• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Dost dedim..

Eğer bir dostu severseniz ona bağlanın sakın bırakmayın, eğer nefret ederseniz ona bağlanmaya çalışın bilinki sevgi dostluğun temelidir.
 
Hayat soğuk bir savaşa benzer.Bu savaştan kötülükleri,engelleri yıkman için çok çalışmak ve herşeye ragmen ayakta durmak gerekir.Dostluk denilen şey benim için Sevgi,gözyaşı,gurur,huzur ,başarı ,erdem,iyilikte,kötülükte,zenginlikte,yoksullukta,hastalıkta,sağlıkta bir ömrü paylaşmaktır.Böyle bir dostunuz var ise dünyanın en şanslı insanlarından birisiniz ne mutlu size CEREZFORUM AILESI
 
Dost dediğin deniz kenarındaki taşlara benzer önce teker teker toplarsın sonra birer birer atarsın ancak bazılarını atmaya kıyamazsın; Sen Atmaya KIYAMADIKLARIMDANSIN, ÇEREZFORUM :)
 
Dostlari olmali insaninda nasil dostlari olmali?

Yüzyüze dostluklar vardir;
Günesle ayçiçeginin dostlugu, böyle bir dostluktur mesela.

Ayçiçegi sabahtan aksama kadar hiç ayiramaz yüzünü günesten...

Uzak dostluklar vardir;

Denizlerin ortasindaki bir adayla, daglarin arasindaki bir göl, birbirlerinin uzak dostlaridir.
Dostluklarini gündüz kuslarla, gece yildizlarla iletirler birbirlerine...

Sessiz dostluklar vardir;

Dilsiz bir adamla, duymayan bir baska adamin elleri arasinda sessiz bir dostluk olusur.
Herseyden konusur sessizce bu eller...

Zorunlu dostluklar vardir;

Pazar ile Pazartesinin dostlugu gibi. Pazar agir bir gündür, Pazartesi hizli bir gün...

Ayak uyduramazlar birbirlerine. Ama dost olmak, yanyana durmak zorundadirlar...

Uzun dostluklar vardir;

Ikindi günesinin altinda uzayan gölgeler birbirlerine kavusurlar ve
uzun boylu bir dostluk olusur aralarinda...

Günün birinde ölen dostluklar vardir;
Bir bahçe içindeki ahsap ev ile yanibasinda duran ceviz agacinin dostlugu gibi...

Bir gün kocaman elli adamlar ve kocaman gövdeli makineler o bahçeye girip de,
[bir süre sonra evin ve ceviz agacinin yerinde asik suratli binalar yükseldigi zaman ölen dostluklar...]

Vakitsiz dostluklar vardir;

Bir peçete, bir kagit mendil vakitsizce dostu oluverir gözlerimizin...
Ya da ayrilirken verilen bir dal karanfil ellerimize o anda gelen dostluktur...

Bakimsiz dostluklar vardir bir de...

Zaten var, zaten dostuz deyip yillarca bir telefonun, bir kaç cümlelik mektubun bile çok görüldügü dostluklar...

Hiç bir dostlugun bakimsiz kalmamasi dilegiyle...
 

cerezforuma girince, geçmişten bir dizi hikaye gelir aklıma
cerezforum da gecirdigimiz yillar gelir
Seninle vardığımız her demin ardında
Paylaştığımız onca gülümseyiş gözyaşı gelir


Bir sözcük çıkmadan ağzımdan bir hece gelmeden
Ardından ne demek istediğimi anlayışın gelir
Gözümde biriken damlaları, yüzümdeki tebessümden
Ben seni bilirim der gibi bakışın gelir


Ağzımızdan çıkan her cümlenin anlamına
Peşine, derdin sevincin hikayesi gelir
Saatlerce konuşup, saatlerce otursak
Gün doğarken bile doyumsuzluk gelir


Uzak olsak ta kalplerimiz hep bir atar
Sevinçlerimiz hüzünlerimiz birbirimize gelir
Ayrı olsak ta eşlik eder bir fincan kahve
Yanındayım dostum der gibi kokusu gelir…


Dostlar özeldir, dostlarınız kaybetmemeniz dileğimle
 
Ben dostlarımı ne kalbimle ne de aklımla severim.
Olur ya…
Kalp durur…
Akıl unutur…
Ben dostlarımı ruhumla severim.
O ne durur, ne de unutur…
Her zaman kalp kıran adam, ayakkabı içindeki taşa benzeyen bir arkadaştır.
 
