07.04.2121
Hayattan öylesine bıktım ki tarifi yok artık. Öylesine bunaldım ki tanımı kalmadı anlatmak için…Abartmak denebilir ama aksine tam anlamıyla bir bunalım içindeyim işte…Yoruldum zoraki tebessüm etmekten aslında içimde fırtınalar koparken başkasının kırdıkları yüzünden diğerleri etkilenmesin diye gülümsemekten. Ne kadar zor bir bilseniz söylenen sözler yapılan davranışlar.Zoruma gidiyor çoğu zaman yaptıklarımın karşılığı bu mu diyorum,kendi kendime düşünüyorum ama hayır karşılık bu olamaz diyorum kendimi övmek maksadım değil ama yaptıklarımı küçümsemek bana kendime haksızlık olur kendime saygımı kaybedemem…. Güzel bir söze sadece ağızdan çıkacak en ufak basit güzel bir kelimeye kuş olup uçacakken mutluluktan bu kadar küçümsenmek niye..Çok mu zor en zor durumunda bile karşımdakinin bunda suçu yok diyip suratı asıkken ufakta olsa bir tebessüm etmek.Zor bir şey mi sizce istediğim,imkansız mı bu kadarcık fedakarlık..
Zaman en iyi ilaç değildir. Çünkü insan, kendi yarasına kendini basar. Bir öncekini unutmak için kendine yeni yaralar açar. Zaman da gelip hazıra konar...
karadeniz kızı gibisi mi var yahu...
fedakarlık ve dobralık konusunda ellerine su bile dökülebileceğini sanmıyorum. suyundan mı nedir
Ve
korkulası kızlardır.
ayağınızı denk alın bence.
Tıpkı Karadeniz gibi, aniden parlamalarım. Babamdan öğrendiğim derstir benim " Müslüman neme lazımcı olmaz kızım. Nerde bir haksızlık görsen elinle düzelt, olmazsa dilinle düzelt daha da olmadı kalbinle buğzedeceksin." Ben babamın kimseden korkup çekindiğini görmedim. Lafını esirgediğini görmedim. Haksızlık karşısında öfkelenirdi babam, hele Allaha, Peygambere, Kur'ana dil uzatanı affetmezdi. Sesini o zaman yükseltirdi. Ona söylenen kötü söze aldırdığını hiç görmedim. Bir kez annesine küfredildiği için ağladığını duydum. Ve geceleri karanlıkta onun ağlayış seslerini duyardım seccadesinde. Bize dua ederdi. Hiç anlaşamazdık bir konuda, o bana başını ört derdi. Bense saçlarımı savurmayı çok severdim rüzgarda "Herkese sözüm geçti de bir sana sözüm geçmedi" diye kızardı bana. Atlara tutkum bundandır belkide; asil, özgür ve sadık. Güçlü ve duyarlı.
Dedim ya işte Karadeniz kızıyım ben; özgürlüğe sevdalı..Biricik Yesim
Ben Koşulsuzca ve gerçek sevdim. Yanımda olman çok şey öğretmişti bana. Öğretemediklerini de sensizlik öğretiyor şimdi. Çok da kimsesiz değilim aslında. Beni asla yalnız bırakmayan yokluğun ve kendini benimle tamamlayan bir yığın eksiğim var işte. Kadınlar sevilmek istediği gibi sever.
Bir bakışın yeter beni öldürmeye , gözlerinin derinligi alıp götürür beni bilinmezliklerin içine.Ellerin uzaklarda , seni arar gözlerim ben
sensizken bir hal oldum ey sevdiğim. Yıllarca aşkına tutsak kaldim ağladım , tek başıma kalıp kendimi yıprattım sense beni unutup başkalarına baktın.Karanlıklar içinde gözlerin beni aydınlatır ,
soguk kutuplarda askın içimi ısıtıp kaynatır.Beni ancak sen
yasatırşın , ne karlı dağlar ardindan dogan gunes, ne geceyi aydınlatan loş ışıklar , ne de uçup giden hatıralar. Ben sadece
seninle varm uzak diyarlarda benim tek tutkumsun , hasret duysam da uzanamam ki ellerine.Ellerimi tutma , gözlerime bakma
unutma ki ben artık senin değilim...