• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Bir Anka Kuşu..

İngilizce yazdığım günlüğe, öyle küfürler yazdım ki ana dili İngilizce olan arkadaşlar bile şaşıracaklar eminim. Dilerdim ki şurda da edebileyim ama olmaz günlük. Sana karşı her zaman edepli olmam gerek. Arada kaçtıysa şimdiden affet.
Birisine ciddi anlamda sinirlendim. Evet, ona bu kadar sinirlenebilmeme bile kızdım. Bende bir önemi olmayan bir mahluk aslında. Ama yargıladı ya beni, cidden yerimde duramadım.

Dünden beri kafamda birçok endişe ve üzüntü faktörü vardı. Hepsi geçti. Dur kod adı vereyim ona, sen seversin.
Sadece W. desem hatırlarım eminim.
İşte onla daha iyiyiz.
Bizim üniversitelerin Ekim gibi akademik takvimleri belli olacak, eğer bir yamuk olmazsa görüşeceğiz.
Haziran ayından beri beni çekti. Bakalım çektiği nemrut kadın buna değer miymiş? Evet görecek.

Özledim kendi düzenimi. Gerekirse beş maske takar giderim okuluma yeter.
Online ders dinleyip ders arasında mutfak toplamaktan yoruldum. Bu kez gidersem, yaz tatillerinde iş bulup gelmemeyi vs düşünüyorum. Ortalık düzelirse beni ziyarete gelin derim..
Ekonomik bağımsızlık = özgürlük demek. Bunu kazanmalıyım artık.
İçim ne kadar çocuk kalsa da koskoca hatunuz artık be.

Bu arada, bugün rüyamda sevgilimle Bursa'da birlikte eve çıktığımı gördüm. Ve eniştem bizi bastı. Yemek yiyorduk sadece.
Bir de demiyor muyum biz ciddi düşünüyoruz diye.. Hey allam rüyamda bile rahat yok. Bi tarafım açıkta kalmıştı bence.
Ama rüyamda evlenmeyip eve çıkma idealimi gerçekleştirmiştim de.. İşte bu leş Türkiye'de başımıza birşey gelse bugün ki Duygu'nun olayı hatta niceleri gibi, erkek arkadaşınla evde ne işi vardı derler.. Kirli iğrenç zihniyetler.
Şu corona keşke sadece böyle örümcek beyinlere bulaşan nitelikli bir virüs olsaydı. Temizlerdi işte ne güzel!

Aman ya, stres oldum yine.
Halleşiriz yine tatlış..
 
Hayatımda birtakım değişiklikler olacak. Bizimkilerin evi taşıması gibi. Ama ben üniversitelerin hibrit dahi olsa açılması olasılığından ötürü, "gidicem zaten yeaa." kafasına girdiğimden pek umursamıyorum gibi aynı zamanda bu değişimleri.
Son birkaç gün değişim hazırlıkları mental olarak yordu beni. W. konusuna gelince, sınavları var onlar dışında da fırsatı oldukça gezmekle meşgul. Ben ses etmedikçe iyice beni boşlamaya başladı. Sana belirttim mi bilmiyorum ama, öyle deliler gibi aşık değilim. Mantık ilişkisi bir bakıma.

Ondan öncekinin, ben hayatındayken vefat eden flörtüne (olmadığını iddia etmişti) ağlaması ve benim onu hissetmeme rağmen salak gibi teselli etme durumum var bir de. Birkaç gün evvel onunla beraber resmini atmış.
Evet, twitter hesabını arada stalklıyorum ama emin ol kimden kurtulduğumu görmek için yapıyorum. His olarak nefret bile yok içimde o aptala karşı.

Daha yazılacak epey şey var aslında ama ağzımı bozacağımı düşünüyorum.
2 gündür iyi uyuyamıyorum.. Umarım bugün uyuyabilirim..
 
Cidden ortada ev taşıma işlerinden ötürü yoran işler dışında kötü birşey yok ama ben lanet olası eski sevgilimi düşünüyorum. Şeytana keyif gerek işte. Bana üzen yarıyor sanki. Dün kolye yarısı kolyeyi bir elveda diyerek içimden aldım attım.
Ama hala onla ilgili birşeyler var bende atmadığım. Kafamda onun hediyesi olan birşey var. Bana verdiği bandanası. Kafama takıyorum saçımı kurutmak için. W'ye bunların manevi ederi yok eşya olarak kullanıyorum desem bile içten içe emin de olamıyorum.
Ya ben nasıl bir insana dönüştüm, hislerimden emin değilim. Yolunda giden tek şey eğitim hayatım gibi aslında. Özel hayatım dışardan güzel W benimle evlenmeyi düşünecek kadar ciddi ve derinleşti ama bende birşeyler eksik nedir bulamıyorum. Acaba ben sonunda yalnız mı öleceğim.. Kedilerimle falan..

O değil de artık maskeler de moda oldu. Şunu alsam mı acaba bi ara.. :D
agiz-mastesi-iskelet.webp


Neyse gelirim yine..
 
Meğer karakterimin özelliği sandığım detaylar, bir psikopatolojiymiş. İlaç tedavisi görüyorum.
Bu videoyu izlediğimde çok duygulanmıştım..
Ve ben kendim bunu yaşıyorum. Bendeki durumlar farklı ama anlatmak bile beni tetikliyor..

Buna oyun bağımlılığı da eklendi. Bozulan uyku düzenim de acayip..
Hayatımın bir köşesinde ise "Tosbiş" var.

"Kutuların içine hapsettiğimi sandığım eşyalar değil belki, düşüncelerimdi."
 
Buraya yazmıyorken çok şey oldu. Arayı kapatmaya çalışmak çok yersiz.

Birçok acı yaşadım ve yaşıyorum da hala. Ama hayat bu işte. Acı sen onu çekip bitirene kadar ve sen güçlü olana kadar çekip gitmez. Bir tanesi biter sonra başka şekilde geri gelir.

Ama ısrarcı bir şekilde gitmeyen bir acım var. Bir adam. Kod adı, "Sarı pisi"

Benimle olmama nedenini ailesinin kendisinden de benden de farklı olmasına bağlıyor. Çok klasik nedenler.

Mutsuz bile olsak sonunda onunla olmayı dilerdim ama olmuyor.

Bazen birbirimize yazarız. Ben her seferinde onu parçalar atarım.
Çek kılıcını der bana her seferinde.

Bu döngüden yorulmadım mı? Evet.

Ama kapanmasını istemediğim bir sayfa hala.

Ve eklemem gerekir ki deprem sonrası kaybettiğim yakınlarımı düşününce bazen çektiğim acılardan utanıyorum...
 
Geri
Top