Parada yalan,Pulda yalan,
Dünyada mal,mülk,şan,şöhret yalan.
Tek taraflı aşkta yalan,
Biraz hüzün, Biraz neşe,
Böyle geldik, gidiyoruz işte.
Gençlikti dünyanın renklerine kandık,
Hayallere dalıp, boş yere yandık.
Dünya hep toz pembe olacak sandık,
Ölümü unuttuk, yekpare yaşadık.
Ezeli, ahiri boşa harcadık,
Çok geçde olsa kimimiz uyandık.
Gülmeyi unutmuştuk,Yalan dolandık,
Doğruyu söyleyen dostu kovduk,
Hilebaz düşmanı dostumuz sandık.
Birazda gösterişe kapılıp kaldık,
Şakşakacılara kapıldık, hükmüne kandık,
Hepimizde ne akıl kaldı ne mantık.
Yalan dünyaya dikkatli bakmadık.
Zararın yarısından dönmek ümitle,
Tecrübe edindik,Hayat mektebinde.
Gerçeği görüp şimdi uyandık,
Tek güzelşey sevgiymiş meğerse,
Yalanmış hepsi dedik cesaretle,
Gerçeği görünce ancak inandık.
Tekrar kazanmak güzellikleri,
Hayatı kabul ettik olduğu gibi,
Tecrübe ile piştik kavrulduk evrelerde,
Hayat mektebinden diploma aldık.
İşte şimdi uzman olduk,yeniden başladık,
Dostlara özür borcumuzu anladık.
Yeni gemide dürüstlüğe yelken açtık.
 
Ne güzel bir kelime.
Acaba anlamını, değerini ne kadarımız bilmekteyiz.
Kaç kişi dostluğun değerini bilebiliyor.
Dostluk yücedir.
Dostluk unutulmazlıktır.
Dostluk unutmamaktır.
Dostluk terk etmemektir.
Dostluk terk edilmemektir.

Dost, dostu için çekinmeden canını verendir.

Şöyle bir geçmişle günümüzü kıyaslayacak oldum.
Eyvah hata yaptım kıyaslamakla.
Pişmanlıkla bu kıyaslamadan vazgeçtim.
Çünkü geçmişle, günümüz arasında dağlar kadar fark olduğunu gördüm.
O kadar ki kıyaslamaya çalışmama bile kızdım.
Ve kendi kendime eyvah dedim, eyvah nerelere gelmişiz.
Nasıl değerlerimizi kaybetmişiz.
Nasıl unutmuşuz.
Nasıl bu kadar vurdumduymaz olmuşuz.

Neleri kaybetmişiz, neleri.
En güzel değerimiz dostluğumuzu.

Kimi zaman hani o eski dostlar deriz ya.
Doğruymuş, hani neredeler o eski dostlar.
Var mı eski dostlar gibisi acaba.
İki elim kanda olsa gelirim diyen dostlar, var mı böyle dostlar şimdi.
Vardır vardır ama ne kadar, kaç tane, kaç kişi.

Sebeplerini düşünmek bile istemedim.
Günümüzde kaç dostumuz var.
İşte bu benim can dostum diyebileceğimiz kaç kişi var.
Önce kendime sordum ve acınacak bir halde olduğumu gördüm.
O kadar az ki, sayısını söylemeye bile utanıyorum.
Aslında etrafımda çok insan var, saymaya kalksam, saymakla bitmez.
Sayamam bile.

Ama gerçek dost diyebileceğim, eyvah ki ne eyvah.
Hani o dostum için can veririm diyenler.
Hani o dostumun başı darda deyip koşa, koşa yardıma gelenler.
Hani o gerçek diyebileceğimiz dostlar.
Kaç tane, kaç kişi.

Günümüz dünyası; menfaatçi, çıkarcı, maddiyat üzerine dümenini tutturmuş gidiyor.
Daha geniş anlatmaya lüzum var mı ki bilmem.
Yok, artık o eski dostluklar, maalesef yok denecek kadar az.
 
Geri
Top