BARIŞ ANDLAŞMASI (Traile de Paix) Lozan, 24 Temmuz 1923 (Metin)
Bir yandan,
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya,Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-
Sloven Devletleri,
Ve öte yandan,
Türkiye 1914 yılından beri Doğunun dirliğini bozan savaş durumuna, birlikte, kesinlikle
son vermek isteğiyle,
Ve kendi uluslarının ortak genlik ve mutluluğu için gerekli olan dostluk ve ticaret
ilişkilerini aralarında yeniden kurmak amacı ile,
Ve bu ilişkilerin devletlerin bağımsızlık ve egemenliğime saygı ilkesine dayandırılması
gereğini düşünerek, bu konuda bir Andlaşma yapmağa karar vermişler ve yetkili Temsilcileri
olarak.:
Büyük Britanya ve İrlanda Krallığı Birliği, Denizaşırı Britanya ülkeleri yüce Kralı ve
Hindistan İmparatoru :
İstanbul’da Yüksek Komiser Soylu Sir Horace George Montagu
Rumbold, Baronet G.C.M.G;
Fransız Cumhuriyeti :
Fransa Büyükelçisi, Cumhuriyetin Doğuda Yüksek Komiseri, Lejyon Donör ulusal
nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip General Mösyö Maurice Pellé;
İtalya Yüce Kralı :
Senatör, İtalya Büyükelçisi, İstanbul'da Yüksek Komiser, Sen Moris ve Lazar
ve Kuron Ditali nişanlarının Gran Kruva rütbesine sahip soylu Marki Camille
Garroni;
Atina Olağanüstü Temsilcisi ve Orta elçisi, Sen Moris ve Lazar nişanlarının
Komandör ve Kuron Ditali nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip Mösyö Jules César
Montagna;
TÜRKİYE'NİN SİYASAL ANDLAŞMALARI
Bu nedenle, Lozan Barış Andlaşması yapılıncaya dek, Berlin'deki Büyükelçilikte
bırakılan Numan Tahir Bey (Seymen), İsviçre Büyükelçiliğine bağlı olarak, siyasal olmayan
işleri yürütmüştü. Lozan Andlaşmasından sonra, Almanya Rudolf Nadolny'yi 1924
Haziranında Elçi sanı ile Türkiye'ye göndermişti, ilkin İstanbul'da göreve başlayan Alman
Elçisi 30 Mart 1925 günü Büyükelçi sanı ile Ankara'da güven mektubunu sunmuştur. Ona
karşılık, Türkiye Hükümetinin, Lozan Andlaşması yürürlüğe girer girmez, Berlin'e Büyükelçi
olarak yolladığı Kemalettin Sami Paşa 21 Haziran 1925 günü güven mektubunu sunmuştur.
Avusturya ile : Mondros Silah Bırakışılmadan sonra Osmanlı Devleti Avusturya ile de
ilişkilerini kesmek zorunda kalmıştı. Bu arada Avusturya, Macaristan'dan ayrılıp bir
Cumhuriyet olmuştu. Osmanlı Devletinin Viyana’daki son Büyükelçisi Hüseyin Hilmi Paşa
ile Avusturya - Macaristan'ın İstanbul'daki Büyükelçisi John Von Pallavicini yurtlarına
dönmüştü. Lozan Andlaşmasından sonra, Ankara'da ilk Avusturya Elçisi Auguste Kral
25 Kasım 1924 günü ve Türkiye'nin ilk Viyana Elçisi Hamdi Bey (Arpağ) 1925 yılı
Haziranında güven mektuplarını sunmuşlardır.
Macaristan ile : I. Dünya Savaşından sonra Avusturya'dan ayrılarak yeni bir Cumhuriyet
olan Macaristan'ın Türkiye'ye yolladığı ilk Elçi Dr. Tahy de Tavar 11 Mayıs 1924 günü ve
Türkiye'nin ilk Budapeşte Elçisi Hlüsrev Bey (Gerede) ise 9 Mayıs 1924 günü güven
mektuplarını sunmuşlardır.
Bulgaristan ile : I. Dünya Savaşı sonunda Sofya'daki Osmanlı Elçisi Safa Bey ile
İstanbul'daki Bulgar Elçisi Nedelko Koloucheff ülkelerine dönmüşlerdi. Türkiye 1923
Şubatından başlayarak Sofya'da ve Bulgaristan 1924 yılından başlayarak İstanbul'da yarı
resmi temsilciler bulundurduktan sonra, ilk Türk Elçisi Servet Cemal Bey (Balısoy) 1924
Ağustosunda Sofya'da ve ilk Bulgar Elçisi Todor Pavlov 5 Mayıs 1927 günü Ankara'da
güven mektuplarını sunmuşlardır.
Polanya ile : 1. Dünya Savaşından sonra kurulan Polonya Cumhuriyetinin Ankara'ya
yolladığı ilk Elçi Romanı Knoll 25 Haziran 1924 günü ve ilk Türk Elçisi İbrahim Tali Bey
de, bir kaç gün sonra Varşova'da güven mektuplarını vermişlerdir.
Çek - Slovak Devleti : I. Dünya Savaşından sonra kurulan bu Cumhuriyetin ilk Ankara
Elçisi Dr. Rud Svetlik 18 Ekim 1925 günü ve Türkiye'nin ilk Prag Elçisi Vasıf Bey (Çınar)
da 22 Ağustos 1925 günü güven mektuplarını sunmuşlardır.
Japonya Yüce İmparatoru :
Soley Levan nişanının birinci rütbesine sahip Roma olağanüstü ve yetkili Büyükelçisi
Mösyö Kentaro Otchiai Jusammi;
Yunanlılar Yüce Kralı :
Eski Bakanlar Kurulu Başkanı Sovör nişanının Gran Kruva rütbesine sahip Mösyö
Eleftherios K. Vénizelos,
Londra olağanüstü Temsilcisi ve Ortaelçisi Sovör nişanının Komandör rütbesine sahip
Mösyö Démètre Caclamanos;
Romanya Yüce Kralı :
Ortaelçi Mösyö Constantin İ.Diamandy,
Ortaelçi Mösyö Constantin Contzesco;
Sırplar - Hırvatlar - Slovenler Yüce Kralı :
Bern olağanüstü Temsilcisi ve Ortaelçisi Mösyö Doktor Vliloutine Yovanovitch;
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti :
Dışişleri Bakanı, Edirne Milletvekili İsmet Paşa, Sağlık ve Sosyal Yardım İşleri Bakanı,
Sinop Milletvekili, Doktor Rıza Nur Bey,
Eski Bakan, Trabzon Milletvekili Hasan Bey;
Sayın kişilerini atamışlardır. Adları anılan bu kişiler, yöntemine uygun ve geçerli görülen,
yetki belgelerini sunduktan sonra, aşağıdaki maddeleri kararlaştırmışlardır :
BÖLÜM : I
SİYASAL HÜKÜMLER
Madde l — İşbu Andlaşmanm yürürlüğe konulması gününden başlayarak, bir yandan
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp -Hırvat - Sloven
Devletleri ve öte yandan Türkiye ve onların uyrukları arasında barış durumu kesinlikle
yeniden kurulmuş olacaktır.
Taraflar arasında resmi ilişkiler kurulacak ve onların toprakları üzerinde diplomasi ve
konsolosluk memurları, yapılacak özel anlaşmalar bozulmaksızın, devletler hukukunun genel
ilkeleriyle belirlenmiş haklara sahip olacaklardır.
