Ekonomi Politikası Sözlüğü

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
A
Açık piyasa işlemleri: Merkez bankaları tarafından para politikasının bir aracı olarak piyasadaki devlet iç borçlanma senetlerinin alınıp satılma*sı, repo yada ters repo yapılması
yada doğrudan bankalara borç verme, bankalardan borç alma işlemleridir. Merkez bankaları bu yolla para arzı*nı daraltıp genişleterek para politikasını uygularlar.

Açık pozisyon: Bir işletmenin döviz yükümlülüklerinin döviz varlıkların*dan daha büyük olması halidir. Örneğin, dolar kurunun 1 YTL olduğu bir tarihte, bir bankanın toplam yükümlülükleri 1 milyon dolar ve 5 mil*yar YTL, buna karşılık, toplam varlıkları 500 milyon dolar ve 5.5 milyar YTL olsun. Bu banka bilançosu açık pozisyon taşımaktadır, çünkü, dö*viz
yükümlülükleri döviz varlıklarından fazladır. Başka her şey aynı kal*dığında, dolar kuru 1 YTL'den 2 YTL'ye çıktığı takdirde, banka 500 mil*yon YTL zarar edecektir.

Afrika Kalkınma Bankası (African Development Bank): Afrika kıtasında*ki üye ülkelerin (ortaklarının) kalkınmasına yönelik krediler veren ulus*lararası bir bankadır. Üyeleri, Banka'dan borçlanmamak şartıyla Afrika dışı ülkelerden de olabilir.

Akım değişken: Belli bir dönem içinde ölçülen değişkendir. Örneğin, gelir bir akım değişkendir, çünkü gelir belli bir dönem içinde ölçülür, ayda 100 YTL yada yılda 2000 YTL gibi.

Altın rezervi: Merkez bankalarının portföylerinde bulunan standart kül*çe altının değeridir.

Altın standardı: Paranın değerinin belli ağırlıkta altının değerine bağlandı*ğı parasal sistemdir.

Amortisman: Yatırım mallarının kullanıldıkça eskimesinden ve değerinin düşmesinden kaynaklanan miktardır.Arz yönlü ekonomi yaklaşımı: Ekonominin gelişimini üretim tarafında görerek üretimin artırılması için vergi indirimleri, piyasaların deregülas yonunu ve liberalizasyonunu savunan yaklaşımdır.

Asya Kalkınma Bankası: Asya kıtasındaki üye ülkelerin (ortaklarının)kalkınmasına yönelik krediler veren uluslararası bir bankadır. Üyeleri, Banka'dan borçlanmamak şartıyla Asya kıtası dışı ülkelerden de olabilir. Örneğin, Türkiye Asya Kalkınma Bankası'nın ortaklarındandır.

Avans ödemeleri: Gider henüz tahakkuk etmeden, daha sonra mahsuplaşma şartıyla önceden ödenen meblağdır.

Avrupa Yatıran Bankası: AB üyesi ülkeler arasında dengeli ekonomik ve sosyal kalkınmayı sağlamak üzere uygun koşullarla proje finansmanı ve*ren bir kuruluştur.

Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası (EBRD): Eski Varşova Paktı
(Sovyetler Birliği müttefikleri) ülkelerinin komünizmi terk ettikten son*ra ekonomik kalkınmaları için krediler veren uluslararası bir banka*dır. Üyeleri (ortaklan), Banka'dan borçlanmamak şartıyla, tüm dün*yadan olabilir, örneğin, Türkiye EBRD'nin ortaklarındandır. Merkezi Londra'dadır.

B
Bank of England: ingiltere Merkez Bankası.

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK): Bankalara ilişkin mevzuat düzenlemelerini yapmak ve bankaları uzaktan ve yerinde denet*lemekle sorumlu bağımsız bir kurumdur.Bankalar yeminli murakıplara Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurumu'nun bir parçası olarak çalışan, bankaların yerinde denetiminden so*rumlu denetçilerdir.

Bankalar arası para piyasası: Bankaların birbirine borç verdiği ya da birbi*rinden borç aldığı piyasadır. Bazen, bu piyasaya açık piyasa işlemleri yo*luyla Merkez Bankası da katılabilir.

Beklenen enflasyon oranı: Kamuoyunun geleceğe yönelik olarak bekledi*ği enflasyon oranı.

Bilimsel kanun: Neden-sonuç ilişkileri üzerine kurulmuş bulunan hipotez*lerin deney ya da gözlemlerle kanıtlanamadığı ya da reddedilemediği za*man aldığı isim.

Belediye İktisadi Teşekkülleri (BÎT): Sahiplikleri belediyelere ait olup tica*ri faaliyetlerde bulunan işletmeler.

Borcun sermayeye katılması (borç-sermaye swapi / debt-equity swap): Borç verenin alacağına karşılık borçlunun sahipliğindeki bir işletmenin hisse senedinin verilmesi hali.

Borç ertelemesi: Borçların vadelerinin daha ilerideki tarihlerde ödenmek üzere yeniden düzenlenmesi.

Borç servisi: Borçların anapara ve faizlerinin alacaklılara ödenmesi.

Borç verilebilir fonlar piyasası: Finansman fazlası olup da bunu piyasa*ya arz edenlerle finansman açıklarını borçlanarak karşılamak isteyenle*rin buluştuğu piyasa.

