• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Makaleler, Araştırma Yazıları

Araştırma ve gözlemlere dayalı yazı ve makaleler ...
Kanuni Süleyman ile Kanunsuz Recep
Kanuni Sultan Süleyman ile çok benziyorlar zaten… Bu vezirini Bağdat’a gönderdi… Havadan dahi geçirmediler… O da Kayseri’ye indi… Sucuk ikram ettiler… * Diline doladığına göre şu sıralar senaryo yazarları dizinin gidişatını değiştiriyorlardır emin olabilirsiniz… Şöyle ki: Kanuni devamlı atın üzerindedir… 30 sene inmez… Toprakta iki adım atma hasreti ile atın üzerinde oturup yazar: “Peym-i şevkim nur-u kutbum kalbi niğarım… İndirsun attan felek açılsın ayağım…” * İnip iki adım atmadan kırmızı külahlı saray habercisi yerlere kadar eğilerek ve iki büklüm olarak yetişir: “Sultanım tez atın üzerine binse…” Kanuni hiddetle: “Daha yeni induk… Kim ola bu haddini bilmez?..” Yanıtlarlar...
Neden Hıçkırıyoruz?
Pek çoğumuz gün için de aniden hıçkırmaya başlayabiliriz. Bazen nefesimizi tutar bazen de su içerek bu istemsiz durumdan kurtulmaya çalışırız. Ancak sebepsiz sanılan ve uzun sürebilen hıçkırıklar beyin ve kalp gibi hayati organlardaki bir hastalığın habercisi olabilir. Memorial Ataşehir Hastanesi Dahiliye Bölümü'nden Prof. Dr. Birsel Kavaklı, hıçkırık hakkında bilgi verdi. Çok hızlı yemek yemek, aşırı alkol ve sigara kullanmak hıçkırığa neden olabilir Hıçkırık, göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran ve diyafram adı verilen kasın istem dışı kasılmasını takiben ses tellerinin bulunduğu gırtlak bölgesinin aniden kapanmasıyla oluşur ve bu sırada bir 'hık' sesi duyulur. Dakikada 10-30 kez tekrarlayabilen bu kasılmalar...
Türkçe Beyni İki Kere Çalıştırıyor!
ODTÜ Eğitim Fakültesi Yabancı Diller Bölümü Öğretim Üyesi ve laboratuvarın kurucusu Doç. Dr. Gülay Ediboğlu-Cedden, yaptığı açıklamada, dili öğrenmenin, anlamanın ve konuşmanın beyinde çok karmaşık mekanizmalar tarafından gerçekleştirildiğini ifade etti. Bu mekanizma ve süreçlerin saptanmasının, özellikle sağlıklı insanlarda çok zor olduğuna işaret eden Cedden, beyinde herhangi bir hasar olmadan, beyinle ilgili araştırma yapmanın olağan bir durum olmadığını söyledi. Türkçe Beyni Canlandırıyor! Ancak kimi teknikler sayesinde artık sağlıklı insanların beyninden ölçümler alınarak dil işlevlerinin tanımlanması ve bu tekniklerle beyindeki bölgelerin saptanmasının mümkün olduğunu anlatan Cedden, gelişmiş ülkelerde yapılan dil...
Hayatta En Çok Yaşanan 20 Pişmanlık
Britanya'da yapılan yeni bir araştırmaya göre hayatta en çok yaşanan 20 pişmanlık belirlendi. Sonuçlar şöyle: 1- Daha çok seyahat etmeme ve dünyada daha çok yer görmemek. 2- Geçmişten daha çok arkadaşla görüşmemek. 3- Çok az egzersiz yapmak. 4- Yeterli para biriktirmemek. 5- Sigara içmek. 6- Daha sıkı ders çalışmamak. 7- Kariyer seçimi. 8- Yanlış partner seçimiyle kaybolan yıllar. 9- Sağlıksız beslenme. 10- Dede ve nineler ölmeden önce onlara hayatlarıyla ilgili daha çok soru sormamak. 11- Yabancı bir dili düzgün bir şekilde öğrenmemek. 12- Aile ve arkadaşlarla yeterli zaman geçirmemek. 13- Ölmeden bir akrabaya sevdiğini söylememek. 14- Çok fazla alkol tüketmek. 15- Hayat zorluğunu bir kez üstlenmemek. 16- Bir müzik...