KESİM : I
1. TOPRAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER :
Madde 2 — Karadeniz'den Akdeniz'e dek Türkiye'nin sınırı aşağıdaki biçimde
saptanmıştır. (Ekli bir numaralı haritaya bakılması) :
Birincisi - Bulgaristan ile :
Rezvaya a ğzından Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının Meriç üzerinde
kesiştiği noktaya dek;
Bulgaristan'ın bugün çizilmiş olduğu biçimde güney sınırı;
İkincisi - Yunanistan ile :
Oradan Arda ve Meriç ırmaklarının birleştiği noktaya dek;
Meriç yatağı;
Oradan Arda kaynağına doğru bu ırmak üzerinde ve Çörek -Koyun hemen çevresinde
olmak üzere, toprak üzerinde belirlenecek bir noktaya dek;
Arda yatağı :
Oradan güney - doğu doğrultusunda Bosna Köyün bir kilometre yukarısında Meriç
üzerindeki bir noktaya dek;
Bosna Köyünü Türkiye'de bırakan belirgin ölçüde düz bir çizgi. Çörek köyü, beşinci
Maddede anılan Komisyonca halkın çoğunluğunun Türk ya da Rum olarak belirlenmesine
göre, Türkiye'ye, ya da Yunanistan'a verilecektir. 11 Ekim 1922 gününden sonra bu Köye göç
etmiş olan halk bu konuda hesaba katılmayacaktır.
Oradan Adalar Denizine dek;
Meriç yatağı :
Madde 3 — Karadeniz'den Iran sınırına dek Türkiye'nin sınırı aşağıdaki biçimde
saptanmıştır.
Birincisi - Suriye ile;
20 Ekim 1921 günü yapılan Fransa - Türkiye Andlaşmasının 8. Maddesinde tanımlanmış
sınır.
İkincisi - Irak ile :
Türkiye ile Irak arasındaki sınır dokuz ay içinde Türkiye ile Büyük Britanya arasında
dostça belirlenecektir.
Sınır çizgisi konusunda alınacak karara değin, Türkiye ve Britanya Hükümetleri kesin
geleceği bu karara bağlı toprakların bugünkü durumunda herhangi bir değişiklik ortaya
koyacak nitelikte askersel ya da başka türlü hiç bir eylemde bulunmamayı karşılıklı olarak
yükümlenirler.
Madde 4 — İşbu Andlaşmada anılan sınırlar, bu Andlaşmaya bağlı 1/1000.000
ölçeğindeki haritalar üzerinde çizilmiştir. Andlaşma metni ile haritalar arasında aykırılık
ortaya çıkarsa Andlaşma metni geçerli olacaktır.
Madde 5 — İkinci Maddenin ikinci fıkrasında yazılı sınırı topraklar üzerinde çizmekle
bir Sınır Çizim Komisyonu görevlendirilecektir. Bu Komisyon, her Devlet için birer yetkili
temsilci olmak üzere, Yunanistan ve Türkiye yetkili temsilcileri ile, bu hükümetlerce bir
üçüncü Devletin uyrukları içinden, seçilecek bir Başkandan oluşacaktır.
Söz konusu Komisyon yönetimsel sınırları ve yerel ekonomik çıkarları, olanak
bulunduğu ölçüde, gözönünde tutarak, işbu Andlaşmadaki tanımları en, yakından izlemeğe
her durumda çaba gösterecektir.
Komisyonun kararları oy çoğunluğu ile alınacak ve bu kararlar ilgili taraflar için
uyulması zorunlu olacaktır.
Komisyonun harcamaları ilgili Taraflarca eşit biçimde karşılanacaktır.
Madde 6 — Bir ırmak ya da akarsuyun, kıyılarıyla değil de, yatağı ile belirlenen sınıra
gelince, işbu Andlaşmanın tanımlarında kullanılan (Cours) yatak veya (Chenal) kanal
terimleri, bir yandan, ulaşıma uygun, olmayan ırmaklarda su yatağının ya da başlıca kolunun,
öte yandan gidiş gelişe uygun, olan ırmaklarda başlıca ulaşım kanalının orta çizgisi anlamına
gelir.
Bununla birlikte, yatak ya da kanalın olası değişmelerinde, sınır çizgisinin, yukarıda
belirtilen biçimdeki çizgiyi mi izleyeceğine, yoksa anılan, yatak ya da kanalın işbu
Andlaşmanın, yürürlüğe konulduğu andaki durumuna göre kesinlikle mi belirleneceğine
karar vermeğe Sınır Çizim Komisyonu yetkili olacaktır.
İşbu Andlaşmada tersine bir hüküm olmadıkça, deniz sınırları kıyıdan üç milden aşağı
uzaklıktaki ada ve adacıkları kapsar.
Madde 7 — İlgili Devletler Sınır Çizim Komisyonuna görevi için gerekli her türlü
belgeleri, özellikle bugünkü ve eski sınırın çizilmesine ilişkin tutanakların onaylı örneklerini,
eldeki büyük ölçekli tüm haritaları, uzaklıklara ilişkin bilgileri, düzenlenip yayınlanmamış
uzaklık haritalarını ve sınır boyundaki ırmakların yatak değiştirmesi konusundaki bilgileri
vermeyi yükümlenirler. Türk makamlarının elinde bulunan haritalar, uzaklığa ilişkin bilgiler
ve hatta yayınlanmamış haritalar, işbu Andlaşma yürürlüğe konulur konulmaz, en kısa süre
içinde Komisyon Başkanına İstanbul'da verilecektir.
Bundan başka, ilgili Devletler Komisyona tüm belgelerin, özellikle plânlar ve
kadastroların, tapu defterlerinin verilmesi ve anılan Komisyonun, isteği üzerine, mal ve
topraklara ve ekonomik durumlara ili şkin tüm bilgilerin ve yararlı başkaca bilgilerin
sunulması için, yerel makamlara yönerge vermeği yükümlenirler.
Madde 8 — İlgili Devletler Sınır Çizim Komisyonuna, görevlerinin yerine getirilmesi
için gerekli ulaştırma, ev, iş kolu ve gereçlere (direkler, sınır işaretleri) ilişkin yardımı gerek
doğrudan doğruya, gerek yerel makamlar aracılığı ile yapmayı yükümlenirler.
Özellikle Türkiye Hükümeti, gerektiğinde, görevini yapabilmesi için Sınır Çizim
Komisyonuna yardım etmeği, yetenekli teknik personeli vermeyi yükümlenir.
Madde 9 — İlgili Devletler Komisyonca konulmuş olan nirengi noktalarını, işaretlerini,
direk ya da sınır işaretlerini korumağı yükümlenirler. :
Madde 10 — Sınır işaretleri birbirinden gözle görülebilecek uzaklıklara yerleştirilecektir.
Bunlara numara kon,ulacak, bulundukları yerler ve numaraları bir harita üzerinde
belirtilecektir.
Madde 11 — Sınırlamaya ilişkin kesin tutanaklar ve ek haritaları ile belgelerin asılları üç
örnek olarak düzenlenecektir. Bunlardan ikisi ortak sınıra sahip devletler hükümetlerine
verilecek ve .üçüncü örneği ise, işbu Aııdlaşmayı imza eden devletlere onaylanmış birer
örneğini sunacak olan, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine gönderilecektir.
Madde 12 — İmroz ve Bozca Adaları ile Tavşan Adaları dışında, Doğu Akdeniz Adaları
ve özellikle Limni, Semendirek, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya Adaları üzerinde Yunan
egemenliğine ilişkin 17/30 Mayıs 1913 günlü Londra Andlaşmasının beşinci ve 1/14 Kasım
1913 günkü Atina Andlaşmasının on beşinci Maddeleri hükümleri uyarınca 13 Şubat 1914
günkü Londra Konferansında alınıp 13 Şubat 1914 günü Yunan Hükümetine bildirilen karar,
işbu Andlaşmanın İtalya'nın egemenliği altına konulan ve on beşinci Maddede yazılı olan
Adalara ilişkin hükümleri saklı kalmak koşulu ile doğrulanmıştır. Asya kıyısından üç milden
az uzaklıkta bulunan Adalar, işbu Andlaşmada tersine hüküm olmadıkça, Türkiye egemenliği
altında kalacaktır.
Madde 13 — Barışın korunmasını sağlamak amacı ile, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız,
Sisam ve Nikarya Adalarında aşağıdaki önlemlere saygı göstermeği yükümlenirler :
Birincisi : Bu Adalarda hiçbir deniz üssü ve hiçbir istihkâm kurulmayacaktır.
