• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Dost dedim..

Hayatta Bir Canın Olsun.. Bir de Can dostun.. Her Can Dost Olmaz Haberin Olsun.. Candan Dostlara.. Canlar Kurban Olsunnn .!.!Dost bildiklerime..!


 
Zemheri ayazında,
Yapa yalnız kaldığımda, Gecelerime güneş gibi doğan dostum.
Varlığın,
Gül bahçesinde kaybolmak.
Yokluğunsa kurşunlanmak kalbinin en derin yerinden.


Seninle,
İçimde gizlediğim sırları paylaştım,
Açılmadım kimselere sana açıldığım kadar.
Seninle olduğum zaman,
Hiç yıkılmadım, sarsmadı beni en büyük depremler.


Sen,
Gülümsemenle ısıttın üşüyen ruhumu.
Yüreğimdeki acıyı paylaştın, sımsıkı sarılmalarınla.
Senden
Yaşamayı, sevmeyi ve gülmeyi öğrendim,
Acılarla boğuşurken
 


NE GÜZELDİ GÜL ŞİİR SEVDA KOKAN DOST MEKTUPLARI
7Dp7J.gif
Bazıları içerisinde kurumuş bir gül yaprağı taşırdı
Kimi çabuk gel özledim anlamında ucunu yakardı
Kimi karanfil kimi parfüm gül kokardı
Ne güzeldi gül şiir ve sevda kokan mektuplar

Pembe mavi rengarenk olurdu ah o ölümsüz aşk mektupları
İçinden dost yüzlerin resmi çıkardı,kimi asker oğluna harçlık koyardı
Buram buram sevda kokardı her satıra yarin kokusu sinerdi
Ne güzeldi sevgiliye yazılan aşk ve özlem mektupları

Kimi ta dünyanın öbür ucundaki dostlardan gelirdi
Çağıl çağıl özlem gurbet dostluk kokardı
Zarflar açılırken kalpler küt küt atardı
Ne güzeldi gurbetten gelen dost mektupları

Kimi postacının yolunu gözlerdi
Abimden mektup varmı postacı amca derdi
Mektup yoksa postacı boynun bükerdi
Ne güzeldi sıladan gurbete dost mektupları

Bazan postacıya ödül verilirdi
Kimi hazır sofrasına buyur derdi
Postacı utanır teşekkür ederdi
Ne güzeldi sevgi dolu dost mektupları

Kimi defalarca okur ağlardı
Kimi sevinç kahkahası çığlık atardı
Kimi aceleyle cevap yazardı
N e güzeldi yürek yakan dost mektupları

Telefon icad oldu dost mektupları kalktı
Can dostlardan geriye saklı nameler kaldı
Telgrafın tellerine sevda kuşları konardı
Ne güzeldi neşe saçan sevgi kokan dost mektupları...

Nihat Gülle​
 
sahte dostluk

yalan olmuş bu dünyada herşey
sahteymiş sevgiler.arkadaşlıklar
çıkar meselesi olmuş dostluklar
tek dostum gölgem olmuş meger ki
karanlıklarda beni bırakmayan yanımda olan

dostum diyip sarıldığım insanlar
sırtlarını dönüp gittiler birer birer
tek bıraktılar beni bu koca dünyada
bir selamı bile yeri geldiğinde çok gördüler


tek istediğim yanlarında olmaktı
beraber vakit geçirmekti
nerden bilebilirdim onlar beni
çoktan hayatlarından çıkartmışlardı...
 
EY DOST !...
Sana mektup yazacağımı söylediğim günden beri bir telaş yaşanıyor postanelerde. Sana ne yazacağım ki; ellerim titremeye başladı. “Ne güzel !” diyecektim oysa bir dostla yanında değilken konuşmak Ne güzel diyecektim mektup mu: yazarak susmak sevgini yazıyla anlatmak…


SEVGİLİ DOST
Geçen sabah senin üzüntülü olduğunu söylediler. Dokunsalar ağlayacakmışsın. Dokunmamışlar. Yine de ağlamışsın; dostun gözünden akan bir damla yaşın yeryüzündeki bütün gölleri tuz gölü yaptığını bilmez gibi. Gül ki; acılaşmasın göller. Göl ki; orada demir kayığımız. Kayık ki ; içinde en sevdiğimiz anılarımız…


