• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Her Şeyi Kapsayan Bir Şeyler...

  • Konuyu açan Konuyu açan r0se
  • Açılış tarihi Açılış tarihi
ben olaya şu açıdan bakıyorum sonu olduğunu bildiğimiz için herşeyin her zaman en kötüye hazırlamalıyız kendimizi ve ucundan kıyısından dokunduğum bir nokta var bence uzun vadeli planlar yapmamalıda kısa vadeli yaşamalı günü kurtarmalı , anı yaşamalı . Aslında bu konu açmak isteyipte üzerine sayfalarca karalanacak bişiy belkide ama yazdıkça saçmalarım düşüncesi hakim olduğu için fazla detaya inmemiştim . Biraz karamsar bir hava var , fark ediliyordur eminim Çözüm olarak şunu bulmuştum kendimce olursa güzel olur olmazsa ztn kötüye hazırım :)) [ Bir şey olursa 1 kere sevin , olmazsa 10 kere ]
sonu olduğunu gerçekten biliyor muyuz peki? evrenin sonunu mesela? hayatın sonunu? son dediğimiz şey ne? hayatın amacı ne olmalı?
küt diye de yoruma daldım ama :P güzel akıcı bir yazı olmuş, kaleminize sağlık :))
 
sonu olduğunu gerçekten biliyor muyuz peki? evrenin sonunu mesela? hayatın sonunu? son dediğimiz şey ne? hayatın amacı ne olmalı?
küt diye de yoruma daldım ama :P güzel akıcı bir yazı olmuş, kaleminize sağlık :))
S
sonu olduğunu gerçekten biliyor muyuz peki? evrenin sonunu mesela? hayatın sonunu? son dediğimiz şey ne? hayatın amacı ne olmalı?
küt diye de yoruma daldım ama :P güzel akıcı bir yazı olmuş, kaleminize sağlık :))
Schrödinger'in kedisi ismini görünce biraz duraksadım doğrusu . Fizikle alakalı olduğunuzu fark ettim . ileri fizik dediğimiz şeyle . Kur'an dada bazı ayetlerde var , ve günümüzde en çok kabul edilen görüş büyük patlama teorisi dediğimiz şey değil mi . Bütün evrenin iğne ucu kadar bir yere sıkışması ve patlayıp genişlemeye başlaması . Tıpkı balon şişmesi gibi. üstelik genişledikçe evrenin büyüme hızının artmasıda bir başka paradoks . Burada evrenin nasıl yaratıldığını tartışmıyoruz ama elimizdeki matematiksel modellerden en çok kabul görene göre ben evrenin bir yerlerde bitebildiğini düşünüyorum. genişleyen birşey çünkü , evren nerde duruyo? o apayrı bir konu ama ben burda hem dikkat çekip , hemde biraz daha farklı alanlara kaysın ilgimiz istemiştim . Evrende bir noktayken , bazen hepimizin kendi dertlerini abarttığı olmuştur. tıpkı bu yazıda burdan yola çıkmam gbi :))

- Geçenlerdede matematikçi bir başka arkadaşla şunu tartışyorduk. " Adam bana bir soru sordu ,afalladım ne diyeceğimi şaşırdım dedi sorayım sana dedi , buyrun hocam dedim ' senin yaşama amacın ne lan ' " deyince bende fark ettim ki bu soru zor bir soru :)) Eğer göreceli olmayan bir cevap bulursanız bizimlede paylaşınız :)
 
ben olaya şu açıdan bakıyorum sonu olduğunu bildiğimiz için herşeyin her zaman en kötüye hazırlamalıyız kendimizi ve ucundan kıyısından dokunduğum bir nokta var bence uzun vadeli planlar yapmamalıda kısa vadeli yaşamalı günü kurtarmalı , anı yaşamalı . Aslında bu konu açmak isteyipte üzerine sayfalarca karalanacak bişiy belkide ama yazdıkça saçmalarım düşüncesi hakim olduğu için fazla detaya inmemiştim . Biraz karamsar bir hava var , fark ediliyordur eminim Çözüm olarak şunu bulmuştum kendimce olursa güzel olur olmazsa ztn kötüye hazırım :)) [ Bir şey olursa 1 kere sevin , olmazsa 10 kere ]

