• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Türk Ticaret Kanunu

ÜÇÜNCÜ KİTAP : KIYMETLİ EVRAK

BİRİNCİ FASIL : UMUMİ HÜKÜMLER
A - KIYMETLİ EVRAKIN TARİFİ:
Madde 557 - Kıymetli evrak öyle senetlerdir ki, bunlarda mündemiç olan hak senetten ayrı olarak dermeyan edilemediği gibi başkalarına da devredilemez.
B - SENETTEN DOĞAN BORÇ:
Madde 558 - Kıymetli evrakın borçlusu, ancak senedin teslimi mukabilinde ödeme ile mükelleftir.
Hile veya ağır kusuru bulunmadıkça borçlu vadenin hululünde senedin mahiyetine göre alacaklı olduğu anlaşılan kimseye ödemede bulunmakla borcundan kurtulur.
C - KIYMETLİ EVRAKIN DEVRİ:
I - UMUMİ ŞEKİL:
Madde 559 - Mülkiyet veya sair bir aynı hak tesisi maksadiyle kıymetli evrakın devri için, her halde senet üzerindeki zilyedliğin devri şarttır. Bundan başka emre yazılı senetlerde ciroya nama yazılı senetlerde yazılı bir devir beyanına da ihtiyaç vardır. Bu beyan kıymetli evrakın üzerine yazılabileceği gibi ayrı bir kağıt üzerine de yazılabilir.
Kanun veya mukavele ile başka kimselerin bu arada bilhassa borçlunun da devre iştirakleri mecburi kılınabilir.
II - CİRO:
1. ŞEKİL:
Madde 560 - Bütün hallerde ciro, poliçenin cirosu hakkındaki hükümlere göre yapılır.
Devir için, tam ciro ve senedin teslimi kafidir.
2. HÜKÜM:
Madde 561 - Devri kabil olan bütün kıymetli evrakın, senedin muhteviyatından veya mahiyetinden aksi anlaşılmadıkça, ciro ve teslimi ile cirantanın hakları ciro edilene geçer.
D - TAHVİL:
Madde 562 - Nama yahut emre yazılı senet, ancak kendisine hak verdiği ve borç yüklediği bütün kimselerin muvafakatiyle hamile yazılı bir senet haline getirilebilir. Bu muvafakatin bizzat senet üzerine yazılması gerekir.
Hamile yazılı senetlerin nama veya emre yazılı senet haline getirilmesi hususunda da aynı esas caridir. Bu son halde hak veya borç sahibi kimselerden birinin muvafakati bulunmazsa bu değişiklik, ancak değişikliği yapan alacaklı ile onun haklarına doğrudan doğruya halef olan şahıs arasında hüküm ifade eder.
E - İPTAL KARARI:
I - ŞARTLARI:
Madde 563 - Kıymetli evrak zayi olduğu takdirde mahkeme tarafından iptaline karar verilebilir.
Kıymetli evrakın zayi olduğu yahut zıyaın meydana çıktığı zamanda senet üzerinde hak sahibi olan şahıs, senedin iptaline karar verilmesini istiyebilir.
II - HÜKÜMLERİ:
Madde 564 - İptal kararı üzerine hak sahibi hakkını senetsiz olarak da dermeyan veya yeni bir senet ihdasını talebedebilir.
Bunun haricinde iptal usulü ve hükümleri hakkında, kıymetli evrakın muhtelif nevilerine mütaallik hususi hükümler tatbik olunur.
F - HUSUSİ HÜKÜMLER:
Madde 565 - Muhtelif kıymetli evrak hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.
 
İKİNCİ FASIL : NAMA YAZILI SENETLER
A - TARİFİ:
Madde 566 - Belli bir şahıs namına yazılı olup da onun emrine kaydını ihtiva etmiyen ve kanunen de emre yazılı senetlerden sayılmıyan kıymetli evrak nama yazılı senet sayılır.
B - ALACAKLININ HAKKINI NASIL İSPAT EDECEĞİ:
I - KAİDE OLARAK:
Madde 567 - Borçlu, ancak senedin hamili bulunan ve senette adı yazılı olan veya onun hukuki halefi olduğunu ispat eden şahıslara ödemeye mecburdur.
Bu cihet ispat edilmediği halde ödemede bulunan borçlu, senedin hakiki sahibi olduğunu ispat eden bir üçüncü şahsa karşı borcundan kurtulmuş olmaz.
II - EKSİK NAMA YAZILI SENETLER:
Madde 568 - Nama yazılı senet içinde senet bedelini her hamiline ödemek hakkını mahfuz tutmuş olan borçlu, alacaklı sıfatının ispat edilmesini aramamış olsa dahi hamile hüsnüniyetle yapacağı ödeme neticesinde borcundan kurtulmuş olur. Şu kadar ki; hamile ödemede bulunmakla mükellef değildir. 697 nci maddenin ikinci fıkrası hükmü mahfuzdur.
C - İPTAL KARARI:
Madde 569 - Aksine hususi hükümler olmadıkça nama yazılı senetler; hamile yazılı senetler hakkındaki hükümlere göre iptal olunur.
Borçlu, senette ilanların sayısını azaltmak veya mehilleri kısaltmak suretiyle iptal için daha basit bir usul derpiş edebileceği gibi alacaklı kendisine senedin iptal ve borcun itfa olunduğunu gösteren, resmen tanzim veya usulen tasdik edilmiş bir vesika verildiği takdirde, senet ibraz edilmeksizin ve iptaline karar verilmeksizin dahi muteber olmak üzere ödemek hakkını da mahfuz tutabilir.
 
ÜÇÜNCÜ FASIL : HAMİLE YAZILI SENETLER
A - TARİFİ:
Madde 570 - Senedin metin veya şeklinden, hamili kim ise o kimsenin hak sahibi sayılacağı anlaşılan her kıymetli evrak; hamile (Hamiline) yazılı senet sayılır.
Mahkeme karariyle ödemeden menedilen borçlunun ödemesi muteber olmaz.
B - BORÇLUNUN DEFİLERİ:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 571 - Borçlu hamile yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senetten anlaşılan defilerle alacaklı her kim ise ona karşı şahsan haiz olduğu defileri ileri sürebilir.
Borçlu ile önceki hamillerden birisi arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan defilerin dermeyanı, ancak senedi iktisabederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde caizdir.
Senedin borçlunun rızası hilafına tedavüle çıkarıldığı yolunda bir defi dermeyan olunamaz.
II - HAMİLE YAZILI FAİZ KUPONLARI:
Madde 572 - Borçlu hamile yazılı faiz kuponlarından doğan alacağa karşı ana paranın itfa edildiği definde bulunamaz.
Ana paranın ödenmesi halinde, borçlu, ilerde muacceliyet kesbedecek olup asıl senetle birlikte kendisine teslim edilmiyen faiz kuponlarının tutarını bu kuponlar hakkında cari olan müruruzaman müddeti geçinceye kadar alıkoymak hakkını haizdir; meğer ki, teslim edilmeyen kuponların iptaline karar verilmiş yahut tutarı mukabilinde teminat gösterilmiş olsun.
C - İPTAL KARARI:
I - UMUMİ OLARAK:
1. SALAHİYET:
Madde 573 - Hisse senetleri, tahviller, intifa senetleri, (Münferit kuponlar hariç olmak üzere) kupon varakaları, esas kupon varakalarının yenilenmesine yarıyan kuponlar (Talonlar) gibi hamile yazılı senetlerin iptaline hak sahibinin talebi üzerine mahkemece karar verilir.
Salahiyetli mahkeme borçlunun ikametgahı mahkemesi veya hisse senetleri hakkında anonim şirket merkezinin bulunduğu yerin mahkemesidir.
Dilekçe sahibinin senedin zilyedi bulunduğu ve onu zayi ettiği yolundaki iddialarının mahkemece kuvvetle muhtemel görülmesi lazımdır.
Kupon varakası veya talonu bulunan bir senet hamilinin elinden yalnız kupon varakası veya talonu çıkmış olursa talebin haklı olduğunun ispatı için esas senedin ibrazı yeter.
2. ÖDEME YASAĞI:
Madde 574 - Dilekçe sahibinin talebi üzerine mahkeme senedin borçlusunu; hilafına hareket ettiği takdirde iki defa ödemek mecburiyetinde kalacağını ihtar ederek bedelini ödemekten meneder.
Bir kupon varakasının iptaline karar vermek lazımgeldiği takdirde vadeleri dava sırasında hulul eden münferit kuponlar hakkında faiz kuponlarının iptaline mütedair hükümler tatbik olunur.
3. İLAN İLE DAVET, MÜRACAAT MÜDDETİ:
Madde 575 - Mahkeme, dilekçe sahibinin, senedin zilyedi bulunmuş ve onu zayi etmiş olduğuna dair verdiği izahatın doğruluğunu kuvvetle muhtemel görürse, belli olmıyan hamili ilan yoliyle senedi muayyen bir müddet içinde ibraz etmeye davet ve aksi takdirde senedin iptaline karar verileceğini ihtar eder. Müddetin en az altı ay olarak tesbiti lazımdır; bu müddet ilk ilan gününden itibaren işlemeye başlar.
4. İLAN ŞEKLİ:
Madde 576 - Senedi ibraz hususundaki ilanın 37 nci maddede yazılı gazetede üç kere yapılması lazımdır.
Mahkeme lüzum gördüğü takdirde ayrıca münasip göreceği diğer şekillerde de ilanlar yapılmasına karar verebilir.
5. HÜKÜMLERİ:
A - SENEDİN İBRAZI HALİNDE:
Madde 577 - İptali istenen senet ibraz edilirse mahkeme, dilekçe sahibine senedin iadesi hususunda dava açması için bir mehil tayin eder.
Dilekçe sahibi bu mehil içinde dava açmazsa, mahkeme, senedi geri verir ve ödeme yasağını kaldırır.
B - SENEDİN İBRAZ EDİLMEMESİ HALİNDE:
Madde 578 - Senet tayin olunan mehil içinde ibraz edilmezse, mahkeme, senedin iptaline karar verir veya lüzum görürse başka tedbirler de ittihaz edebilir.
Hamile yazılı bir senedin iptali hakkındaki karar derhal 37 nci maddede anılan gazete ile ve mahkeme lüzum görürse başka vasıtalarla da ilan edilir.
İptal kararı üzerine dilekçe sahibi, masrafı kendisine ait olmak üzere yeni bir senet ihdasını veya muaccel borcun ifasını istemek hakkını haizdir.
II- KUPONLARDA USUL:
Madde 579 - Münferit kuponların zıyaı halinde hak sahibinin talebi üzerine, mahkeme, bedelin vadesinde ve eğer vade esasen hulul etmiş bulunursa derhal mahkemeye yatırılmasına karar verir.
Üç yıl geçtikten sonra hiçbir hak sahibi müracaat etmemiş olur ve vadenin hululünden itibaren üç yıl geçmiş olursa mahkeme karariyle bedel dilekçe sahibine verilir.
III - BANKNOTLARDA VE BUNA BENZER KAĞITLARDA USUL:
Madde 580 - Banknot ve büyük miktarda çıkarılıp görüldüğünde ödenmesi gereken ve para yerine ödeme vasıtası olarak kullanılan ve muayyen bedelleri yazılı olan diğer hamile yazılı senetlerin iptaline karar verilemez.
Devlet tarafından çıkarılmış olan tahviller hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.
D - İPOTEKLİ BORÇ SENEDİ VE İRAT SENEDİ:
Madde 581 - Hamile yazılı olan ipotekli borç senediyle irat senedi hakkındaki hususi hükümler mahfuzdur.
 
