Ejderha kanı ağacı (dracaena cinnabari) hint okyanusu'nda bulunan sokotra takımadaları'nın dağ zirvelerinde yetişmektedir. dracaena cinsinin 120 üyesi var ama ejderha kanı ağacı deyince, özellikle iki tür akıllara gelmektedir. Biri yemen'in sokotra adası'nın endemik türü dracaena cinnabari; diğeri ise kanarya adaları'na özgü dracaena draco.
Ejderha kanı ağaçları daima yeşil ve iğne yapraklı bir ağaç türüdür. onları diğer ağaçlardan farklı yapan ilk özellikleri tabi şekilleridir. Dev bir mantarı veya ters bir şemsiyeyi andıran görüntüye sahiptirler. Tabi bu görüntüleri onların bulunduğu bölgenin koşullarında en iyi adaptasyon şeklidir. Sokotra, özellikle sert bir kurak mevsime sahip ve çok az yağış alan, sıcak, ıssız bir adadır.
Bitkiler burada hayatta kalabilmek için su elde etmek için akıllı yöntemler geliştirmelidir. Ara sıra sabah sisi dağları süpürürken, ejderha kanı ağacının uzun mumsu yapraklarında su damlacıkları birikir. bir nevi çanak görevi gören yapraklar eğer damlacıklarını toprağa düşürürse zeminde hemen buharlaşacaktır. Ancak bu damarlaşan dallar sayesinde ağacın yarattığı yoğun gölge ile yavaşça dallar üzerinden süzülür ve direkt ağaç köküne ulaşır. Ejderha kanı ağaçları böylece ekstrem kurak koşullara karşı hayatta kalmayı başarabilir.
Bir diğer özelliği ise bu ismi almasını sağlayan kırmızı bitki özsuyudur. Özsuyu kan renginde olan bu ağaçlar gövdeleri yaralandığı zaman dışa sızan kırmızı kan rengi bitki sıvıları nedeni ile ejder ağaçları olarak adlandırılmıştır. Bu kırmızı özsu, eski zamanlarda değerli bir meta olan reçine oluşturmuştur. Romalılar ve diğer eski uygarlıklar onu ilaç ve kırmızı boya olarak kullanmışlardır. Ejderha kanı reçinesi tarih boyunca çeşitli amaçlarla popülaritesini sürdürmüştür ve bugün bile hala vernik olarak kullanılmaktadır.
Ejderha kanı ağaçlarının yaşam süreleri oldukça uzundur bazı kaynaklarda 900 yaşına kadar yaşadıklarından bahsedilmektedir. Her 10 yılda yaklaşık 1 metre gibi yavaş bir hızla büyümektedirler. Ancak dünyamızda yaşanan iklim krizi ejderha kanı ağaçlarının büyümesi ve çoğalması için gerekli olan suyun o bölgede artık neredeyse hiç olmamasından kaynaklı 2080 yılına kadar potansiyel habitatının yaklaşık %45'ini kaybedebileceği öngörülmektedir.Bundan dolayı dünya doğa ve doğal kaynakları koruma birliği (ıucn)'nin tehdit altındaki bitkiler kırmızı listesinde hassas olarak sınıflandırılan türler arasında yer almaktadır.
Ejderha kanı ağaçları daima yeşil ve iğne yapraklı bir ağaç türüdür. onları diğer ağaçlardan farklı yapan ilk özellikleri tabi şekilleridir. Dev bir mantarı veya ters bir şemsiyeyi andıran görüntüye sahiptirler. Tabi bu görüntüleri onların bulunduğu bölgenin koşullarında en iyi adaptasyon şeklidir. Sokotra, özellikle sert bir kurak mevsime sahip ve çok az yağış alan, sıcak, ıssız bir adadır.
Bitkiler burada hayatta kalabilmek için su elde etmek için akıllı yöntemler geliştirmelidir. Ara sıra sabah sisi dağları süpürürken, ejderha kanı ağacının uzun mumsu yapraklarında su damlacıkları birikir. bir nevi çanak görevi gören yapraklar eğer damlacıklarını toprağa düşürürse zeminde hemen buharlaşacaktır. Ancak bu damarlaşan dallar sayesinde ağacın yarattığı yoğun gölge ile yavaşça dallar üzerinden süzülür ve direkt ağaç köküne ulaşır. Ejderha kanı ağaçları böylece ekstrem kurak koşullara karşı hayatta kalmayı başarabilir.
Bir diğer özelliği ise bu ismi almasını sağlayan kırmızı bitki özsuyudur. Özsuyu kan renginde olan bu ağaçlar gövdeleri yaralandığı zaman dışa sızan kırmızı kan rengi bitki sıvıları nedeni ile ejder ağaçları olarak adlandırılmıştır. Bu kırmızı özsu, eski zamanlarda değerli bir meta olan reçine oluşturmuştur. Romalılar ve diğer eski uygarlıklar onu ilaç ve kırmızı boya olarak kullanmışlardır. Ejderha kanı reçinesi tarih boyunca çeşitli amaçlarla popülaritesini sürdürmüştür ve bugün bile hala vernik olarak kullanılmaktadır.
Ejderha kanı ağaçlarının yaşam süreleri oldukça uzundur bazı kaynaklarda 900 yaşına kadar yaşadıklarından bahsedilmektedir. Her 10 yılda yaklaşık 1 metre gibi yavaş bir hızla büyümektedirler. Ancak dünyamızda yaşanan iklim krizi ejderha kanı ağaçlarının büyümesi ve çoğalması için gerekli olan suyun o bölgede artık neredeyse hiç olmamasından kaynaklı 2080 yılına kadar potansiyel habitatının yaklaşık %45'ini kaybedebileceği öngörülmektedir.Bundan dolayı dünya doğa ve doğal kaynakları koruma birliği (ıucn)'nin tehdit altındaki bitkiler kırmızı listesinde hassas olarak sınıflandırılan türler arasında yer almaktadır.