r0se'den Ruh Enkazları

  • Konuyu açan Konuyu açan r0se
  • Açılış tarihi Açılış tarihi
Sen üzülme bana ...!
Sen üzülme bana sevgilim,idare ediyorum işte

İttire ittire götürüyorum hayatı bilinmezliği ile...
Sen üzülme suskunum diye. Söküklerini dikiyorum yüreğimin.

İki satır mektubunu bekliyorum ve sonra

Ay ile yıldızları birleştiriyorum, gök ile güneşi,martılar ile denizi, güzel ile çirkini...

Yaşam ile ölüm arasındaki bu maratonun son finalini koşuyorum nefes nefese.

Sen üzülme ara sıra ağlıyorum diye adına yazdığım tüm şiirleri fırlatıp attım da denize

O canımı yaktı biraz.... Yoksa iyiyim ben.

Kızma bana gecenin karanlığına takılıp kaldım diye merak etme; güneş bana da doğacak

Beni de yakacak, içimi yeniden ısıtacak denizin tuzu tenimi ısıracak

Huzur; giyilmemiş bir elbise gibi ruhumu sımsıkı saracak.

Gelmek istersen yeniden bana kapım açık tüm sevdalara

Geleceğin zaman haber ver ya da dokun yüreğime ben senden gitmeden önce..!
 
Hani olmaz ya, olsun istiyorum!!! Çık gel, istiyorum!!! ONCA ACIYI, ONCA SIZIYI, BU ANI GÖRMEK İÇİN YAŞADIN DEMENİ İSTİYORUM!!!... Ansızın öyle bir gel ki, hasretinle deli olmadan, seni gördüğüm an delireyim istiyorum!... DELİRMEMİN BİLE SENLİ BİR SEBEBİ OLSUN İSTİYORUM!... Anladın mı, SENLİ BİR SEBEBİ...

Nasıl özlemektir ki bu, aynadaki gözlerimde bile senin gözlerini görüyorum...

Mevsim ne olursa olsun, her sağanak yağmurda, sana koşuyorum ben, yalın ayak bir çocuk masumluğunda...

Yüreğime sığmayan aşkını, beynim almıyor!...Geçen bunca zamana rağmen, içimde küllenmeyen aşkın!!! Seni görsem, seni duysam, bunca özleminle hasretinle doluyken, olduğum yere düşer bayılırım herhalde!...

Sen bilirsin yüreğimin kumdan kalelerini!!! Güçlü gözüken ama bir o kadar da duygusal yürek kalelerim...

Özgürlük diye satır satır bağırırken, ömrümün en büyük esaretini senin aşkınla giyinmişim üzerime!!! Hasretin çekilecek dert değil, Sevgiliiiiiiiiii!!!...

Rüzgarlar kokunu getiriyor burnuma, hasret kilitliyor kalp kapılarımı...

Dağ tepesinde kekik kokusu, gün ortasında yağmurla gelen toprak kokusu, geceleri parmaklarıma sinmiş sigara kokusu oluyor kokun!!!

Hasretin beyaz sayfalardaki mürekkep izi, gözümden akıp ağzıma gelen gözyaşlarımın tuzlu tadı oluyor!...

Sen geliyorsun rüyalarıma, hasretin düşüyor, en yıldızsız gecedeki dolunayın gözlerine... Sesin geliyor kulaklarımaa... Gecenin en sessizliğinde, yüreğimi delip geçen bir mermiye benzeyen sesin...

Kulağıma gelen senin sesin mi yoksa, hasretinle yüreğimde kopan fırtınaların sesi mi, inan bilmiyorum!!!

Gözlerini görüyorum, gözbebeklerimde... Hasretinle baştan ayağı sen olmuş hallerimde!

Hani olmaz ya, olsun istiyorum!!! Çık gel, istiyorum!!!

ONCA ACIYI, ONCA SIZIYI, BU ANI GÖRMEK İÇİN YAŞADIN DEMENİ İSTİYORUM!!!..

Ansızın öyle bir gel ki, hasretinle deli olmadan, seni gördüğüm an delireyim istiyorum!...

