” Ahşap bir kutu.
Açtım.
Öyle duruyordun ve bakıyordun bana.
Göğermiştin.
Göz mıknatısıydın.
Ne tuhaf, içimde inanılmaz
Bir istek uyandırdın.
Nilgün, “Sakın ağzına sürme!” diye uyardığında,
Ben çoktan dilimi değdirmiştim sana.
Acıydın.
Acı.
Şimdi yüreğimde bir taş. “