GOL (STRIKER)
Japon futbol çizgi filmleri ekolünden izlediğimiz ikinci çizgi Gol idi. Bunun kahramanı Benjamin diye İtalyan-Japon kırması bir çocuktu. Bu çizgi filmin en önemli özelliği, sürekli Tsubasa ile karıştırılan , maagnuum vuruuşuu, aakuulee vuruşuuu, cart vuruşu, curt vuruşu teknikleri idi, kahramanlarımız magnum vuruşu diye bağırır, sonra bacaklarını anatomiye tamamen aykırı şekilde havaya kaldırıp, zavallı topa bi tane geçirirlerdi. Top topluktan çıkar, şirazesi kayar, yamulur, bir elips haline gelerek ağları delerdi. Sayısız Türk çocuğu mahalle maçında bu vuruşları yapayım derken pantolonlarını yırtmış, bacaklarını ayırmışlardır.
PEPEN'İN BALONU
Bu aslında çizgi olmasa da hepimiz uykudan önce Pepen'i izlemiştik. Bu Pepen bir boruyu üfürünce oyuncak maymun, karga, kızıl saçlı kız birden balonun içine girip uçarak bir yerlere gider, maceralar yaşardı. Karga "hey Pepen uçur bizi haydi" derdi, maymunun da "üzüntü ve muz kabuğu" lafı klasik olmuştur. Varsan baksan Yakari kadar embesil, uyutucu birşeydi.
KUMKUM
En eski çizgi filmlerdendi, sevgili Gaye arkadaşım bunun özellikle hastasıydı. Hatta en baştan beri siteye Kumkum'u koymadık diye bize kızmıştı kulakları çınlasın! Kumkum taşdevrinde yaşayan bir gurup çocuğun maceralarını anlatırdı.Bunlar dağ başında yaşar, başlarını düzenli olarak belaya sokarlardı. O zamanlar İstanbul'da Kumkum çocuk mağazası bile açılmıştı.
BİBERLEYELİM
İşte bizim kuşağın en çok seyrettiği, herkesin ezbere bildiği, hepimize "biraz biberleyelim çocuklar" lafını öğretmiş çizgi film bu idi. TRT bunu her iki program arasında, her boşlukta, her fırsatta gösterir, biz de her seferinde izlerdik. Bir müzeye kaldırılmış beyzbol topunun hatıralarını anlatıyordu. Bu top oradan oraya gidiyor, stadyumda oyuncular "haydi biraz biberleyelim çocuklar" diyerek topu atıp tutuyorlardı. En sonunda meşhur bir oyuncu buna bir tane geçirip stadyum dışına yolluyor, o tarihten sonra bizimki müzelik oluyordu. Filmin sonunda da kameraya kıçını dönüp meşhur oyuncunun imzasını gösterirdi. Bu "biberliyelim"i herhalde hatırlamayan yoktur, hepimizin beyninde yer etmiş efsanevi bir çizgi filmdi.
SPACE ADVENTURE COBRA
Bu aslında oldukça eski bir manga iken animesi yapılmış, Show Tv de bunu alıp yayınlamıştı. Sarışın ve de yakışıklı kahramanımızın sol kolu silahtı, bu kolunu çıkartır, lazer kılıcıyla önüne geleni doğrardı. Kırmızı taytlarıyla bir ekoldü. Ayrıca çok seksi bir yardımcısı da vardı bunun. Hakettiği yerlere gelememiş bir anime klasiği idi bu çizgi dizi. Sonunda ne oldu bilemiyorum.
Japon futbol çizgi filmleri ekolünden izlediğimiz ikinci çizgi Gol idi. Bunun kahramanı Benjamin diye İtalyan-Japon kırması bir çocuktu. Bu çizgi filmin en önemli özelliği, sürekli Tsubasa ile karıştırılan , maagnuum vuruuşuu, aakuulee vuruşuuu, cart vuruşu, curt vuruşu teknikleri idi, kahramanlarımız magnum vuruşu diye bağırır, sonra bacaklarını anatomiye tamamen aykırı şekilde havaya kaldırıp, zavallı topa bi tane geçirirlerdi. Top topluktan çıkar, şirazesi kayar, yamulur, bir elips haline gelerek ağları delerdi. Sayısız Türk çocuğu mahalle maçında bu vuruşları yapayım derken pantolonlarını yırtmış, bacaklarını ayırmışlardır.
PEPEN'İN BALONU
Bu aslında çizgi olmasa da hepimiz uykudan önce Pepen'i izlemiştik. Bu Pepen bir boruyu üfürünce oyuncak maymun, karga, kızıl saçlı kız birden balonun içine girip uçarak bir yerlere gider, maceralar yaşardı. Karga "hey Pepen uçur bizi haydi" derdi, maymunun da "üzüntü ve muz kabuğu" lafı klasik olmuştur. Varsan baksan Yakari kadar embesil, uyutucu birşeydi.
KUMKUM
En eski çizgi filmlerdendi, sevgili Gaye arkadaşım bunun özellikle hastasıydı. Hatta en baştan beri siteye Kumkum'u koymadık diye bize kızmıştı kulakları çınlasın! Kumkum taşdevrinde yaşayan bir gurup çocuğun maceralarını anlatırdı.Bunlar dağ başında yaşar, başlarını düzenli olarak belaya sokarlardı. O zamanlar İstanbul'da Kumkum çocuk mağazası bile açılmıştı.
BİBERLEYELİM
İşte bizim kuşağın en çok seyrettiği, herkesin ezbere bildiği, hepimize "biraz biberleyelim çocuklar" lafını öğretmiş çizgi film bu idi. TRT bunu her iki program arasında, her boşlukta, her fırsatta gösterir, biz de her seferinde izlerdik. Bir müzeye kaldırılmış beyzbol topunun hatıralarını anlatıyordu. Bu top oradan oraya gidiyor, stadyumda oyuncular "haydi biraz biberleyelim çocuklar" diyerek topu atıp tutuyorlardı. En sonunda meşhur bir oyuncu buna bir tane geçirip stadyum dışına yolluyor, o tarihten sonra bizimki müzelik oluyordu. Filmin sonunda da kameraya kıçını dönüp meşhur oyuncunun imzasını gösterirdi. Bu "biberliyelim"i herhalde hatırlamayan yoktur, hepimizin beyninde yer etmiş efsanevi bir çizgi filmdi.
SPACE ADVENTURE COBRA
Bu aslında oldukça eski bir manga iken animesi yapılmış, Show Tv de bunu alıp yayınlamıştı. Sarışın ve de yakışıklı kahramanımızın sol kolu silahtı, bu kolunu çıkartır, lazer kılıcıyla önüne geleni doğrardı. Kırmızı taytlarıyla bir ekoldü. Ayrıca çok seksi bir yardımcısı da vardı bunun. Hakettiği yerlere gelememiş bir anime klasiği idi bu çizgi dizi. Sonunda ne oldu bilemiyorum.