kuşkusuzdur. çünkü yukarıda da belirttiğimiz gibi, dar anlamda dış ticaret kavramı uluslararası mal ve hizmet akımlarını belirtip sermaye, teknoloji ve emek gibi faktör akımlarını kapsam dışında bırakmaktadır. Böyle bir kullanım alışkanlık sonucu olabileceği gibi, çoğu ülkeler için dış ekonomik ilişkiler için de en önemli yeri dış ticaretin tutmasıyla da ilgili olabilir. O bakımdan dış ekonomik ilişkileri geniş anlamda ele almak gerekir.
 
ÜLKELERİ DIŞ TİCARETE İTEN NEDENLER
Bir ulusal ekonominin dünya ekonomisi ile olan ilişkilerinin nedenlerini dört grupta toplayabiliriz. Şöyle ki
bir kısım malların ihracı bazı malların arzının aşırı bolluğudur. Dış ticarete neden olan diğer bir faktörde yerli üretimin ülke gereksinimlerine göre kıt (yetersiz) oluşuyla ilgilidir (ithalat). Bir grup malın ticareti de ülkeler arasındaki fiyat farklılıklarına bağlanabilir. Son olarak bir grup malın ticareti ise ürün farklılıklarından ileri gelmektedir. Şimdi ülkeleri dış ticarete iten nedenlere daha yakından bakalım.
 
Yurtiçi Talep Karşılandıktan Sonraki Üretim Fazlası

Endüstri devriminden önceki dönemlerde ekonomilerin temel sorunu üretimin nasıl arttırılması gerektiği iken, bu sanayileşme hareketinden sonra üretilen ürünlere pazar bulunması ve uluslararası piyasaların nasıl genişletileceği temel sorun oldu. Ülke içindeki talep karşılandıktan sonra üretim fazlası, ülkelerin dış ticarete girmesini zorunlu konuma getirmektedir.
 
Yerli Üretimin Yetersizliği
Dış ticarete neden olan önemli faktörlerden biri de, belirli malların bazı ülkelerde hiç üretilmemesi yada yerli üretimin iç talebi karşılamaya yeterli olmamasıdır. Günümüzde hiçbir ülke kendi kendine yeterli (otarşi) değildir. Doğal kaynakların yeryüzünde dengesiz dağılımı, teknik bilgi ve uzman emeğin yetersizliği, ekonomik gelişme farklılıkları üretim yetersizliğine neden olarak ülkeleri dış ticarete yönlendirmektedir.
 
Uluslar arası Fiyat Farklılıkları

Ülkeler ararsında üretim maliyetleri farklıdır. Teknoloji ve ülkelerin sahip oldukları üretim faktörlerinin farklılıkları üretim maliyetini etkilerken aynı zamanda ülkeler arasında verimlilik farklarına da neden olur. Verimlilik farklarından dolayı ülkeler ürettikleri bütün malları değil bunların içinden en ucuza üretebildikleri malları yurt dışına satarken, daha yüksek maliyetle ürettikleri malları ithal etme yoluna gideceklerdir.
 
Mal Farklılaştırması
Belirli bir mal grubunu üreten firmalar topluluğuna endüstri denir. Endüstri içindeki bu firmaların ürettikleri mallar birbirinin benzeri olmakla birlikte tıpa tıp aynı değildir. Malların dış görünüşü, kullanılışı veya faktör bileşimi farklıdır. Bunun nedeni tüketici tercihlerinin birbirinden farklı olmasıdır.
Oldukça geniş bir mal grubu içinde yerli ve yabancı mallara olan talep yapısı da farklılık gösterir.
 
DIŞ TİCARET VE UZMANLAŞMA
Mutlak Üstünlük

Ticaretin sağladığı yararı görebilmek için aşağıdaki örneği ele alalım. Varsayalım ki Türkiye 1 birim kaynak kullanarak 2 bilgisayar veya 5000 şişe kola üretebilmektedir. Öte yandan ABD aynı 1 birim kaynağı kullanarak 1 bilgisayar veya 10000 şişe kola üretebilmektedir. Belirlediğimiz bu üretim olanakları geçerli iken, iki ülkenin birbirleriyle ticari ilişki içerisine girmelerinin yarar sağlayıp sağlamayacağını araştıralım. Eğer uluslararası ticarete olanak sağlıyorsak hangi ülkenin hangi malın üretimini gerçekleştirmesi ve hangi malı ithal etmesi gerektiği sorusunu cevaplandırmamız gerekmektedir. Önce her iki ülkenin de iki malın üretimini de gerçekleştirmeleri durumunda neler olacağını düşünelim. Türkiye 1 birim kaynak kullanarak 2 bilgisayar veya 5000 şişe kola üretebiliyorsa, kola üretiminde kullanacağı 1 birim kaynağı bilgisayar üretimine kaydırdığı zaman bilgisayar üretimini 2 adet arttıracak ve kola üretimini 5000 şişe düşürecektir. Öte yandan ABD 1 birim kaynak kullanarak 1 adet bilgisayar veya 10000 şişe kola ürettiğine göre, bilgisayar üretiminde kullanacağı 1 birim kaynağı kola üretimine kaydırarak, kola üretimini 10000 şişe arttırırken bilgisayar üretimini 1 adet azaltacaktır.. Her iki ülkedeki kaynak dağılımının yeniden organize edilmesi ile dünya bilgisayar üretimi 1 adet, dünya kola üretimi ise 5000 şişe artmaktadır.
 
