Makaleler, Araştırma Yazıları

Hayır, bunalımda değilsin; sadece dalgınsın. İçindeki hayatın dalgınlığı bu. Ve bir de seni çevreleyen hayatın dalgınlığı: Yunuslar, ormanlar, denizler, dağlar, ırmaklar… Kardeşinin düştüğü yere sakın düşme; bir insana üzüleceğine, dünyada 6 milyar insanın yaşadığını düşün. Hem sonra, yalnız yaşamak o kadar da kötü bir şey değil. Örneğin bana tek başıma yaşamak iyi geliyor. Ne yapmak istediğime tek başıma karar verebiliyorum ve yalnızlığım sayesinde kendimi tanımayı öğrendim ki, yaşamak için bu çok önemli. Babanın 70 yaşına gelince kendini yaşlı hissettiği için düştüğü yere düşme. Baban Musa’nın 80 yaşında bir kavme rehberlik ettiğini, Rubinstein’ın 90′ında Chopin’i yorumladığını unuttu. Hayır, bunalımda değilsin; sadece...

Elinizden gelenin en iyisini yaptığınızı düşünün. Düşünün ki gerçekten kendinizi vererek hatta üstün gayret sarf edip çalıştınız ama bu işin sonuçlarından faydalananlar (iş hayatında üstleriniz ya da özel hayatınızda sevdikleriniz) bu çabanız hakkında hiçbir şey söylemiyorlar. Sanki yaptıklarınızı kimse fark etmiyor hissine kapılıyorsunuz. Kendinizi nasıl hissederdiniz? Yaptığımız iş, ister büyük ister küçük ister önemli isterse önemsiz olsun, hepimiz sarf ettiğimiz çabanın görülmesini, fark edilmesini isteriz. Çoğu durumda insan, yaptığı işi kendisi değerlendiremez. Ne kadar başarılı olduğunu bilemez; başkalarının görüşüne muhtaçtır. Geri bildirimde bulunmak, işi yapan insanı dikkate almak, onun emeğine saygı duymak, ona değer...

Kadın ve erkek arasındaki farklar nereden kaynaklanıyor? Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan 14 Şubat’ta düzenlenen programda, öğrencilerine aşkı anlattı. Aşkın olmadığı yerde insanın ottan farkı olmadığını söyleyen Nevzat Tarhan “Aşk hastalık diyorlar ama bence en büyük hastalık aşksızlıktır. Âşık olan hasta; yolunu şaşırmıştır, yalpalar, tökezler ama sonucunda aşksızlıktan daha iyidir. Aşksızlık kadar kötü bir dert yoktur asıl dert odur. “ Kadın beyni ve erkek beyni Tarhan 95’li yıllardan sonra aşkın kimyasının keşfedilmesiyle aşkın yeniden yorumlandığın söyleyerek şunları ekledi: “Aşk ölçülebiliyor, aşk tedavi edilebiliyor. O halde aşkın beyinde kimyasal karşılığı vardır.” Günümüzde en çok tartışılan...

26– 2 Şubat 2014 günlerinde 38 ilde 18 yaş üstü 5 bin 260 kişiyle yüzyüze görüşülerek yapılan araştırmadan çok ilginç sonuçlar çıktı. İşte o sorular ve araştırmaya katılanların verdiği cevaplar; **Evli kadınların yüzde 38,6’sı severek evlendim derken, bu oran evli erkeklerde yüzde 62,4. **Kadınların, yüzde 21,6’sı, erkeklerin ise yüzde 27,4’ü karşı cinste ilk baktığı yer olarak göz cevabını verirken erkeklerin diğer baktıkları yer ve oranları şöyle; Yüz 22,6 Kalça 12,2 Göğüs 11,1 Vücut / boy 10,2 Giyim 9,7 Saç 8,0 Kadınların ereklerde baktıkları yer ise şöyle; Vücut / boy 18,6 Giyim 14,8 Yüz 10,2 Ayakkabı 10,1 Saç 9,0 Diş 8,6 Eller 6,0 **Katılımcıların yüzde 30,6’sı eşini aldatması için haklı neden olarak ilgisizlik/ sevgisizlik...