DÖRDÜNCÜ FASIL : KAMBİYO SENETLERİ
BORÇLANMA EHLİYETİ:
Madde 582 - Akit ile borçlanmaya ehil olan kimse, poliçe, çek ve bono ile borçlanmaya da ehildir.
BİRİNCİ KISIM : POLİÇE
BİRİNCİ AYIRIM : POLİÇENİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ
A - ŞEKİL:
I - UNSURLARI:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 583 - Poliçe:
1. Senet metninde "Poliçe" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmışsa o dilde poliçe karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Muayyen bir bedelin ödenmesi hususunda kayıtsız ve şartsız havaleyi;
3. Ödiyecek olan kimsenin (Muhatabın) ad ve soyadını;
4. Vadeyi;
5. Ödeme yerini;
6. Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;
7. Keşide tarihi ve yerini;
8. Keşidecinin imzasını;
ihtiva eder.
2. UNSURLARIN BULUNMAMASI:
Madde 584 - Yukarki maddede yazılı hususlardan birini ihtiva etmiyen senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında poliçe sayılmaz.
Vadesi gösterilmiyen poliçenin görüldüğünde ödenmesi meşrut sayılır.
Ayrıca tasrih edilmiş olmadıkça muhatabın soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri ve aynı zamanda da muhatabın ikametgahı sayılır.
Keşide yeri gösterilmiyen poliçe, keşidecinin soyadı yanında gösterilen yerde keşide edilmiş sayılır.
II- MÜNFERİT UNSURLAR:
1. KEŞİDECİNİN AYNI ZAMANDA MUHATAP VEYA EMRİNE ÖDENECEK KİMSE OLMASI:
Madde 585 - Poliçe bizzat keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir.
2. ADRESLİ VE İKAMETGAHLI POLİÇE:
Madde 586 - Poliçenin üçüncü şahsın ikametgahında ödenmesi şart koşulabilir.
Bu üçüncü şahsın ikametgahı muhatabın ikametgahının bulunduğu yerde (Adresli poliçe) veya başka bir yerde (İkametgahlı poliçe) bulunabilir.
3. FAİZ ŞARTI:
Madde 587 - Görüldüğünde veya görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan bir poliçeye keşideci tarafından faiz şartı dercolunabilir. Bütün diğer poliçelerde böyle bir faiz şartı yazılmamış sayılır.
Faiz miktarının poliçede gösterilmesi lazımdır; gösterilmemiş ise faiz şartı yazılmamış sayılır.
Başka bir gün zikredilmemişse faiz, poliçenin keşide gününden itibaren işler.
4. POLİÇE TUTARININ MUHTELİF ŞEKİLLERDE GÖSTERİLMESİ:
Madde 588 - Poliçe bedeli hem yazı ve hem de rakamla gösterilip de iki bedel arasında fark bulunursa yazı ile gösterilen bedele itibar olunur.
Poliçe bedeli yalnız yazı ile veya yalnız rakamla mütaaddit defalar gösterilmiş olup da bedeller arasında fark bulunursa en az olan bedel muteber sayılır.
B - İMZA EDENLERİN MESULİYETİ:
I - MUTEBER OLMIYAN İMZALARIN BULUNMASI:
Madde 589 - Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalıyan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısiyle ilzam etmiyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden halel gelmez.
II - SALAHİYET OLMAKSIZIN İMZA:
Madde 590 - Temsile salahiyetli olmadığı halde bir şahsın temsilcisi sıfatiyle bir poliçeye imzasını koyan kimse, o poliçeden dolayı bizzat mesul olur ve poliçeyi ödediği takdirde temsil olunan haiz olabileceği haklara sahip olur. Salahiyetini aşan temsilci için dahi hüküm böyledir.
III- KEŞİDECİNİN MESULİYETİ:
Madde 591 - Keşideci, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden dolayı mesuldür. Keşidecinin kabul edilmeme halinde mesuliyetten kendini muaf tutması caiz ise de ödenmeme halinde mesuliyetten muaf olduğunu gösteren kayıtlar yazılmamış sayılır.
IV - AÇIK POLİÇE:
Madde 592 - Tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bulunan bir poliçe, aradaki anlaşmalara aykırı bir şekilde doldurulursa bu anlaşmalara riayet edilmemiş olması keyfiyeti, hamile karşı ileri sürülemez; meğer ki hamil poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş veya iktisap sırasında kendisine ağır bir kusur isnadı mümkün bulunmuş olsun.
İKİNCİ AYIRIM : CİRO
A - POLİÇENİN DEVREDİLMESİ:
Madde 593 - Her poliçe sarahaten, emre yazılı olmasa dahi, ciro ve teslim yolu ile devrolunabilir.
Keşideci poliçeye: "Emre yazılı değildir." kelimelerini veya aynı manayı ifade eden bir kaydı dercetmişse, poliçe ancak alacağın temliki yolu ile devrolunabilir ve bu devir alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur.
Ciro, poliçeyi kabul etmiş olsun veya olmasın muhataba, keşideciye veya poliçe ile borç altına girmiş olanlardan her hangi birine de yapılabilir. Bu kimseler poliçeyi yeniden ciro edebilirler.
B - CİRO:
I - KAYITSIZ, ŞARTSIZ OLMASI:
Madde 594 - Cironun kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Cironun tabi tutulduğu her şart yazılmamış addolunur.
Kısmi ciro batıldır.
Hamiline ciro beyaz ciro hükmündedir.
II - CİRONUN ŞEKLİ:
Madde 595 - Cironun poliçe veya poliçeye bağlı olan ve "Alonj" denilen bir kağıt üzerine yazılması ve ciranta tarafından imzalanması lazımdır.
Lehine ciro yapılan kimsenin ciroda gösterilmesine lüzum olmadığı gibi ciro, cirantanın sadece imzasından bile ibaret olabilir. Bu şekildeki cirolara "beyaz ciro" denilir. Bunun muteber olması için cironun poliçenin arkasına veya alonj üzerine yazılması lazımdır.
III- CİRONUN HÜKÜMLERİ:
1. NAKİL VAZİFESİ:
Madde 596 - Ciro ve teslim neticesinde poliçeden doğan bütün haklar devredilmiş olur.
Ciro beyaz ciro ise hamil:
1. Ciroyu kendi namına veya diğer bir şahıs namına doldurabilir;
2. Poliçeyi yeniden beyaz olarak yahut diğer muayyen bir şahsa tekrar ciro edebilir;
3. Beyaz ciroyu doldurmaksızın ve poliçeyi tekrar ciro etmeksizin poliçeyi başka bir kimseye verebilir.
2. TEMİNAT VAZİFESİ:
Madde 597 - Aksine şart bulunmadıkça ciranta poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden mesuldür.
Ciranta, poliçenin tekrar ciro edilmesini yasak edebilir; bu halde, senet sonradan kendilerine ciro edilmiş olan kimselere karşı mesul olmaz.
3. HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT VAZİFESİ:
Madde 598 - Bir poliçeyi elinde bulunduran kimse, son ciro beyaz ciro olsa dahi kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse son ciroyu imzalıyan kimse, poliçeyi beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır.
Poliçe her hangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa yukarıki fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yeni hamil, ancak poliçeyi kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle mükelleftir.
IV - DEFİLER:
Madde 599 - Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur.
V - CİRONUN HUSUSİ ÇEŞİTLERİ:
1. TAHSİL İÇİN CİRO:
Madde 600 - Ciro "Bedeli tahsil içindir." "Kabız içindir","Vekaleten" ibaresini veya sadece tevkili ifade eden diğer her hangi bir kaydi ihtiva ederse hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat o poliçeyi ancak tahsil cirosu şeklinde tekrar ciro edebilir.
Poliçeden mesul olanlar bu halde ancak cirantaya karşı ileri sürebilecekleri defileri hamile karşı dermeyan edebilirler.
Tahsil için verilen ciroda münderiç bulunan salahiyet, bu salahiyeti verenin ölümü ile sona ermiyeceği gibi onun medeni hakları kullanma ehliyetini kaybetmesiyle de ortadan kalkmaz.
2. REHİN CİROSU:
Madde 601 - Ciro, "Bedeli teminattır", "Bedeli rehindir" ibarelerini yahut terhini ifade eden diğer her hangi bir kaydı ihtiva ederse, hamil poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir; fakat kendisi tarafından yapılan bir ciro ancak tahsil cirosu hükmündedir.
Poliçeden mesul olanlar, kendileriyle ciranta arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri hamile karşı ileri süremezler; meğer ki, hamil poliçeyi iktisabederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
3. VADEDEN SONRAKİ CİRO:
Madde 602 - Vadenin geçmesinden sonra yapılan ciro, vadeden önce yapılan bir cironun hükümlerini doğurur; şu kadar ki; ödenmeme protestosundan yahut bu protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir.
Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden önce yapılmış sayılır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM : KABUL VE AVAL
A - KABULE ARZ:
I - KAİDE:
Madde 603 - Poliçe vadenin hululüne kadar hamil veya poliçeyi elinde tutan herkes tarafından muhatabın ikametgahında onun kabulüne arz olunabilir.
II - KABUL ARZ ŞARTI VE YASAĞI:
Madde 604 - Keşideci, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle poliçenin kabule arz edilmesini şart koşabilir.
Keşideci, üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi gereken poliçeler hariç olmak üzere, poliçenin kabule arzını menettiğini poliçeye yazabilir.
Keza keşideci, poliçenin muayyen bir tarihten önce kabule arz edilmemesini de şart kılabilir.
Keşideci poliçenin kabule arzını menetmiş olmadıkça her ciranta, bir müddet tayin etmek veya etmemek suretiyle, poliçenin kabule arzını şart koşabilir.
III - GÖRÜLDÜKTEN MUAYYEN BİR MÜDDET SONRA ÖDENMESİ GEREKEN POLİÇELERDE:
Madde 605 - Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart kılınan poliçelerin, keşide gününden itibaren bir yıl içinde kabule arz edilmesi lazımdır.
Keşideci bu müddeti kısaltabileceği gibi daha uzun bir müddet de şart koşabilir.
Cirantalar kabule arz müddetlerini kısaltabilirler.
IV - BİR DAHA KABULE ARZ:
Madde 606 - Muhatap, poliçenin kendisine arz edildiği günü takibeden günde bir daha ibrazını istiyebilir. İlgililer bu talebin yerine getirilmediğini, ancak bu talep protestoya dercedildiği takdirde ileri sürebilirler.
Hamil, kabule arz edilen poliçeyi muhatabın eline vermeye mecbur değildir.
B - KABUL:
I-ŞEKİL:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 607 - Kabul beyanı poliçe üzerine yazılır ve "Kabul edilmiştir" tabiriyle veya buna muadil başka bir ibare ile ifade ve muhatap tarafından imza edilir. Muhatabın poliçenin yüz tarafına yalnız imzasını koyması, kabul hükmündedir.
Poliçenin görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart edilmiş olduğu veya hususi bir şart gereğince muayyen bir müddet içinde kabule arz edilmesi lazım geldiği takdirde, hamil ibraz günü tarihinin atılmasını istemedikçe kabul hangi gün vukubulmuşsa o günün tarihi atılır. Tarih atılmamış olduğu takdirde hamil cirantalarla keşideciye karşı müracaat haklarını muhafaza edebilmek için bu eksikliği vaktinde tanzim edilecek bir protesto ile tesbit ettirmeye mecburdur.
2. KABULÜN TAHDİDİ:
Madde 608 - Kabul, kayıtsız, şartsız olmalıdır; fakat muhatap kabulü poliçe bedelinin bir kısmına hasredebilir.
Kabul şerhi bundan başka noktalarda poliçe münderecatından farklı olursa, poliçe kabul edilmemiş sayılır. Bununla beraber kabulü yapan, kabulündeki şartlar dairesinde mesuldür.
3. ADRESLİ VE İKAMETGAHLI POLİÇE:
Madde 609 - Keşideci poliçede, ödiyecek üçüncü bir şahsı göstermeksizin, muhatabın ikametgahından başka bir yeri ödeme yeri olarak göstermişse muhatap kabul şerhinde bir üçüncü şahsı gösterebilir. Aksi takdirde muhatap, ödeme yerinde poliçeyi bizzat ödemeyi taahhüt etmiş sayılır.
Eğer poliçenin bizzat muhatabın ikametgahında ödenmesi şart kılınmışsa, muhatap, kabul şerhinde ödemenin yapılacağı yer olmak üzere ödeme yerinde bulunan bir adresi gösterebilir.
II- HÜKÜMLERİ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 610 - Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadesinde ödemeyi taahhüt etmiş olur.
Ödemeden imtina halinde hamil, keşidesi dahi olsa poliçeden dolayı 637 ve 638 inci maddeler gereğince istenebilecek şeylerin hepsini kabul edenden doğrudan doğruya talep hakkını haizdir.
2. KABUL ŞERHİNİN ÇİZİLMESİ:
Madde 611 - Muhatap, poliçe üzerindeki kabul şerhini poliçeyi geri vermeden önce çizmiş olursa kabulden imtina etmiş sayılır. Aksi sabit oluncaya kadar kabul şerhi, poliçenin geri verilmesinden önce çizilmiş addolunur.
Bununla beraber muhatap hamile yahut poliçede imzası bulunan bir kimseye, poliçeyi kabul ettiğini yazı ile bildirmiş olursa bunlara karşı kabul beyanı dairesinde mesul olur.
C - AVAL:
I - AVAL VERENLER:
Madde 612 - Poliçedeki bedelin ödenmesi, aval suretiyle tamamen veya kısmen temin olunabilir.
Bu teminat, üçüncü bir şahıs yahut poliçede zaten imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir.
II - ŞEKİL:
Madde 613 - Aval şerhi, poliçe veya alonj üzerine yazılır.
Aval "aval içindir" tabiri ile veya buna muadil diğer her hangi bir ibare ile ifade ve avalı veren kimse tarafından imza edilir.
Muhatap veya keşdecinin imzaları müstesna olmak üzere poliçenin yüzüne konan her imza, aval şerhi sayılır.
Kimin için verildiği aval şerhinde açıklanmak lazımdır; açıklanmadığı takdirde aval, keşideci için verilmiş sayılır.
III - HÜKÜMLER:
Madde 614 - Aval veren kimse, kimin için taahhüt altına girmişse tıpkı onun gibi mesul olur.
Aval veren kimsenin temin ettiği borç, şekle ait noksandan başka bir sebepten dolayı batıl olsa dahi aval verenin taahhüdü muteberdir.
Aval veren kimse, poliçe bedelini ödediği takdirde poliçeden dolayı lehine taahhüt altına girmiş olduğu kimseye ve ona karşı poliçe gereğince mesul olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisabeder.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM : ÖDEME
A - VADE:
I - VADENİN TESBİTİ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 615 - Bir poliçe:
1. Görüldüğünde;
2. Görüldükten muayyen bir müddet sonra;
3. Keşide gününden muayyen bir müddet sonra;
4. Muayyen bir günde;
ödenmek üzere keşide olunabilir.
Vadesi başka şekilde yazılan veya birbirini takibeden vadeleri gösteren poliçeler batıldır.
2. GÖRÜLDÜĞÜNDE ÖDENECEK POLİÇE:
Madde 616 - Görüldüğünde ödenmek üzere keşide olunan poliçe ibrazında ödenir. Böyle bir poliçenin keşide gününden itibaren bir yıl içinde ödenmesi için ibrazı lazımdır. Keşideci bu müddeti kısaltabileceği gibi daha uzun bir müddet dahi tesbit edebilir. İbraz müddetleri cirantalar tarafından kısaltılabilir.
Keşideci, görüldüğünde ödenecek bir poliçenin muayyen bir günden önce ödenmek üzere ibraz edilmiyeceği hakkında şart koyabilir. Bu takdirde ibraz müddeti o tarihten başlar.
3. GÖRÜLDÜKTEN MUAYYEN BİR MÜDDET SONRA ÖDENECEK POLİÇE:
Madde 617 - Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin vadesi, kabul şerhinde yazılı tarihe veya protesto tarihine göre tayin olunur.
Kabul şerhinde tarih gösterilmemiş ve protesto da çekilmemiş olursa poliçe, kabul eden hakkında, kabule ibraz için derpiş edilen müddetin son günü kabul edilmiş sayılır.
II - MÜDDETLERİN HESABI:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 618 - Keşide gününden veya görüldükten bir veya birkaç ay sonra ödenmek üzere keşide edilen bir poliçenin vadesi, ödemenin yapılması gereken ayın mukabil gününde gelmiş olur. Mukabil gün bulunmadığı takdirde vade o ayın son günü gelmiş olur.
Bir poliçe, keşide gününden veya görüldükten bir buçuk ay veya birkaç ay ve yarım ay sonra ödenmek üzere keşide olunduğu takdirde, ilk önce tam aylar hesap edilir.
Eğer vade olarak bir ayın başı, ortası veya sonu tesbit edilmişse bu tabirlerden ayın birinci, on beşinci ve sonuncu günleri anlaşılır. "Sekiz gün" veya "on beş gün" tabirlerinden bir veya iki hafta değil hakiki olarak sekiz veya on beş günlük bir müddet anlaşılır. "Yarım ay" tabiri on beş günlük bir müddeti gösterir.
2. TAKVİMLERİN ÇATIŞMASI:
Madde 619 - Muayyen bir günde ödenecek bir poliçenin keşide yeri ile ödeme yeri arasında takvim farkı olduğu takdirde vade, ödeme yerinin takvimine göre tesbit edilmiş sayılır.
Takvimleri farklı olan iki yer arasında keşide edilen bir poliçe keşide gününden muayyen bir müddet sonra ödenmek üzere keşide edildiği takdirde keşide günü ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe irca olunmak suretiyle vade hesap edilir.
Poliçelerin ibraz müddetlerinin hesabı hususunda da yukarıki fıkralar hükümleri tatbik olunur.
Poliçedeki bir kayıt veya poliçenin diğer münderecatından, maksadın başka olduğu anlaşılırsa bu madde hükümleri tatbik olunmaz.
B - ÖDEME:
I - İBRAZ:
Madde 620 - Muayyen bir günde veya keşide gününden yahut görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenecek bir poliçenin hamili, poliçeyi ödeme gününde veya onu takip eden iki iş günü içinde ödenmek üzere ibraza mecburdur.
Poliçenin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.
II - MAKBUZ İSTEMEK HAKKI:
Madde 621 - Muhatap poliçeyi öderken hamil tarafından bir ibra şerhi yazılarak poliçenin kendisine verilmesini isteyebilir.
Hamil kısmi ödemeyi reddedemez.
Kısmi ödeme halinde muhatap bu ödemenin poliçe üzerine işaret edilmesini ve kendisine bir makbuz verilmesini isteyebilir.
III - VADEDEN ÖNCE VE VADESİNDE ÖDEME:
Madde 622 - Hamil, vadeden önce poliçe bedelini almaya zorlanamaz.
Vadeden önce ödeyen muhatap, bu yüzden doğacak mesuliyeti kendisi üzerine almış olur.
Hile veya ağır bir kusuru bulunmadıkça poliçeyi vadesinde ödeyen kimse borcundan kurtulmuş olur. Ödeyen kimse, cirolar arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemiye mecbur ise de cirantaların imzalarının sıhhatini araştırmaya mecbur değildir.
IV - YABANCI MEMLEKET PARASİYLE ÖDEME:
Madde 623 - Poliçenin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para ile ödeneceği şart koşulduğu takdirde, bedeli, vade günündeki kıymetine göre o memleket parasiyle ödenebilir. Borçlu ödemede geciktiği takdirde hamil poliçe bedelinin dilerse vade günündeki dilerse ödeme günündeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir.
Kanuni rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. Bununla beraber keşideci ödenecek paranın poliçede yazılı muayyen bir rayice göre hesap edilmesini şart edebilir.
Keşideci ödemenin muayen bir para ile yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk iki fıkranın hükümleri tatbik olunmaz.
Poliçe bedeli, keşide ve ödeme yeri olan memleketlerde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.
V - TEVDİ:
Madde 624 - Bir poliçe 620 nci maddede tayin edilen müddet zarfında ödeme için ibraz edilmediği takdirde borçlu masraf ve hasar hamile ait olmak üzere poliçenin bedelini notere tevdi edebilir.
 
