Fetih 1453
Sultan Mehmed, babası II. Murat'ın ölüm haberini Saruhan Sancağındayken aldı. Bu durum onu hem büyük bir keder içerisinde bırakmıştı, hem de tahtına tekrar oturmasının yolunu açmış olacaktı.
Sultan Mehmed tahta ilk çıktığında henüz 12 yaşındaydı. Uçbeyleri ile vezirleri arasındaki siyasi husumetten bunalan II. Murat, çok sevdiği oğlu Alaaddin'in ölmesinin kendisinde yarattığı derin üzüntü sebebiyle tahttan feragat ederek Mehmed'i devletin başına geçirdi. Ordu ve devlet üzerinde çok etkili biri olan Başvezir Çandarlı Halil Paşa bu durumdan hiç memnun değildi. Özellikle Sultan Mehmed'in Konstantinopolis'in mutlak suretle alınması gerektiğini söylemesinden büyük rahatsızlık duyuyordu. Halil Paşa, Mehmed'in toyluğunu fırsat bilen Haçlıların Osmanlı topraklarını işgal etmesi ihtimali üzerine Sultan Murat'ın tahta dönmesini sağladı. Mehmed de tahttan uzaklaştırılarak Saruhan Sancağı'na gönderildi.
Fakat şimdi yeniden ve daha güçlü bir şekilde tahtına dönmüştü. Yine öncelikli hedefi Konstantinopolis'in fethedilmesiydi. O, İslam peygamberi Muhammed'in hadisinden ilham alıyordu:
Konstantiniyye elbet bir gün feth olunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onun askeri ne güzel askerdir!
Bu hedefe onu götürecek her şeyi bir bir hesaplamıştı. Öncelikle gerekli hazırlıkları yapana kadar, tüm komşu ülkelerle barış içerisinde yaşamalıydı. Papalık dahil Macarlara, Sırplara, Lehlere, Cenevizlilere ve Venediklilere elçiler göndererek barış içerisinde yaşama isteği içerisinde bulunduğunu bildirdi. Gelibolu tersanesini restore ettirerek senede yüz kadırga yapılabilir hale getirdi.
Bu sırada Doğu Roma İmparatoru Konstantin, genç yaşından dolayı toy ve basiretsiz olduğunu düşündüğü Sultan Mehmed'e karşı elinde tutsak olan Şehzade Orhan'ı kullanmaya çalışarak ağır tahsisatlar talebinde bulunmaktaydı. Bütün amacı Sultan Mehmed'in tavizler vererek halk nezdinde iyice itibarsızlaşmasını sağlamaktı. Üstelik Sultan Mehmed de bu tavizleri veriyor, Konstantin'in bütün isteklerini kabul ediyordu. Ancak bu durum bile sadece Sultan Mehmed'in stratejisinin bir parçasıydı.
Karamanoğulları'nın bir isyan çıkarmaya başladığının haberi alınır alınmaz Osmanlı ordusu Akşehir'e doğru yola koyuldu. Karamanoğlu İbrahim hiç beklemediği kadar kalabalık bir ordu gördü karşısında. Barış talebinde bulunmak zorunda kaldı. Ordusunun hasar almaması için Sultan Mehmed barış talebini kabul etti. Sefer dönüşünde, savaşmadıkları halde bahşiş isteyen bir kısım yeniçeri padişahın otağının önünü kesince Sultan Mehmed hem cülusları dağıttı hem de firar eden askerleri bahane ederek Çandarlı Halil Paşa'nın adamı olan Yeniçeri Ağası Kurtçu Doğan'ı dayak cezasına çarptırarak sürgüne yolladı. Bu hadiseyle Çandarlı Halil Paşa'nın ordu üzerindeki hakimiyetini kırdı ve ordunun yönetimini tamamen kendi ellerine geçirmiş oldu.
Edirne'ye döndükten sonra İmparator Konstantin'e bir elçi göndererek Orhan için ödediği tahsisatı artık yollamayacağını bildirdi. Ardından, Anadolu Hisarı'nın karşısında Boğazkesen Hisarı'nın yapımını başlattı. Bu, fiili olarak Doğu Roma İmparatorluğu'na savaş açmak demekti.
Bu durum Avrupa devletlerince de fark edilmişti. Ancak Fransız ve İngilizlerin birbiriyle savaşıyor olması, Alman kralının da taht kavgalarıyla uğraşması gibi gerekçeler yüzünden Doğu Roma İmparatorluğu'na Avrupa üzerinden yardım ulaşması neredeyse imkansızdı. Papanın bir takım girişimleri de sonuçsuz kalmıştı.
Tarih 2 Nisan 1453'ü gösterdiğinde, Konstantinopolis surlarının üzerindeki Doğu Roma askerleri karşılarında Sultan Mehmed ve binlerce Osmanlı askerini buldular...