Türkçesi Varken
Erdem Türkmence Spinoza, “Bir dili kullananlar bozmazlarsa, dışarıdan hiç kimsenin buna gücü yetmez…!” demiş. Kuşkusuz dil toplumsal bir süreç, ama hiçbir biçimde ortamalı değildir. Örneğin: Modernize, modernize etmek: Dilimize Fransızca’dan geçmiş, çağcıl, çağcıllaştırılmış, çağcıllaştırmak vb. anlamlarına geliyor. Modern sözcüğünün dilimizdeki karşılığı “çağcıl” olduğuna göre, neden sözcüğün türevleri için çağcıl’ın türevlerini kullanmayalım? Zanlı: Arapça “zann” kökünden önad. Kesin bilinmeyen, kuşkulu, öyle sanılan ya da var sayılan anlamlarına geliyor. Dilimize bir türe terimi olarak yerleşmiş. Ama Türkçesi var. Değerli öğretmenlerimizden H.V. Velidedeoğlu da, değerli türecilerimizden Ali Rıza Önder de hazırladıkları...
Hakaret Şiddettir
Eskiden hayatımda yokluğunu en çok hissettiren şey huzurdu. Hayatında benim kadar sözlü şiddete uğramış bir insan var mıdır bilmiyorum. Bu nedenle sakin ve huzurlu bir hayatım olabilmesi için çok çaba harcadım. Arkadaşlarımı saygı duyduğum insanların arasından seçtim onlar da bana saygı gösterdiler. Aramızda yanlış anlaşılmalar ya da düşünce ayrılıkları çıktığında birbirimize neler düşündüğümüzü söyledik, bazen yollarımız da ayrıldı ama hiç hakaret etmedik. Bence ne düşündüğünü söylemek önemlidir. Ben katılsam da katılmasam da herkesin düşüncelerini duymayı severim. Eğer düşünceleriniz hakaret ederek dile getirmek gibi bir eğiliminiz varsa kaybedersiniz. Çünkü hakaret bir şiddet çeşididir. Ne kadar zeki olduğunuz, ne kadar haklı...
Ölüm atlayışı
Avusturyalı Felix Baumgartner, Salı günü 36 bin metreden bedenini dünyaya bırakacak. Doktorlara göre, bu tarihe geçecek atlayış ölümle sonuçlanacak... Dünyanın en çılgın sporcularından biri olarak gösterilen Avusturyalı 43 yaşındaki paraşütçü Felix Baumgartner, Salı günü tarihin en önemli atlayışını yapacak... Geçen Mart ayında 50 metre uzunluğunda bir helyum balonunun taşıdığı kapsülle yerden 21 bin 800 metre yükseklikten atlayarak saatte 587 KM hıza ulaşan Baumgartner, bu atlayışla sıvıların, kanın buharlaştığı ve insan hayatının tehlikeye girdiği, sıcaklığın sıfırın altında 60 santigrat dereceye yaklaştığı 19 bin metre civarlarındaki Armstrong Sınırı'nı geçmişti. Atlayıştan sonra Baumgartner, ellerini kımıldatamamıştı. Şimdi Red...
Siz ne yazıyorsunuz, erkekler ne anlıyor?
Yapılan araştırmalar, sosyal medyada ve çöpçatan sitelerinde aşk arayanların kendilerini olduğundan çok daha güzel, akıllı, komik göstermek adına kolaylıkla yalanlara başvurduklarını gösteriyor. Kullanıcıların en fazla da kilo, boy ve yaş konularında yalana başvurdukları görülüyor. Çöpçatan siteleri ve Facebook, Twitter gibi popüler sosyal medya kanalları aşkı arayanlar tarafından özellikle son 10 yılda giderek çok daha fazla kullanılmaya başlandı. Peki, biz kadınlar online profilimizde erkeklere kendimizi kısaca tanıtmak için neler yazıyoruz, erkekler bu yazdıklarımızı nasıl algılıyor? Ekonomik özgürlüğü olan biri olmalı Onun anladığı : Maddi problemlerim var, daha rahat bir hayat yaşamak istiyorum. Birlikte olacağım erkeğin her...
Naz Etme Kahve!
Naz Etme Kahve! Tarihe mâl olmuş bir bilmece geçmişten bugüne şöyle seslenir: Ol nedir kim bir güzel esmer civân Râhat-ı rûh u hayât-efzâ-yı cân Anın için meyleyip erbâb-ı dil Iyş u nûş eyler anınla her zaman Ruhun rahatı, ömre ömür katan ve bundan dolayı gönül ehlinin her daim ona meylettiği esmer güzeli kimdir diye sorduğumuzda elbette kahve diyeceğiz. Nitekim bu olayın tiryakileri de bilirler ki, rengiyle ve şekliyle güzel olduğu gibi kokusu ile de ayrı bir cazibeye sahiptir kahve. Biz bu yazımızda tahmin edilenin aksine kahvenin genel tarihini değil, tarihimizde kahve için söylenen bir şiiri sizlerle paylaşacağız. Şu kadarını söylemek gerekirse Türk milleti bu kara kuru nesne ile tam manasıyla 16. asırda tanışmış bulundu...