BEŞİNCİ AYIRIM : KABUL VE ÖDEMEDEN İMTİNA HALLERİNDE MÜRACAAT HAKLARI
A - MÜRACAAT HAKKI :
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 625 - Hamil, vadenin hululünde poliçe ödenmemişse, cirantalara, keşideciye ve poliçe dolayısiyle taahhüt altına girmiş olan diğer kimselere karşı müracaat hakkını kullanabilir.
Hamil:
1. Kabulden tamamen veya kısmen imtina edilmiş;
2. Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap iflas etmiş veya sadece ödemelerini tatil etmiş yahut aleyhindeki her hangi bir icra takibi semeresiz kalmış;
3. Kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin keşidecisi iflas etmiş; bulunursa vadenin hululünden önce de aynı müracaat hakkını haizdir.
II - PROTESTO:
1. MÜDDETLER VE ŞARTLARI:
Madde 626 - Kabulden veya ödemeden imtina, kabul etmeme veya ödememe protestosu denilen resmi bir vesika ile tesbiti mecburidir.
Kabul etmeme protestosunun, kabule arz için muayyen olan müddet içinde çekilmesi lazımdır. Şayet 606 ncı maddenin birinci fıkrasında gösterilen halde poliçenin ilk arzı vadenin son gününde vukua gelmiş ise protesto o günün ertesi günü dahi çekilebilir.
Muayyen bir günde veya keşide gününden veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartını havi bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosunun, ödeme gününü takibeden iki iş günü içinde çekilmesi lazımdır. Görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçeden dolayı çekilecek ödememe protestosu yukarıki fıkrada kabul etmeme protestosu için gösterilen müddetler içinde çekilir.
Kabul etmeme protestosu çekilmiş olması halinde ödeme için poliçeyi ibraz etmeye lüzum olmadığı gibi ödememe protestosu çekmeye de ihtiyaç yoktur.
Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın, muhatap ödemelerini tatil etmiş veya aleyhindeki her hangi bir icra takibi semeresiz kalmış ise, hamil müracaat haklarını ancak poliçenin ödenmesi için muhataba ibrazından ve protestonun çekilmesinden sonra kullanabilir.
Poliçeyi kabul etmiş olsun olmasın muhatap veya kabul için arz edilmesi menedilen bir poliçenin keşidecisi iflas etmişse iflas ilamının ibrazı, müracaat hakkının kullanılması için kafidir.
2. ŞEKLİ:
A - NOTERLİKÇE TANZİMİ:
Madde 627 - Protestonun aşağıdaki maddede bildirilen şekil ve surette noterlikçe tanzimi lazımdır.
B - İÇİNDEKİLER:
Madde 628 - Protesto:
1. Protestoyu çeken ve kendisine protesto çekilen kimselerin ad ve soyadlarını veya ticaret unvanlarını;
2. Kendisine protesto çekilen kimsenin, poliçeden doğan taahhüdünü yerine getirmeye davet edildiği halde taahhüdünü yerine getirmemiş veya kendisi bulunamamış yahut ticaret yerinin veya meskeninin tesbit edilememiş olduğuna dair bir şerhi;
3. Sözü geçen davetin yapıldığı veya davet teşebbüsünün akim kaldığı yer ve güne ait bir şerhi;
4. Protestoyu tanzim eden noterin imzasını ihtiva eder.
Kısmi ödeme, protestoda zikredilir.
Kabul için kendisine bir poliçe ibraz edilmiş olan muhatap, poliçenin ertesi günü tekrar ibrazını istemiş ise bu keyfiyet de protestoya yazılır.
C - PROTESTO VARAKASI:
Madde 629 - Protesto ayrı bir varaka halinde tanzim edilerek poliçeye bağlanır.
Eğer protesto, aynı bir poliçenin mütaaddit nüshaları veya poliçenin aslı ile bir sureti ibraz edilerek tanzim edilmiş ise protestoyu bu nüshalardan birisine veya asıl senede bağlamak kafidir.
Diğer nüshalara veya surete, protestonun kalan nüshalardan birine veya poliçenin aslına bağlanmış bulunduğu kaydolunur.
D - KISMİ KABUL HALİNDE:
Madde 630 - Kabul, poliçedeki bedelin bir kısmına munhasır bulunupta bu yüzden protesto tanzim edilirse poliçenin bir sureti çıkarılarak protesto bu suret üzerine yazılır.
E - BİRDEN FAZLA KİMSELER ALEYHİNE TANZİM EDİLEN PROTESTO
Madde 631 - Bir poliçeyi kabul ve tediye edecek birden çok borçluların hepsi için, tek protesto varakası tanzim olunabilir.
3. SAKLAMA MÜKELLEFİYETİ
Madde 632 - Protestoyu tanzim eden noter poliçenin bir suretini protesto varakası ile birlikte saklamakla mükelleftir.
4. SAKAT PROTESTO
Madde 633 - Noter tarafından imza edilen protesto kanuna uygun olarak tanzim edilmediği veya içindeki kayıtlar yanlış olduğu takdirde dahi muteberdir.
Noter hakkındaki inzıbati hükümler mahfuzdur..
5. PROTESTONUN MUAFİYETİ
Madde 634 - Keşideci veya ciranta yahut aval veren kimse, senet üzerine "Masrafsız iade", "Protestosuz" şartlarını veya bunlara muadil diğer herhangi bir ibareyi yazarak imzalamak suretiyle, hamile müracaat hakkını kullanmak için kabul etmeme veya ödememe protestosu keşidesinden muaf tutulabilir.
Bu şart, hamili, poliçeyi vaktinde ibraz etmek ve gereken ihbarları yapmak mükellefiyetlerinden vareste kılmaz. Müddetlere riayet olunmadığını ispat mükellefiyeti, bunu hamile karşı iddia eden şahsa düşer.
Bu şart poliçeye keşideci tarafından yazılmış ise, poliçeden dolayı taahhüt altına girmiş olanların hepsine karşı hüküm ifade eder; bir ciranta veya aval veren bir kimse tarafından yazıldığı takdirde hükmü yalnız ona münhasır kalır. Keşideci tarafından yazılan şarta rağmen hamil yine protesto çekerse masraflar kendisine ait olur.
Şart bir ciranta veya aval veren bir kimse tarafından konduğu takdirde bu şarta rağmen çekilmiş olan bir protestonun gerektirdiği masrafları, poliçeden dolayı taahhüt altına girenlerin hepsi tanzim ile mükelleftirler.
III - İHBAR MECBURİYETİ:
Madde 635 - Hamil, protesto günü yahut eğer poliçede "Masrafsız iade artı" mevcut ise ibrazı gününü takip eden dört iş günü içinde, kabul veya ödemeden imtina keyfiyetlerini kendi cirantasına ve keşideciye ihbar etmeye mecburdur.
Her ciranta aldığı ihbarı bunları aldığı günü takip eden iki iş günü içinde önceki ihbarları yapan kimselerin ad, soyadı ve adreslerini de göstermek suretiyle kendi cirantasına bildirmeye mecburdur. Keşideciye varıncaya kadar bu minval üzeri muamele edilir. Müddetler önceki ihbarın alındığı tarihten itibaren cereyana başlar.
Poliçede imzası bulunan bir kimseye yukarıki fıkra gereğince ihbarda bulunulduğu takdirde, kendisine aval veren kimseye de aynı müddet içinde bu ihbarın yapılması lazımdır.
Bir ciranta adresini hiç yazmamış yahut okunması mümkün olmıyacak surette yazılmış ise ihbarın ondan önceki cirantaya tebliği kafidir.
İhbarı yapacak olan kimse bunu noter marifetiyle veya sadece poliçenin iadesi suretiyle yapabilir.
İhbarı yapmakla mükellef olan kimse bunu muayyen müddet içinde yaptığını ispat etmek mecburiyetindedir.
Yukarda gösterilen müddet içinde ihbarname göndermiyen kimse müracaat hakkını kaybetmezse de ihmalinden doğan zarar ve ziyandan mesul olur. Ancak bu zarar ve ziyan miktarı poliçe bedelini aşamaz.
IV - TESELSÜL:
Madde 636 - Bir poliçeyi keşide, kabul, ciro eden veya o poliçeye aval veren kimseler hamile karşı, müteselsil borçlu sıfatiyle mesuldürler.
Hamil bunların borçlanmadaki sıraları ile bağlı olmaksızın her birine veya bunlardan bazılarına yahut hepsine birden müracaat edebilir.
Poliçeden dolayı taahhüt altına girmiş olup da poliçeyi ödemiş bulunan herkes aynı hakkı kullanabilir.
Hamil, borçlulardan yalnız birine müracaat etmekle, diğer borçlularla ilk önce müracaat ettiği borçludan sonra gelenlere karşı haklarını kaybetmez.
V - MÜRACAAT HAKKININ ŞÜMULÜ :
1. HAMİLİN HAKKI :
Madde 637 - Hamil müracaat yoliyle:
1. Poliçenin kabul edilmemiş veya ödenmemiş olan bedelini ve eğer şart kılınmışsa işlemiş faizi;
2. Vadenin gelmesinden itibaren işliyecek yüzde on hesabiyle faizi;
3. Protestonun ve hamil tarafından tebliğ olunan ihbarnamelerinin masraflariyle diğer masrafları;
4. Poliçe bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini; istiyebilir.
Eğer müracaat hakkı vadenin hululünden önce kullanılırsa poliçe bedelinden bir iskonto yapılır. Bu iskonto müracaat tarihinde hamilin ikametgahında cari olan resmi iskonto haddi üzerinden hesap edilir.
2. ÖDEYEN KİMSENİN HAKKI:
Madde 638 - Poliçe bedelini ödemiş olan kimse kendisinden önce gelen borçlulardan :
1. Ödemiş olduğu meblağın tamamını;
2. Ödeme tarihinden itibaren bu meblağın yüzde on hesabiyle faizini;
3. Yaptığı masrafları;
4. Poliçe bedelinin binde ikisini aşmamak üzere komisyon ücretini; istiyebilir.
VI - MAKBUZ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 639 - Kendisine müracaat edilen veya edilmesi mümkün olan borçlu, müracaat mevzuu olan bedeli ödeyince, poliçe ve protesto varakasının ayrıca doldurulacak bir makbuz ile birlikte kendisine verilmesini istemek hakkını haizdir.
Poliçeyi ödemiş olan her ciranta, kendi cirosunu ve kendisinden sonra gelen borçluların cirolarını çizebilir.
2. KISMİ KABUL HALİNDE:
Madde 640 - Poliçenin kısmen kabulünden sonra müracaat hakkının kullanılması halinde poliçe bedelinin kabul edilmiyen kısmını ödiyen kimse, ödemenin poliçe üzerine yazılmasını ve kendisine bu hususta bir makbuz verilmesini istiyebilir. Bundan başka, onun sonradan diğerlerine karşı müracaat haklarını kullanabilmesi için, hamil ona poliçenin ve protestonun tasdikli birer suretini vermeye mecburdur.
VII - RETRET:
Madde 641 - Müracaat hakkı olan herkes, poliçede aksine şart bulunmadıkça kendisinden önce gelen borçlulardan biri üzerine çekeceği ve bu kimsenin ikametgahında görüldüğü anda ödenmesi şart olan ve "Retret" denilen yeni bir poliçe vasıtasiyle rücuda bulunabilir.
Retret,637 ve 638 inci maddelerde gösterilen paralardan başka tellallık ücretini ve retretin damga resmini ihtiva eder.
Retret hamil tarafından keşide edilirse poliçe bedeli poliçenin ödeneceği yerden önceki borçlunun ikametgahı bulunan yer üzerine keşide edilen ve görüldüğünde ödenmesi şart olan bir poliçenin cari fiyatına göre tayin olunur. Retret bir ciranta tarafından keşide edilirse poliçe bedeli, retreti keşide eden kimsenin ikametgahından önceki borçlunun ikametgahı olan yer üzerine keşide edilen ve görüldüğünde ödenmesi şart bulunan bir poliçenin cari fiyatına göre tayin olunur.
VIII - MÜRACAAT HAKKININ DÜŞMESİ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 642 - Hamil; muayyen müddetleri içinde:
1. Görüldüğünde veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan poliçeyi ibraz;
2. Kabul etmeme veya ödememe protestosunu keşide;
3. "Masrafsız iade olunacaktır." Şerhinin bulunması halinde poliçeyi ödeme maksadiyle ibraz etmezse, kabul eden kimse hariç olmak üzere cirantalara, keşideciye ve diğer borçlulara karşı haiz olduğu hakları kaybeder.
Kabul maksadiyle ibraz edilmesi için keşidecinin tayin ettiği müddete hamil riayet etmezse, kabul ve ödemeden imtina sebebiyle müracaatta bulunmak haklarını kaybeder; meğer ki, keşidecinin yalnız kabule ait mesuliyeti müstesna tutmak istediği şerhten anlaşılsın;
Ciroda ibraz için bir müddet şart kılınmışsa ancak ciranta bu müddeti ileri sürebilir.
2. MÜCBİR SEBEPLER:
Madde 643 - Kanunen muayyen olan müddetler içinde poliçenin ibrazı veya protesto keşidesi bir devletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkün olmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzatılır.
Hamil mücbir sebepleri gecikmeksizin kendisinden önce gelen borçluya ihbar etmeye ve bu ihbarı poliçeye yahut bir alonja işaretle beraber altına yer ve tarihi yazarak imzalamaya mecburdur. Diğer cihetler hakkında 635 inci madde hükümleri tatbik olunur.
Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamilin, poliçeyi gecikmeksizin kabul veya ödeme maksadiyle ibraz ve icabında protesto keşide etmesi lazımdır.
Mücbir sebepler vadenin gelmesinden itibaren 30 günden çok sürerse poliçenin ibrazına ve protesto çekmeye lüzum kalmaksızın müracaat hakkı kullanılabilir.
Görüldüğünde veya görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan poliçeler hakkında 30 günlük müddet, hamilin kendisinden önce gelen borçluya mücbir sebebi ihbar ettiği tarihten itibaren işler. Bu ihbar, ibraz müddetinin bitmesinden önce de yapılabilir. Görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan poliçelerde 30 günlük müddet, poliçede gösterilen mehil bittikten sonra işlemeye başlar.
Hamilin veya poliçeyi ibraza veya protesto çekmeye memur ettiği kimsenin sırf zatlarına ait olaylar mücbir sebeplerden sayılmaz.
C - SEBEPSİZ İKTİSAP:
Madde 644 - Keşideci ve poliçeyi kabul etmiş olan muhatap, (Müruruzaman sebebiyle veya senede dayanan hakların muhafazası için kanun hükmünce yapılması gerekli muamelelerin ihmal edilmiş bulunması dolayısiyle poliçeden doğan borçları düşmüş olsa bile) hamilin zararına ve sebepsiz olarak iktisabetmiş oldukları meblağ nispetinde ona karşı borçlu kalırlar.
Sebepsiz mal edinmeye dayanan dava, muhataba ikametgahlı bir poliçeyi ödeyecek olan kimseye ve keşideci poliçeyi başka bir şahıs veya ticarethane hesabına çekmiş olduğu takdirde o kimseye veya ticarethaneye karşı dahi açılabilir.
Poliçeden doğan borcu düşmüş olan cirantaya karşı böyle bir dava açılamaz.
D - POLİÇE KARŞILIĞININ DEVRİ:
Madde 645 - Keşideci hakkında iflas açılmasiyle beraber, poliçe karşılığının veya keşidecinin muhatap hesabına matlup olarak geçirdiği diğer paraların geri verilmesi hususunda keşidecinin muhataba karşı poliçe münasebetinden başka bir hukuk münasebetinden dolayı haiz olduğu talep hakkı poliçe hamiline geçmiş olur.
Keşideci, karşılık münasebetinden dolayı haiz olduğu haklarını devrettiğini poliçede beyan etmiş olursa sözü geçen haklar, poliçe, hamili kim ise ona ait olur.
Muhatap, iflasın açıldığı ilan veya kendisine devir keyfiyeti ihbar edildikten sonra yalnız poliçenin iadesi mukabilinde usulü dairesinde hakkını ispat eden hamile karşı ödemede bulunabilir.
E - ARAYA GİRME:
I - UMUMİ HÜKÜMLER:
Madde 646 - Keşideci ve cirantalardan veya aval verenlerden her biri, poliçeyi lüzumu halinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimseyi gösterebilir.
Poliçe, aşağıda yazılı şartlar altında, poliçe dolayısiyle kendisine müracaat edilmesi mümkün olan her hangi bir borçlu için araya giren bir kimse tarafından kabul edilebilir veya ödenebilir.
Muhatap da dahil her üçüncü kişi veya - poliçeyi kabul eden kimse hariç olmak üzere - poliçeden dolayı zaten borçlu olan herkes araya girerek poliçeyi kabul edebilir veya bedelini ödiyebilir.
Araya girmek suretiyle kabul veya ödemede bulunan kimse, lehine araya girdiği borçluya keyfiyeti iki iş günü içinde bildirmeye mecburdur. Bu müddete riayet etmezse ihbarda bulunmamış olmasından doğan zarardan, poliçe bedelini aşmamak üzere mesul olur.
II - ARAYA GİRME SURETİYLE KABUL:
1. ŞARTLAR, HAMİLİN DURUMU :
Madde 647 - Vadenin gelmesinden önce hamilin müracaat hakkını kullanabileceği bütün hallerde araya girme suretiyle kabul caizdir; meğer ki, kabul için ibraz edilmesi menedilen bir poliçe bahis mevzuu olsun.
Poliçeyi lüzumunda ödeme yerinde kabul edecek veya ödiyecek olan bir kimse poliçede gösterilmiş olduğu takdirde, hamil, o kimseye poliçeyi ibraz etmiş ve araya girme suretiyle kabulden imtina halinde imtina keyfiyetini bir protesto ile tesbit ettirmiş olmadıkça, o kimseyi göstermiş olan şahsa ve o şahıstan sonra gelen borçlulara karşı vadenin hululünden önce müracaat hakkını kullanamaz.
Diğer araya girme hallerinde hamil, araya girme suretiyle kabulü reddedebilir; şu kadar ki, buna muvafakat ederse, araya girme suretiyle kimin lehine kabulde bulunulmuşsa ona ve bir de ondan sonra gelen borçlulara karşı vadenin hululünden önce müracaat haklarını kullanamaz.
2. ŞEKİL:
Madde 648 - Araya girme suretiyle kabul keyfiyeti; poliçe üzerine yazılır ve araya giren tarafından imza edilir. Kabul şerhinde kimin lehine araya girildiği gösterilir; gösterilmemiş ise kabul, keşideci lehine vukubulmuş sayılır.
3. ARAYA GİRME SURETİYLE KABUL EDENİN MESULİYETİ:
Madde 649 - Araya girme suretiyle kabul eden kimse, hamile ve kimin lehine araya girmişse ondan sonra gelen borçlulara karşı tıpkı lehine araya girilen kimse gibi mesul olur.
Araya girme suretiyle kabule rağmen, lehine kabul vakı olan kimse ile ondan önce gelen borçlular 637 nci maddede gösterilen tutarı ödemek şartiyle hamilden poliçenin ve varsa protesto varakasının ve bir makbuzun verilmesini istiyebilir.
III - ARAYA GİRME SURETİYLE ÖDEME:
1. ŞARTLARI:
Madde 650 - Hamilin vadenin gelmesinde veya vadenin gelmesinden önce müracaat haklarını kullanabileceği bütün hallerde araya girme suretiyle ödeme caizdir.
Araya girme suretiyle ödeme, lehine ödenecek kimsenin ödemeye mecbur olduğu tutarın tamamına şamil olur.
Bu ödemenin en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan son günün ertesi günü yapılması lazımdır.
2. HAMİLİN İBRAZ MÜKELLEFİYETİ:
Madde 651 - Poliçe, ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler tarafından araya girme suretiyle kabul edilmiş veya ikametgahları ödeme yerinde bulunan kimseler lüzumu halinde ödemede bulunmak üzere tayin edilmişler ise hamil en geç, ödememe protestosunun çekilmesi için muayyen olan müddetin bittiği günün ertesi günü poliçeyi bütün bu kimselere ibraz etmeye ve icabında araya girme suretiyle ödemeden imtina edildiğinden dolayı protesto çekmeye mecburdur.
Protesto vaktinde çekilmemişse, lüzumu halinde ödiyecek kimseyi göstermiş olan veya araya girme suretiyle lehine poliçe kabul edilmiş bulunan kimse ile onlardan sonra gelen borçlular mesuliyetten kurtulmuş olurlar.
3. REDDİN NETİCESİ:
Madde 652 - Araya girme suretiyle kendisine vakı ödemeyi reddeden hamil, ödeme halinde borçtan kimler kurtulacak idiyse onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.
4. MAKBUZ:
Madde 653 - Araya girme suretiyle ödeme vukuunda, ödeme kimin için yapılmış ise o kimse gösterilmek suretiyle poliçe üzerine makbuz mahiyetinde bir şerh yazılır. Kimin için ödendiği gösterilmediği takdirde ödeme, keşideci için yapılmış sayılır.
Poliçenin ve varsa protestonun, araya girmek suretiyle ödemede bulunan kimseye verilmesi lazımdır.
5. HAKLARIN DEVRİ, ARAYA GİRENLERİN BİRDEN FAZLA OLMASI HALİ:
Madde 654 - Araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, lehine ödemede bulunduğu kimseye ve poliçeden dolayı ona borçlu olan kimselere karşı poliçeden doğan hakları iktisap eder. Şu kadar ki, poliçeyi yeniden ciro edemez.
Lehine ödemede bulunulan kimseden sonra gelen borçlular borçtan kurtulurlar.
Araya girme suretiyle ödemede bulunmak hususunda mütaaddit teklifler yapılmışsa bu tekliflerden hangisi borçlulardan en çoğunu borçtan kurtaracaksa o tercih olunur. Ortada daha iyi bir teklif bulunduğunu bildiği halde araya girme suretiyle ödemede bulunan kimse, en iyi teklif tercih edilmiş olsaydı, kimler borçtan kurtulacak idiyseler onlara karşı müracaat haklarını kaybeder.
ALTINCI AYIRIM : POLİÇE NÜSHALARI VE POLİÇE SURETLERİ
I - POLİÇE NÜSHALARI:
1. İSTEME HAKKI :
Madde 655 - Poliçe birbirinin aynı olmak üzere birden fazla nüsha olarak keşide edilebilir.
Bu nüshalara teselsül eden sıra numaraları konulur. Numaralar metne yazılır.
Aksi takdirde nüshaların her birine ayrı bir poliçe nazariyle bakılır.
Tek nüsha olarak keşide edildiği kaydını ihtiva etmiyen bir poliçenin hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere mütaaddit nüshalar verilmesini istiyebilir. Bu maksatla hamil kendi cirantasına başvurduğu takdirde hamilin cirantası ve daha önceki cirantalar sıra ile birbirlerine ve ilk ciranta da keşideciye başvurmaya mecburdurlar. Bundan başka cirantalar, yeni nüshalar üzerine kendi cirolarını yeniden yazmaya mecburdurlar.
2. NÜSHALAR ARASINDAKİ MÜNASEBET:
Madde 656 - Poliçe nüshalarından biri üzerinde yapılacak ödemenin diğer nüshaları hükümsüz kılacağı kaydını taşımasa bile nüshalardan biri üzerine yapılan ödeme, bütün nüshalardan doğan hakları düşürür. Şu kadar ki, kabul şerhini havi olup da kendisine geri verilmemiş olan her nüshadan dolayı muhatabın mesuliyeti bakidir.
Mütaaddit nüshaları muhtelif kimselere veren ciranta ile ondan sonra gelen borçlular kendi imzalarını havi olup da geri verilmemiş olan bütün nüshalardan dolayı mesuldürler.
3. KABUL ŞERHİ:
Madde 657 - Nüshalardan birini kabul için gönderen kimse bu nüshayı elinde tutan kimsenin adını diğer nüshalar üzerine işaret etmeye mecburdur. Kabul için gönderilen nüshayı elinde tutan kimse; bunu, diğer nüshanın salahiyetli hamiline teslim etmekle mükelleftir.
Teslimden imtina ederse hamil müracaat hakkını, ancak:
1. Kabul için gönderilen nüshanın tarafından vaki olan talep üzerine kendisine teslim olunmadığı;
2. Diğer nüsha üzerine de kabul veya ödemenin elde edilemediği; bir protesto ile tesbit ettirilmiş olduğu takdirde kullanabilir.
II - SURETLER:
1. ŞEKİL VE HÜKÜMLERİ:
Madde 658 - Her poliçe hamilinin, poliçenin suretlerini çıkarmaya hakkı vardır.
Suretin, cirolar ve poliçede bulunan diğer bütün kayıtlarla birlikte senedin aslını, aynen, ihtiva etmesi ve nerede son bulduğunu göstermesi lazımdır.
Suret, aslı gibi ve aynı hükümler meydana getirmek üzere ciro edilebilir ve aval taahhüdüne mevzu teşkil edebilir.
2. SENET ASLININ TESLİMİ:
Madde 659 - Suretin, senet aslının kimin elinde bulunduğunu göstermesi lazımdır. Aslı elinde tutan kimse, bunu, suretin salahiyetli hamiline teslim ile mükelleftir.
Teslimden imtina halinde hamil; ancak vakı talebe rağmen senet aslının kendisine teslim edilmediğini bir protesto ile tesbit ettirdiği takdirde, suretin cirantalarına ve suret üzerine aval veren kimselere karşı müracaat haklarını kullanabilir.
Senedin aslı, suretin tanziminden önce en son olarak aslına yazılmış olan cirodan sonra "Buradan itibaren ancak suret üzerine yazılacak cirolar muteberdir." kaydını veya buna benzer bir kaydı ihtiva ederse bundan sonra senedin aslına yazılacak cirolar hükümsüzdür.
YEDİNCİ AYIRIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
A - SENET METNİNDEKİ DEĞİŞİKLİKLER:
Madde 660 - Bir poliçe metni tahrif edildiği takdirde değiştirmeden sonra poliçe üzerine imza koymuş olan kimseler değişmiş metin gereğince ve ondan önce imzasını koyanlar ise eski metin gereğince mesul olurlar.
B - MÜRURUZAMAN:
I - MÜDDETLER:
Madde 661 - Poliçeyi kabul edene karşı açılacak davalar vadenin geldiği tarihten itibaren üç yıl geçmekle müruruzamana uğrar.
Hamilin; cirantalar ile keşideciye karşı açacağı davalar müddetinde keşide edilen protesto tarihinden veya senette "Masrafsız iade olunacaktır" kaydı varsa vadenin bittiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle müruruzamana uğrar.
Bir cirantanın başka cirantalarla keşideci aleyhine açacağı davalar, cirantanın poliçeyi ödediği veya poliçenin dava yolu ile kendisine karşı dermeyen edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
II - KESİLME:
1. SEBEPLERİ:
Madde 662 - Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, davanın ihbar edilmesi veya alacağın iflas masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.
2. HÜKÜMLERİ
Madde 663 - Müruruzamanı kesen muamele her kim hakkında vakı olmuşsa ancak ona karşı hüküm ifade eder.
Müruruzaman kesilince, müddeti aynı olan yeni bir müruruzaman işlemeye başlar.
C - MÜDDETLER:
1. TATİL GÜNLERİ:
Madde 664 - Vadesi pazara veya diğer bir resmi tatil gününe rastlıyan poliçenin ödenmesi, ancak tatili takibeden ilk iş günü istenebilir. Poliçeye mütaallik diğer bütün muameleler, hususiyle kabul için ibraz ve protesto muameleleri de tatilde yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılır.
Bu muamelelerden biri, son günü pazara veya diğer resmi tatil gününe rastlıyan bir müddet içinde yapılması lazımgeldiği takdirde bu müddet onu takip eden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.
2. MÜDDETİN HESAPLANMASI:
Madde 665 - Kanunun bu kısmında veya poliçede gösterilen müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
3. ATIFET MEHİLLERİ:
Madde 666 - Poliçelerde kanuni veya kazai atıfet mehilleri caiz değildir.
D - POLİÇEYE İLİŞKİN MUAMELELERİN YAPILACAĞI YER:
Madde 667 - Poliçeyi kabul veya ödeme için ibraz etmek, protesto çekmek, poliçenin bir nüshasının verilmesini istemek gibi muayyen bir kimse nezdinde yapılacak olan bütün muamelelerin bu kimsenin ticaret yerinde ve böyle bir yeri yoksa meskeninde yapılması lazımdır.
Ticaret yeri veya meskenin bulunduğu yer dikkatle araştırılır.
Şu kadar ki; zabıta veya mahalli posta idaresinden edinilen malumattan bir netice çıkmadığı takdirde başka araştırmalar yapmaya lüzum kalmaz.
E - İMZALAR:
Madde 668 - Poliçe üzerindeki beyanların el yazısı ile imza edilmesi lazımdır.
El yazısı ile olan imza yerine, mihaniki her hangi bir vasıta veya el ile yapılan veyahut tasdik edilmiş olan bir işaret yahut resmi bir şahadetname kullanılamaz.
(Mülga fıkra : 01/07/2005-5378 S.K./50.mad)
F - İPTAL:
I - ÖNLEYİCİ TEDBİRLER:
Madde 669 - Rızası olmaksızın poliçe elinden çıkan kimse, ödeme yerindeki mahkemeden, muhatabın poliçeyi ödemekten menedilmesini istiyebilir.
Mahkeme, ödemeyi meneden kararda muhataba, vadenin gelmesi üzerine poliçe bedelini tevdi etmeye müsaade ve tevdi yerine tayin eder.
II - POLİÇEYİ ELİNE GEÇİREN KİMSENİN BİLİNMESİ:
Madde 670 - Poliçeyi eline geçiren kimse malum olduğu takdirde, mahkeme, dilekçe sahibine istirdat davası açması için münasip bir mühlet verir.
Dilekçe sahibi, tayin olunan mühlet içinde davayı açmazsa, mahkeme, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
III - POLİÇEYİ ELİNE GEÇİRENİN BİLİNMESİ:
1. DİLEKÇE SAHİBİNİN KÜLFETLERİ:
Madde 671 - Poliçeyi eline geçiren kimse malum değilse, poliçenin iptaline karar verilmesi istenebilir.
İptal talebinde bulunan kimse, poliçe elinde iken zıyaa uğradığını kuvvetle muhtemel gösteren delilleri mahkemeye temin etmek ve senedin bir suretini ibraz etmek veya senedin esas muhteviyatı hakkında malumat vermekle mükelleftir.
2. İHTAR:
A - MUHTEVASI:
Madde 672 - Mahkeme, dilekçe sahibinin, poliçe elinde iken zıyaa uğradığına dair verdiği izahların doğruluğunu kuvvetle muhtemel görürse ilan yolu ile, poliçeyi eline geçireni, poliçeyi muayyen bir müddet içinde getirmeye davet ve aksi takdirde poliçenin iptaline karar vereceğini ihtar eder.
B - MÜDDETLER:
Madde 673 - Poliçeyi getirme müddeti en az üç ay ve en çok bir yıldır.
Vadesi gelmiş poliçelerde müruruzaman üç ayın dolmasından önce tahakkuk edecekse mahkeme, üç aylık müddet ile bağlı değildir.
Müddet, vadesi gelen poliçeler hakkında birinci ilan gününden, vadesi gelmiyen poliçeler hakkında vadenin gelmesinden itibaren cereyan eder.
E - İLAN:
Madde 674 - Poliçenin getirilmesine mütaallik ilan, 37 nci maddede anılan gazete ile üç kere yapılır.
Hususiyet arz eden hadiselerde, mahkeme, münasip göreceği daha başka ilan tedbirlerine dahi müracaat edebilir.
IV - İSTİRDAT DAVASI:
Madde 675 - Elden çıkan poliçe getirilirse mahkeme, istirdat davası açmak üzere dilekçe sahibine münasip bir mühlet verir. Dilekçe sahibi bu mühlet içinde dava açmazsa, mahkeme, poliçeyi mahkemeye getirmiş olana geri verir, muhatap hakkındaki ödeme yasağını kaldırır.
V - İPTAL KARARI:
Madde 676 - Elden çıkan poliçe tayin edilen mühlet içinde getirilmezse mahkeme onun iptaline karar verir.
Poliçenin iptaline karar verilmiş olmasına rağmen dilekçe sahibi kabul edene karşı, poliçeden doğan talep hakkını dermeyan edebilir.
VI - TEMİNAT:
Madde 677 - Mahkeme, iptale karar vermeden önce de, kabul edene, poliçe bedelini tevdi etmeyi veya kafi teminat mukabilinde bunu ödemeyi bile emredebilir.
Teminat hüsnüniyetle poliçeyi iktisabeden kimsenin zararlarına bir karşılık teşkil eder. Senet iptal edildiği veya senetten doğan haklar diğer bir sebeple ortadan kalktığı takdirde, teminat geri alınabilir.
 