İkincisi : Yunan, savaş uçakları ve öteki hava araçlarının Ana-dolu kıyısındaki topraklar
üzerinde uçması yasaklanacaktır.
Buna karşılık, Türkiye Hükümeti de savaş uçaklarının ve öteki hava araçlarının
sözügeçen Adalar üzerinde uçmasını yasaklayacaktır.
Üçüncüsü : Söz konusu Adalarda Yunan, Silâhlı Kuvvetleri, silâh altına alınıp yerinde
eğitilebilecek olan normal askersel birlikle ve, tüm Yunanistan topraklarındaki jandarma ve
polis sayısı ile orantılı olacak, bir jandarma ve polis örgütü ile sınırlı kalacaktır.
Madde 14 — Türkiye egemenliği altında kalan İmroz ve Bozca Adaları, yerel yönetim ve
kişi ve malların korunması konusunda, yerli elemanlardan oluşan ve müslüman olmayan yerli
halka her bakımdan güven verici özel bir yerel yönetimden yararlanacaktır. Bu Adalarda
güvenlik ve düzen, yukarıda sözügeçen yerel yönetim eliyle yerli halk arasından toplanan ve
yerel yönetimin emrinde bulunan bir polis tarafından sağlanacaktır.
Rum ve Türk nüfus mübadelesine ilişkin olarak Yunanistan ile Türkiye arasında yapılmış
ya da yapılacak bağıtlar İmroz ve Bozca Adaları halkına uygulanmayacaktır.
Madde 15 —Türkiye aşağıda sayılan Adalar üzerindeki tüm hak ve senetlerinden İtalya
yararına vazgeçer : Bugün İtalya'nın işgali altında bulunan Astampalya (Astropalia), Kodoş
(Rhodes), Kalki (Calki), Skarpanto, Kazos (Casso), Piskopis (Tilos), Misiros (Misyros),
Kalimnos (Kalymnos), Lcros, Patmos, Lipsos (Lipso), Sombeki (Simi) ve Istanköy (Koş)
Adaları ile bunlara bağlı olan adacıklar ve Meis (Castellorizo) Adası (2 numaralı haritaya
bakılması).
Madde 16 — Türkiye işbu Andlaşmada belirlenen sınırları dışındaki tüm topraklar ile bu
topraklardan olup gene bu Andlaşma ile üzerinde kendi egemenlik hakkı tanınmış bulunanlar
dışındaki Adalarda —ki bu toprak ve Adaların geleceği ilgililerce saptanmış ya da
saptanacaktır- her ne nitelikte olursa olsun, sahip olduğu tüm hak ve senetlerden vazgeçtiğini
açıklar.
İşbu Maddenin hükümleri komşuluk nedeniyle Türkiye ile ortak sınırı bulunan ülkeler
arasında kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümleri bozmaz.
Madde 17 — Türkiye'nin Mısır ve Sudan üzerindeki tüm hukuk ve senetlerinden
vazgeçmesine ilişkin hüküm 5 Kasım 1914 gününden başlayarak geçerlidir.
Madde 18 — Mısır’dan alınan vergi karşılık gösterilerek sağlanan Osmanlı istikrazlarına,
yani 1855, 1891, 1894 istikrazlarına ilişkin tüm bağlantı ve yükümlerden Türkiye aklanmıştır.
İşbu üç istikraz taksitleri için. Mısır’ın yaptığı yıllık ödemeler bugün Mısır Borçları
taksitlerinin bir parçasını oluşturduğundan, Mısır Osmanlı Genel Borçlarına ilişkin öteki tüm
yükümlerden aklanmıştır.
Madde 19 — Mısır Devletinin tanınmasından doğan sorunlar, ilgili devletler arasında
sap!anacak koşullara göre sonradan kararlaştırılacak hükümlerle çözümlenecek ve
Türkiye’den ayrılan topraklara ilişkin, olan Andlaşma hükümleri Mısır Devletine
uygulanmayacaktır.
Madde 20 — Türkiye, Britanya Hükümetince Kıbrıs'ın 5 Kasım I914'te açıklanan
ilhakını tanıdığını bildirir.
Madde 21 — 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs Adasında yerleşmiş olan Türk uyrukları,
yerel yasanın belirlediği koşullara göre, İngiltere uyrukluğuna geçecek ve böylece Türk
uyrukluğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, bu Türkler, isterlerse, bu Andlaşmanın
yürürlüğe konulmasından bağlayarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu
seçebileceklerdir. Bu durumda, seçme haklarını kullandıkları günü izleyen on iki ay içinde
Kıbrıs Adasından ayrılmak zorunda kalacaklardır.
İşbu Andlaşmanın yürürlüğe konulması günü Kıbrıs Adasında yerleşmiş bulunup da,
yerel yasanın belirlediği koşullara uyularak yapılan işlem üzerine, o gün İngiltere
uyruklusunu edinmiş ya da edinmek üzere bulunmuş olan Türk uyrukları da bu nedenle Türk
uyrukluğunu yitireceklerdir.
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümeti, Türkiye Hükümetinin izni olmaksızın
Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluğu edinmiş olan kimselere İngiltere uyrukluğu
tanımayı reddetmek yetkisine sahip olacaktır.
Madde 22 — Türkiye, 27. Maddenin genel bükümlerini bozmamak koşulu ile, 18 Ekim
1912 günlü Lozan Andlaşması ve ona ilişkin Bağıtlar gereğince, her ne nitelikte olursa olsun,
Trablusgarp (Libya) üzerinde sahip olmuş bulunduğu tüm hak ve ayrıcalıkların kesinlikle
kaldırılmış olmasını tanıdığını açıklar.
2. ÖZEL HÜKÜMLER
Madde 23 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar Rejimine ilişkin bugün yapılmış
Sözleşmede açıklandığı üzere, Çanakkale Boğazında, Marmara Denizinde ve Karadeniz
Boğazında denizden ve havadan, gerek barış, gerek savaş zamanlarında özgürce geçiş ve gidiş
- geliş ilkesini kabul ve açıklama konusunda anlaşmışlardır. Bu Sözleşme, buradaki Yüksek
Bağıtlı Taraflar için, işbu Andlaşmada yazılmış olsa idi onun sahip olacağı güç ve değerin
tıpkısına sahip olacaktır.
Madde 24 — İşbu Andlaşmanın 2. Maddesinde belirtilen sınırın rejimine ilişkin olarak
bugün yapılan özel Sözleşme, onun Bağıtlı Yüksek Tarafları için, bu Andlaşmadaki güç ve
değerin tıpkısına sahip olacaktır.
Madde 25 — Türkiye kendisi ile yanyana savaşmış Devletler ile öteki bağıtlı Devletler
arasında yapılan Barış Andlaşmaları ve ona ek Sözleşmelerin geçerliğini tanımağı ve eski
Almanya İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan toprakları ile ilgili olarak
alınmış ya da alınacak kararları kabul etmeği ve böylece belirlenecek sınırları içindeki yeni
Devletleri tanımağı yükümlenir.
Madde 26 — Türkiye şimdiden Almanya'nın, Avusturya'nın, Bulgaristan’ın,
Yunanistan'ın, Macaristan'ın, Polonya'nın, Romanya'nın, Sırp - Hırvat - Sloven Devleti ve
Çek - Slovakya Devletinin sınırlarını, işbu sınırların 25. Maddede anılan Andlaşmalar ya da
ek tüm Sözleşmelerle saptanmış ya da saptanacağı biçimde tanıdığını ve kabul ettiğini açıklar.
Madde 27 — Türkiye Hükümeti ya da Türkiye makamlarınca, Türkiye toprakları
dışımla, işbu Andlaşmayı imzalayan öteki Devletlerin egemenliği altında ya da
koruyuculuğunda bulunan toprakların yurttaşları ile Türkiye'den ayrılan toprakların
yurttaşları üzerinde siyasal, yasama ya da yönetimsel konularda, her ne nedenle olursa olsun,
hiçbir yetki ya da yargı hakkı kullanılmayacaktır.