İki Anneli bebekte Etik Tartışması
İNGİLTERE, üç ebeveynli bebek dönemine hazırlanıyor Anneden yumurta yoluyla geçen kalıtsal hastalıklara son vererek bebeğin sağlıklı DNA taşımasını sağlayacak üç ebeveynli tedavide başarılı sonuçlar alınınca, sıra tekniğin yasallaştırılmasına geldi. Anne yumurtasıyla çocuğa geçen hatalı mitokondrinin yol açtığı kas zayıflığı, körlük, kalp yetersizliği ve kimi zaman da ölümle sonuçlanan vakalara son veren uygulamada, döllenmeye ikinci bir anne yumurtası ekleniyor. Teknik tamam, etik sorun Tekniğin kaşifleri, hücrelere enerji sağlayan minik enerji istasyonu mitokondrinin, döllenme sırasında sadece anne yumurtasından çocuğun DNA’sına geçmesinden yola çıktılar. Böylece, sağlıklı bir başka kadının yumurtası döllenme sürecine eklenerek...
Taciz, Tecavüz, Cinayet ve Çocuklarımız
Son zamanlarda oldukça sık yaşanan çocuklara yönelik taciz, ve tecavüz suçlarının ardı arkası kesilmiyor. Dünya Sağlık Örgütüne(WHO) göre 0-18 yaş aralığındaki bireyler çocuk olarak kabul ediliyor. İşte bu noktada yetişkinlerin çocukları taciz etmesinin dışında 15-16 yaşındaki ergenlerin kendilerinden küçük olan çocukları taciz etmeleri çok sık rastladığımız ciddi bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Çocuğun çocuğu istismar etmesi, taciz de bulunması, tecavüz etmesi buda yetmiyor vahşi bir biçimde öldürmesi toplum olarak bize ne oluyor sorularının sorulmasının bir zorunluluk olduğunu gösteriyor diye düşünüyorum. Anne babalara işgalci anne babalar olmamaları yönünde tavsiyelerde bulunuruz biz profesyoneller. Çocukların...
2030'a kadar vaktimiz var
Bilim insanları, insanların doğal kaynakları tüketme hızında bir değişiklik yaşanmazsa, 2030 yılında ikinci bir Dünya’ya ihtiyacımız olacağını belirtti. Hızla artan nüfus, şehirlere yaşanan büyük göç, artan enerji tüketimi ve önüne geçilemeyen karbon dioksit salımı, Dünya kaynaklarının hiç olmadığı kadar hızlı tüketilmesine neden oluyor. Brezilya’nın Rio de Janeiro kentinde gelecek ay düzenlenecek Rio+20 çevre konfreransı öncesinde uyarıda bulunan bilim insanları, “Dünya’nın ömrünü uzatmak için insanlığın elinden gelen çabayı göstermediğini” belirtti. Dünya kaynaklarının korkutucu bir hızda azaldığını gösteren Living Planet raporu, dün yayımlandı. Rapora göre, doğal kaynaklara olan talep, 1996’dan bu yana iki katına çıktı. Bu da...
Hiç Evlenmemek İçin 20 Neden
Evlilik kimisi için cehennemle eşdeğer. Onlar için bekarlık, sonsuz bir sultanlık! Ee, kimsenin zevkine karışılmaz. Bekar olmanın da evli olmanın da güzel tarafları var. Ama bekarların evlenmemek için bahanesi çok. Bakalım ne diyorlar da evlenmiyorlar! Bekarların en sevdikleri klişe! Böyle daha iyiyse, iyidir, haklılardır! Bekarlık sultanlıktır Arkadaşlarımla mutluyum Kariyerime odaklandım Çocuk sevmiyorum. O zaman neden evleneyim? Evlilik aşkı öldürüyor Gereksiz masrafa girmek istemiyorum Standardımı düşürmek istemiyorum Zaten evli gibiyiz sevgilimle, ne gerek var? Güven problem yaşıyorum Tek eşlilik bana göre değil Evlilik insan doğasına aykırı Herkes evlensin, ben sonra evleneceğim Nasıl olsa kesin boşanırım Her...
Geri
Top