SEVGİLİ DOST

Eğer yer yüzündeki bütün elleri bir masanın üstüne koysalar elini bulabilirim onların içinden…


SEVGİLİ DOST

Eksik bilgi bizi yanlış adrese götürür. Arkadaşlıklar dostluklar ortaklıklar hep bu yüzden biter. Kim bilir hayatımızda kaç kez “Nasılda tanıyamamışım” demiş kaç kez ince buz tabakasına aldanıp üzerinde yürüdüğümüz gölün soğuk sularında bulmuşuzdur kendimizi öyle değil mi ? Acaba nasıldır sahtesi basılamayacak dostluğun resmi ?...


SEVGİLİ DOST

Bana bu gidişi engelleyemediğini söyleme! Akıl freninin patladığını söyleme bana. Ağaçlar hayatın sembolüyken neden sana ölümü hatırlatıyor? Silmeye uğraştıkça silgiyi bastırdıkça üzerine iyice gömülüp sabitleşiyor diyorsun. Bu durmak istediğin zaman aniden frene basmaya benziyor. Çünkü frene basmak kolay olduğu kadar tehlikelidir de. Asıl mesele sürati ayarlamak tehlikeyi sezmek ve frenin son direncini kaybedeceği son anı hesaba katmaktır. Hem ölçü hem zaman işi yani !...


SEVGİLİ DOST
Mektubun gelmiyor. Bu sana yazmamı engellemiyor. Asıl mektup gelmediğinde yazılmalı. Çünkü yazmamakta bir mektuptur; Yazılandan daha güçlü satırlar içeren. Susmak ve konuşmak yerini bulduğunda ortaya çıkar melodi. Piyanonun tuşları yan yana durdukları halde susmayı bildiklerinden dinletiyorlar kendilerini.


SEVGİLİ DOST
ÖZLEDİM SENİ ÖZLEM YAZDIRIYOR

Yazın buharlaşmayacak kışın donmayacak sonbaharda yapraklarını dökmeyecek yani hep aynı kalacak yada artacak sevgi. Altını görünce gümüşten gümüşü görünce bakırdan vazgeçmeyecek. “ İstediğin zaman lambayı söndür. Senin karanlığını da tanır ve severim” diyecek…


SEVGİLİ DOST
Gönlünde açan gülleri gözyaşlarınla ıslatma. Çiğnetme onları kalbinin en temiz yerlerini ayır onlara. Sev onları kendini sevdiğin kadar ve bir bir kokla. Hisset sana anlattıklarımı. Şimdi duyuyor musun beni?


EVET EY DOST SEVGİLİ DOST ÖZLEDİM SENİ!...


Ayrı yerlerde kimlerin ardına saklanmış olsa da dostluğumuz unutma ki aynı gökyüzünü paylaştığımız sürece hep dostuz
 
Dosta Giden Yolda Yürek Üşümez..CerezFOrum ailesi


Güllerin,lalelerin,karanfilli çiçeklerin solduğu bahçe de...demirin kırılıp çeliğin büküldüğü gerçekte tek solmayanım,kırılıp bükülmeksizin,canımla can verip kanımla dirilttiğim tek solmayanım; dostluğum,dostlarım gönül bahçemde..

Hep dokundum güllere...okşadım,sevdim ve tutup yüreğime koydum koparmaya kıyamadan...Yüreğime koydum ki, ora da buram buram hasret koksun,aşk koksun ve en çok da dost...dost koksun,dostluk koksun yürek dalımda asılı öylece...

Gül yaprağında ki çığ damlaları bana hep göz yaşını anımsatır; bazı sevinçten bazı kederden ama en çok da sevdiğim canlarımın yokluğuna,insanın vefasızlığına döktüğüm gözyaşını...

Nedense canımı yakanlar,sizin de dediğiniz gibi'hayatında bir güle dokunamamış katı yürekliler' oldu hep.Bir güle dokunamamış...bir gülün dokunulduğu anda el yakan sıcaklığıyla elini ısıtamamış,yüreğini o sıcaklıkla dolduramamış katı yürekliler...