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, İslam dini makamlarının dinsel yetkilerine bir zarar
gelmemektedir.
Madde 28 — Bağıtlı Yüksek Taraflar Türkiye'de Kapitülasyonların tümü ile
kaldırılmasını, her biri kendisi ile ilgili olarak, kabul ettiklerini açıklarlar.
Madde 29 — Fransız uyruklu Faslılar ve Tunuslular Türkiye'de öteki Fransız
uyruklarına uygulanan rejimin, her bakımdan tıpkısına bağlı olacaklardır.
Trablusgarp ve Bingazi halkı Türkiye'de öteki İtalyan, uyruklarına uygulanan rejimin her
bakımdan tıpkısına bağlı olacaktır.
Bu Madde, kökeni Tunuslu, Trablıısgarpb ve Faslı olupta Türkiye'de yerleşmiş
bulunanların uyrukluğu konusunda bir hüküm ortaya koymaz
Karşılık olarak, Türk uyrukları da, 1. ve 2. Fıkra hükümlerinden yararlanan halkın
yaşadığı ülkelerde, Fransa ve Italya'daki rejimlerin, tıpkısından yararlanacaklardır.
Birinci Fıkradaki hükümlerden halkı yararlanan ülkelerden gelen ya da bu ülkelere
yollanan inalların Türkiye'de bağlı olacağı rejim ile buna karşılık Türkiye'den gelen ya da
Türkiye'ye yollanan malların söz konusu ülkelerde bağlı olacağı rejim Fransa Hükümeti ile
Türkiye Hükümeti arasında bir anlaşma ile belirlenecektir.
KESİM : II
UYRUKLUK
Madde 30 — İşbu Andlaşma hükümleri uyarınca Türkiye'den ayrılan topraklarda
yerleşmiş Türk uyrukları kendiliğinden ve yerel yasaların koşulları içinde bu toprakların
geçtiği Devletin uyruğu olacaklardır,
Madde 31 — 18 yaşını geçmiş olup da 30. Madde hükümleri uyarınca Türk uyrukluğunu
yitiren ve kendiliğinden yeni bir uyrukluk kazanan kişiler, işbu Andlaşma yürürlüğe
konulduğu günden başlayarak, iki yıllık süre içinde Türk uyrukluğunu seçmek hakkına sahip
olacakdır.
Madde 32 — İşbu Andlaşma gereğince Türkiye'den ayrılan topraklarda yerleşmiş ve bu
topraklardaki halkın çoğunluğundan soy bakımdan ayrı olan 18 yaşını geçmiş kişiler, bu
Andlaşmanın yürürlüğe konulması gününden başlayarak iki yıllık süre içinde, halkının
çoğunlu-kendi soyundan olan Devletlerden birinin uyrukluğunu, o Devletin izni koşulu ile,
seçebileceklerdir.
Madde 33 — 31 ve 32. Maddeler hükümleri gereğince seçme haklarını kullanan kişiler
bunu izleyen 12 ay içinde konutlarını seçme hakları lehine kullandıkları devlet topraklarına
geçirmek zorundadırlar.
Bu kişiler, seçme haklarını kullanmadan öııce oturdukları öteki eviçtin, topraklarında
sahip bulundukları taşınmaz malları elde tutakta serbest olacaklardır.
Bu kişiler her tür taşınır mallarını birlikte götürebileceklerdir, undan dolayı kendilerine
ne çıkarma, ne sokma için hiç bir harç ya da resim yüklenmeyecektir.
Madde 34 — İşbu Andlaşma hükümleri gereğince Türkiye'den ayrılan bir yerin yerli
halkından 18 yaşını geçmiş olan ve işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulduğu sırada yabancı
ülkelerde yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, Türkiye'den ayrılan ülkeleri yöneten hükümetler
ile Yahudilerinin yerleşmiş bulundukları ülkelerin hükümetler arasında yapılmasına gerek
X
görülebilecek anlaşmalar saklı tutulmak üzere, soyları bakımından bu topraklar halkının
çoğunluğuna ilintili olmaları ve o toprakları yöneten hükümet de buna izin vermesi koşulu
ile, asıl halkından bulundukları topraklarda yürürlükte olan uyrukluğu edinmekte seçme
hakkına sahiptirler. Bu seçme hakkı, işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulması gününden
başlayarak, iki yıllık süre içinde kullanılır.
Madde 35 — Bağıtlı Devletler işbu Andlaşmada, ya da Almanya, Avusturya, Bulgaristan
ya da Macaristan ile yapılan Barış Andlaşmalarında ya da Türkiye dışındaki Bağıtlı Devletler
ile ya da onlardan biri ile Rusya arasında ya da kendi aralarında yapılmış bir Andlaşmada
açıklanan ve ilgililere kendileri için edinilmesi olanağı bulunan her hangi bir başka uyrukluğu
edinme izni veren seçme hakkının kullanılmasına hiçbir biçimde karşı gelmemeği
yükümlenirler.
Madde 36 — İşbu Kesim hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ulun tüm konularda evli
kadınlar kocalarının ve 18 yaşından aşağı olan çocuklar da ana babalarının bağlı oldukları
koşullara uyacaklardır.
KESİM :III
AZINLIKLARIN KORUNMASI
Madde 37 — Türkiye, 38.den 48.e dek Maddelerde belirtilen hükümlerin temel yasalar
[Les Lois fondamentales] olarak tanınmasını ve hiç bir yasa, hiç bir yönetmelik ve hiç bir
resmi işlemin bu hükümlerle çelişkili ya da onlara aykırı olmamasını ve biç bir yasanın, hiç
bir yönetmeliğin ve hiçbir resmi işlemin söz konusu hükümlere üstün sayılmamasını
yükümlenir.
Madde 38 — Türkiye Hükümeti, doğum, milliyet, dil, soy, ya da din ayırtetmeksizin,
Türk halkının tümünün yaşam ve özgürlüklerimi, en geniş biçimde, korumayı yükümlenir. :
Türkiye'nin tüm halkı, kamu düzeni ve genel ahlak ile bağdaşmazlık göstermeyen her din,
mezhep ya da inanışın gerek genel, gerçjc ö/el biçimde özgürce kullanılması hakkına sahip
olacaktır. Müslüman olmayan azınlıklar, Türkiye Hükümetince ulusal savunma ya ila kamu
düzeninin, korunması için ülkenin her yerinde ya da bir bölümünde alınan ve tüm Türk
yurttaşlarına uygulanan önlemler saklı kalmak koşulu ile, dolaşım ve göç özgürlüğünden
bütünü ile yararlanacaklardır.
Madde 39 — Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk yurtdaşları Müslümanlarla
özdeş medeni ve siyasal haklardan yararlanacaklardır.
Türkiye'nin tüm halkı, din ayırtedilmeksizin, yasa önünde eşit olacaktır.
Din, inanç ya da mezhep farkı hiçbir Türk Yurtdaşının medeni ve siyasal haklardan
yararlanmasına ve özellikle genel hizmetlere kabulüne, memurluğa ve yukarı derecelere
ulaşmasına, ya da çeşitli meslekleri ve sanatları yapmasına bir engel sayılmayacaktır.
