Yürek İle İlgili Deyimler ve Anlamları

30. yüreği parçalanmak
çok acımak
"Bir dilenci çocuğuna dayak attığını görmüş, yüreği parçalanmıştı." - R. N. Güntekin
 
31. yüreği parlamak
Coşmak, heyecanlanmak
"Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parlar, gönlü ateş alır adam olmalı." - M. Ş. Esendal
 
32. yüreği rahatlamak
Üzüntü ve kaygısı azalmak, kalmamak
"Lüzumsuz bir şey satın aldığı zaman garip bir üzüntü duyar, karısı 'Ziyanı yok, üzülme, ne yapalım, olmuş bir şey.' diye teselli etmedikçe bir türlü yüreği rahatlamazdı." - R. N. Güntekin
 
35. Yüreği sıkışmak (tıkanmak)
1. kalp atışları düzensiz olmak, sıkıntı duymak
2. bir meseleden dolayı aşırı üzülmek
 
36. Yüreği sızlamak
Çok acımak, çok üzülmek
"O, inledikçe benim de yüreğim sızlıyor, sıkıntıdan damarlarımı saran yağ eriyor." - E. İ. Benice
 
39. Yüreği titremek
Duygulanmak, endişe, korku duymak
"İçinden yüreği titreyerek tepeden indi, ağır adımlarla saraya girdi." - Y. Kemal
 
Geri
Top