SEKİZİNCİ AYIRIM : KANUNLAR İHTİLAFI
I - EHLİYET:
Madde 678 - Bir kimsenin poliçe ile borçlanması için gereken ehliyeti tabi bulunduğu devletin kanunu ile tayin olunur. Eğer bu kanun diğer bir memleketin kanununa atıfta bulunuyorsa o kanun tatbik olunur.
Yukarıki fıkrada bildirilen kanun gereğince ehliyeti haiz olmıyan kimse, eğer mevzuatı bakımından kendisini ehil sayan bir memleket içinde imza koymuşsa, taahhütleri ile mülzem olur.
II - ŞEKİL VE MÜDDETLER:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 679 - Poliçe ile yapılan taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imzalandığı memleketin kanunlarına tabidir.
Bir poliçe taahhüdü, vukubulduğu ülkenin kanunları hükmünce şekil bakımından muteber olmamakla beraber aynı poliçeye ilişkin sonraki bir taahhüdün vukubulduğu ülke kanunlarınca muteber bulunursa ilk taahhüdün şekil bakımından muteber olmayışı, sonraki taahhüdün muteberliğine halel getirmez.
Bir Türkün yabancı memlekette yapmış olduğu bir poliçe taahhüdü Türk mevzuatının gösterdiği şekle uygun bulunduğu takdirde Türkiye'de başka bir Türk'e karşı muteberdir.
2. HAKLARIN KULLANILMASI VE MUHAFAZASINA MÜTEALLİK MUAMELELER:
Madde 680 - Protestonun şekli ve protesto çekilmesi için muayyen olan müddetler ile poliçeden doğan hakların kullanılması veya muhafazası için gerekli diğer muamelelerin şekli protestonun çekilmesi veya muamelenin yapılması lazımgelen memleketin kanunlarına göre tayin olunur.
3. MÜRACAAT HAKKI:
Madde 681 - Müracaat haklarının kullanılması için riayeti gereken müddetler, bütün poliçe borçluları hakkında poliçenin keşide edildiği yerde cari olan mevzuata göre tayin olunur.
III - TAAHHÜTLERİN HÜKÜMLERİ:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 682 - Bir poliçeyi kabul eden kimsenin taahhütlerinden doğan neticeler, ödeme yerindeki kanunlara göre tayin olunur.
Senetteki diğer borçluların taahhütlerinden doğan neticeler, bu taahhütler hangi memlekette imza edilmiş ise o memleket kanununa tabi olur.
2. KISMİ KABUL VE ÖDEME:
Madde 683 - Kabul keyfiyetinin poliçedeki bedelin bir kısmına hasredilebilip edilemiyeceğini ve hamilin kısmi ödemeyi kabule mecbur bulunup bulunmadığını, ödeme yerindeki kanun tayin eder.
3. ÖDEME:
Madde 684 - Vade geldiğinde ödeme, hususiyle vadenin geldiği günün ve ödeme tarihinin hesaplanması, bedeli yabancı bir memleket parasiyle tayin edilmiş poliçelerin ödenme keyfiyeti, poliçe hangi memlekette ödenmek lazım geliyorsa o memleketteki kanuna göre tayin olunur.
4. SEBEPSİZ İKTİSAPTAN DOĞAN HAKLAR:
Madde 685 - Muhatap, ikametgahlı poliçeyi ödeyecek olan üçüncü şahıs ve (Keşidecinin başka bir kimse veya ticarethane hesabına poliçe çekmiş olması halinde) kendi hesabına poliçe çekilmiş bulunan kimse veya ticarethane aleyhlerine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bunların ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.
5. KARŞILIĞIN HAMİLE GEÇMESİ:
Madde 686 - Bir poliçe hamilinin, senedin keşidesine sebep olan alacağı iktisabedip etmiyeceğini; senedin keşide edildiği yerdeki kanun tayin eder.
6. İPTAL KARARI:
Madde 687 - Bir poliçenin kaybolması veya çalınması halinde alınacak tedbirleri, ödeme yerindeki kanun tayin eder.

İKİNCİ KISIM : BONO VEYA EMRE MUHARRER SENET
A - UNSURLAR:
Madde 688 - Bono veya emre muharrer senet:
1. Senet metninde (Bono) veya (Emre muharrer senet) kelimesini ve senet Türkçe'den başka bir dilde yazılmışsa o dilde bono karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedeli ödemek vaadini;
3. Vadeyi;
4. Ödeme yerini;
5. Kime ve kimin emrine ödenecek ise onun ad ve soyadını;
6. Senedin tanzim edildiği gün ve yeri;
7. Senedi tanzim edenin imzasını;
ihtiva eder.
B - NOKSANLAR:
Madde 689 - Aşağıdaki fıkralarda yazılı haller mahfuz kalmak üzere, bundan önceki maddede gösterilen unsurlardan birini ihtiva etmiyen bir senet bono sayılmaz.
Vadesi gösterilmemiş olan bono, görüldüğünde ödenmesi şart olan bir bono sayılır.
Sarahat bulunmadığı takdirde senedin tanzim edildiği yer, ödeme yeri ve aynı zamanda tanzim edenin ikametgahı sayılır.
Tanzim edildiği yer gösterilmiyen bir bono, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılır.
C - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 690 - Bononun mahiyetine aykırı düşmedikçe poliçelerin cirosuna ait (593-602) ve vadeye dair (615 - 619) ve ödeme hakkındaki (620 - 624) ve ödemeden imtina halinde müracaat haklarına dair (625 - 639, 641 - 643) ve araya girme suretiyle ödemeye ait (646, 650 - 654) ve suretlere mütaallik (658, 659) ve bozup değiştirme hakkındaki (660) ve müruruzamana ait (661 - 663) ve iptale mütaallik (669 - 677) ve tatil günleri, müddetlerin hesabı ve atıfet mehillerinin yasağı, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması icabeden yer ve imza hakkındaki (664 - 668) ve kanunlar ihtilafına dair (678 - 687) inci maddeler hükümleri bonolar hakkında da caridir.
Kezalik üçüncü bir şahsın ikametgahında veya muhatabın ikametgahından başka bir yerde ödenmesi şart olan poliçeye mütaallik (586 ve 609) ve faiz şartına mütedair (587) ve ödenecek bedele dair muhtelif beyanlar hakkındaki (588) ve muteber olmıyan bir imzanın neticelerine dair (589) ve temsil salahiyetini haiz olmıyan veya salahiyeti hududunu aşan bir kimsenin imzasına mütedair (590) ve açık poliçeye mütaallik (592) inci madde hükümleri, bonolar hakkında da caridir.
Avala mütedair (612 - 614) üncü maddeler hükümleri de bonolar hakkında tatbik olunur.
613 üncü maddenin son fıkrasında derpiş edilen halde aval, avalın kimin hesabına verildiğini göstermezse bonoyu tanzim eden kimse hesabına verilmiş sayılır.
D - TANZİM EDENİN MESULİYETİ:
Madde 691 - Bir bonoyu tanzim eden kimse; tıpkı bir poliçeyi kabul eden gibi mesuldür.
Görüldüğünden muayyen bir müddet sonra ödenmesi şart olan bonoların tanzim edene (605) inci maddede yazılı müddetler içinde ibraz olunması lazımdır.
Tanzim eden, bononun kendisine ibraz edildiğini bono üzerine ibraz gününü işaret etmek ve imzasını koymak suretiyle teyit eder. Müddet ibraz şerhi tarihinden itibaren işlemeye başlar. Tanzim eden; bononun kendisine ibraz edildiğini, gününü işaret etmek suretiyle teyit etmekten imtina ederse keyfiyet bir protesto ile tesbit edilir. Bu takdirde müddet protesto gününden itibaren işlemeye başlar.

ÜÇÜNCÜ KISIM : ÇEK
BİRİNCİ AYIRIM : ÇEKLERİN KEŞİDESİ VE ŞEKLİ
A - ŞEKİL:
I - UNSURLAR:
Madde 692 - Çek:
1. "Çek" kelimesini ve eğer senet Türkçe'den başka bir dille yazılmış ise o dilde "Çek" karşılığı olarak kullanılan kelimeyi;
2. Kayıtsız ve şartsız muayyen bir bedelin ödenmesi için havaleyi;
3. Ödeyecek kimsenin "muhatabın" ad ve soyadını;
4. Ödeme yerini;
5. Keşide gününü ve yerini;
6. Çeki çeken kimsenin (Keşidecinin) imzasını; ihtiva eder.
II- UNSURLARIN BULUNMAMASI:
Madde 693 - Yukarıki maddede gösterilen hususlardan birini ihtiva etmiyen bir senet aşağıdaki fıkralarda yazılı haller dışında, çek sayılmaz.
Çekte sarahat yoksa muhatabın ad ve soyadı yanında gösterilen yer, ödeme yeri sayılır. Muhatabın ad ve soyadı yanında birden fazla yer gösterildiği takdirde çek, ilk gösterilen yerde ödenir. Böyle bir sarahat ve başka bir kayıt da mevcut değilse çek muhatabın iş merkezinin bulunduğu yerde ödenir.
Keşide yeri gösterilmemiş olan çek, keşidecinin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde çekilmiş sayılır.
B - MÜNFERİT UNSURLAR:
I - MUHATAP:
1. MUHATABOLMA EHLİYET:
Madde 694 - Türkiye'de ödenecek çeklerde muhatab olarak ancak bir banka gösterilebilir.
Diğer bir kimse üzerine çekilen çek; yalnız havale hükmündedir.
Havale sayılan bir çek hakkında Damga Resmi Kanununun çeklere ait hükümleri tatbik olunmaz.
2. KARŞILIK:
Madde 695 - Bir çekin keşide edilebilmesi için, muhatabın elinde keşidecinin emrine tahsis edilmiş bir karşılık bulunması ve keşidecinin bu karşılık üzerinde çek keşide etmek suretiyle tasarruf hakkını haiz bulunacağına dair muhatapla keşideci arasında açık veya zımni bir anlaşma mevcut olması şarttır. Şu kadar ki; bu hükümlere riayetsizlik halinde senedin çek olarak muteber olmasına halel gelmez.
Keşideci; muhatap nezdinde çekin ancak bir kısım karşılığını hazır bulundurduğu takdirde muhatap bu kısmi karşılığın tutarını ödemekle mükelleftir.
Gösterilen paraya mukabil muhatap nezdinde karşılığı bulunmadan bir çek keşide eden kimse; çekin kapatılmıyan miktarının yüzde beşini ödemekle mükellef olduktan başka hamilin bu yüzden uğradığı zararı tazmine mecburdur.
II - KABUL YASAĞI:
Madde 696 - Çek hakkında kabul muamelesi cari değildir. Çek üzerine yazılmış bir kabul şerhi, yazılmamış sayılır.
III- KİMİN LEHİNE KEŞİDE EDİLEBİLECEĞİ:
Madde 697 - Çek:
1. "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimseye;
2. "Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimseye;
3. Veya hamile;
ödenmek üzere keşide edilebilir.
Muayyen bir kimse lehine olarak veya "Hamiline" kelimesinin yahut buna benzer diğer bir tabirin ilavesiyle keşide kılınan çek, hamile yazılı bir çek sayılır.
Kimin lehine keşide edildiği gösterilmemiş olan bir çek, hamile yazılı çek hükmündedir.
IV - FAİZ ŞARTI:
Madde 698 - Çekte münderiç her hangi bir faiz şartı, yazılmamış sayılır.
V - ADRESLİ VE İKAMETGAHLI ÇEK:
Madde 699 - Çek, muhatabın ikametgahında veya başka bir yerde üçüncü bir şahıs tarafından ödenmek üzere keşide edilebilir; şu kadar ki; bu üçüncü şahsın bir banka olması şarttır.