Herhangi bir Türk yurtdaşının gerek özel ya da ticaret ilişkilerinde, gerek din, basın ya da
her türlü yayın konusunda ve gerek toplantılarda herhangi bir dili serbestçe kullanmasına
karşı hiçbir sınır konulmayacaktı
Bir yandan,
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya,Yunanistan, Romanya, Sırp-Hırvat-
Sloven Devletleri,
Ve öte yandan,
Türkiye 1914 yılından beri Doğunun dirliğini bozan savaş durumuna, birlikte, kesinlikle
son vermek isteğiyle,
Ve kendi uluslarının ortak genlik ve mutluluğu için gerekli olan dostluk ve ticaret
ilişkilerini aralarında yeniden kurmak amacı ile,
Ve bu ilişkilerin devletlerin bağımsızlık ve egemenliğime saygı ilkesine dayandırılması
gereğini düşünerek, bu konuda bir Andlaşma yapmağa karar vermişler ve yetkili Temsilcileri
olarak.:
Büyük Britanya ve İrlanda Krallığı Birliği, Denizaşırı Britanya ülkeleri yüce Kralı ve
Hindistan İmparatoru :
İstanbul’da Yüksek Komiser Soylu Sir Horace George Montagu
Rumbold, Baronet G.C.M.G;
Fransız Cumhuriyeti :
Fransa Büyükelçisi, Cumhuriyetin Doğuda Yüksek Komiseri, Lejyon Donör ulusal
nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip General Mösyö Maurice Pellé;
İtalya Yüce Kralı :
Senatör, İtalya Büyükelçisi, İstanbul'da Yüksek Komiser, Sen Moris ve Lazar
ve Kuron Ditali nişanlarının Gran Kruva rütbesine sahip soylu Marki Camille
Garroni;
Atina Olağanüstü Temsilcisi ve Orta elçisi, Sen Moris ve Lazar nişanlarının
Komandör ve Kuron Ditali nişanının Grand Ofisye rütbesine sahip Mösyö Jules César
Montagna;
TÜRKİYE'NİN SİYASAL ANDLAŞMALARI
Bu nedenle, Lozan Barış Andlaşması yapılıncaya dek, Berlin'deki Büyükelçilikte
bırakılan Numan Tahir Bey (Seymen), İsviçre Büyükelçiliğine bağlı olarak, siyasal olmayan
işleri yürütmüştü. Lozan Andlaşmasından sonra, Almanya Rudolf Nadolny'yi 1924
Haziranında Elçi sanı ile Türkiye'ye göndermişti, ilkin İstanbul'da göreve başlayan Alman
Elçisi 30 Mart 1925 günü Büyükelçi sanı ile Ankara'da güven mektubunu sunmuştur. Ona
karşılık, Türkiye Hükümetinin, Lozan Andlaşması yürürlüğe girer girmez, Berlin'e Büyükelçi
olarak yolladığı Kemalettin Sami Paşa 21 Haziran 1925 günü güven mektubunu sunmuştur.
Avusturya ile : Mondros Silah Bırakışılmadan sonra Osmanlı Devleti Avusturya ile de
ilişkilerini kesmek zorunda kalmıştı. Bu arada Avusturya, Macaristan'dan ayrılıp bir
Cumhuriyet olmuştu. Osmanlı Devletinin Viyana’daki son Büyükelçisi Hüseyin Hilmi Paşa
ile Avusturya - Macaristan'ın İstanbul'daki Büyükelçisi John Von Pallavicini yurtlarına
dönmüştü. Lozan Andlaşmasından sonra, Ankara'da ilk Avusturya Elçisi Auguste Kral
25 Kasım 1924 günü ve Türkiye'nin ilk Viyana Elçisi Hamdi Bey (Arpağ) 1925 yılı
Haziranında güven mektuplarını sunmuşlardır.
Macaristan ile : I. Dünya Savaşından sonra Avusturya'dan ayrılarak yeni bir Cumhuriyet
olan Macaristan'ın Türkiye'ye yolladığı ilk Elçi Dr. Tahy de Tavar 11 Mayıs 1924 günü ve
Türkiye'nin ilk Budapeşte Elçisi Hlüsrev Bey (Gerede) ise 9 Mayıs 1924 günü güven
mektuplarını sunmuşlardır.
Bulgaristan ile : I. Dünya Savaşı sonunda Sofya'daki Osmanlı Elçisi Safa Bey ile
İstanbul'daki Bulgar Elçisi Nedelko Koloucheff ülkelerine dönmüşlerdi. Türkiye 1923
Şubatından başlayarak Sofya'da ve Bulgaristan 1924 yılından başlayarak İstanbul'da yarı
resmi temsilciler bulundurduktan sonra, ilk Türk Elçisi Servet Cemal Bey (Balısoy) 1924
Ağustosunda Sofya'da ve ilk Bulgar Elçisi Todor Pavlov 5 Mayıs 1927 günü Ankara'da
güven mektuplarını sunmuşlardır.
Polanya ile : 1. Dünya Savaşından sonra kurulan Polonya Cumhuriyetinin Ankara'ya
yolladığı ilk Elçi Romanı Knoll 25 Haziran 1924 günü ve ilk Türk Elçisi İbrahim Tali Bey
de, bir kaç gün sonra Varşova'da güven mektuplarını vermişlerdir.
Çek - Slovak Devleti : I. Dünya Savaşından sonra kurulan bu Cumhuriyetin ilk Ankara
Elçisi Dr. Rud Svetlik 18 Ekim 1925 günü ve Türkiye'nin ilk Prag Elçisi Vasıf Bey (Çınar)
da 22 Ağustos 1925 günü güven mektuplarını sunmuşlardır.
Japonya Yüce İmparatoru :
Soley Levan nişanının birinci rütbesine sahip Roma olağanüstü ve yetkili Büyükelçisi
Mösyö Kentaro Otchiai Jusammi;
Yunanlılar Yüce Kralı :
Eski Bakanlar Kurulu Başkanı Sovör nişanının Gran Kruva rütbesine sahip Mösyö
Eleftherios K. Vénizelos,
Londra olağanüstü Temsilcisi ve Ortaelçisi Sovör nişanının Komandör rütbesine sahip
Mösyö Démètre Caclamanos;
Romanya Yüce Kralı :
Ortaelçi Mösyö Constantin İ.Diamandy,
Ortaelçi Mösyö Constantin Contzesco;
Sırplar - Hırvatlar - Slovenler Yüce Kralı :
Bern olağanüstü Temsilcisi ve Ortaelçisi Mösyö Doktor Vliloutine Yovanovitch;
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti :
Dışişleri Bakanı, Edirne Milletvekili İsmet Paşa, Sağlık ve Sosyal Yardım İşleri Bakanı,
Sinop Milletvekili, Doktor Rıza Nur Bey,
Eski Bakan, Trabzon Milletvekili Hasan Bey;
Sayın kişilerini atamışlardır. Adları anılan bu kişiler, yöntemine uygun ve geçerli görülen,
yetki belgelerini sunduktan sonra, aşağıdaki maddeleri kararlaştırmışlardır :
BÖLÜM : I
SİYASAL HÜKÜMLER
Madde l — İşbu Andlaşmanm yürürlüğe konulması gününden başlayarak, bir yandan
Britanya İmparatorluğu, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Sırp -Hırvat - Sloven
Devletleri ve öte yandan Türkiye ve onların uyrukları arasında barış durumu kesinlikle
yeniden kurulmuş olacaktır.
Taraflar arasında resmi ilişkiler kurulacak ve onların toprakları üzerinde diplomasi ve
konsolosluk memurları, yapılacak özel anlaşmalar bozulmaksızın, devletler hukukunun genel
ilkeleriyle belirlenmiş haklara sahip olacaklardır.
KESİM : I
1. TOPRAKLARA İLİŞKİN HÜKÜMLER :
Madde 2 — Karadeniz'den Akdeniz'e dek Türkiye'nin sınırı aşağıdaki biçimde
saptanmıştır. (Ekli bir numaralı haritaya bakılması) :
Birincisi - Bulgaristan ile :
Rezvaya a ğzından Türkiye, Bulgaristan ve Yunanistan sınırlarının Meriç üzerinde
kesiştiği noktaya dek;
Bulgaristan'ın bugün çizilmiş olduğu biçimde güney sınırı;
İkincisi - Yunanistan ile :
Oradan Arda ve Meriç ırmaklarının birleştiği noktaya dek;
Meriç yatağı;
Oradan Arda kaynağına doğru bu ırmak üzerinde ve Çörek -Koyun hemen çevresinde
olmak üzere, toprak üzerinde belirlenecek bir noktaya dek;
Arda yatağı :
Oradan güney - doğu doğrultusunda Bosna Köyün bir kilometre yukarısında Meriç
üzerindeki bir noktaya dek;
Bosna Köyünü Türkiye'de bırakan belirgin ölçüde düz bir çizgi. Çörek köyü, beşinci
Maddede anılan Komisyonca halkın çoğunluğunun Türk ya da Rum olarak belirlenmesine
göre, Türkiye'ye, ya da Yunanistan'a verilecektir. 11 Ekim 1922 gününden sonra bu Köye göç
etmiş olan halk bu konuda hesaba katılmayacaktır.