Bu insan doğasına aykırı değil mi hiç olmayacak bir işte bile biraz olsa insan içinde hep bir umut besler tabi ki kendimizi her şeye hazırlamak en iyisidir ama bence insan umudunu da yitirmemeli .ters mantıkla da bakabiliriz olaya her kötünün sonunda mutlaka iyi şeylerde olacaktır ...:)

Fikirlerimi söylüyorum ama umarım sizi rahatsız etmiyordur .:)
 
Bu insan doğasına aykırı değil mi hiç olmayacak bir işte bile biraz olsa insan içinde hep bir umut besler tabi ki kendimizi her şeye hazırlamak en iyisidir ama bence insan umudunu da yitirmemeli .ters mantıkla da bakabiliriz olaya her kötünün sonunda mutlaka iyi şeylerde olacaktır ...:)

Fikirlerimi söylüyorum ama umarım sizi rahatsız etmiyordur .:)
umut bence bir ilüzyondan ibaret . insanın en büyük gücü ve en büyük zayıflığı . Umut etmeyi bıraktıkça daha mutlu olduğumu fark ettim .
 
umut bence bir ilüzyondan ibaret . insanın en büyük gücü ve en büyük zayıflığı . Umut etmeyi bıraktıkça daha mutlu olduğumu fark ettim .

Umarım fikirlerimi söylemem sizi rahatsız etmiyordur soruma karşılık sessizliğinizi ediyor anlamında algıladım susuyorum hocam :D

Ama aynı fikirleri paylaşmamız fikirlerinize saygı duymadığım anlamına gelmesin yazınızı beğendim umarım devamı gelir okumaktan zevk duyarım :)
 
Umarım fikirlerimi söylemem sizi rahatsız etmiyordur soruma karşılık sessizliğinizi ediyor anlamında algıladım susuyorum hocam :D

Ama aynı fikirleri paylaşmamız fikirlerinize saygı duymadığım anlamına gelmesin yazınızı beğendim umarım devamı gelir okumaktan zevk duyarım :)

ben biraz soğuk nevaleyimdir. Lütfen rahatsızlık duymayın . Görüş ayrılığı elbette olacak ve fikirlerinizi söylemeniz rahatsızlık vermekten çok bilhassa hoşuma giden birşey. benim şahsi kanaatim ( vereceğim örneği lütfen yanlış algılamayın ) 7 yaşından bir çocuktan tutunda 70 yaşındaki adama kadar herkesten öğrenceğim birşeyler vardır. Kaldıki farklı fikirler sentezleri getirir. Detaylı yorumunuz için ayrıca teşekkür ederim. Hayattaki en güzel şey bence fikir alışverişi.
 
S

Schrödinger'in kedisi ismini görünce biraz duraksadım doğrusu . Fizikle alakalı olduğunuzu fark ettim . ileri fizik dediğimiz şeyle . Kur'an dada bazı ayetlerde var , ve günümüzde en çok kabul edilen görüş büyük patlama teorisi dediğimiz şey değil mi . Bütün evrenin iğne ucu kadar bir yere sıkışması ve patlayıp genişlemeye başlaması . Tıpkı balon şişmesi gibi. üstelik genişledikçe evrenin büyüme hızının artmasıda bir başka paradoks . Burada evrenin nasıl yaratıldığını tartışmıyoruz ama elimizdeki matematiksel modellerden en çok kabul görene göre ben evrenin bir yerlerde bitebildiğini düşünüyorum. genişleyen birşey çünkü , evren nerde duruyo? o apayrı bir konu ama ben burda hem dikkat çekip , hemde biraz daha farklı alanlara kaysın ilgimiz istemiştim . Evrende bir noktayken , bazen hepimizin kendi dertlerini abarttığı olmuştur. tıpkı bu yazıda burdan yola çıkmam gbi :))