İKİNCİ AYIRIM : DEVİR
A - DEVİR KABİLİYETİ:
Madde 700 - Sarahaten "Emre yazılı" kaydiyle veya bu kayıt olmadan muayyen bir kimse lehine ödenmesi şart kılınan bir çek, ciro ve teslim yoliyle devredilebilir.
"Emre yazılı değildir" kaydiyle veya buna benzer bir kayıtla muayyen bir kimse lehine ödenmesi şart kılınan bir çek ancak alacağın temliki yoliyle devredilebilir ve bu devir, alacağın temlikinin hukuki neticelerini doğurur.
Ciro, keşideci veya çekten dolayı borçlu olanlardan her hangi biri lehine de yapılabilir. Bu kimseler çeki yeniden ciro edebilirler.
B - CİRO:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 701 - Cironun, kayıtsız ve şartsız olması lazımdır. Ciro, şartlara tabi tutulmuşsa bunlar yazılmamış sayılır.
Kısmi ciro ve muhatabın cirosu batıldır.
Hamiline yazılı ciro beyaz ciro hükmündedir.
Muhatap lehindeki ciro yalnız makbuz hükmündedir; meğer ki, muhatabın birden fazla şubesi olup da ciro, çekin üzerine çekildiği şubeden başka bir şube üzerine yazılmış bulunsun.
II - HAK SAHİPLİĞİNİ İSPAT VAZİFESİ:
Madde 702 - Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde salahiyetli hamil sayılır. Çizilmiş cirolar bu hususta yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takibederse bu son ciroyu imzalıyan kimse çeki beyaz ciro ile iktisabetmiş sayılır.
III - HAMİLE YAZILI ÇEK ÜZERİNE YAPILAN CİRO:
Madde 703 - Hamile yazılı bir çek üzerine yapılan bir ciro cirantayı, müracaat hakkına dair hükümler gereğince mesul kılarsa da senedin mahiyetini değiştirerek onu emre yazılı bir çek haline getirmez.
C - KAYBEDİLEN ÇEK:
Madde 704 - Çek, her hangi bir suretle hamilinin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı bir çek bahis mevzuu olsun, ister ciro suretiyle nakledilebilen bir çek bahis mevzuu olup da hamil hakkını 702 nci maddeye göre ispat etsin çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisabetmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle mükelleftir.
D - PROTESTODAN VE VADEDEN SONRAKİ CİRO:
Madde 705 - Protestonun keşidesinden veya aynı mahiyette bir tesbitten yahut ibraz müddetinin geçmesinden sonra yapılan bir ciro, ancak alacağın temliki hükmünde tutulur ve böyle bir temlikin neticelerini doğurur.
Aksi sabit oluncaya kadar tarihsiz bir ciro, protesto veya aynı mahiyette bir tesbitin icrasından veya ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmış sayılır.
ÜÇÜNCÜ AYIRIM : ÖDEME VE ÖDEMEDEN İMTİNA
A - ÖDEME:
I - AVAL:
Madde 706 - Çekte yazılı bedelin ödenmesi, kısmen veya tamamen aval ile temin olunabilir.
Bu teminat muhatap hariç olmak üzere üçüncü bir şahıs yahut çek üzerinde esasen imzası bulunan bir kimse tarafından da verilebilir.
II - VADE:
Madde 707 - Çek, görüldüğünde ödenir. Buna aykırı her hangi bir kayıt yazılmamış hükmündedir.
Keşide günü olarak gösterilen günden önce ödenmek için ibraz olunan bir çek ibraz günü ödenir.
III- ÖDEME İÇİN İBRAZ:
1. UMUMİ OLARAK :
Madde 708 - Bir çek, keşide edildiği yerde ödenecekse on gün; keşide edildiği yerden başka bir yerde ödenecekse bir ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Ödeneceği memleketten başka bir memlekette keşide edilen çek, keşide yeri ile ödeme yeri aynı kıtada ise bir ay ve ayrı ayrı kıtalarda ise üç ay içinde muhataba ibraz edilmelidir.
Bu bakımdan, bir Avrupa memleketinde çekilip ve Akdeniz'de sahili bulunan bir memlekette ödenecek olan ve bilmukabele Akdeniz'de sahili olan bir memlekette çekilip bir Avrupa memleketinde ödenmesi lazımgelen çekler aynı kıtada keşide edilmiş ve ödenmesi şart kılınmış sayılır.
Yukarda yazılı müddetler, çekte keşide günü olarak gösterilen tarihten itibaren işler.
2. TAKVİM İHTİLAFI:
Madde 709 - Çek takvimleri farklı olan iki yer arasında çekildiği takdirde; keşide günü, ödeme yerindeki takvimin mukabil gününe irca olunur.
3. TAKAS ODASI:
Madde 710 - Çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer.
IV - ÇEKTEN CAYMA:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 711 - Çekten cayma, ancak ibraz müddeti geçdikten sonra hüküm ifade eder.
Çekten cayılmamışsa, muhatap, ibraz müddetinin geçmesinden sonra dahil çeki ödiyebilir.
Keşideci çekin kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten menedebilir.
2. HUSUSİ HALLER:
Madde 712 - Çekin tedavüle çıkarılmasından sonra keşidecinin ölümü veya medeni haklarını kullanma ehliyetini kaybetmesi yahut iflası çekin muteberliğine halel getirmez.
V - CİROLARIN TAHKİKİ:
Madde 713 - Cirosu kabil bir çeki ödiyen muhatap, ciroların arasında muntazam bir teselsülün mevcut olup olmadığını incelemeye mecbur ise de ciranta imzalarının sıhhatini tahkika mecbur değildir.
VI - YABANCI MEMLEKET PARASİYLE ÖDENECEK ÇEK:
Madde 714 - Çekin ödeme yerinde rayici olmıyan bir para ile ödenmesi şart koşulmuş ise bedeli, çekin ibraz günündeki kıymetine göre o memleket parası ile ödenebilir. İbraz üzerine ödenmediği takdirde, hamil, çek bedelinin dilerse ibraz, dilerse ödeme günlerindeki rayice göre memleket parasiyle ödenmesini istiyebilir.
Kanuni rayici olmıyan paranın kıymeti, ödeme yerindeki ticari teamüllere göre tayin olunur. Bununla beraber keşideci, ödenecek meblağın çekte yazılı muayyen bir rayice göre hesap olunmasını şart koşabilir.
Keşideci, ödemenin muayyen bir para ile yapılması lüzumunu şart koşmuş ise (Aynen ödeme şartı) ilk iki fıkra hükümleri tatbik olunmaz.
Çek bedeli; keşide ve ödeme memleketlerinde aynı adı taşıyan ve fakat kıymetleri birbirinden farklı olan para ile gösterildiği takdirde, ödeme yerindeki para kasdedilmiş sayılır.
VII - ÇİZGİLİ ÇEK:
1. ŞEKİL VE ŞARTLARI:
Madde 715 - Bir çekin keşidecisi veya hamili, onu, 716 ncı maddede gösterilen neticeleri doğurmak üzere çizebilir.
Çekin çizilmesi, çekin iç yüzünü birbirine muvazi iki çizgi çekmek suretiyle yapılır. Çek, umumi veya hususi olarak çizilebilir.
İki çizgi arasına hiçbir işaret konmamış veya "Banka" kelimesi veya buna benzer bir tabir konmuş ise çek, umumi olarak çizilmiştir. Eğer iki çizgi arasına muayyen bir bankanın adı yazılmış ise, çek, hususi olarak çizilmiş demektir.
Umumi çizgi, hususi çizgiye tahvil olunabilir; fakat hususi çizgi umumi bir çizgiye tahvil olunamaz.
Çizgilerin veya zikredilen banka adının silinmesi, hükümsüz sayılır.
2. HÜKÜMLERİ:
Madde 716 - Umumi olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak bir bankaya veya muhatabın bir müşterisine ödenebilir.
Hususi olarak çizilen bir çek, muhatap tarafından ancak adı gösterilen bankaya veya bu banka muhatap ise onun müşterisine ödenebilir. Şu kadar ki; adı gösterilen banka, bedelin tahsili işini diğer bir bankaya bırakabilir.
Bir banka, çizgili bir çeki, ancak müşterilerinden veya diğer bir bankadan iktisabedebilir. Kezalik onu, sözü geçen kimselerden başkaları hesabına tahsil edemez.
Çek, birden fazla hususi olarak çizilmiş ise muhatabın bu çeki ödemeye mezun olması için çekin ikiden fazla çizilmemiş olması ve çizgilerden birinin, çekin bir takas odası tarafından tahsil edilebilmesi maksadı ile yapılmış olması şarttır.
Yukardaki hükümlere muhalif hareket eden muhatap veya banka, çek bedelini aşmamak üzere, hasıl olan zarardan mesuldür.
VIII - HESABA GEÇİRİLMEK ÜZERE ÇEKİLEN ÇEK:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 717 - Bir çekin keşidecisi veya hamili çekin yüz tarafına mailen enine doğru "Hesaba geçirilecektir" kaydını veya buna benzer bir tabiri yazarak çekin nakten ödenmesini menedebilir. Bu takdirde çek; muhatap tarafından ancak hesaba alacak kaydı, takas, hesap nakli suretiyle kayden ödenebilir. Bu kayıtlar ödeme yerine geçer.
"Hesaba geçirilecektir" kaydının çizilmesi hükümsüzdür.
Yukardaki hükümlere aykırı hareket eden muhatap, çekin bedelini aşmamak üzere hasıl olan zarardan mesuldur.
2. HAMİLİN HAKLARI:
A - İFLAS HALİNDE:
Madde 718 - Hesaba geçirilmek üzere çekilen bir çekin hamili; muhatap iflas etmiş veya ödemelerini tatil etmiş veyahut aleyhine yapılan her hangi bir icra takibi semeresiz kalmışsa çek bedelini nakten ödemesini muhataptan istiyebileceği gibi imtina halinde müracaat hakkını da kullanır.
B - HESABA GEÇİRİLMEDEN İMTİNA HALİNDE:
Madde 719 - Hesaba geçirilmek üzere çekilen bir çekin hamili; muhatabın, çek bedelini kayıtsız ve şartsız alacak diye hesaba geçirmekten imtina veya ödeme yerindeki takas odasının, bu çekin, hamilin borçlarına mahsubedilmek kabiliyetini haiz olmadığını beyan etmiş olduğunu ispat ederse müracaat haklarını kullanabilir.
B - ÖDEMEDEN İMTİNA:
I - HAMİLİN MÜRACAAT HAKLARI:
Madde 720 - Vaktinde ibraz edilmiş olan çekin ödenmemiş olduğu ve ödenmeden imtina keyfiyeti:
1. Resmi bir vesika ile (Protesto);
2. Muhatap tarafından, ibraz günü de gösterilmek suretiyle, çekin üzerine yazılmış olan tarihli bir beyanla;
3. Bir takas odasının, çek vaktinde teslim edildiği halde ödenmediğini tesbit eden tarihli bir beyanı ile; sabit bulunduğu takdirde hamil; cirantalar, keşideci ve diğer çek borçlularına karşı müracaat haklarını kullanabilir.
II - PROTESTO:
Madde 721 - Protesto veya buna muadil olan tesbit, ibraz müddetinin geçmesinden önce yapılmalıdır.
İbraz keyfiyeti müddetin son gününde vukubulursa protesto veya buna muadil tesbit, mütaakıp iş gününde de yapılabilir.
III - MÜRACAAT HAKKININ ŞÜMULÜ:
Madde 722 - Hamil, müracaat yoliyle:
1. Çekin ödenmemiş olan bedelini;
2. İbraz gününden itibaren yüzde on faizini;
3. Protestonun veya buna muadil olan tesbitin ve gönderilen ihbarnamelerin masrafları ile diğer masrafları;
4. Çek bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini; istiyebilir.
IV - MÜCBİR SEBEPLER:
Madde 723 - Kanunen muayyen olan müddetler içinde çekin ibrazı veya protesto yahut buna muadil tesbitin yapılması; bir devletin mevzuatı veya her hangi bir mücbir sebep gibi aşılması imkansız bir mani yüzünden mümkün olmamışsa bu muameleler için muayyen olan müddetler uzar.
Hamil mücbir sebepleri gecikmeksizin kendi cirantasına ihbar etmeye ve bu ihbarı çeke yahut bir alonja işaretle beraber altına yerini ve tarihini yazarak imzalamaya mecburdur. 635 inci madde hükümleri burada da tatbik olunur.
Mücbir sebeplerin ortadan kalkmasından sonra hamil çeki gecikmeksizin ödeme maksadı ile ibraz ve icabında protesto veya buna muadil tesbiti yaptırmaya mecburdur.
Mücbir sebepler; hamilin ibraz müddetinin bitiminden önce olmak şartiyle, mücbir sebep keyfiyetini kendi cirantasına ihbar ettiği günden itibaren on beş günden fazla devam ederse çekin ibrazına ve protesto keşidesine yahut buna muadil tesbite lüzum kalmaksızın müracaat hakkı kullanılabilir.
Hamilin veya çeki ibraza veya protesto çekmeye yahut buna muadil tesbit yaptırmaya memur ettiği kimsenin sırf zatlarına ait olaylar mücbir sebeplerden sayılmaz.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM : ÇEŞİTLİ HÜKÜMLER
I - SAHTE VEYA TAHRİF EDİLMİŞ ÇEK:
Madde 724 - Sahte veya tahrif edilmiş bir çeki ödemiş olmasından doğan zarar muhataba ait olur; meğer ki, senette keşideci olarak gösterilen kimseye kendisine bırakılan çek defterini iyi saklamamış olması gibi bir kusurun isnadı mümkün olsun.
II - ÇEKİN BİRDEN FAZLA NÜSHA OLARAK TANZİM EDİLMESİ:
Madde 725 - Hamile yazılı çekler müstesna olmak üzere bir memlekette keşide edilip de diğer bir memlekette veya aynı memleketin denizaşırı bir kısmında ödenmesi şart olan ve aksine olarak bir memleketin denizaşırı bir kısmında keşide edilip o memlekette ödenmesi şart olan veyahut aynı bir memleketin denizaşırı olan aynı kısmında veya muhtelif kısımlarında keşide edilip ödenmesi şart olan her çek, birbirinin aynı olarak muhtelif nüshalar halinde keşide olunabilir. Bu nüshalar senet metninde teselsül eden sıra numaraları ile gösterilir. Aksi takdirde her nüsha ayrı bir çek sayılır.
III - MÜRURUZAMAN:
Madde 726 - Hamilin; cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
Çek borçlularından birinin diğerine karşı haiz olduğu müracaat hakları bu çek borçlusunun çeki ödediği veya çekin dava yolu ile kendisine karşı dermeyan edildiği tarihten itibaren altı ay geçmekle müruruzamana uğrar.
IV - "BANKA"NIN TARİFİ:
Madde 727 - Bu fasılda geçen "Banka" tabirinden maksat, Bankalar Kanununun hükümlerine tabi olan müesseselerdir. Şu kadar ki; ödeme yeri Türkiye dışında olan çekler hakkında "Banka" kelimesinden hangi müesseselerin anlaşılacağı ödeme yeri kanunu ile tayin olunur.
V - MÜDDETLER:
1. TATİL GÜNLERİ:
Madde 728 - Bir çekin ibrazı ve protestosu tatil günleri yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir.
Çeke mütaallik muamelelerin ve hususiyle ibraz ve protesto veya buna muadil tesbit muamelelerinin yapılması için kanunla muayyen müddetin son günü, pazara veya diğer bir tatil gününe rastladığı takdirde bu müddet onu takibeden ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri müddet hesabına dahildir.
2. MÜDDETLERİN HESABI:
Madde 729 - Kanunun bu kısmında gösterilen müddetler hesap edilirken bunların başladığı gün sayılmaz.
VI - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER:
Madde 730 - Poliçeye ait aşağıdaki hükümler çek hakkında da tatbik olunur:
1. Keşidecinin bizzat kendi emrine, kendi üzerine ve üçüncü şahıs hesabına keşide edilen poliçe hakkındaki 585 inci madde;
2. Poliçede gösterilen bedeller arasındaki farklara mütaallik 588 inci madde;
3. Borçlanmaya ehil olmıyan kimselerin imzasına, salahiyetsiz imzaya, keşidecinin mesuliyetine ve açık poliçeye ait 589 - 592 nci maddeler;
4. Ciro hakkındaki 595 - 597 nci maddeler;
5. Poliçeye ait defiler hakkındaki 599 uncu madde;
6. Vekaleten yapılan cirodan doğan haklara mütedair 600 üncü madde;
7. Avalin şekil ve hükümlerine dair 613 ve 614 üncü maddeler;
8. Bir makbuz istemek hakkına ve kısmen ödemeye dair 621 inci madde;
9. Protestoya ait 627 - 629 uncu ve 631 - 633 üncü maddeler;
10. "Protestosuz" şartına mütedair 634 üncü madde;
11. İhbar hakkındaki 635 inci madde;
12. Poliçe borçlularının müteselsil mesuliyetine dair 636 ncı madde;
13. Poliçenin ödenmesi halinde müracaat hakkına ve poliçe, protesto makbuzunun kendisine verilmesini istemek hakkına dair 638 ve 639 uncu maddeler;
14. Sebepsiz iktisaptan doğan haklara dair 644 üncü madde;
15. Poliçe karşılığının devrine dair 645 inci madde;
16. Poliçe nüshaları arasındaki münasebete ait 656 ncı madde;
17. Değişiklikler hakkındaki 660 ıncı madde;
18. Müruruzamanın kesilmesine dair 662 ve 663 üncü maddeler;
19. Atıfet müddetlerinin kabul olunamıyacağına, poliçeye mütaallik muamelelerin yapılması lazımgelen yer ile el yazısı ile imzaya dair 666 - 668 inci maddeler;
20. İptal hakkındaki 669-675 inci maddelerle 676 ncı maddenin 1 inci fıkrası;
21. Ehliyete, poliçe ve bonolara mütaallik hakların muhafazası ile müracaat hakkının kullanılması için lüzumlu muamelelere ilişkin kanun ihtilaflarına dair 678, 680 ve 681 inci maddeler.
634 üncü maddenin bir ve üçüncü fıkralariyle 635 inci maddenin birinci fıkrası ve 639 uncu madde hükümlerinin çeklere tatbik olunmasında protesto yerine 720 nci maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları gereğince tesbit dahi muteberdir.
BEŞİNCİ AYIRIM : KANUNLAR İHTİLAFI:
I - MUHATAP OLMA EHLİYETİ:
Madde 731 - Bir çekin kimin üzerine keşide edilebileceğini, çekin ödeneceği memleket kanunu tayin eder. Bu kanuna göre çek, üzerine keşide edilmiş olan kimsenin şahsı bakımından hükümsüz sayılıyorsa kanunlarında böyle bir hükümsüzlük sebebi bulunmıyan memleketlerde çek üzerine atılan imzalardan doğan taahhütler muteberdir.
II- ŞEKİL VE MÜDDETLERİ:
Madde 732 - Çeke ait taahhütlerin şekli, bu taahhütlerin imza edilmiş olduğu memleketin kanununa göre tayin edilir. Bununla beraber, ödeme yeri kanuniyle emredilen şekillere riayet kafidir.
679 uncu maddenin iki ve üçüncü fıkraları da tatbik olunur.
III - TAAHHÜTLERİN HÜKÜMLERİ:
1. KEŞİDE YERİ KANUNU:
Madde 733 - Çekten doğan taahhütlerin neticeleri, bu taahhütlerin vukubulduğu memleket kanununa göre tayin olunur.
2. ÖDEME YERİ KANUNU:
Madde 734 - Aşağıda yazılı hususlar çekin ödeneceği memleket kanununa göre tayin olunur:
1. Çekin mutlaka görüldüğünde mi ödenmesi gerektiği yoksa görüldükten muayyen bir müddet sonra ödenmesi şartiyle de keşide edilip edilemiyeceği ve hakiki keşide gününden sonraki bir günün çeke yazılmasının ne gibi neticeler doğuracağı;
2. İbraz müddeti;
3. Çekin; kabul, tasdik, teyit veya vize edilip edilmiyeceği ve bu kayıtların ne gibi neticeler doğuracağı;
4. Hamilin kısmen ödemeyi istiyebilip istiyemiyeceği ve böyle bir ödemeyi kabule mecbur olup olmadığı;
5. Çekin çizilip çizilemiyeceği yahut (Hesaba geçirilecektir) kaydını veya buna muadil bir tabiri ihtiva edip edemiyeceği ve bu çizginin veya bu kaydın yahut ona muadil olan tabirin ne gibi neticeler doğuracağı;
6. Çekin karşılığı üzerinde hamilin hususi hakları bulunup bulunmadığı ve bu hakların mahiyetinin ne olduğu;
7. Keşidecinin çekten cayabilip cayamıyacağı veya çekin ödenmesine itiraz edebilip edemiyeciği;
8. Çekin kaybedilmesi veya çalınması halinde alınacak tedbirler;
9. Cirantalara, keşideciye ve diğer çek borçlularına karşı olan müracaat haklarının muhafazası için bir protesto veya buna muadil bir tesbit icra etmenin lüzumlu olup olmadığı.
3. İKAMETGAH KANUNU :
Madde 735 - Muhatap ve ikametgahlı çeki ödiyecek olan üçüncü şahıs aleyhine sebepsiz iktisaptan doğan haklar, bu kimselerin ikametgahlarının bulunduğu memleketin kanununa göre tayin olunur.
 