Oradan Adalar Denizine dek;
Meriç yatağı :
Madde 3 — Karadeniz'den Iran sınırına dek Türkiye'nin sınırı aşağıdaki biçimde
saptanmıştır.
Birincisi - Suriye ile;
20 Ekim 1921 günü yapılan Fransa - Türkiye Andlaşmasının 8. Maddesinde tanımlanmış
sınır.
İkincisi - Irak ile :
Türkiye ile Irak arasındaki sınır dokuz ay içinde Türkiye ile Büyük Britanya arasında
dostça belirlenecektir.
Sınır çizgisi konusunda alınacak karara değin, Türkiye ve Britanya Hükümetleri kesin
geleceği bu karara bağlı toprakların bugünkü durumunda herhangi bir değişiklik ortaya
koyacak nitelikte askersel ya da başka türlü hiç bir eylemde bulunmamayı karşılıklı olarak
yükümlenirler.
Madde 4 — İşbu Andlaşmada anılan sınırlar, bu Andlaşmaya bağlı 1/1000.000
ölçeğindeki haritalar üzerinde çizilmiştir. Andlaşma metni ile haritalar arasında aykırılık
ortaya çıkarsa Andlaşma metni geçerli olacaktır.
Madde 5 — İkinci Maddenin ikinci fıkrasında yazılı sınırı topraklar üzerinde çizmekle
bir Sınır Çizim Komisyonu görevlendirilecektir. Bu Komisyon, her Devlet için birer yetkili
temsilci olmak üzere, Yunanistan ve Türkiye yetkili temsilcileri ile, bu hükümetlerce bir
üçüncü Devletin uyrukları içinden, seçilecek bir Başkandan oluşacaktır.
Söz konusu Komisyon yönetimsel sınırları ve yerel ekonomik çıkarları, olanak
bulunduğu ölçüde, gözönünde tutarak, işbu Andlaşmadaki tanımları en, yakından izlemeğe
her durumda çaba gösterecektir.
Komisyonun kararları oy çoğunluğu ile alınacak ve bu kararlar ilgili taraflar için
uyulması zorunlu olacaktır.
Komisyonun harcamaları ilgili Taraflarca eşit biçimde karşılanacaktır.
Madde 6 — Bir ırmak ya da akarsuyun, kıyılarıyla değil de, yatağı ile belirlenen sınıra
gelince, işbu Andlaşmanın tanımlarında kullanılan (Cours) yatak veya (Chenal) kanal
terimleri, bir yandan, ulaşıma uygun, olmayan ırmaklarda su yatağının ya da başlıca kolunun,
öte yandan gidiş gelişe uygun, olan ırmaklarda başlıca ulaşım kanalının orta çizgisi anlamına
gelir.
Bununla birlikte, yatak ya da kanalın olası değişmelerinde, sınır çizgisinin, yukarıda
belirtilen biçimdeki çizgiyi mi izleyeceğine, yoksa anılan, yatak ya da kanalın işbu
Andlaşmanın, yürürlüğe konulduğu andaki durumuna göre kesinlikle mi belirleneceğine
karar vermeğe Sınır Çizim Komisyonu yetkili olacaktır.
İşbu Andlaşmada tersine bir hüküm olmadıkça, deniz sınırları kıyıdan üç milden aşağı
uzaklıktaki ada ve adacıkları kapsar.
Madde 7 — İlgili Devletler Sınır Çizim Komisyonuna görevi için gerekli her türlü
belgeleri, özellikle bugünkü ve eski sınırın çizilmesine ilişkin tutanakların onaylı örneklerini,
eldeki büyük ölçekli tüm haritaları, uzaklıklara ilişkin bilgileri, düzenlenip yayınlanmamış
uzaklık haritalarını ve sınır boyundaki ırmakların yatak değiştirmesi konusundaki bilgileri
vermeyi yükümlenirler. Türk makamlarının elinde bulunan haritalar, uzaklığa ilişkin bilgiler
ve hatta yayınlanmamış haritalar, işbu Andlaşma yürürlüğe konulur konulmaz, en kısa süre
içinde Komisyon Başkanına İstanbul'da verilecektir.
Bundan başka, ilgili Devletler Komisyona tüm belgelerin, özellikle plânlar ve
kadastroların, tapu defterlerinin verilmesi ve anılan Komisyonun, isteği üzerine, mal ve
topraklara ve ekonomik durumlara ili şkin tüm bilgilerin ve yararlı başkaca bilgilerin
sunulması için, yerel makamlara yönerge vermeği yükümlenirler.
Madde 8 — İlgili Devletler Sınır Çizim Komisyonuna, görevlerinin yerine getirilmesi
için gerekli ulaştırma, ev, iş kolu ve gereçlere (direkler, sınır işaretleri) ilişkin yardımı gerek
doğrudan doğruya, gerek yerel makamlar aracılığı ile yapmayı yükümlenirler.
Özellikle Türkiye Hükümeti, gerektiğinde, görevini yapabilmesi için Sınır Çizim
Komisyonuna yardım etmeği, yetenekli teknik personeli vermeyi yükümlenir.
Madde 9 — İlgili Devletler Komisyonca konulmuş olan nirengi noktalarını, işaretlerini,
direk ya da sınır işaretlerini korumağı yükümlenirler. :
Madde 10 — Sınır işaretleri birbirinden gözle görülebilecek uzaklıklara yerleştirilecektir.
Bunlara numara kon,ulacak, bulundukları yerler ve numaraları bir harita üzerinde
belirtilecektir.
Madde 11 — Sınırlamaya ilişkin kesin tutanaklar ve ek haritaları ile belgelerin asılları üç
örnek olarak düzenlenecektir. Bunlardan ikisi ortak sınıra sahip devletler hükümetlerine
verilecek ve .üçüncü örneği ise, işbu Aııdlaşmayı imza eden devletlere onaylanmış birer
örneğini sunacak olan, Fransa Cumhuriyeti Hükümetine gönderilecektir.
Madde 12 — İmroz ve Bozca Adaları ile Tavşan Adaları dışında, Doğu Akdeniz Adaları
ve özellikle Limni, Semendirek, Midilli, Sakız, Sisam ve Nikarya Adaları üzerinde Yunan
egemenliğine ilişkin 17/30 Mayıs 1913 günlü Londra Andlaşmasının beşinci ve 1/14 Kasım
1913 günkü Atina Andlaşmasının on beşinci Maddeleri hükümleri uyarınca 13 Şubat 1914
günkü Londra Konferansında alınıp 13 Şubat 1914 günü Yunan Hükümetine bildirilen karar,
işbu Andlaşmanın İtalya'nın egemenliği altına konulan ve on beşinci Maddede yazılı olan
Adalara ilişkin hükümleri saklı kalmak koşulu ile doğrulanmıştır. Asya kıyısından üç milden
az uzaklıkta bulunan Adalar, işbu Andlaşmada tersine hüküm olmadıkça, Türkiye egemenliği
altında kalacaktır.
Madde 13 — Barışın korunmasını sağlamak amacı ile, Yunan Hükümeti, Midilli, Sakız,
Sisam ve Nikarya Adalarında aşağıdaki önlemlere saygı göstermeği yükümlenirler :
Birincisi : Bu Adalarda hiçbir deniz üssü ve hiçbir istihkâm kurulmayacaktır.