- Geçenlerdede matematikçi bir başka arkadaşla şunu tartışyorduk. " Adam bana bir soru sordu ,afalladım ne diyeceğimi şaşırdım dedi sorayım sana dedi , buyrun hocam dedim ' senin yaşama amacın ne lan ' " deyince bende fark ettim ki bu soru zor bir soru :)) Eğer göreceli olmayan bir cevap bulursanız bizimlede paylaşınız :)
Kuantuma ilgi duyuyorum evet ama tamamen kişisel bir merak, mesleğinizi merak ettim ama :)
Schrödinger'in deneyi sonucunda kedinin ölü mü diri mi olduğunu ispatlanamadığından hem ölü hem diri kabul edilir mesela. O zaman sizin dediğiniz gibi mesela evrenin sonu olduğunu farz edelim. Bu gerçi biraz inançla da ilgili bir olay bu konuda ne düşünüyorsunuz bilmiyorum. Ama mesela ruhun bir çeşit enerji olduğunu düşünen bilim adamları var. Enerji fiziğin hala çok gizemli konularından biri. Öldüğümüzde de bedenden ayrılarak başka bir enerji çeşidine dönüşeceğini öngörüyorlar ki çoğu dinde de bu şekilde geçer bu. Yani bildiğimiz hayatın sonunun olması, başka bir şeye dönüşmesi; burada yaptığımız şeyleri geçersiz ve değersiz kılmaz ki.. Bence insanın amacı kendini yaratmasıdır, olabileceği en iyiye ulaşmaktır. Doğal olarak hayat zaten göreceli, öznel bir şey; dünyada birbirinin aynısı iki insan bile yokken ortak bir hayat amacı nasıl olabilir ki? Benim verebileceğim en genel cevap bu olurdu soruya :)
Yazıdaki şu cümle çok dikkatimi çekti mesela: "Evrenin bile sonlu olduğu şu ortamda insanların bir nesneye , bir kişiye sonsuz umut bağlaması benim midemi bulandırıyor." Nihilist misiniz?
 
ben biraz soğuk nevaleyimdir. Lütfen rahatsızlık duymayın . Görüş ayrılığı elbette olacak ve fikirlerinizi söylemeniz rahatsızlık vermekten çok bilhassa hoşuma giden birşey. benim şahsi kanaatim ( vereceğim örneği lütfen yanlış algılamayın ) 7 yaşından bir çocuktan tutunda 70 yaşındaki adama kadar herkesten öğrenceğim birşeyler vardır. Kaldıki farklı fikirler sentezleri getirir. Detaylı yorumunuz için ayrıca teşekkür ederim. Hayattaki en güzel şey bence fikir alışverişi.

Kesinlikle katılıyorum ben teşekkür ederim inşallah başka konularda yine sizinle tartışma fırsatımız olur :)
 
Kuantuma ilgi duyuyorum evet ama tamamen kişisel bir merak, mesleğinizi merak ettim ama :)
Schrödinger'in deneyi sonucunda kedinin ölü mü diri mi olduğunu ispatlanamadığından hem ölü hem diri kabul edilir mesela. O zaman sizin dediğiniz gibi mesela evrenin sonu olduğunu farz edelim. Bu gerçi biraz inançla da ilgili bir olay bu konuda ne düşünüyorsunuz bilmiyorum. Ama mesela ruhun bir çeşit enerji olduğunu düşünen bilim adamları var. Enerji fiziğin hala çok gizemli konularından biri. Öldüğümüzde de bedenden ayrılarak başka bir enerji çeşidine dönüşeceğini öngörüyorlar ki çoğu dinde de bu şekilde geçer bu. Yani bildiğimiz hayatın sonunun olması, başka bir şeye dönüşmesi; burada yaptığımız şeyleri geçersiz ve değersiz kılmaz ki.. Bence insanın amacı kendini yaratmasıdır, olabileceği en iyiye ulaşmaktır. Doğal olarak hayat zaten göreceli, öznel bir şey; dünyada birbirinin aynısı iki insan bile yokken ortak bir hayat amacı nasıl olabilir ki? Benim verebileceğim en genel cevap bu olurdu soruya :)
Yazıdaki şu cümle çok dikkatimi çekti mesela: "Evrenin bile sonlu olduğu şu ortamda insanların bir nesneye , bir kişiye sonsuz umut bağlaması benim midemi bulandırıyor." Nihilist misiniz?