Çoğu insan rüya görür. Aslında her insan rüya görür ancak rüya görmediğini iddia edenler sadece gördükleri rüyaları hatırlamazlar. Bazı insanlar da rüyasında sadece renkleri görür. Rüyada gördüğünüz ve anlam veremediğiniz renklerin ne anlama geldiğini merak ediyorsanız buyurun. Rüyada görülen her bir rengin ayrı bir anlamı vardır. Şimdi hangi rengin ne anlama geldiğini tek tek açıklayalım. Beyaz ve gümüş görmenin anlamı Ay ve kadınsı duyguların yükselişe geçtiğini temsil eder. Saflığın, temizliğin, barışın, ışığın ve aydınlığın rengidir. Rüyada beyaz renk görmek o kişinin iç huzura ihtiyaç duyduğunu gösterir. Eflatun ve mor tonları görmenin anlamı Hayat gücünü simgeleyen mor tonlarını rüyada görmek, yaşam sevgisine...

Teknolojiyle gelişen telefonlar ve tabletler ne kadar işimizi görse de kağıt kalem ikilisinin yeri dolmaz. Günlük hayatı düzene sokmaktan geçmiş günleri hatırlamaya kadar birçok konuda işimizi kolaylaştıran ajandalar yeni bir yılda alınması gereken ilk ihtiyaçlar listesinde ilk sırada yer alıyor. Tabii iş ajanda almakla bitmiyor. Önemli olan kullanışlı bir ajanda almak ve onu en aktif şekilde kullanabilmek. Doğru ajandayı bulmak için öncelikle ajandanın tarihli olmasına dikkat edin Sadece tasarımı güzel diye tarihlerin yer almadığı bir ajandayı seçmekten kaçının. İkinci olarak sayfanın çizgili ya da kareli olmasına özen gösterin bu sayede yazdığınız notlar birbirine karışmaz. Ajanda seçerken dikkat etmeniz gereken bir başka...

Profil fotoğrafınızı kimse beğenmedi. Kumandayı bulamıyorsunuz Doğum gününüzde sadece 14 kişiden hediye aldınız Plazada çalıştığınız kattan asansörle aşağı inmek 3,5 dakikanızı alıyor. Mahallenizde cam şişeyle su satan bir market yok. Gittiğiniz kafede yağsız süt yok. Elektronik sigaranızın pili bitti. Arabanızı yıkarken kıllı fırça kullanmışlar. Markette bol tahıllı ekmek olmadığı için kepekli ekmek almak zorunda kaldınız. Konserde ses sistemi çok kötüydü. Kuaförünüz tatile çıkmış! Tuvalet kağıdı bitti. Evde yiyecek hiçbir şey kalmamış. Komşunuz kablosuz internetine şifre koydu. En sevdiğiniz dizinin yarısı reklamla geçiyor. Kızınız Justin Bieber hayranı. Anneniz Facebook kullanmaya...

=RR Şebnem Paker - Dinle Demet Sağıroğlu – Arnavut kaldırımı Haluk Levent – Akdeniz akşamları Tanju Okan – Öyle sarhoş olsam ki Seçil - Uhde Melike Demirağ - Arkadaş Fatih Erkoç – Ellerim bomboş Candan Erçetin - Yalan Çelik - Hercai Erol Evgin – İşte öyle bir şey Göksel - Depresyondayım Hakan Peker – Bir Efsane İzel – Kızımız olacaktı Kerim Tekin – Kar beyazdır ölüm Leman Sam - Rüzgar Levent Yüksel - Medcezir Mustafa Sandal - Araba Sibel Alaş - Adam Tarkan - Şımarık Özlem Tekin – Aşk her şeyi affeder mi Mor ve Ötesi – Bir derdim var Kargo – Renklerin içinde Ajda Pekkan – Uykusuz her gece Nazan Öncel - Gitme kal bu şehirde...

Öldürülmeden önce, gardiyanların bahsi üzerine gladyatör misali dövüştürülen mahkumlar, yataklarına zincirlenen hamile kadınlar, yüzlerine yakıcı maddeler dökülen, yerlerde sürünene değin elektrik şoku verilen insanlar.... dikenli tellerin, çift parmaklıklı pencerelerin ardında ölümlerini bekleyen umutsuz, kederli yüzler... işte bunlar birçoğumuzun filmlerden bildiği, mahkumların korkulu rüyası, alcatraz cezaevi ile özdeşleşmiş kavramlar. san francisco körfezi'nde, dört bir yanı serin, kirli, karanlık sularla çevrili, mahkumlarının kurtuluş hayalleriyle yaşadığı, bir nevi cehennemin yeryüzü versiyonu... 1848 yılında abd'nin hakimiyeti altında giren alcatraz adası, önceler san francisco'yu koruma amacıyla bir karargah olarak...