BEŞİNCİ FASIL : KAMBİYO SENETLERİNE BENZİYEN SENETLER VE DİĞER EMRE YAZILI SENETLER
A - EMRE YAZILI SENET:
I - TARİFİ:
Madde 736 - Emre yazılı olan veya kanunen böyle sayılan kıymetli evrak, emre yazılı senetlerdendir.
II - BORÇLUNUN DEFİLERİ:
Madde 737 - Borçlu, emre yazılı bir senetten doğan alacağa karşı ancak, senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senet metninden anlaşılan defilerle alacaklı kim ise ona karşı şahsan haiz olduğu defileri ileri sürebilir.
Borçlu ile önceki hamillerden birisi veya senedi tanzim eden kimse arasında doğrudan doğruya mevcut münasebetlere dayanan defilerin dermeyanı, ancak senedi iktisabederken hamilin bilerek borçlunun zararına hareket etmiş olması halinde caizdir.
B - KAMBİYO SENETLERİNE BENZİYEN SENETLER:
I - EMRE YAZILI HAVALELER:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 738 - Senet metninde poliçe olarak gösterilmekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdas edilen ve diğer hususlarda da poliçede aranılan unsurları ihtiva eden havaleler, poliçe hükmündedir.
2. KABUL MECBURİYETİNİN BULUNMAMASI:
Madde 739 - Emre yazılı havale kabul için ibraz edilmez. Buna rağmen ibraz edilir ve kabulden de imtina olunursa hamilin bu sebepten dolayı hiçbir müracaat hakkı yoktur.
3. KABULÜN HÜKÜMLERİ:
Madde 740 - Emre yazılı bir havalenin ihtiyari olarak kabulü, poliçenin kabulü hükmündedir. Bununla beraber hamil, eğer havale olunan kimse iflas veya ödemelerini tatil etmiş yahut aleyhine yapılan takip semeresiz kalmışsa vadenin gelmesinden önce müracaat hakkını kullanamaz.
Kezalik havale edenin iflası halinde vadenin gelmesinden önce hamil müracaat hakkını kullanamaz.
4. İCRADA TATBİK OLUNMIYACAK HÜKÜMLER:
Madde 741 - İcra ve İflas Kanununun; çekler, poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallik hükümleri emre yazılı havaleye tatbik olunmaz.
II- EMRE YAZILI ÖDEME VAİTLERİ:
Madde 742 - Senet metninde bono olarak gösterilmemekle beraber sarahaten emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ve bonoda aranılan diğer unsurları da ihtiva eden ödeme vaitleri, bono hükmündedir. Şu kadar ki; emre yazılı olarak ihdas edilmiş olan ödeme vaitleri hakkında araya girme suretiyle ödemeye ilişkin bulunan hükümler cari olmaz.
İcra ve İflas Kanununun; çekler ve poliçeler ve emre muharrer senetler hakkında takibe mütaallik hükümleri, emre yazılı olarak ihdas edilmiş bulunan ödeme vaitlerine tatbik olunamaz.
C - CİROSU KABİL OLAN DİĞER SENETLER:
Madde 743 - Makbuz senetleri, varant, konşimento, taşıma senedi gibi cirosu kabil olan senetler hakkında; cironun şekli, hamilin hak sahipliği, iptal kararı ve senedi elinde bulunduranın onu iade ile mükellef olması hususlarında poliçelere mütaallik hükümler caridir.
Kambiyo senetlerindeki müracaata mütaallik hükümler kanunda aksine açık hüküm olmadıkça, birinci fıkrada yazılı senetler hakkında tatbik olunmaz.
 