İkincisi : Yunan, savaş uçakları ve öteki hava araçlarının Ana-dolu kıyısındaki topraklar
üzerinde uçması yasaklanacaktır.
Buna karşılık, Türkiye Hükümeti de savaş uçaklarının ve öteki hava araçlarının
sözügeçen Adalar üzerinde uçmasını yasaklayacaktır.
Üçüncüsü : Söz konusu Adalarda Yunan, Silâhlı Kuvvetleri, silâh altına alınıp yerinde
eğitilebilecek olan normal askersel birlikle ve, tüm Yunanistan topraklarındaki jandarma ve
polis sayısı ile orantılı olacak, bir jandarma ve polis örgütü ile sınırlı kalacaktır.
Madde 14 — Türkiye egemenliği altında kalan İmroz ve Bozca Adaları, yerel yönetim ve
kişi ve malların korunması konusunda, yerli elemanlardan oluşan ve müslüman olmayan yerli
halka her bakımdan güven verici özel bir yerel yönetimden yararlanacaktır. Bu Adalarda
güvenlik ve düzen, yukarıda sözügeçen yerel yönetim eliyle yerli halk arasından toplanan ve
yerel yönetimin emrinde bulunan bir polis tarafından sağlanacaktır.
Rum ve Türk nüfus mübadelesine ilişkin olarak Yunanistan ile Türkiye arasında yapılmış
ya da yapılacak bağıtlar İmroz ve Bozca Adaları halkına uygulanmayacaktır.
Madde 15 —Türkiye aşağıda sayılan Adalar üzerindeki tüm hak ve senetlerinden İtalya
yararına vazgeçer : Bugün İtalya'nın işgali altında bulunan Astampalya (Astropalia), Kodoş
(Rhodes), Kalki (Calki), Skarpanto, Kazos (Casso), Piskopis (Tilos), Misiros (Misyros),
Kalimnos (Kalymnos), Lcros, Patmos, Lipsos (Lipso), Sombeki (Simi) ve Istanköy (Koş)
Adaları ile bunlara bağlı olan adacıklar ve Meis (Castellorizo) Adası (2 numaralı haritaya
bakılması).
Madde 16 — Türkiye işbu Andlaşmada belirlenen sınırları dışındaki tüm topraklar ile bu
topraklardan olup gene bu Andlaşma ile üzerinde kendi egemenlik hakkı tanınmış bulunanlar
dışındaki Adalarda —ki bu toprak ve Adaların geleceği ilgililerce saptanmış ya da
saptanacaktır- her ne nitelikte olursa olsun, sahip olduğu tüm hak ve senetlerden vazgeçtiğini
açıklar.
İşbu Maddenin hükümleri komşuluk nedeniyle Türkiye ile ortak sınırı bulunan ülkeler
arasında kararlaştırılmış ya da kararlaştırılacak olan özel hükümleri bozmaz.
Madde 17 — Türkiye'nin Mısır ve Sudan üzerindeki tüm hukuk ve senetlerinden
vazgeçmesine ilişkin hüküm 5 Kasım 1914 gününden başlayarak geçerlidir.
Madde 18 — Mısır’dan alınan vergi karşılık gösterilerek sağlanan Osmanlı istikrazlarına,
yani 1855, 1891, 1894 istikrazlarına ilişkin tüm bağlantı ve yükümlerden Türkiye aklanmıştır.
İşbu üç istikraz taksitleri için. Mısır’ın yaptığı yıllık ödemeler bugün Mısır Borçları
taksitlerinin bir parçasını oluşturduğundan, Mısır Osmanlı Genel Borçlarına ilişkin öteki tüm
yükümlerden aklanmıştır.
Madde 19 — Mısır Devletinin tanınmasından doğan sorunlar, ilgili devletler arasında
sap!anacak koşullara göre sonradan kararlaştırılacak hükümlerle çözümlenecek ve
Türkiye’den ayrılan topraklara ilişkin, olan Andlaşma hükümleri Mısır Devletine
uygulanmayacaktır.
Madde 20 — Türkiye, Britanya Hükümetince Kıbrıs'ın 5 Kasım I914'te açıklanan
ilhakını tanıdığını bildirir.
Madde 21 — 5 Kasım 1914 tarihinde Kıbrıs Adasında yerleşmiş olan Türk uyrukları,
yerel yasanın belirlediği koşullara göre, İngiltere uyrukluğuna geçecek ve böylece Türk
uyrukluğunu yitireceklerdir. Bununla birlikte, bu Türkler, isterlerse, bu Andlaşmanın
yürürlüğe konulmasından bağlayarak iki yıllık bir süre içinde, Türk uyrukluğunu
seçebileceklerdir. Bu durumda, seçme haklarını kullandıkları günü izleyen on iki ay içinde
Kıbrıs Adasından ayrılmak zorunda kalacaklardır.
İşbu Andlaşmanın yürürlüğe konulması günü Kıbrıs Adasında yerleşmiş bulunup da,
yerel yasanın belirlediği koşullara uyularak yapılan işlem üzerine, o gün İngiltere
uyruklusunu edinmiş ya da edinmek üzere bulunmuş olan Türk uyrukları da bu nedenle Türk
uyrukluğunu yitireceklerdir.
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, Kıbrıs Hükümeti, Türkiye Hükümetinin izni olmaksızın
Türk uyrukluğundan başka bir uyrukluğu edinmiş olan kimselere İngiltere uyrukluğu
tanımayı reddetmek yetkisine sahip olacaktır.
Madde 22 — Türkiye, 27. Maddenin genel bükümlerini bozmamak koşulu ile, 18 Ekim
1912 günlü Lozan Andlaşması ve ona ilişkin Bağıtlar gereğince, her ne nitelikte olursa olsun,
Trablusgarp (Libya) üzerinde sahip olmuş bulunduğu tüm hak ve ayrıcalıkların kesinlikle
kaldırılmış olmasını tanıdığını açıklar.
2. ÖZEL HÜKÜMLER
Madde 23 — Bağıtlı Yüksek Taraflar, Boğazlar Rejimine ilişkin bugün yapılmış
Sözleşmede açıklandığı üzere, Çanakkale Boğazında, Marmara Denizinde ve Karadeniz
Boğazında denizden ve havadan, gerek barış, gerek savaş zamanlarında özgürce geçiş ve gidiş
- geliş ilkesini kabul ve açıklama konusunda anlaşmışlardır. Bu Sözleşme, buradaki Yüksek
Bağıtlı Taraflar için, işbu Andlaşmada yazılmış olsa idi onun sahip olacağı güç ve değerin
tıpkısına sahip olacaktır.
Madde 24 — İşbu Andlaşmanın 2. Maddesinde belirtilen sınırın rejimine ilişkin olarak
bugün yapılan özel Sözleşme, onun Bağıtlı Yüksek Tarafları için, bu Andlaşmadaki güç ve
değerin tıpkısına sahip olacaktır.
Madde 25 — Türkiye kendisi ile yanyana savaşmış Devletler ile öteki bağıtlı Devletler
arasında yapılan Barış Andlaşmaları ve ona ek Sözleşmelerin geçerliğini tanımağı ve eski
Almanya İmparatorluğu, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan toprakları ile ilgili olarak
alınmış ya da alınacak kararları kabul etmeği ve böylece belirlenecek sınırları içindeki yeni
Devletleri tanımağı yükümlenir.
Madde 26 — Türkiye şimdiden Almanya'nın, Avusturya'nın, Bulgaristan’ın,
Yunanistan'ın, Macaristan'ın, Polonya'nın, Romanya'nın, Sırp - Hırvat - Sloven Devleti ve
Çek - Slovakya Devletinin sınırlarını, işbu sınırların 25. Maddede anılan Andlaşmalar ya da
ek tüm Sözleşmelerle saptanmış ya da saptanacağı biçimde tanıdığını ve kabul ettiğini açıklar.