Yüreğimin her kanayışında başımı kaldırıp baktım umutla gögerttiğim semaya,sevecenlikle dolu olarak...Serçe kuşların özgürce kanat çırptığı semaya...Bir serçe kuş nedir ki; el kadar bir şey! ? ..Ama kocaman yüreği var...seven,hisseden,,kırılan..sevdiğine yanan,ağlayan ve ölen serçe kuş...İşte o serçenin sevecen sıcaklığıdır avuçlarımı yakıp yüreğime akan..Sevince mutlu kanat çırpışlarına beni de ortak eden ve yüreğime güç veren serçe...

Yaşamım boyunca ne bir gül ne başka bir çiçek koparmadım dalından.Onları dalında sevdim,okşadım, canıma sardım sevgimle çoğaltarak..Belki de,benim avuçlarımda ki bu gül kokusu da ondan...

Dostluğun en belirgin özelliği' vefa 'deriz de hep,nedense bir türlü vefalı dostlukları yürütemeyiz,başaramayız iyi kötü günde,varlıkta yoklukta bu ölçeği bir türlü tutturamayız.Oysa dostluk vefa duygusu olmadan yaşatılabilir mi? ..Beklentisiz,yürekten gelen sevginin gereğidir vefa...ve yaşam içinde karşılıksız uzatılan bir dost eli; döner geri sana gelir umulmadık bir anda..Zira sıcacıktır dar günde sana uzanan o el...

Ne çok dostluklar gördüm beni yerden yere vuran; vefasızlıklarıyle ölmeden öldüren..
Ne kadar azdı çıkarsız dostlarım,canlarım; beni yerden kaldırıp yüreğine saran..
Yitirdiğim dostlar hep bitimli ömrün benden kopardıklarıydı..Fani dünyanın yolcuları...güllerle donanmış sevgi bahçemde gömülü onlar...

Ben de balıklar gibi çırpındım,yaşamın nice kalleşlikleri karşısında... dostun,dostluğun kıymetini bilerek 'dost,dost'diye yana yakıla sıcacık bir dost eli bekledim,bekledim de,bilemedim insanoğlunun nankörlüğünü...Yüreklerde ki can suyunu kurutan,sevgi ateşini söndüren nankörlük...Yine de dost dedim,dostluk dedim de yüreğimi vurdum yüreksiz çöllere bir derviş misali...yüreğimi..

Hep sordum yüreğime:'Neden seni incitene,vefasıza,nanköre bile güzelsin,derinsin,incelikli,anlamlısın,içtenlikli, sevecensin..bir güneş kadar sıcak,toprak kadar bereketli,su gibi durusun? '
Dedi ki:'sevgi...dostluk zaten vefadır,duygudur,bir yürek işidir.Bütün bunların sarmalanışıdır! ..'Sustum ve içimde açan dostluk gülünü bir kez daha şevkatle,aşkla,dostça okşadım,sevdim,suladım,güneşlendirdim ve 'Yaşamak ne güzel,dostluk ne güzel! ..'dedim.

Bilirim ki düşmeden,düşürmeden..şaşmadan,şaşırmadan..yürekte garez taşımadan yaşamın kıyısına tutunup sevmek,dost olmak,dostça yaşamak ne büyük erdem...

Gün oldu yüreğime karlar yağdı; eridi bahar gelince...
Gün oldu ilk yazını yaşadı yüreğim; tomurcuklandı çiçeği baharın dalında...Coştu,taştı,bereketlendi vefalı toprağım...
Ve yaz geldi yüreğime; ısıttı güneş içimi sımsıcacık..kanatlandım masmavi gökyüzünde,özgürlük şarkıları söyledim kuşların eşliğinde uzakta ki dostlara..karanlık geceler de ay ışığı oldum,sarı yıldız oldum fener gibi dostun yüreğini ışıttım.Hele,hele o yakamozların eşsiz parıltısında söylediğim dostluk şarkıları! ..
Derken,hazan düştü yüreğime,baharıma,yazıma...sarardı yaprağım, titrek...deli poyraza yenilmemek için tutundu kıyısına yaşamın; bahara gebe sevdasına umutla...Islansa da,yağmurlarından dolup taşsa da pınarları,olması gerektiği gibi yaşadı hayatı; dostu,dostluğu ıskalamadan...

