Üzülme!..
Geceler hep kimsesiz mi geçecek?
Gidenler dönmeyecek mi?
Yitirdiğin her ne ise;
bir bakarsın yağmurlu bir gecede..
Veya bir bahar sabahında karşına çıkmış…
Bil ki! Güzellikler de var bu hayatta…
Gel Git’lerin olmadığı bir hayat düşünebilir misin?..
Hüzün olgunlaştırır,
Kaybetmek sabrı öğretir…
Sayamadım kaç ah döküldü dallarımdan.
Binlerce yeşil gözü olan bir zeytin ağacı gibi,
Çok şey görmüşüm gibi,
Ve çok şey geçmiş gibi başımdan,
Ah…dedim sonra
Ah!
“…Kimi aşk kısadır, kimi uzundur,
Kimi satar kimi de satın alır;
Kimi gözyaşı döker öldürürken,
Kimi kılı kıpırdamadan öldürür;
Çünkü herkes öldürebilir sevdiğini
Ama herkes öldürdü diye ölmez…”
Dağılmayı göze almışlar bir kere,
Farkında bile olmaksızın dağılmaları.
Bir tohum uçmuş,sürüklenmiş,toprağa gömülmüş, kime ne?
O çiçeğin yolun ortasında ya da kenarında olmak bir şey ifade etmeyecekmiş ne olsa.
Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
Yavrusu dallara emanet serçe,
Derken camiler üstünde güvercin
Minareler katından geçiyorum
Gökyüzü mahallesi İstanbul’un
Süt beyaz bir martıyım açıklarda
Gemilere ben yol gösteriyorum,
Buğday ve ilaç yüklü gemilere
Bir kanat vuruşta bulutlardayım;
Bir süzülüşte vatanım dalgalar!
Bir silgi olsaydın ne silmek isterdin?
Hatalarını mı yoksa kötü anılarını mı?
Yoksa başarısızlıklarını mı ?
Kalem olsaydın kimi eklemek isterdin hayatına.?
Seni dinleyecek birini mi?
Sana küçük mutluluklar yaşatanları mı?
Yoksa her daim yanında olanları mı?
Şimdi durup bir düşün, neler eklemek isterdin….?
Neler silmek isterdin… ?