Borç stoku: Toplam borç miktarı.

Borç yeniden yapılandırılması: Belli bir borcun vadesinin ve/veya faizinin yeniden tespit edilmesi. Bkz. Borç ertelemesi.

Borç yükü: Toplam borçların toplam gelirlere oranı.

Bölgesel Kalkınma Bankaları: Belli bir bölgedeki ülkelerin ekonomik kal*kınmalarına yönelik krediler vermek üzere kurulmuş ortaklan bölge*deki ve bölge dışındaki devletlerden oluşan bankalardır, örneğin, Asya Kalkınma Bankası (ADB), Afrika Kalkınma Bankası, Inter-Amerikan Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım ve Kalkınma Bankası, Karadeniz Ekonomi
İşbirliği Kalkınma Bankası bölgesel kalkınma bankalarıdır.

Bulyonizm: Merkantilizmin para politikasının temelini oluşturan Bulyonizm, ülkenin ödemeler dengesini lehte tutabilmenin yolunun de*ğerli madenlerin ülkeden çıkışının
kısıtlanmasından geçtiği tezinden ha*reket eder.

Bundesbank: Alman Merkez Bankası. Avrupa Merkez Bankası'nın kurul*masıyla Bundesbank şimdi Avrupa Merkez Bankası'nın Almanya'daki bir şubesi olarak işlev görmektedir.

Bütçe: Dönem başlarında hazırlanan ve iktisadi birimlerin yada devletin dönem boyunca gelir ve gider tahminlerini içeren doküman.

Bütçe avansı: Bir kamu giderinin yapılabilmesi için bütçeye gider yazıl*maksızın verilen nakit tutar, örneğin, bir müteahhidin kazandığı ihale*de projeye başlayabilmesi için müteahhide avans verilir. Bu avansın kar*şılığı olan iş yapılıp da harcama belgeleri getirildiğinde bütçeye gider ya*zılarak avans kapatılır.

Bütçe dengesi: Devlette ya da bir iktisadi kuruluşta gelirlerle giderler ara*sındaki fark. Gelirler giderlerden büyük olduğunda, bütçe fazlası söz ko*nusudur. Gelirler giderlerden az olduğunda bütçe açığı söz konusudur.

Bütçe dışı fazla: Bütçe içindeki gelirlerin borçlara ödenen faizler dışındaki harcamalardan daha fazla olması durumu.

Bütçe dışı fonlar: özel gelir tahsis edilmek suretiyle oluşturulan, gelir ve gi*derleri bütçe dışında yönetilen özel fonlar.

Bütçe dışı ikraz: Bütçe yasasında öngörülen ödeneklerin dışında çeşitli ku*ruluşlara, çeşidi ihtiyaçların oluşması nedeniyle verilen borçlara denir.

Bütçe emaneti: Bütçeye gider yazıldığı halde, sahibinin başvurmaması, gerekli nakdin bulunmaması ya da başka nedenlerle nakden ödemenin ya*pılamaması halinde emanete
alınan tutarlar.
 

ZeyNoO

V.I.P
V.I.P
V
Vade uyumsuzluğu: Bankaların kaynaklarıyla kullanımları arasında ortaya çıkan zaman uyuşmazlığı. Örneğin, bir bankanın ortalama mevduat va*desi 3 ay iken kredilerinin ortalama
vadesi 1 yıl ise vade uyumsuzluğu söz konusu demektir.

Verimlilik: Ürerimde kullanılan her birim girdinin yarattığı çıktı miktarı.

Vergi (T): Devletin, kamu giderlerini karşılamak üzere ve Anayasa'dan ge*len kamu gücünü kullanmak suretiyle kişi ve kurumlardan belli kurallar içinde çeşidi ekonomik faaliyetler
üzerinden topladığı para.

Vergi denetimi: Maliye Bakanlığı'nın vergi vermesi gereken ekonomik birimlerin hesaplarını zaman zaman inceleyerek vergilerin zamanında ve doğru miktarlarda verilip verilmediğini denetlemesi.

Vergi dışı normal gelirler: Türkiye uygulamasında kamu mallarının satışı, kiralanması, kamu teşebbüslerinden alman temettü gelirleri ve çeşitli ce*zalar gibi devletin vergi dışı
gelirleri.

Vergi mükellefi: Yürürlükteki vergi kanunları çerçevesinde vergi verme yükümlülüğünde olan bir ekonomik birim.

Y
Yankee tahvil piyasası: Amerika Birleşik Devletleri'nde yabancı ekonomik birimlerce dolar üzerinden ihraç edilen tahvillerin el değiştirdiği piyasa. Bu piyasada tahvil ihraç edebilmek için borçlunun belli bir kredi değerli*liğine sahip olması gerekiyor.

Yatırım (I): Belli bir dönemde sermaye stokuna yapılan ekleme, ilerideki dönemlerde tüketmek üzere tapılan harcamalar.

Yatırım fonksiyonu: Yatırım harcamalarıyla onu etkileyen değişkenler ara*sındaki fonksiyonel ilişki, örneğin, I = f(r) bir yatırım fonksiyonudur. Burada, I yatırım harcamalarım, r faizleri göstermektedir.

Yerel yönetimler: Bkz. Mahalli idareler.
 

Top