Teknik olarak hayır , nihilist değilim sadece umut'a ve umut etmeye inanmıyorum . Birini kandırmanın en güzel yolu umut ettirmek değil midir ? En büyük günahlardan biri umut verip ortada bırakmak değil midir? bunu ikili ilişkiler konusunda değerlendirmeyelim ama sadece . Biraz fazla karamsarım sanırım . En güzel şeyler onları en az beklediğimizde olur mantığını güdüyorum . Mesleğim öğretmenlik , matematik öğretmenliği yapıyorum . Ama üniversitedeyken genel görelilik ve kozmoloji konularına oldukça merak sarmıştım . Bence evrenin genişliyor olması bunun ne kadar büyük olursa olsun sonunun olduğunu gösterir . Pedagoji derslerinde şu ibare vardır , eminim herkes duymuştur , kendini gerçekleştirmek : "Bence insanın amacı kendini yaratmasıdır, olabileceği en iyiye ulaşmaktır." sizin bu sözünüzle oldukça bağdaştırdım mümkün olduğu kadar az insanla mutlu olabilmek . kendine yetebilmek . Fazla kişiye ihtiyaç duymamak . "Evrenin bile sonlu olduğu şu ortamda insanların bir nesneye , bir kişiye sonsuz umut bağlaması benim midemi bulandırıyor." bu söz ise bunun abartılı hali bir çeşit soyutlanma gibi düşünebiliriz. Şunu görmüştüm bir keresinde sırf birşey yapmış olmak için alışveriş yaptğı fişleri toplayan insanlar var , çakmaklarını biriktiren insanlar var . birşey toplama rahatsızlığı denilen olay ve bundan daha iyisini yapabiliceklerini bildiğim halde bu şekilde yaşamalarına gerçekten üzülmüştüm . Bir defasında biriyle konuşmaya çalışmıştım . Aldığım cevap aşırı olumsuz olunca duraksadım hem biraz buna tepki hemde kendini gerçekleştirmesi gerek insanın . Aynı şeyi farklı yollardan ifade ediyoruz sanırım . Peki Anti madde ilginizi çektimi hiç ? peki Anti maddeden yapılmış 2. paralel bir evren ? orda sizden bir tane daha ? gördüğünüz anlık dejavuların paralel evrene bir bakış attığımız konusuna ne diyorsunuz ? Yada çok neşeliyken birden bire moralimizin bozulmasına ? ordaki " Ben'in" başına bir şey mi geldi acaba ? Bende burda hissettim . Ruh'un ağırlığını ölçmek için 30 binde 1 hassaslıkla bir terazi yapıldığını duymuştum birini fanus gibi birşeyin içine kapatıyorlar. Tabi kişi ölmek üzere , öldüğü zaman mekanizmadaki ağırlık değişimini bu hassas terazi ile ölçüyorlar. Ne kadar doğrudur bilinmez ama benden yaşça çok büyük birine ruh nedir diye sorduğum zaman , bir enerji olduğunu söylemişti . Başparmağının ucunu göstererek ruhun bu kadarsa bunu yumruğun kadar yapman gerek demişti . Kimsenin inancı beni ilgilendirmez ama belkide ibadetle olması gereken birşey . o zamanlar anlamamıştım sanırım bunu .
 
