Isparta Gölcük Gölü
Isparta Gölcük Gölü, Isparta şehir merkezine yaklaşık olarak 6,5 km kadar güneybatı yönüünde ve deniz tabanından yüksekliği 1340 m olan ve oluşan krater çukurunun büyük bir çoğunluğunun su ile birikmesiyle oluşmuş bir maar (krater) gölüdür. Isparta Gölcük Gölü, ortalama 150- 300m kadar yükselmiş olan ve volkan patlaması sonucunda uzun zaman geçtikten sonra oluşan ve donan katı küllerle kaplı olan tepecikler ile çevrilidir.
1,5 km çapında olan bir daire şeklinde olup, gölün ortasına doğru gelindiğinde ise derinliği 32 metreyi geçtiği görülmektedir. Isparta'daki Gölcük ve çevresinde yapılan çalışmalarda, yüzeyleme oluşturan formasyonlar, ultramatik tortul ve volkan faaliyetlerle oluşan kayaçlar olmak üzere başlıca üç ayrı gruba ayrılırlar. Bunların içinde tortullara sahip olan en olgun formasyonu ise Akdağ kireç taşlarını oluşturduğu bilinmektedir. Diğerlerini ise flişler ve konglomeralar oluştuğu bilinmektedir. Isparta'nın Gölcük ve yöresindeki volkanik kayaçlar, sünger taşları, sıkı tüfler ve Traki- Andezitlerinden oluşmaktadır.
Isparta gölcük gölü kaynağı,
Gölcük gölü dibinden çıkmış olup kaynayan kaynaklarla ile yağmur sularıın birikmesiyle beslenmektedir. Son yıllarda gölün suyundan biraz azalma gözlenmektedir. Göl kapalı bir havza şeklinde olduğu bilinmesine rağmen suyu oldukça tatlıdır. hatta kısa bir süre Isparta ili merkezinin içmek amacıyla kullandığı suyu buradan karşılandığı bilinmektedir. Göl çukurluğunun etrafında bulunan tepeler, bu göle dik bir şekilde indiği bilinmektedir.
Ancak bu gölün güney kısmında bulunan kumlu tepelerin aşağı kısmında bulunan kütle halinde görülin dik bazalt kayaları bulunmaktadır. Bu göl çukurluğunun, batı kısmında ise, kumlu olan tepelerin altında göller alanının kütlevi, yan mermer, mozaik, kalker ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Isparta gölcük gölünde yaşam,
Gölde az da olsa balık vardır. Gölün kenarından en çok 3 ile 5 m açılınca, suyun birden derinleştiği görülür. Gölcük çevresi DSİ'ce tamamen ağaçlandırılmıştır. Gölcük ve civarı genellikle Isparta merkezi ve ilçe halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde yaklaşık 5 milyon yıl öncesinde Hliyonsen devrinde lavlar püskürterek etkin olmaya başlayan Gölcük maarı (kalkeri) 24 bin yıl öncesinde ise pleistosen faal olduğu tespit edilmiştir. 200 bin yıl boyunca süregelen maarın oluşum şekli üç patlama bölümüne ayrılmaktadır. En son gerçekleşen püskürmenin kısımları arasında 30 bin yıllık bir farkın olması bu volkanın 24 bin yıl boyunca aktif olmadığı yani uyuduğu ancak tekrar uyanma ihtimalinin oluşmasını akıllara getirmektedir. Bu gölden bazı zamanlarda oluşan gaz çıkışları (CO2) olması bu konuyla ilgilenen birtakım bilim adamları tarafından gerçekleştirilmesinden korkulan volkanik patlama olasılığına karşı takip edildiği bilinmektedir.
Isparta Gölcük Gölünün doğal bitki örtüsü şunlardır; geven, laden, katır tırnağı, tespih çalısı, akçakesme, sedir, meşe, akasya, karaçam ve kızılçam gibi ağaç türlerinden oluşmaktadır. Bazı canlı türlerinden memeli hayvanlar şunlardır: ağaç sincabı, porsuk, yılan, tavşan, tilki, yaban domuzudur. Kuş türlerinden ise; şahin, karga, çulluk, kekliktir. Su kuşlarından ise sakarmeke ve yeşil türleri yaşadığı bilinmektedir.
Bu göl 1991 senesinde Tabiat Parkı olarak tescil kazandığı bilinmektedir.