Buna göre bir ülke (örneğimizde Türkiye) bilgisayar üretiminde uzmanlaşırken, diğer ülkenin (örneğimizde ABD) kola üretiminde uzmanlaşması yararlı olacaktır. Çünkü bu tür bir uzmanlaşma dünya bilgisayar ve kola üretimini arttırırken, her iki ülkenin yaşam standardında da bir artışa neden olacaktır. Şüphesiz bu örnekte verdiğimiz türden bir uzmanlaşma gerçekçi değildir, ancak bu basit örnek temel ilkelerin anlaşılması açısından yararlıdır. Zira yukarıda verilen örnekte bir ülke (Türkiye) bir malın üretiminde (bilgisayar) diğer ülkeye (ABD) göre mutlak bir üstünlüğe sahipken, ikinci ülke (ABD) bir başka malın (kola) üretiminde ilk ülkeye (Türkiye) göre mutlak üstünlüğe sahip olmaktadır. A ülkesi belirli bir malı B ülkesine göre daha az kaynak kullanarak üretiyorsa, bu malın üretiminde A ülkesinin B ülkesine göre mutlak üstünlüğe sahip olduğu söylenir. Yukarıdaki örnekte Türkiye bilgisayar üretimini ABD'ye göre daha az kaynak kullanarak gerçekleştirdiği için, bilgisayar üretiminde Türkiye ABD'ye göre karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Buna karşılık, ABD kola üretimini Türkiye'ye göre daha az kaynak kullanarak gerçekleştirdiği için ABD'nin kola üretiminde Türkiye'ye göre mutlak üstünlüğe sahip olduğunu söylemek mümkündür. Böyle bir durumda her ülkenin mutlak üstünlüğe sahip olduğu malın üretimini gerçekleştirmesi ve diğeriyle ticari ilişki kurarak ticaretten
yararlanması gerekir. Örneğimizde Türkiye bilgisayar üretimini, ABD de kola üretimini gerçekleştirerek refah düzeylerini arttırabilirler. Türkiye ihtiyaç duyduğu kolayı ABD'den ithal ederek ve karşılığında ABD'ye bilgisayar ihraç ederek uluslararası ticaretten yararlı çıkabilirler. Unutmayınız ki Türkiye ve ABD bu şekilde davranarak her iki malın üretiminde de bir artış gerçekleştirmektedirler.
 
DIŞ TİCARET VE UZMANLAŞMA
Karşılaştırmalı Üstünlük Teorisi

Yukarıda yaptığımız uyanda ifade edilen durumun gerçekleşmesi, yani ABD'nin hem kola hem de bilgisayar üretiminde Türkiye'ye göre mutlak üstünlüğe sahip olması durumunda uzmanlaşma ve uluslararası ticaretin Türkiye açısından yararlı olamayacağını düşünüyorsanız, bu düşünceniz doğru değildir. Uzmanlaşmanın ve uluslararası ticaretin böyle bir durumda bile neden yararlı olduğunu anlayabilmek için aşağıdaki örneği ele alalım. Türkiye 1 birim kaynak kullanarak 1 tane bilgisayar veya 4000 şişe kola üretebilirken, ABD 1 birim kaynak kullanarak 2 tane bilgisayar ve 5000 şişe kola üretebilmektedir. Bu durumda ABD hem bilgisayar, hem de kola üretiminde Türkiye'ye göre mutlak üstünlüğe sahip görünmektedir. Her iki ülkede kaynak dağılımı yeniden organize edilerek, dünya bilgisayar ve kola üretimini arttırmak mümkündür. Eğer ABD kola üretiminde kullandığı 2 birim kaynağı bilgisayar üretimine kaydırırsa 4 adet daha fazla bilgisayar üretirken, kola üretimi 10000 şişe azalacaktır. Öte yandan Türkiye bilgisayar üretiminde kullandığı 3 birim kaynağı kola üretimine kaydırırsa kola üretimini 12000 şişe arttırırken bilgisayar üretimini 3 adet azaltacaktır. iki ülkedeki kaynakların yeniden dağılımı sonucunda dünya bilgisayar üretimi 1 adet, kola üretimi ise 2000 şişe artmaktadır. ABD hem bilgisayar hem de kola üretiminde Türkiye'ye göre mutlak üstünlüğe sahip olmasına karşın, ABD'nin bilgisayar üretiminde, Türkiye'nin de kola üretiminde uzmanlaşması dünya üretim miktarının artacağını göstermektedir.
Bir ülke, diğer ülkelere göre üretimini daha etkin olarak gerçekleştirdiği mallarda karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Yukarıdaki örnekte ABD bilgisayar üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Bir ülke bir malın üretiminde karşılaştırmalı üstünlüğe sahipse karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğu malın üretiminde uzmanlaşmalı ve diğer malı ithal etmelidir. Burada dikkat edilecek nokta uzmanlaşmanın ve uluslararası ticaretin mutlak değil karşılaştırmalı üstünlüğe bağlı olarak ortaya çıkmasıdır.
 
Geri
Top