Teknik olarak hayır , nihilist değilim sadece umut'a ve umut etmeye inanmıyorum . Birini kandırmanın en güzel yolu umut ettirmek değil midir ? En büyük günahlardan biri umut verip ortada bırakmak değil midir? bunu ikili ilişkiler konusunda değerlendirmeyelim ama sadece . Biraz fazla karamsarım sanırım . En güzel şeyler onları en az beklediğimizde olur mantığını güdüyorum . Mesleğim öğretmenlik , matematik öğretmenliği yapıyorum . Ama üniversitedeyken genel görelilik ve kozmoloji konularına oldukça merak sarmıştım . Bence evrenin genişliyor olması bunun ne kadar büyük olursa olsun sonunun olduğunu gösterir . Pedagoji derslerinde şu ibare vardır , eminim herkes duymuştur , kendini gerçekleştirmek : "Bence insanın amacı kendini yaratmasıdır, olabileceği en iyiye ulaşmaktır." sizin bu sözünüzle oldukça bağdaştırdım mümkün olduğu kadar az insanla mutlu olabilmek . kendine yetebilmek . Fazla kişiye ihtiyaç duymamak . "Evrenin bile sonlu olduğu şu ortamda insanların bir nesneye , bir kişiye sonsuz umut bağlaması benim midemi bulandırıyor." bu söz ise bunun abartılı hali bir çeşit soyutlanma gibi düşünebiliriz. Şunu görmüştüm bir keresinde sırf birşey yapmış olmak için alışveriş yaptğı fişleri toplayan insanlar var , çakmaklarını biriktiren insanlar var . birşey toplama rahatsızlığı denilen olay ve bundan daha iyisini yapabiliceklerini bildiğim halde bu şekilde yaşamalarına gerçekten üzülmüştüm . Bir defasında biriyle konuşmaya çalışmıştım . Aldığım cevap aşırı olumsuz olunca duraksadım hem biraz buna tepki hemde kendini gerçekleştirmesi gerek insanın . Aynı şeyi farklı yollardan ifade ediyoruz sanırım . Peki Anti madde ilginizi çektimi hiç ? peki Anti maddeden yapılmış 2. paralel bir evren ? orda sizden bir tane daha ? gördüğünüz anlık dejavuların paralel evrene bir bakış attığımız konusuna ne diyorsunuz ? Yada çok neşeliyken birden bire moralimizin bozulmasına ? ordaki " Ben'in" başına bir şey mi geldi acaba ? Bende burda hissettim . Ruh'un ağırlığını ölçmek için 30 binde 1 hassaslıkla bir terazi yapıldığını duymuştum birini fanus gibi birşeyin içine kapatıyorlar. Tabi kişi ölmek üzere , öldüğü zaman mekanizmadaki ağırlık değişimini bu hassas terazi ile ölçüyorlar. Ne kadar doğrudur bilinmez ama benden yaşça çok büyük birine ruh nedir diye sorduğum zaman , bir enerji olduğunu söylemişti . Başparmağının ucunu göstererek ruhun bu kadarsa bunu yumruğun kadar yapman gerek demişti . Kimsenin inancı beni ilgilendirmez ama belkide ibadetle olması gereken birşey . o zamanlar anlamamıştım sanırım bunu .
Pedagoji dersi almadım ama böyle düşünen başkalarının da olması hoşuma gitti :) Umut konusunda bir şey diyemem.. Ben pozitif düşün, iyiyi kendine çağır olayına pek inanmam. Kuantum, enerji akışı falan denilen şey o kadar basit olmasa gerek.. Olasılıksız kitabını okumuş muydunuz? Orda bir bozuk para örneği vardı mesela. Bir parayı havaya attığımızda yazı mı tura mı düşeceğini bilmiyoruz ve yüzde elli ihtimal veriyoruz ama mesela o metalin yoğunluğu, yer çekimi, rüzgarın etkisi vs her bilgiyi bilsek, yazı mı tura mı düşeceğini de bilirdik. Hayatta olması gereken şeyler zincirlerle birbirine bağlı bence, biz bilmiyoruz ama bir sürü alakasız gibi gelen neden birbirini tetikliyor. Bizim yapabileceğimiz tek şey istediğimiz, umut ettiğimiz şeyin olması için çabalayıp, şartları elimizden geldiğince zorlamak..
Anti madde dikkatimi çekmişti evet, evrende her şey zıttıyla birlikte var.. Ama paralel evren konusunda katılmıyorum. Paralel evren dediğimiz yerde bizden birer tane daha var farklı hayatlar yaşıyorlar diye bir şey yok, bilimsel değil yani. Fringe diye bir dizide vardı o :)
21 Gram filminin bir repliği geldi aklıma "Ölüm anında 21 gram kaybettiğimiz söyleniyor, 21 grama ne sığar, ne kadarı kaybolur?" diye gidiyordu.. Ama o teraziyi ilk defa duyuyorum şimdi baktım netten geniş bir zamanda detaylı araştıracağım teşekkür ederim:)
 
Geri
Top