Kayıtsız şartsız teslim olmayı gerektirir aşk.Bir yanın aşk da diğer yanın başka tarafta olamaz. Beynen kalben,ruhen,bedenen teslim olmayı bileceksin. Her şeyinle aşka adayacaksın kendini.'Canım Yanar' diye düşünmeyeceksin.
Hiçbir şeyimsin dokunamadığımsın, gözlerinde kendimi göremediğimsin yanında olmadığım, saçlarını okşayamadığım. Hiçbir şeyimsin hiç gidemediğimsin. Senden başka kimsem yok. Sende ise bir ben varmıyım?
Bir düşü anlatmanın kaç hali vardı dilimde? Kelimelere yüklenen hangi hal halimden haberdar edebilirdi? Hangi kelime bir gözyaşını gösterebilirdi? Yüzüm bile saklarken hüznü, bunu kelimeler başarabilir miydi?
Sen bana değdiğinden bu yana kırık bir yanım. İçimde bitmeyen yitmeyen bir sen. Senle tutunmuşluğum hayattaki fırtınalara, dalgalara rotamı kaybetmiş bir gemi gibiyim şimdi yalpalıyorum. Acısını yaşıyorum sensizliğin.
Şimdi senden bana bir mevsimlik aşk kaldı avuçlarımda sadece bir mevsim yaşanan ama bir ömür gibi gelen aşk... Kalbime henüz söyleyemedim gittiğini, öğrenirse onun da acı çekmesinden korkuyorum... Seni içimde gördükçe benimlesin sanıyor ve bu yüzden seni hala seviyor..İşte bunun için bütün şiirlerimi sessizce yazıyorum.
Aşkımızın sığmadığı göklerde yoğunlaşan bulutlardan yağan yağmurlarda ıslanamadan ve sonrasında senle içilen sıcak bir yudum çayın tadına varamadan karlara teslim etmendi sıcaklığını hiç hissetmemiş üşüyen ellerimi...
Seni sensiz yaşamaktan yoruldum... Bunun adı aşk değil, ızdırap!
Belki de aşk! her ne ise! Bilmiyorum, ben artık şarkı dinlemek değil, şarkı söylemek istiyorum...
Korkuyorum. Hep sevdiğim için cezalandırıldım.
Artık "seni seviyorum" derken bana tuhaf tuhaf bakmayacak varlıkları daha çok sevmeye niyetliyim...
Bir çiçek gibi... Bir hayvan gibi...
Bir dağ manzarası gibi...
Bir su damlacığı gibi...
Bir küçük tomurcuk gibi henüz doğmakta olan...