Madde 27 — Türkiye Hükümeti ya da Türkiye makamlarınca, Türkiye toprakları
dışımla, işbu Andlaşmayı imzalayan öteki Devletlerin egemenliği altında ya da
koruyuculuğunda bulunan toprakların yurttaşları ile Türkiye'den ayrılan toprakların
yurttaşları üzerinde siyasal, yasama ya da yönetimsel konularda, her ne nedenle olursa olsun,
hiçbir yetki ya da yargı hakkı kullanılmayacaktır.
Şurası da kararlaştırılmıştır ki, İslam dini makamlarının dinsel yetkilerine bir zarar
gelmemektedir.
Madde 28 — Bağıtlı Yüksek Taraflar Türkiye'de Kapitülasyonların tümü ile
kaldırılmasını, her biri kendisi ile ilgili olarak, kabul ettiklerini açıklarlar.
Madde 29 — Fransız uyruklu Faslılar ve Tunuslular Türkiye'de öteki Fransız
uyruklarına uygulanan rejimin, her bakımdan tıpkısına bağlı olacaklardır.
Trablusgarp ve Bingazi halkı Türkiye'de öteki İtalyan, uyruklarına uygulanan rejimin her
bakımdan tıpkısına bağlı olacaktır.
Bu Madde, kökeni Tunuslu, Trablıısgarpb ve Faslı olupta Türkiye'de yerleşmiş
bulunanların uyrukluğu konusunda bir hüküm ortaya koymaz
Karşılık olarak, Türk uyrukları da, 1. ve 2. Fıkra hükümlerinden yararlanan halkın
yaşadığı ülkelerde, Fransa ve Italya'daki rejimlerin, tıpkısından yararlanacaklardır.
Birinci Fıkradaki hükümlerden halkı yararlanan ülkelerden gelen ya da bu ülkelere
yollanan inalların Türkiye'de bağlı olacağı rejim ile buna karşılık Türkiye'den gelen ya da
Türkiye'ye yollanan malların söz konusu ülkelerde bağlı olacağı rejim Fransa Hükümeti ile
Türkiye Hükümeti arasında bir anlaşma ile belirlenecektir.
KESİM : II
UYRUKLUK
Madde 30 — İşbu Andlaşma hükümleri uyarınca Türkiye'den ayrılan topraklarda
yerleşmiş Türk uyrukları kendiliğinden ve yerel yasaların koşulları içinde bu toprakların
geçtiği Devletin uyruğu olacaklardır,
Madde 31 — 18 yaşını geçmiş olup da 30. Madde hükümleri uyarınca Türk uyrukluğunu
yitiren ve kendiliğinden yeni bir uyrukluk kazanan kişiler, işbu Andlaşma yürürlüğe
konulduğu günden başlayarak, iki yıllık süre içinde Türk uyrukluğunu seçmek hakkına sahip
olacakdır.
Madde 32 — İşbu Andlaşma gereğince Türkiye'den ayrılan topraklarda yerleşmiş ve bu
topraklardaki halkın çoğunluğundan soy bakımdan ayrı olan 18 yaşını geçmiş kişiler, bu
Andlaşmanın yürürlüğe konulması gününden başlayarak iki yıllık süre içinde, halkının
çoğunlu-kendi soyundan olan Devletlerden birinin uyrukluğunu, o Devletin izni koşulu ile,
seçebileceklerdir.
Madde 33 — 31 ve 32. Maddeler hükümleri gereğince seçme haklarını kullanan kişiler
bunu izleyen 12 ay içinde konutlarını seçme hakları lehine kullandıkları devlet topraklarına
geçirmek zorundadırlar.
Bu kişiler, seçme haklarını kullanmadan öııce oturdukları öteki eviçtin, topraklarında
sahip bulundukları taşınmaz malları elde tutakta serbest olacaklardır.
Bu kişiler her tür taşınır mallarını birlikte götürebileceklerdir, undan dolayı kendilerine
ne çıkarma, ne sokma için hiç bir harç ya da resim yüklenmeyecektir.
Madde 34 — İşbu Andlaşma hükümleri gereğince Türkiye'den ayrılan bir yerin yerli
halkından 18 yaşını geçmiş olan ve işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulduğu sırada yabancı
ülkelerde yerleşmiş bulunan Türk uyrukları, Türkiye'den ayrılan ülkeleri yöneten hükümetler
ile Yahudilerinin yerleşmiş bulundukları ülkelerin hükümetler arasında yapılmasına gerek
X
görülebilecek anlaşmalar saklı tutulmak üzere, soyları bakımından bu topraklar halkının
çoğunluğuna ilintili olmaları ve o toprakları yöneten hükümet de buna izin vermesi koşulu
ile, asıl halkından bulundukları topraklarda yürürlükte olan uyrukluğu edinmekte seçme
hakkına sahiptirler. Bu seçme hakkı, işbu Andlaşmanın yürürlüğe konulması gününden
başlayarak, iki yıllık süre içinde kullanılır.
Madde 35 — Bağıtlı Devletler işbu Andlaşmada, ya da Almanya, Avusturya, Bulgaristan
ya da Macaristan ile yapılan Barış Andlaşmalarında ya da Türkiye dışındaki Bağıtlı Devletler
ile ya da onlardan biri ile Rusya arasında ya da kendi aralarında yapılmış bir Andlaşmada
açıklanan ve ilgililere kendileri için edinilmesi olanağı bulunan her hangi bir başka uyrukluğu
edinme izni veren seçme hakkının kullanılmasına hiçbir biçimde karşı gelmemeği
yükümlenirler.
Madde 36 — İşbu Kesim hükümlerinin uygulanmasına ilişkin ulun tüm konularda evli
kadınlar kocalarının ve 18 yaşından aşağı olan çocuklar da ana babalarının bağlı oldukları
koşullara uyacaklardır.
KESİM :III
AZINLIKLARIN KORUNMASI
Madde 37 — Türkiye, 38.den 48.e dek Maddelerde belirtilen hükümlerin temel yasalar
[Les Lois fondamentales] olarak tanınmasını ve hiç bir yasa, hiç bir yönetmelik ve hiç bir
resmi işlemin bu hükümlerle çelişkili ya da onlara aykırı olmamasını ve biç bir yasanın, hiç
bir yönetmeliğin ve hiçbir resmi işlemin söz konusu hükümlere üstün sayılmamasını
yükümlenir.
Madde 38 — Türkiye Hükümeti, doğum, milliyet, dil, soy, ya da din ayırtetmeksizin,
Türk halkının tümünün yaşam ve özgürlüklerimi, en geniş biçimde, korumayı yükümlenir. :
Türkiye'nin tüm halkı, kamu düzeni ve genel ahlak ile bağdaşmazlık göstermeyen her din,
mezhep ya da inanışın gerek genel, gerçjc ö/el biçimde özgürce kullanılması hakkına sahip
olacaktır. Müslüman olmayan azınlıklar, Türkiye Hükümetince ulusal savunma ya ila kamu
düzeninin, korunması için ülkenin her yerinde ya da bir bölümünde alınan ve tüm Türk
yurttaşlarına uygulanan önlemler saklı kalmak koşulu ile, dolaşım ve göç özgürlüğünden
bütünü ile yararlanacaklardır.
Madde 39 — Müslüman olmayan azınlıklara mensup Türk yurtdaşları Müslümanlarla
özdeş medeni ve siyasal haklardan yararlanacaklardır.
Türkiye'nin tüm halkı, din ayırtedilmeksizin, yasa önünde eşit olacaktır.
Din, inanç ya da mezhep farkı hiçbir Türk Yurtdaşının medeni ve siyasal haklardan
yararlanmasına ve özellikle genel hizmetlere kabulüne, memurluğa ve yukarı derecelere
ulaşmasına, ya da çeşitli meslekleri ve sanatları yapmasına bir engel sayılmayacaktır.
Herhangi bir Türk yurtdaşının gerek özel ya da ticaret ilişkilerinde, gerek din, basın ya da
her türlü yayın konusunda ve gerek toplantılarda herhangi bir dili serbestçe kullanmasına
karşı hiçbir sınır konulmayacaktı