ALTINCI FASIL : EMTİA SENETLERİ
BİRİNCİ KISIM : UMUMİ MAĞAZALAR TARAFINDAN ÇIKARILAN MAKBUZ SENEDİ VE VARANT
A - UMUMİ MAĞAZALAR:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 744 - Makbuz senedi ve varant (Rehin senedi) verme karşılığında serbest veya gümrüklenmemiş emtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek ve mudilere de bu senetlerle tevdi olunan emtia ve zahireyi satabilmek veya terhin edebilmek imkanını vermek maksadiyle kurulan mağazalara "umumi mağaza" denir.
Umumi mağazalar muameleleri bu kısım hükümlerine tabidir.
Umumi mağazalar Ticaret Vekaletinin müsaadesiyle kurulur. Müsaade olmadan umumi mağaza açarak makbuz senedi veya varant tanzim edenler hakkında Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesi tatbik olunur.
Umumi mağazaların kuruluş usul ve şartları, bunlara kabul edilecek emtia ve zahire cinsleri ve umumi mağazaların henüz gümrüklenmemiş olan eşyayı kabul etmeye salahiyetli sayılmaları için gereken şartları ve bunlar üzerinde gümrük murakabesinin icrası tarzı, hususi kanun ve nizamnamelerle tayin olunur.
II - İSTİSNALAR:
Madde 745 - Yukarıki maddede yazılı senetleri vermeksizin yalnız emtia ve zahireyi vedia olarak kabul etmek üzere açılan sair müessese ve mahaller hakkında umumi mağazalara ait hükümler cari olmaz. Bu hususta Borçlar Kanununun vedia hakkındaki hükümleri tatbik olunur.
Tevdi edilmiş şeyler mukabilinde verilmiş olan ve fakat kanunun aradığı şekil şartlarına uymıyan senetlerle işbu şekil şartlarına uygun olup da müsaade almamış olan müesseseler tarafından verilmiş senetler kıymetli evraktan olmayıp tesellüm ilmühaberleri veya başka ispat vesikaları hükmündedir.
B - MAKBUZ SENEDİ VE VARANT:
I- ŞEKİL:
1. MAKBUZ SENEDİ:
Madde 746 - Umumi mağazalara tevdi edilen emtia ve zahire mukabilinde verilen makbuz senedinin aşağıda yazılı hususları havi olması lazımdır:
1. Tevdi edenin ad ve soyadı ile sanat ve ikametgahı;
2. Tevdiatın yapıldığı umumi mağazanın ticaret unvanı ile bulunduğu yer;
3. Tevdi olunan şeylerin cins ve miktarı ile mahiyet ve kıymetinin bilinmesi için açıklanması lazımgelen hususlar;
4. Tevdi olunan şeylerin tabi olması lazımgelen bütün resim, harç ve vergilerin ödenip ödenmediği ve sigorta edilip edilmediği;
5. Ödenmiş olan veya ödenecek ücret ve masraflar;
6. Senedin kimin namına veya emrine tanzim edildiğini gösteren bir ibare;
7. Umumi mağaza sahibinin imzası.
2. VARANT:
Madde 747 - Varantın da yukarıki maddede yazılı hususları aynen ihtiva etmesi ve makbuz senedine bağlanması lazımdır.
3. DEFTER:
Madde 748 - Makbuz senedi ve varanttan mürekkep olan vesikanın dip koçanlı bir defterden koparılmış olması ve defterin umumi mağazaya ait vesikalar arasında saklanması lazımdır.
4. KISMİ SENET:
Madde 749 - Makbuz senedi ve varantın hamili, masrafları kendisine ait olmak üzere önceden tevdi olunan şeylerin kısımlara ayrılmasını ve her kısım için ayrı ayrı senet verilmesini istiyebilir. Bu takdirde eski vesika iade ve iptal olunur.
II - CİRO:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 750 - Makbuz senediyle varant emre yazılı olmasa bile ayrı ayrı veya birlikte teslim ve ciro tarikiyle devredilebilir. Ciro, yapıldığı günün tarihini de ihtiva etmelidir.
Varant ile makbuz senedi birlikte beyaz ciro ile de ciro edilebilir. Bu türlü ciro, her iki senet teslim edildiği takdirde, cirantanın haklarını hamile devreder.
2. HÜKÜMLERİ:
Madde 751 - Senedin teslimi şartiyle ciro aşağıda yazılı hükümleri doğurur:
1. Makbuz senedi ve varantın birlikte cirosu, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder;
2. Yalnız varantın cirosu, varantın devredildiği kimseye tevdi olunan şeyler üzerinde rehin hakkı bahşeder;
3. Yalnız makbuz senedinin cirosu varant hamilinin hakkı mahfuz kalmak şartiyle, tevdi olunan şeylerin mülkiyetini nakleder.
3. VARANTIN CİROSU:
Madde 752 - Varantın ilk cirosu hangi borcun temini için yapılmışsa onun ve faizinin miktarlarını ve vade tarihini ihtiva etmelidir.
Varantın cirosunda yazılı hususlar aynen makbuz senedinin üzerine de yazılarak varantın ciro edildiği kimse tarafından imza edilmelidir.
C - EŞYA ÜZERİNDE TASARRUFLAR:
I-SENET ESASI:
Madde 753 - Varant ile makbuz senedinin zıyaı veyahut miras ve iflas sebebiyle çıkan ihtilaflar hariç olmak üzere umumi mağazalara tevdi olunan şeyler üzerinde haciz, el koyma veya rehin yapılamaz.
II- EŞYANIN GERİ ALINMASI:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 754 - Varanttan ayrılmış bir makbuz senedinin hamili varant ile temin edilmiş olan borcun ana parası ile vade gününe kadar olan faizlerini umumi mağazaya tevdi ederek vade gününden önce dahi eşyayı çekebilir.
Tevdi olunan para varantın geri verilmesi mukabilinde hamiline ödenir.
2. KISMEN GERİ ALMA:
Madde 755 - Varanttan ayrılmış makbuz senedinin hamili umumi mağazaya tevdi olunan misli eşyadan bir kısmını çekmek istediği takdirde mağazanın mesuliyeti altında, hem çekeceği kısım ve hem de varant ile temin olunmuş borç ile mütenasip bir miktar parayı mağazaya tevdi etmesi lazımdır.
III - SATTIRMA HAKKI:
1. ŞARTLAR:
Madde 756 - Vade gününde alacağı ödenmemiş varant hamili, poliçe hamili gibi protesto çektikten on gün sonra rehin hükümlerine göre tevdi edilen eşyaları sattırabilir.
753 üncü maddede yazılı haller satışa mani değildir.
2. SATIŞ BEDELİ:
Madde 757 - Gümrük resmi ve sair resim, harç ve vergilerle tevdi olunan eşya için umumi mağaza tarafından yapılan masraflar ve mağazanın ücreti satış bedelinden mümtazen ödenir.
Birinci fıkrada yazılı paralar ve temin edilen borç ödendikten sonra geri kalan, makbuz senedi hamiline ödenmek üzere mağaza sahibine verilir.
3. MÜRACAAT HAKKI:
Madde 758 - Bir varant hamilinin ancak tevdi olunan eşya satılıp da alacağına kafi gelmediği takdirde, borçlunun veya cirantaların mallarına müracaat hakkı vardır.
Protesto çekmemiş veya kanuni müddeti içinde tevdi olunan eşyayı sattırmaya teşebbüs etmemiş olan varant hamili cirantalarına karşı bütün haklarını kaybederse de borçluya karşı müracaat hakkı baki kalır.
4. SİGORTA:
Madde 759 - Afet vukuunda varantın hamili, sigorta bedelinden alacağını tahsil eder.
D - MÜRURUZAMAN:
Madde 760 - Makbuz senetleri ve varantlar, poliçeler hakkındaki müruruzamana tabidir. Cirantalara karşı müracaat için müruruzamanın başlangıcı, eşyanın satış günüdür.
E - SENETLERİN KAYBEDİLMESİ:
Madde 761 - Makbuz senedi veya varantı kaybeden hamil, bu senetlere malik olduğunu ispat etmek ve teminat vermek suretiyle mağazanın bulunduğu yerdeki mahkemeden alacağı izin üzerine keyfiyetin kararda gösterilen o yer gazetelerinde ilanından ve muhalefet için tayin olunacak müddetin geçmesinden sonra ikinci bir nüsha alabilir. Kaybolan varantın müddeti geçmişse hamilinin talebi üzerine mahkeme aynı veçhile borcun ödenmesine izin verebilir. İzin, mağazaya ve varanta müteallik ise hem mağazaya ve hem ilk borçluya tebliğ olunur. Alacaklının, mağazanın bulunduğu yerde bir de ikametgah göstermesi lazımdır. Mağaza sahibi ve borçlu izin kararına itiraz edebilirler. İtiraz üzerine mahkeme derhal hükmünü verir. Hüküm alacaklı lehine ise icranın geri bırakılmasına karar verilemez. Ancak, ilgililerin talebi üzerine tetkik mercii hüküm katileşinceye kadar tevdi olunan eşyanın satışından elde edilecek paranın icra veznesinde saklanmasına karar verebilir.
İKİNCİ KISIM : TAŞIMA İŞLERİ VE TAŞIMA SENEDİ
BİRİNCİ AYIRIM : UMUMİ HÜKÜMLER
A - TAŞIYICI:
Madde 762 - Taşıyıcı, ücret mukabilinde yolcu ve eşya (Yük) taşıma işlerini üzerine alan kimsedir.
B - HÜKÜMLERİN TATBİK SAHASI:
I - TAŞIYICI OLMIYAN KİMSELER:
Madde 763 - Eşya veya yolcu taşımayı arızi olarak taahhüt eden kimse hakkında da bu kısım hükümleri tatbik olunur.
II- HUSUSİ HÜKÜMLERİN SAKLI KALMASI:
1. ESAS:
Madde 764 - Denizde taşıma işleriyle demir ve havayolları ile taşıma işlerine ve posta idaresine mütaallik hususi hükümler mahfuzdur.
2. ESASIN TEŞMİL EDİLEMEMESİ:
Madde 765 - Taşıyıcı veya taşıma işleri komisyoncusu üzerine aldığı taşıma işini yukarıki maddede yazılı hususi hükümlere tabi olan bir müesseseye gördürmüş olduğu takdirde dahi, kanunun kendisine yüklediği mesuliyetin hafifletilmesini veya kaldırılmasını istiyemez.
C - MESULİYETİN KALDIRILMASINA VEYA HAFİFLETİLMESİNE AİT ŞARTLARIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜ:
Madde 766 - Taşıma akdinde kanunun taşıyıcıya ve hususiyle faaliyetleri devletin iznine bağlı taşıma işletmelerine yüklediği mesuliyetlerin önceden hafifletilmesi veya kaldırılması neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar hükümsüzdür. Bu kayıt ve şartların işletme nizamnamelerine, umumi şartnamelere tarifelere veya bunlara benzer diğer vesikalara konulmuş olması halinde de hüküm aynıdır.
D - MÜRURUZAMAN:
Madde 767 - Haksız olarak alınan taşıma ücretinin geri alınması ve taşıma ücreti dahil olmak üzere taşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar bir yılda müruruzamana uğrar.
Bu müddet, eşya taşımasında eşyanın gönderilene vaki teslimi; yolcu taşımasında yolcunun ulaşma tarihinden başlar.
Eşya tamamen zayi olmuş veya yolcu ulaşmamış ise müruruzaman müddeti, eşyanın teslimi ve yolcunun ulaşması lazımgeldiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Gönderen ve gönderilen taşıyıcıya karşı olan haklarını, yılı içinde telgraf, taahhütlü mektup veya protesto ile istemiş olmak ve dava hakkı eşyanın kabulü ile düşmemiş bulunmak şartiyle, defi olarak her zaman dermeyan edebilirler.
Eşya; taşıyıcının hile veya ağır kusurundan dolayı zayi olmuş, noksanlaşmış veya bozulmuş yahut geç teslim edilmişse veya yolcu, taşıyıcının hilesi yahut ağır kusuru yüzünden geç ulaşmış veya meydana gelen bir kaza neticesinde cismani zarara uğramış veya ölmüş ise taşıyıcının mesuliyeti bu maddedeki müruruzamana tabi olmaz.
6085 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 50 nci maddesindeki müruruzaman hükmü mahfuzdur.
İKİNCİ AYIRIM : EŞYA TAŞIMA
A - TAŞIMA SENEDİ:
I - TANZİM MECBURİYETİ:
Madde 768 - Gönderen, taşıyıcıya, talebi halinde iki nüsha olarak bir taşıma senedi vermeye mecburdur. Fakat taşıma senedi tanzim edilmemiş olsa bile muvafakatleri ve eşyanın taşıyıcıya teslimi ile sözleşme taraflar arasında tamam olur.
Gönderen, taşıyıcıya, gümrük kağıtlarını ve eşyanın taşınması için muhtaç olduğu diğer vesikaları vermeye mecburdur. Bu kağıt ve vesikaların şekle ve hakikata uygun ve kafi olmamalarından gönderen mesuldür.
II - ŞEKİL:
Madde 769 - Taşıma senedi aşağıda yazılı hususları ihtiva eder.
1. Gönderilenin adı, soyadı veya ticaret unvanını ve adresini, eşyanın gönderildiği yeri ve taşıma senedinin emre yazılı olması isteniyorsa emrine şerhini;
2. Taşınacak eşyanın cinsini, sıklet, istiap derecesi veya adedini, paket halinde iseler paketlere yazılı numaraları ve işaretleri ve ambalajın şekil ve vasfını;
3. Gönderenin adı, soyadı veya ticaret unvanını ve adresini;
4. Taşıyıcının adı, soyadı veya ticaret unvanını ve adresini;
5. Taşıma ücreti ve ücret ödenmişse bu ciheti;
6. Taşımanın yapılacağı müddeti;
7. Taraflar arasında kararlaştırılan diğer hususları.
Bu kayıtlardan birinin sehven yazılmamasından veya yanlış yahut hakikata aykırı olarak yazılmasından doğan zarar ve ziyan gönderene aittir. Taşınacak eşya barut ve infilak maddeleri gibi tehlikeli eşyalardan ise bunu bildirmeyen ve ambalaj üzerine etiket ve işaret koymıyan gönderen, bundan doğan zarar ve ziyanı da ödemekle mükelleftir.
Birinci fıkrada yazılı şekil şartlarına uymıyan taşıma senedi kıymetli evrak olarak değil ancak tesellüm ilmühaberi veya başka ispat vesikası telakki olunur.
III- İLMÜHABER:
Madde 770 - Taşıma senedi tanzim edilmemiş ise, gönderen talebettiği takdirde taşıyıcı, taşıma senedine yazılacak hususları ihtiva eden bir ilmühaberi imzalayıp vermiye mecburdur.
IV - SENEDİN TESELLÜMÜ:
Madde 771 - Taşıma senedinin bir nüshası gönderen tarafından imza edilerek taşıyıcıya verilir ve taşıma esnasında eşya ile birlikte sevk olunur. Diğer nüshası taşıyıcı tarafından imza edilerek gönderene geri verilir. Taşıma senedi emre yazılı ise taşıyıcının imzaladığı nüshanın cirosu ve teslimi eşyanın mülkiyetini nakleder.
Taşıma senedinde gösterilmiyen hususlara dayanarak, adına gönderilene ve taşıyıcı tarafından imza olunan emre yazılı taşıma senedinin hamiline karşı, hiçbir iddia dermeyan olunamaz.
V - İHTİRAZİ KAYIT:
Madde 772 - Taşıyıcı, taşınacak eşyayı taşıma senedine veya ayrı bir kağıda, teslim aldığı zamandaki durumu hakkında ihtirazi bir kayıt koymadan kabul edecek olursa, dış görünüşü itibariyle hiçbir kusuru olmadığını kabul etmiş sayılır. Şu kadar ki; eşyayı kayıtsız kabul etmiş olsa bile dışından anlaşılması kabil olmayan noksanların vücudunu iddia ve ispat edebilir.
B - TAŞIYICININ BORÇLARI:
I - EMRE GÖRE HAREKET:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 773 - Taşıyıcı; eşyanın gönderilmesinde, aldığı emre göre harekete mecburdur. Şu kadar ki; eşyanın mahiyetine, gönderileceği yerlere veya diğer sebeplere göre veya mücbir bir sebepten dolayı başka bir surette hareket zaruri bulunuyorsa, alınan emre uymıyarak halin gereğine göre hareket edebilir.
2. BİLDİRME BORCU:
Madde 774 - Taraflardan birisi için kusur teşkil etmiyen bir sebepten dolayı eşyanın taşınması menedilmiş yahut pek ziyade gecikmiş olursa taşıyıcı keyfiyeti derhal gönderene bildirmeye mecburdur. Bu takdirde gönderen, taşıyıcının imzaladığı taşıma senedi nüshasını kendisine geriye vermek ve 777 nci madde gereğince tayin olunacak tazminatı ödemek suretiyle mukaveleden cayabilir.
3. YENİ EMİRLER:
A - İCRA MÜKELLEFİYETİ:
Madde 775 - Gönderen halin icabına göre 777 ve 778 inci madde hükümleri dairesinde taşıyıcıya tazminat vermek suretiyle taşımayı durdurmak ve eşyayı geri almak hakkını haiz olduğu gibi; taşıma senedinin gösterdiği eşyayı adına gönderildiği yazılı olan kimseden başkasına vermeye yahut diğer suretle tasarrufa da mezundur. Şu kadar ki; taşıyıcı:
1. Eşyanın gönderildiği yere ulaştığı yahut ulaşması lazımgeldiği ve gönderilenin bunların teslimini istediği tarihten;
2. Gönderilen, taşıma senedini aldığı yahut taşıyıcının kendisini haberdar ettiği zamandan; itibaren gönderenin emirlerini icra ile mükellef değildir.
Taşıma senedi emre yazılı ise taşıyıcı ancak kendi imzaladığı taşıma senedini ibraz ve teslim eden şahsın emirlerini icraya mecburdur.
B - FAZLA ÜCRET VE MASRAFLAR:
Madde 776 - Gönderenin veya gönderilenin kararlaştırılmış şartlara aykırı olarak verdikleri emir veya talimat üzerine mesafe artar veya taşıma müddeti uzarsa taşıyıcı, bu artma veya uzama nispetinde fazla ücrete ve bu yüzden yaptığı masraflara hak kazanır.
4. SEFERİN DURAKLAMASI:
A - MÜCBİR SEBEPTEN DOLAYI:
Madde 777 - Taraflardan birisi için kusur teşkil etmiyen sebeplerden dolayı sefer duraklayıp kalırsa, taşıyıcı, yaptığı masrafları istemek hakkına halel gelmemek üzere, ancak gidilen mesafe nispetinde taşıma ücretine hak kazanır.
Taraflardan birisi için kusur teşkil etmiyen sebeplerden dolayı taşımaya başlanmamış ise, taşıyıcı, ücrete hak kazanmasa bile, yükleme ve boşaltma masraflariyle yaptığı diğer zaruri masrafları istiyebilir.
B - GÖNDERENİN ARZUSİYLE:
Madde 778 - Sefer, gönderenin arzusiyle kesilecek olursa aşağıdaki hükümler tatbik olunur.
1. Hareketten önce taşıma durdurulacak olursa gönderen, kararlaştırılmış olan ücretin yarısını ve boşaltma ve yükletme masraflariyle taşıyıcı tarafından yapılan diğer zaruri masrafları;
2. Taşıma hareketten sonra durdurulacak olursa gönderen, taşıma ücretinin tamamını ve yükletme ve boşaltma masraflariyle eşya gönderene iade olununcaya kadar taşıyıcı tarafından yapılan zaruri masrafları; ödemeye mecburdur.
5. TAŞIMA MÜDDETİ:
A - UMUMİ OLARAK:
Madde 779 - Yükün, mukavele veya ticari teamül ile belli olan ve bunların yokluğu halinde halin icabına göre münasip görülen bir müddet içinde taşınması lazımdır.
B - GECİKME:
Madde 780 - Eşya, yukarki madde gereğince belli olan müddetlerden sonra ulaşırsa, taşıma ücreti, geciken müddet ile mütenasip olarak indirilir. Gecikme müddeti, mukavele ile belli olan müddetin iki mislini geçerse taşıma ücreti tamamen düşmekle beraber taşıyıcı, bu yüzden doğan zarar ve ziyandan mesul olur.
Taşıyıcı, gecikmenin, gönderen veya gönderilenlerin fiilerinden veya mücbir sebepten doğduğunu ispat ederse, bu gecikmeden mesul olmaz.
Taşıma vasıtalarının yokluğu veya yetersizliği, gecikme için mazeret sebebi olamaz.
II - ZIYA VE HASARLARDAN DOLAYI MESULİYET:
1. UMUMİ OLARAK:
Madde 781 - Taşıyıcı eşyanın kendisine teslim edildiği tarihten gönderilene teslim olunduğu tarihe kadar geçen müddet içinde; uğradığı zıya ve hasardan mesuldür.
Taşıyıcı zıya ve hasarın:
1. Kendi kusurundan doğmıyan bir sebepten;
2. Eşyada zaten mevcut noksan ve ayıplardan, yahut eşyanın mahiyetinden veya ambalajın fena yapılmasından;
3. Gönderen veya gönderilenin fiilinden yahut verdikleri emir ve talimatın tatbikinden; ileri geldiğini ispat edecek olursa mesuliyetten kurtulur.
Zıya ve hasar, ancak üç numaralı bentte yazılı bulunan halden doğmuş ise,
mal tamamen zayi olsa dahi taşıyıcı ücretinin tamamına hak kazanır.
Taşınan eşyanın bir kısmı telef olmuş ise taşıyıcı, kalan kısmın ücretini almak hakkını haizdir.
2. YARDIMCILARIN KUSURU:
Madde 782 - Taşıyıcının kullandığı kimselerin veya maiyetinde çalışanların kusurları kendi kusuru hükmündedir.
3. MESULİYETİN TAHDİDİ:
Madde 783 - Taşıyıcı, taşıma esnasında mahiyetleri icabı hacım ve tartıları azalan eşyadan dolayı mesuliyetini, yüzde elli bir miktarda iptidaen tayin ve tahdid edebilir. Eşya, paketlere bölünmüş ise bu mesuliyet her biri için ayrıca tahdid edilebilir.
Gönderen veya gönderilen; noksanın eşyanın mahiyetinden doğmayıp diğer bir sebepten ileri geldiğini, hal ve olaylara göre noksanın tahdid edilen miktara baliğ olmıyacağını ispat ederse mesuliyetin tahdit edilmiş olması hükümsüz kalır.
4. ARA TAŞIYICILARDAN DOLAYI MESULİYET:
Madde 784 - Taşıyıcı, taşınan eşyanın gönderilene teslimine kadar kendi yerine geçen bütün taşıyıcıların ve eşyanın taşınmasını kendilerine bıraktığı kimselerin fiil ve kusurlarından kendi kusuru gibi mesuldür.
5. TAZMİNAT:
A - TAYİNİ:
Madde 785 - Zıyadan doğan tazminat; ancak, taşıma senedine geçirilen değere, taşıma senedinde değer gösterilmemiş ve fakat taşıyıcıya bildirilip onun tarafından kabul edilmiş bir değer mevcut ise ona, böyle bir değer bulunmadığı takdirde aynı cins ve vasıftaki eşyanın gönderilene teslim edileceği yerdeki değerine göre tayin olunur. Şu kadar ki; tazminatın piyasa değerine göre tayin edildiği hallerde zıya dolayısiyle ödenmemiş bulunan gümrük resmi, taşıma ücreti ve sair masraflar malın piyasa değerinden indirilir.
Hasardan doğan tazminat, ancak eşyanın gönderilene teslim edileceği yerde hasardan önceki değeri ile hasardan sonraki değeri arasında mevcut farka göre tesbit edilir.
B - MALIN MAHİYET VE DEĞERİ BEYAN EDİLMİYEN HALLERDE AĞIR KUSUR HALİNDE TAZMİNAT:
Madde 786 - Mahiyet ve değerleri beyan edilmeksizin taşıyıcıya teslim olunan eşyanın zıyaından doğacak tazminat, her hadisede halin icabına göre tayin olunur.
Taşıyıcı, kendisine teslim olunurken beyan edilmemiş olan kıymetli eşya, para, kıymetli evrak ve diğer vesikaların hasar ve zıyaından mesul olmaz.
Zarar, taşıyıcının ağır kusuru veya hilesinden doğmuş olduğu takdirde yukarki fıkrada anılan halde veya bu maddenin birinci fıkrası veyahut 785 inci maddedeki tazminatlar yerine tam tazminat istenebilir.
C - TAZMİNAT DAVALARININ DAVALILARI:
Madde 787 - Taşıyıcı aleyhine açılacak tazminat davaları, birinci veya sonuncu taşıyıcı aleyhine ikame edilmek lazımdır. Bu davanın aradaki bir taşıyıcı aleyhine açılabilmesi için, zıya ve hasarın bu taşıyıcının taşıdığı zaman içinde meydana geldiğini ispat etmek şarttır.
Bir taşıyıcı mesul olmadığı fiillerden dolayı tazminat verir veya bu yüzden aleyhine dava açılırsa, doğrudan doğruya kendisinden önce gelen taşıyıcıya yahut esasen mesul olmaları lazım gelen aradaki taşıyıcılara rücu hakkı vardır.
Zıya ve hasardan dolayı mesul olması lazımgelen taşıyıcı tayin edilemediği takdirde zarar, bütün taşıyıcılar arasında herbirinin taşıma ücretindeki hissesi ile mütenasip olmak üzere bölünür. Bununla beraber zıya ve hasarın, eşyayı kendisi taşıdığı zaman içinde vaki olmadığını ispat eden taşıyıcı tazmin edilecek zarara iştirak etmez.
D - DAVA HAKKININ DÜŞMESİ:
Madde 788 - Eşyanın kayıtsız ve şartsız kabulü, taşıyıcı aleyhine açılacak dava hakkını düşürür. Bununla beraber taşınan eşyanın kabulünden önce hasar veya noksanı mahkemece tayin edilen bilirkişi marifetiyle tesbit ettirilmiş ise gönderilenin taşıyıcıya karşı dava hakkı düşmez.
Eşya kabul edildiği sırada, bir kısmının zıyaını veya hasarını anlamak mümkün değilse, kabulden sonra dahi:
1. Zıya ve hasarın eşyanın taşıyıcıya tevdii ile gönderilene teslimi arasındaki zaman içinde vaki olduğunu ispat etmek;
2. Zararın anlaşılmasını mütaakıp ve eşyanın kabulünden itibaren nihayet sekiz gün içinde bilirkişi marifetiyle eşyanın tetkik ve muayenelerini talep etmek; şartiyle taşıyıcı aleyhine dava açmak hakkı mahfuz kalır.
Zıya veya hasar kendi hilesinden yahut ağır kusurundan doğmuş ise taşıyıcı
dava hakkının düştüğünü iddia edemez.
III - GÖNDERİLENE TESLİM:
1. BİLDİRME BORCU:
A - GÖNDERİLENE KARŞI:
Madde 789 - Taşıyıcı, taşınan eşya yerine ulaşınca derhal gönderilene haber vermeye mecburdur.
B - GÖNDERENE KARŞI:
Madde 790 - Taşıyıcının, gönderileni bulamaması veya gönderilenin eşyayı kabul etmemesi yahut kabulde gecikmesi, gönderilen ile taşıyıcı arasında bir ihtilaf yahut tesellüme mani diğer bir sebebin çıkması hallerinde; taşıyıcının, keyfiyeti hemen gönderene bildirmesi ve cevabını beklemesi lazımdır. Keyfiyeti gönderene bildirmek mümkün olmaz veya gönderen cevap vermekte gecikir, yahut icrası mümkün olmıyan bazı talimat verirse, taşıyıcı, eşyanın yediemine teslimi için eşyanın ulaştığı yerdeki mahkemeye müracaat edebilir. Bu kabil eşyanın maruz olduğu tehlike ve zarar, gönderene aittir. Eşya, çabuk bozulan cinsten olup, aşağıdaki fıkraya göre keyfiyet gönderene bildirilinceye kadar zarar ve tehlikenin vukuu melhuz ise, taşıyıcı, Borçlar Kanununun 92 nci maddesi hükmüne uyarak hareket eder. Eşya, anılan madde gereğince satıldığı takdirde, taşıyıcı, taşıma ücretiyle yaptığı masrafları bedelden alır. Taşıyıcı, imkan halinde ve en kısa bir müddet içinde gerek göndereni ve gerek gönderileni keyfiyetten haberdar etmeye mecburdur. Aksi takdirde kendisinden zarar ve ziyan talep olunabilir.
Birinci fıkrada beyan olunan hallerde taşıyıcı, taşınan eşya sahibinin menfaatlerini muhafaza hususunda sürat ve basiret ile harekete mecburdur. Aksi halde eşya sahibinin bu yüzden uğradığı zararları tazminle mükellef olur.
2. GÖNDERİLENİN HAKLARI:
Madde 791 - Taşıyıcı, eşyanın ulaşmasından önce, bunların muhafazası hususunda gönderilen tarafından verilecek talimatı icraya mecburdur. Gönderilen, eşyanın ulaşmasından ve taşıma senedini veya bunun yerini tutan ilmühaberi hamil ise eşyanın ulaşması gereken günden sonra gerek kendi, gerek üçüncü şahıslar lehine olarak taşıma mukavelesinden doğan bütün hakları, zarar ve ziyan davası dahil olduğu halde, taşıyıcıya karşı kullanabilir ve beyan edilen zamandan itibaren taşınan eşyanın kendisine teslimine ve taşıma senedinin taşıyıcıdaki nüshasının geri verilmesini istiyebilir.
Emre yazılı bir taşıma senedinin hamili, gönderilen sayılır.
3. GÖNDERİLENİN BORÇLARI:
A - ÖDEME:
Madde 792 - Taşıma ücreti ile ardiye ve sair masrafların, aksine mukavele olmadığı takdirde, teslimi şart edilen yerde, eşyanın kabulünden sonra, taşıma senedine göre gönderilen tarafından verilmesi lazımdır.
B - TEVDİ:
Madde 793 - Taşınan şeyleri almak üzere müracaat eden kimse, yukarki maddede gösterilen borçlarını vermiyecek olursa taşıyıcı, eşyayı teslime mecbur değildir. Şu kadar ki; borcun miktarında ihtilaf çıkarsa, gönderilen borçlu olduğunu kabul ettiği miktarı öder ve aradaki farkı da muteber bir bankaya yahut notere yahut emin bir yere tevdi ederse, taşıyıcı eşyayı teslime mecbur olur. Taşıyıcı, nama veya emre yazılı olan ve tarafından imza edilen taşıma senedinin ikinci nüshası kendisine geri verilmedikçe taşınan eşyayı teslime mecbur değildir.
4. HAPİS HAKKI:
Madde 794 - Taşıyıcı, taşıma mukavelesinden doğan bütün alacaklar için eşya üzerinde hapis hakkını haizdir. Taşıyıcı birden çok ise, son taşıyıcı evvelkilerin haklarını kullanır. Gönderilenin, yukarki madde gereğince tevdi etmiş olduğu para taşıyıcının hapis hakkı noktasından eşya hükmündedir.
5. MUAYENE:
Madde 795 - Eşyanın teslimi sırasında, onun hasara uğradığını dışardan gösterecek hiçbir alamet ve işaret bulunmasa dahi, gönderilen, bunların hal ve vasıflarını taşıyıcının önünde derhal ve bizzat muayene etmek yahut tesellüm yerindeki mahkeme marifetiyle muayene ettirmek hakkını haizdir. Aynı hakkı taşıyıcı da haizdir.
Masraflar muayeneyi isteyen tarafa aittir. Bununla beraber bu suretle gönderilenin ödemiş olduğu masraflar, esasen taşıyıcıyı mesul kılan bir zıya ve hasardan doğmuş ise bu masrafları, gönderilen taşıyıcıdan istiyebilir.
IV - BİRDEN ÇOK TAŞIYICILAR
1. BORÇLARI:
Madde 796 - Birinci taşıyıcıdan sonra gelen taşıyıcılar, taşınacak eşyayı ve taşıma senedini tesellüm ettikten sonra doğacak bütün borçlarda önceki taşıyıcının yerine geçerler. Bunlar taşıma senedine, yahut diğer kağıda kendilerine teslim olunan eşyanın ne halde bulunduklarını tesbit ettirebilirler; bu hükme uyulmadığı takdirde 772 nci madde hükümleri tatbik olunur.
2. MESULİYETİ:
Madde 797 - Son taşıyıcı, kendisinin yahut kendisinden evvelki taşıyıcıların veyahut gönderenin alacağını almak veya emin bir yere tevdiini talep etmeksizin taşınan eşyayı teslim ederse, gönderenin ve kendisinden evvelki taşıyıcıların sarf ettikleri yahut alacaklı bulundukları paralardan dolayı onlara karşı mesul olur. Fakat bu paralardan dolayı gönderilene müracaat hakkı bakidir.
 
