Sesinin cızırtısı yapışıyor kulaklarıma
İmkansız bir şehir yaratıyorsun
Özlem dolu yıkık kaybedilmişliklerin arasında
Hava karardığında, kıyı boylarında soluklarımı kesiyorsun
En çok da gidemem dediğin yerde
Gökyüzü eşlik ediyor yaşlarıma şarabımdan arta kalanlarla
Galata’dan uçmuyor artık sevdalarım
Haykırışlarım bir kulak ötemde patlıyor
Git gidebildiğince uzağıma
Gökyüzüne baktığında
Maviyi gördüğün
Sürece benimlesin.
Sana koşulsuz sunduğum aşk, ona ihanet etmen anlamına gelmiyor.
Ki ihanet bir insanlık suçudur bana göre.
Ve ihanet, intikamın yan komşusudur; bir gün mutlaka kapını çalar…