Ben avuçladıkça dikeniyle dostluk gülünü canım yandı,yüreğim kanadı da, vaz geçmedi yüreğim dosttan,dostluktan...sarıp sarmaladı...
İki elim vardı; biri yüreğimin üstünde,diğeri kalemimde...Biri vicdanımın sesini dinledi,diğeri yazdı duyduklarını...
Öyle çok kırıldım ki...yine de kıramadım kıranları...Öyle çok ağladım ki,ağlatmadım yine de ağlatanları..Hep bu vicdan,bu yürektir; başımı dik,alnımı açık tutan...sevgiyle sarmaş dolaş...dosta,dostluğa koşan yürek...

Üşüme yüreğim,
mevsim hazan olsa da...
Baharı düşün; hani mavi gökyüzünde
Sonsuza kanat çırpan kelebeklerin özgürlüğü var ya..

Üşüme yüreğim,
Nadasa bırakılmış toprağının
Umut yüklü tohumunu düşün;
barışa ve dostluğa sürgün verecek tohumunu...

Üşüme yüreğim,
Yemyeşil bir ormanda çağıldayan
suyun sesini düşün; bütün berraklığıyle akan bir pınarı...
Yeşiline su taşıyan bulutları düşün..
Güneşin yedi rengini,özgürlüğü ve,
Yaşamın diriliğini düşün...
Düşün ve üşüme yüreğim;
seni ısıtan budur..
 
Dostun

Umutsuzluk bilmez umut satıyor
Sevgisi sevdası bir başka dostun
Gönül gözü ile dosta bakıyor
Hüzünü hasreti bir başka dostun

Yüreğinde sevgi pınarı akar
Sevgiye susamış canları yıkar
Dost dediğin dosta hasretle kokar
Gönül sofrasında lokmadır dostun

SEVGİDİR
HER KAPIYI AÇAN

BİZİ, BAZEN BİR KUŞ
BİR ÇİÇEK YAPAN

DOST,
KOLAYCA BULUNMAZ

İNSAN,
ÇABUK BİLİNMEZ.

GEÇİCİDİR PARA, POST...

HERŞEYDEN ÖNEMLİDİR
DOST...
 
GÜNLERCE HASTA YATTIM KİMİN UMRUNDA

NE VERDILER BANA ACIDAN BAŞKA

SEVDALIYIM DİYE BAKMADILAR YARAMA

ÖLÜM FERMANIMI YAZDI DOST BİLDİĞİM KALLEŞLER



SEVGİMİN KARŞILIĞI YAPMACIK SÖZLER

ALDATICI SAHTE SİNSİ GÜLÜŞLER

YALANCI DÜNYAYA GÖNLÜM İSYAN EDER

ÖLUM FERMANIMI YAZDI DOST BİLDİĞIM KALLEŞLER



GÖZLERİMDE VAR O YARİMİN ÖZLEMİ

BEDENİMİ YAKIYOR SEVGİLİMİN HASRETİ

RUHUMDA RUHUNU GİZEMLİ İZLERİ

ÖLUM FERMANIMI YAZDI DOST BİLDİĞİM KALLEŞLER




SADAKA VERDIM GENCLIGIMI DILENCI YILLARA ///////// ALİ AVCI
 
SEViPTE SEViLMiYORSAN ONU SIMARTMA

SEN AGLARKEN BELLi EDiP ONU GÜLDÜRME

SENDE YOK iKEN ONDA VARSA SAKIN KISKANMA

BiRGÜN BUNLARIN TERSi O SEN SENDE O OLURSUN


SEViLMEK COK KOLAYDIR SEVMEK ZORDUR

AGLATMAK COK KOLAYDIR GÜLDÜRMEK ZORDUR

ÖLDÜRMEK DERSEN OKADAR BASiTTiRKi

FAKAT YASATMAK COOOOOOOK ZORDUR
 
Geri
Top