Ölüm bile kalp kırıklığını almıyor.
Kalp, kalbi kıran karşısında kaçınılmaz bir çekingenlik, yok edilemez bir ritim bozukluğuyla çarpıyor.
Belki de Yüce Yaratıcının “Kul hakkını affetmem, helalleşip gelin!” dediği yer de tam burasıdır.
İnsan gerçekten de kalp kırmakta mahirdir. Bir söz, bir davranış, bir dokunuş, bir ima…
Hiç ummadık bir anda ve ummadık biçimde hem de son derece derin oluyor kırılma.
Ancak insan kalp kırmada mahir olduğu kadar, gönül almada da mahir…
Hiçbir maharet ise kırılan gönüldeki kırılma anına dair o belli belirsiz izi silmeye yetmiyor.