ÜÇÜNCÜ AYIRIM : YOLCU TAŞIMA
A - TALİMAT:
Madde 798 - Yolcular, taşıyıcılar tarafından iç hizmetleri tanzim için konmuş olan usul ve talimatı ihlal etmemekle mükelleftirler.
B - SEFERİN DURDURULMASI:
Madde 799 - Sefer, taşıma mukavelesinin akdinden sonra ve hareketten evvel durdurulursa aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
1. Yolcu, belli vakitte hareket yerinde hazır bulunmayacak olursa mütaakıp vasıta ile seyahat hakkını haizdir. Yolcu, seyahat etsin etmesin, ücreti tamamen ödemeye mecburdur;
2. Yolcu, seferden vazgeçmiş olsa dahi ücretin tamamını vermesi lazımdır.
3. Sefer; ölüm, hastalık veya buna benzer diğer bir mücbir sebepten dolayı durmuşsa, mukavele tazminatsız olarak kendiliğinden hükümden düşer.
4. Taşıma vasıtalariyle ilgili olan ve taşıyıcı için kusur teşkil etmiyen bir sebepten yahut iki tarafın da kusurları olmaksızın yolculuğa engel olan veya onu tehlikeli kılan sair sebeplerden dolayı sefer yapılmamışsa mukavele hiçbir tarafın tazminat vermek mecburiyeti olmaksızın kendiliğinden hükümden düşer.
5. Sefer, taşıyıcının fiili veya kusuru yüzünden durmuşsa, yolcu tazminat istiyebilir;
6. Yukarıki 3,4 ve 5 inci bentlerde anılan hallerde taşıyıcı peşin almış olduğu taşıma ücretini geri vermeye mecburdur.
C - SEFERİN DURAKLAMASI:
Madde 800 - Sefer, taşıma mukavelesinin akdinden ve hareketten sonra duraklıyacak olursa mukavelede bu hususta bir hüküm bulunmadığı takdirde aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
1. Yolcu kendi arzusu ile yol üzerinde bulunan bir yerde seyahattan vazgeçecek olursa ücretin tamamını ödemeye mecburdur;
2. Taşıyıcı sefere devamdan vazgeçer veyahut onun kusuru yüzünden yolcu yol üzerinde bulunan bir yerde kalmaya mecbur olursa, seyahat ücretinin verilmesi lazım gelmez; ücreti önce ödenmiş ise tamamını geri alabileceği gibi zarar ve ziyan da istiyebilir;
3. Sefer, yolcunun şahsını veyahut taşıma vasıtasını ilgilendiren ve taşıyıcı için kusur teşkil etmiyen bir sebepten dolayı duraklıyacak olursa, ücret, gidilen mesafe ile mütenasip olarak verilir. Bu halde hiçbir taraf diğerine tazminat vermeye mecbur değildir.
D - SEFERİN GECİKMESİ:
I - HAREKETİN GECİKMESİ:
Madde 801 - Hareket gecikecek olursa yolcu, zarar ve ziyan talebedebileceği gibi, yapılmakta olan kara seyahatinde gecikme iki günü aşar veya gecikme yüzünden yolcunun seyahatten beklediği fayda kalmaz ise sözleşmeden cayabilir ve ödediği ücreti de geri istemek hakkını haizdir. Akitten cayılsın veya cayılmasın gecikme sebebiyle her hangi bir zarar ispat edilmese dahi bilet parasının üç misli maktu tazminat olarak hükmolunur.
II - SEFER ESNASINDA:
1. YOL DEĞİŞTİRME:
Madde 802 - Taşıyıcı, sefer esnasında tarifesine girmiyen bir yerde durur veya tayin etmiş olduğu yoldan başka bir yerde durur veya tayin etmiş olduğu yoldan başka bir yolu takibeder yahut diğer bir suretle ve kendi fiili yüzünden gidilmesi kasdolunan yere ulaşması gecikirse, yolcunun, akdin ifasından vazgeçmeye ve tazminat istemeye hakkı vardır.
Taşıyıcı, yolcudan başka yük de taşımakta ise yükü boşaltmak için gereken zaman kadar kalmak hakkına sahiptir.
Bu madde hükümleri mukavelede aksine hüküm yoksa caridir.
2. ZARURİ SEBEPLER YÜZÜNDEN:
Madde 803 - Sefer; hükümetin emrinden, araba, kamyon veya her hangi bir taşıma vasıtasının tamiri zaruri olmasından veya ansızın çıkıp seyahate devamı tehlikeli kılan bir halden dolayı gecikmiş ise, iki taraf arasında hususi bir anlaşma olmadığı takdirde aşağıdaki hükümler tatbik olunur:
1. Yolcu, engelin kalkmasını veya tamiratın sonunu beklemek istemezse, taşıma ücretini, gidilen mesafe ile mütenasip olarak ödiyerek sözleşmeden cayabilir.
2. Yolcu, taşıma vasıtasının hareketini beklemeyi tercih edecek olursa, kararlaştırılmış ücretten fazla bir şey vermeye mecbur olmaz. Fakat taşıma ücretinde yemek de dahil ise durma müddetince yemek masrafını yolcu çeker.
E - BAGAJ:
I - TAŞIYICININ MESULİYETİ:
Madde 804 - Yolcu, bagajı ve zati eşyaları için, aksine mukavele yoksa ayrı ücret vermeye mecbur değildir. Taşıyıcı, yolcu eşyasının zıya veya hasara uğramasından dolayı 781, 785 ve 786 nci maddelerde beyan edilen hükümler dairesinde mesuldür.
Yolcunun yanında alıkoyduğu eşyadan, taşıyıcı mesul değildir.
II - TAŞIYICININ HAPİS HAKKI:
Madde 805 - Taşıyıcı, seyahat ücretini ve sefer esnasında yolcuya verdiği erzak bedellerini alabilmek için bagaj üzerinde hapis hakkını haizdir.
F - TAŞIYICININ MESULİYETİ:
Madde 806 - Taşıyıcı, yolcuları gidecekleri yere sağ ve salim olarak ulaştırmakla mükelleftir.
Yolcuların kazaya uğramaları halinde bundan doğacak zararları taşıyıcı tazmin eder. Yolcunun kaza neticesinde ölmesi halinde onun yardımından mahrum kalan kimseler dahi uğradıkları zararlara karşılık taşıyıcıdan tazminat istiyebilirler. Şu kadar ki; taşıyıcı, kazanın kendisine veya yardımcılarına yükletilmesi mümkün olan bir kusurdan doğmadığını ispat ettiği takdirde bu iki haldeki tazminattan kurtulur.
Taşıyıcı, bilette tayin edilen yerin başka bir kimseye verilmiş olması veyahut bilette tayin edilen vasıta yerine onun aynı olmıyan başka bir vasıtanın sefere konulmuş olması veya vasıtanın belli saatten önce hareketi sebebiyle yolcunun yetişememesi yahut taşıma vasıtasında halin gerekli kıldığı ilk sıhhi yardım malzeme ve ilaçlarının bulundurulmaması veya bunlardan derhal istifade edilmesi imkanının sağlanmamış olması sebebiyle dahi yukarki fıkra hükmünce mesuldür ve her hangi bir zarar ispat edilmese bile bilet parasının üç mislini maktu tazminat olarak ödemekle mükelleftir. Bu miktarı aşan zarar halinde onun da tazmini istenebilir.
Yukarıki fıkrada gösterilen hareketleri yapan vasıta şoförleri ve vasıtaları emri altında bulunduran kimseler ile vasıtaları taşıma işinde kullananlar şikayet üzerine elli liradan aşağı olmamak üzere hafif para cezasiyle cezalandırılırlar. Daha ağır cezalar derpiş eden hükümler mahfuzdur.
G - YOLCUNUN ÖLÜMÜ:
Madde 807 - Yolcu, sefer esnasında ölürse, taşıyıcı, mirasçıların menfaatlerini korumak için yolcuya ait bagaj ve eşyaları ilgililerine teslim edinceye kadar bunların iyi surette muhafazalarına ait tedbirleri almaya mecburdur.
Ölünün yakınlarından biri orada mevcut ise, işbu muameleler murakabe maksadiyle müdahale ve taşıyıcıdan, adı geçen eşyaların kendi elinle bulunduğuna dair bir beyanname talep edebilir.
DÖRDÜNCÜ AYIRIM : TAŞIMA İŞLERİ KOMİSYONCULUĞU
A - TARİFİ:
Madde 808 - Ücret mukabilinde kendi namına ve bir müvekkil hesabına eşya taşıtmayı sanat ittihaz etmiş olan kimseye taşıma işleri komisyoncusu denir.
Bu ayırımdaki hususi hükümler baki kalmak şartiyle komisyon mukavelesi ve eşyanın taşınmasına ait hususlarda, taşıma mukavelesi hakkındaki hükümler taşıma işleri komisyonculuğuna da tatbik olunur.
B - HÜKÜMLERİ:
I - İHTİMAM:
Madde 809 - Komisyoncu, taşıma mukavelesi hükümlerini yerine getirmekte ve bilhassa taşıyıcıları ve ara komisyoncuları seçmekte, tedbirli bir tacir gibi hareket etmeye ve müvekkilinin menfaatlerini korumaya ve talimatına uymaya mecburdur.
Komisyoncu, taşıyıcı ile mukavele ettiği miktardan fazla bir taşıma ücretini müvekkili hesabına geçiremez.
Komisyoncu, taşıyıcılara karşı olan rücu hakkını kendi kusuru yüzünden zayi etmiş ise, rücu hakkı kalmadığından dolayı mesuliyetten kurtulamaz.
II - ÜCRET HAKKI:
Madde 810 - Komisyoncunun deruhde ettiği iş kendi namına bir taşıyıcı seçerek taşıma mukavelesi yapmaktan ibaret olduğu taraflar arasındaki akitten açıkça anlaşıldığı takdirde eşyayı taşıyıcıya teslim ettikten sonra ücretini istemeye hak kazanır. Diğer hallerde ücretin muaccel oluşu taşıma akdindeki hükümlere tabidir.
III- HAPİS HAKKI:
Madde 811 - Komisyoncu, taşınan eşyaya gerçekten veyahut taşıma senedini veya onun yerine geçecek ilmühaber yahut eşyanın bir mağaza veyahut antrepoya tevdi edildiğini bildiren makbuz kağıdını hamil olmak suretiyle hükmen zilyet ise bu eşyanın taşıma masrafı, komisyon ücreti ve avanslarından dolayı eşya üzerinde hapis hakkı vardır.
IV - BİRDEN ZİYADE KOMİSYONCU:
Madde 812 - Eşyanın taşınmasına biribiri ardınca birden çok komisyoncu aracılık ettiği takdirde, sonuncu olarak aracılık eden komisyoncular, kendilerinden önceki komisyoncuların haklarını ve bilhassa onların taşınan eşya üzerindeki hapis haklarını kullanmaya mecburdur.
Bir komisyoncunun alacağı, kendisinden sonra gelen komisyoncu tarafından temin edilecek olursa, önce gelen komisyoncunun hapis hakkı ondan sonraki komisyoncuya geçer.
V - HALEFİYET:
Madde 813 - Komisyoncu, taşıyıcının ücretini ödediği takdirde, onun hakları kendisine geçer.
VI - KOMİSYONCUNUN TAŞIMA İŞİNİ ÜZERİNE ALMASI:
Madde 814 - Aksine mukavele olmadığı takdirde komisyoncu eşyayı kendi vasıta ve adamları ile taşıyabileceği gibi kendi yerine geçen taşıyıcılara da taşıtabilir. Bu halde komisyoncu taşıyıcı sayılır.
Komisyoncu, taşıma senedinin ikinci nüshasını 771 inci madde hükmünce kendi adına imza edip müvekkiline gerivermiş veya kendi adına taşıma ilmühaberi tanzim ederek müvekkiline vermiş veyahut kendisiyle müvekkili arasında taşıma ücreti ve bütün masraflara karşılık olarak kesin bir para tayin edilmiş ise komisyoncu taşıyıcı sayılır.
Bu madde hükümlerinin taşıtan aleyhine değiştirilmesi neticesini doğuran bütün kayıt ve şartlar hükümsüzdür.
VII- MÜRURUZAMAN:
Madde 815 - Taşıma komüsyonculuğu akdinden doğan bütün davalar bir yılda müruruzamana uğrar.
Müruruzamanın başlangıcı, müruruzamana uğramış hakkın defi olarak ileri sürülebilmesi, zararın komüsyoncunun hile veya ağır kusurundan doğmuş bulunması halleri 767 nci madde hükümlerine tabidir.
 
BEŞİNCİ KİTAP : SİGORTA HUKUKU


BİRİNCİ FASIL : UMUMİ HÜKÜMLER

A - SİGORTA MUKAVELESİ:
I - TARİFİ:
Madde 1263 - Sigorta bir akittir ki bununla sigortacı bir prim karşılığında diğer bir kimsenin para ile ölçülebilir bir menfaatini halele uğratan bir tehlikenin (bir rizikonun) meydana gelmesi halinde tazminat vermeyi yahut bir veya birkaç kimsenin hayat müddetleri sebebiyle veya hayatlarında meydana gelen belli bir takım hadiseler dolayısiyle bir para ödemeyi veya sair edalarda bulunmayı üzerine alır.
Ruhsatname almamış olan bir şahıs ile, onun ruhsatname almamış olduğunu bilerek yapılan sigorta sözleşmesi hakkında Borçlar Kanununun kumar ve bahis hakkındaki 504 ve 505 inci maddeleri tatbik olunur. Şu kadar ki; Türkiye dışındaki sigortacılarla yapılmış bulunan sigorta akitleri bu hükümden müstesnadır.
Birçok şahısların birleşerek içlerinden herhangi birinin duçar olacağı her nevi tehlikeden (Rizikodan) doğan zararları tazmin etmeyi taahhüt etmelerine "Karşılıklı sigorta" denir.
II - TATBİK OLUNACAK HÜKÜMLER VE AMİR HÜKÜMLER:
Madde 1264 - Bu kitapta hüküm bulunmadıkça sigorta mukavelesi hakkında Borçlar Kanunu hükümleri tatbik olunur.
1269, 1274, 1277, 1279, 1286, 1321, 1333, 1339, 1341, 1344 ve 1346 ncı maddelerle 1304 üncü maddenin 2 nci fıkrası hükümlerine aykırı olan mukaveleler batıldır.
(Değişik fıkra: 12/10/1983 - 2915/1 md.) 1270 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1273, 1275 inci maddelerle 1278 inci maddenin ikinci cümlesi, 1283, 1284, 1285, 1289 uncu maddelerle 1292 nci maddenin son fıkrası, 1301 inci madde ile 1312 nci maddenin 2 nci fıkrası, 1315, son fıkrası hariç 1332 nci maddelerle 1345 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1350 nci maddenin 2 nci fıkrası, 1361, 1362 nci maddelerle 1365 inci maddenin 2 nci fıkrası, 1366 ncı maddenin 2 nci fıkrası, 1367, 1368, 1369, 1395, 1396, 1397, 1399, 1400, 1401, 1420 ila 1430 ve 1453 ila 1459 uncu maddeler hükümlerine aykırı olan mukavele şartları hükümsüzdür.
1265, 1266, 1280 inci maddelerle 1281 inci maddenin son fıkrası 1287 nci madde, 1288 inci maddenin ikinci fıkrası, 1290, 1291, 1292 nci maddenin birinci fıkrası, 1293, 1295 inci maddelerle 1297 nci maddenin 1 inci fıkrası, 1298, 1299, 1300, 1302, 1306, 1314, 1317, 1318, 1324 ila 1329, 1331 inci maddelerle 1332 nci maddenin son fıkrası, 1334 üncü maddenin 2 ve 3 üncü fıkraları 1336 ncı maddenin ikinci fıkrası, 1338 inci maddenin 1 inci cümlesi hükümleriyle 1371 inci maddenin 3 üncü fıkrası, 1441 inci maddenin birinci fıkrası hükmü, sigorta ettiren kimsenin zararına olarak mukavele ile değiştirilemez. Değiştirilirse kanun hükümleri re'sen tatbik olunur.
Diğer kanunlardaki sigortalara mütaallik amir hükümler mahfuzdur.
B - SİGORTA POLİÇESİ VE MUVAKKAT İLMÜHABER:
I - UMUMİ OLARAK:
Madde 1265 - Sigortacı sigorta ettirene sigorta mukavelesi gereğince her iki tarafın haiz olduğu hak ve borçları gösteren ve kendi tarafından imza edilen bir sigorta poliçesi veya onun yerine geçmek üzere bir muvakkat sigorta ilmühaberini ekleriyle beraber vermeye mecburdur. Sigortacı istediği takdirde, sigortalı dahi poliçe veya ilmühaberin ve eklerinin bir örneğini imzalıyarak sigortacıya vermekle mükelleftir.
Poliçe ve ilmühaberi sigorta ettirenin talebi üzerine nama, emre yahut hamile yazılı olarak tanzim olunabilir.
II - MUHTEVASI:
Madde 1266 - Poliçe ve ilmühaberin aşağıda yazılı hususları ihtiva etmesi lazımdır:
1. Sigortacının ve sigorta ettirenin ve varsa sigortadan faydalanan kimsenin adı ve soyadı veya ticaret unvanı ve ikametgahları;
2. Sigortanın mevzuu;
3. Sigortacının üstüne aldığı rizikolarla bunların başlıyacağı ve son bulacağı an;
4. Sigorta bedeli;
5. Primin tutarı ile ödeme zamanı ve yeri;
6. Sigortacının üstüne aldığı rizikoların hakiki mahiyetlerini tamamen tayine yarıyacak bütün haller;
7. Tanzim tarihi.
Sigorta poliçesi birinci fıkrada yazılı hususlardan başka İktisat ve Ticaret Vekaletince tasdik edilmiş ve zahmetsizce okunabilecek bir tarzda basılmış olan sigorta umumi şartlarını; muvakkat sigorta ilmühaberi ise, zikri geçen umumi şartlara atfı ihtiva eder. Bu fıkradaki tasdika ve baskıya ait olan şartların yerine getirilmemiş olması halinde dahi umumi şartname hükümlerinden sigorta ettirenin zararına olanlar yerine kanun hükümleri tatbik olunur.
III - POLİÇEYİ VERME MÜKELLEFİYETİ:
Madde 1267 - Sigorta mukavelesi doğrudan doğruya sigorta ettiren kimse veya onun temsilcisi veya vekili ile yapılmışsa mukavele tarihinden yirmi dört saat içinde ve mukavele bir tellal vasıtasiyle yapılmış ise en geç on gün içinde sigortacı poliçeyi sigorta ettiren kimseye vermeye mecburdur. Aksi takdirde sigorta ettiren kimse sigortacı ile sigortaya aracılık yapan tellaldan tazminat istiyebilir.
C - MÜRURUZAMAN:
Madde 1268 - Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.
 
Geri
Top