Alıntı
Isparta Gölcük Gölü, Isparta şehir merkezine yaklaşık olarak 6,5 km kadar güneybatı yönüünde ve deniz tabanından yüksekliği 1340 m olan ve oluşan krater çukurunun büyük bir çoğunluğunun su ile birikmesiyle oluşmuş bir maar (krater) gölüdür. Isparta Gölcük Gölü, ortalama 150- 300m kadar yükselmiş olan ve volkan patlaması sonucunda uzun zaman geçtikten sonra oluşan ve donan katı küllerle kaplı olan tepecikler ile çevrilidir.
1,5 km çapında olan bir daire şeklinde olup, gölün ortasına doğru gelindiğinde ise derinliği 32 metreyi geçtiği görülmektedir. Isparta'daki Gölcük ve çevresinde yapılan çalışmalarda, yüzeyleme oluşturan formasyonlar, ultramatik tortul ve volkan faaliyetlerle oluşan kayaçlar olmak üzere başlıca üç ayrı gruba ayrılırlar. Bunların içinde tortullara sahip olan en olgun formasyonu ise Akdağ kireç taşlarını oluşturduğu bilinmektedir. Diğerlerini ise flişler ve konglomeralar oluştuğu bilinmektedir. Isparta'nın Gölcük ve yöresindeki volkanik kayaçlar, sünger taşları, sıkı tüfler ve Traki- Andezitlerinden oluşmaktadır.
Isparta gölcük gölü kaynağı,
Gölcük gölü dibinden çıkmış olup kaynayan kaynaklarla ile yağmur sularıın birikmesiyle beslenmektedir. Son yıllarda gölün suyundan biraz azalma gözlenmektedir. Göl kapalı bir havza şeklinde olduğu bilinmesine rağmen suyu oldukça tatlıdır. hatta kısa bir süre Isparta ili merkezinin içmek amacıyla kullandığı suyu buradan karşılandığı bilinmektedir. Göl çukurluğunun etrafında bulunan tepeler, bu göle dik bir şekilde indiği bilinmektedir.
Ancak bu gölün güney kısmında bulunan kumlu tepelerin aşağı kısmında bulunan kütle halinde görülin dik bazalt kayaları bulunmaktadır. Bu göl çukurluğunun, batı kısmında ise, kumlu olan tepelerin altında göller alanının kütlevi, yan mermer, mozaik, kalker ortaya çıkmasına sebep olmaktadır.
Isparta gölcük gölünde yaşam,
Gölde az da olsa balık vardır. Gölün kenarından en çok 3 ile 5 m açılınca, suyun birden derinleştiği görülür. Gölcük çevresi DSİ'ce tamamen ağaçlandırılmıştır. Gölcük ve civarı genellikle Isparta merkezi ve ilçe halkı tarafından mesire yeri olarak kullanılmaktadır.
Günümüzde yaklaşık 5 milyon yıl öncesinde Hliyonsen devrinde lavlar püskürterek etkin olmaya başlayan Gölcük maarı (kalkeri) 24 bin yıl öncesinde ise pleistosen faal olduğu tespit edilmiştir. 200 bin yıl boyunca süregelen maarın oluşum şekli üç patlama bölümüne ayrılmaktadır. En son gerçekleşen püskürmenin kısımları arasında 30 bin yıllık bir farkın olması bu volkanın 24 bin yıl boyunca aktif olmadığı yani uyuduğu ancak tekrar uyanma ihtimalinin oluşmasını akıllara getirmektedir. Bu gölden bazı zamanlarda oluşan gaz çıkışları (CO2) olması bu konuyla ilgilenen birtakım bilim adamları tarafından gerçekleştirilmesinden korkulan volkanik patlama olasılığına karşı takip edildiği bilinmektedir.
Isparta Gölcük Gölünün doğal bitki örtüsü şunlardır; geven, laden, katır tırnağı, tespih çalısı, akçakesme, sedir, meşe, akasya, karaçam ve kızılçam gibi ağaç türlerinden oluşmaktadır. Bazı canlı türlerinden memeli hayvanlar şunlardır: ağaç sincabı, porsuk, yılan, tavşan, tilki, yaban domuzudur. Kuş türlerinden ise; şahin, karga, çulluk, kekliktir. Su kuşlarından ise sakarmeke ve yeşil türleri yaşadığı bilinmektedir.
Bu göl 1991 senesinde Tabiat Parkı olarak tescil kazandığı bilinmektedir.
Alıntı