Artık Hiç Ağlamıyorum çünki göz pinarlarim kurumus
Küçük bir kız çocuğuydum. Kalbim bir kelebek gibi, en ufak rüzgarda bile titrerdi. Her şeye ağlardım. Mutlu olduğumda, üzgün olduğumda, kızgın olduğumda, korktuğumda... Gözyaşlarım adeta bir nehir gibi akardı.Büyüdükçe ağlamam azaldı. Gözyaşlarımın değerini anladım. Onları sadece önemli anlarda dökmeye başladım. Sevdiklerimi kaybettiğimde, hayallerim yıkıldığında, kalbim kırıldığında...
Yıllar geçti. Artık yetişkin bir kadınım. Hayatım inişler ve çıkışlarla dolu. Zorluklar, acılar, kayıplar yaşadım. Ama gözyaşlarım eskisi gibi akmıyor. Artık nadiren ağlıyorum.
Ağlamayı bıraktığım için üzgün değilim. Aksine, bu bir güç göstergesi olduğunu düşünüyorum. Artık duygularımı kontrol etmeyi öğrendim. Acılarla başa çıkmayı biliyorum. Gözyaşlarımın yerine, kalbimde bir umut ve dayanma gücü var.
Ancak, bu demek değildir ki kalbim duygusuzlaştı. Hala sevgiyi, şefkati, merhameti hissediyorum. Hala güzelliklere hayran kalıyorum. Hala haksızlıklar karşısında öfkeleniyorum.
Artık ağlamadığımda, gözyaşlarımın yerini sessiz bir hüzün ve derin bir kabulleniş aldı. Hayal kırıklıklarımın acısını içimde yaşıyorum. Ama bu acılar beni yenmiyor, beni daha da güçlendiriyor.
Artık gözyaşlarım olmadan da duygularımı ifade edebiliyorum. Gözlerimdeki ışık, yüzümdeki tebessüm, sesimdeki ton... Hepsi duygularımın birer aynası.
Ağlamayı bıraktım, çünkü artık gözyaşlarımın bana faydası olmayacağını biliyorum. Onların yerine, kalbimdeki güce ve ruhumdaki ışığa inanıyorum.
Evet, artık hiç ağlamıyorum. Ama bu, kalbimin duygusuzlaştığı anlamına gelmiyor. Aksine, kalbim her zamankinden daha güçlü ve daha dirençli.