"Adalet Mülkün Temelidir" Sözü Kime Aittir? "Adalet Mülkün Temelidir" Sözünün Anlamı Nedir? Bir dizide mahkeme salonlarının duvarlarında yazan “Adalet mülkün temelidir” sözünün altında Atatürk’ün imzası görünmeyince kıyametler kopmuş. Kınayanlar mı istersiniz, twitter’da cikleyenler mi, “Eyvah! Ulu Önder’in bir sözü daha silindi” feryadını basanlar mı! Bir gazetemiz de üşenmeyip bunu manşetine taşımış.Ne diyelim: Bu kadar cahillik ancak 2013 Türkiye’sinde olur. Cahillik, çünkü bu sözün Atatürk’le hiçbir alakası yok. Kaldı ki Atatürk’ün de sahiplendiği yok. Nitekim kendisinden yaklaşık 1.300 (bin üç yüz) yıl önce söylenmiştir ve birazdan ispatlayacağımız gibi kesin olarak Hz. Ömer’e aittir. Üstelik de yanlış bir çeviri… Sözün...

Daha dün denecek kadar yakın gelir çocukluğumuz. Yorgunluklarımıza şifa olur çocukluk günlerine ait birçok anımız. Kaybettiklerimiz, anılarımızın bir köşesinde hayat bulur ve yine o eski günlerdeki gibi yaşar bizimle içinde bulunduğumuz zamanı. Geride bırakmış olduğumuz onca güzellik gelir aklımıza, üzülür gönlümüz. Yüreğimizin o erişilmez noktasından bir “keşke” yükseltiveririz gökyüzünün enginliğine doğru. Arkadaşlarımızla dolaştığımız sokaklar, gölgesine oturduğumuz ulu ağaçlar, bahçesindeki meyvelerinden faydalandığımız İsmail amcalar, Aysel teyzeler... Hayatımızın en unutulmazları arasında yerlerini alırlar bir bir. Çocukluktan sonra gelen gelişim evremiz gençlik dönemimizdir. Hayatımızın en önemli noktası, atılım, hızlanma ve...

Biz küçükken çok büyüktük. Mesela kollarımızı bir açardık, dünyayı kucaklardık. Güzeldik biz küçükken. Arkadaşlarımızla beraber bir gece uyuyabilirsek eğer velinimetti bizim için, lükstü, zenginlikti. Ailelerimiz en az beş kez arardı eve beş dakika geç kaldığımızda. Otobüsteyim bile diyemezdik, otobüsle bir yere gidemezdik. Otobüs lükstü, zenginlikti. Koşa koşa eve varana dek nefes almazdık ve nerdesin sen sorusunu duymadan cevabı verirdik. Biz bir gülerdik küçükken, kalbimiz kahkahalar atardı. Biz küçükken öğretmenimiz en yakın arkadaşımızla sıralarımızı ayırmasın diye, teneffüse kadar konuşmazdık. Not yazardık birbirlerimize. Biz diyorum küçükken bizdik böyle bayağı bir kalabalıktık. Yani biz diyebileceğim kadar çok. Biz küçükken bir...

Gözler ve Anlamları Sizin gözünüz ne renk? Her göze, her bakışa bir anlam yüklemek kolaydır.Bu anlamlar ise kişiden kişiye değişmektedir.Gözler ve bakışlar kimi zaman sözlerin anlatamayacağı kadar büyük ve anlamlı şeyleri anlatabilir.Bu bakışlar ve anlamlar üzerine her ne kadar şarkılar, şiirler, romanlar yazılmış olsa da yine yetersiz kalmıştır. Gözler ve bakışları bir kenara bırakıp göz renkleri altında bir şeyler aramak ne derece doğrudur.Yada göz renklerinin altında bir şeyler aramak.Amerikalı uzman psikologlar göz renklerinin altında bir şey aramış olacaklar ki yaptıkları araştırma ile göz renklerinin ne anlam ifade ettiklerini ortaya koymaya çalışmışlar.İşte uzman gözüyle göz renklerinin anlamları… Gri / kurşuni...