DELİRMEMİN BİLE SENLİ BİR SEBEBİ OLSUN İSTİYORUM!...

Anladın mı, SENLİ BİR SEBEBİ...
 
GidişLere ve gidenLere dair sözLer okurdun hep , gidenLere dair yazıLar..”birgün bana böyle yazılar yazdırmazsin umarım yada yazmassın” derdin.. yazmayacağım derdim.. yazdırmayacağım.Hiçbir sözüme inanmadığın gibi bunada inanmazdın bilirim, ve ben sana ilk ve son yaLanımı o zaman söyLemişim.. AnLadım. iyi dinLe , bu gidi$ benim gidi$im.. bu sözLer benim sözLerim.. iyi dinLe ..
Ben gidiyorum… Gideyimmi demiyorum , gidiyorum diyorum.. Senden istedigim ve bekLedigim ama senin vermedigin 1 damLa sevgiyi beLkide baska koLLarda , baska askLarda arayacagım simdi.. BeLki buLamayacagım.. beLki sevmeyeceğim hiçkimseyi seni sevdiğim kadar.. kimseyi kaLbime sakLamayacagım seni sakLadıgım kadar.. Ama sensizlikle ba$ edecegim..
Hicbir zaman seninLe oLamadım ben , hicbir zaman kaLbinde oLamadım.. Hep benim kaLbimde oLsanda sen,beni hic sevmedin.. biLiyorum. göz göre göre katLandım bu acıya.Sen beni sevdigini söyLerken biLE ,baska koLLarda avunuyordun.. Baska gözLerdeydin baska sevgiLerde.. sana hic inanmadim belki,ama inanmak istedim.. inanmaya calistim.birgün gerçekten sever dedim.. bu kadar tas kalpli olamaz. Ama sen taştanda beterdin,anlayamadim..
KimsesizLigimLe bas etmeye caLisirken , artik sensizLik ve yaLnızLıkLada cebeLLesecegim biliyorum.. Susacagım.. konusmayacagım. kimseLer anLamayacak , kimseLer biLmeyecek.. güLecegim etrafa , çevreme… ben ağLayamam , biLiyorsun.. agLamayacagım.. gözya$ımı hakedecek kadar degerLi degiLsin sen..!
BunLar sana yazdıgım son satırLar , iyi dinLe ve sakLa.. Cunku bundan sonra ben oLmayacagım hayatında.. bundan sonra ben seninLe oLmayacagım.. Bundan sonra seni benim kadar cok sevecek biriLeride oLmayacak hayatinda.. Bundan sonra , sana ne süslü ask sözLeriyLe donatıLmıs yazıLar yazıLacak , nede gidisLeri anLatan sözLer söyLenecek..
kaLbimde ya$ıyordun ya sen , artık yaLnızsın..
artik kimsesizsin..
artik bir sahibin yok..
istedigin kisiLerLe ,
istedigin gözLerde ,
istedigin koLLarda
ve yoLLarda yaLan askLarLa harcanabiLirsin artik..
Artık BEN YOKUM..
Artık YALNIZSIN..
YANMALISIN , AGLAMALISIN.
 
İlişme Yalnızlığıma
Diyorsun ki;
İçimde sana dair henüz oluşmaya başlayan bir kıpırtı var.
Diyorsun ki;
Seni hayatıma katmak istiyorum.
Diyorsun ki;
Mutluluk varılacak yer değil yürünen yolsa gel beraber yürüyelim.
Kulağa çok hoş geliyor söylediklerin biliyor musun?
Bilinmeze açılan yolun karşı konulmaz çekiciliği, sınırsızca paylaşabilmek, bu yolculuğun daha bir çok yolculuğu beraberinde vaat ettiği masmavi bir ufuk düşlemek.
En çok da özlemlerimin ve tüm yaşamak istediklerimin gerçekleşme olasılığı sımsıcak bir düş gibi tepemde dolanıyor.
Boğazda bir vapur düşlüyorum sonra.
Vapurda omzumun yanıbaşında başka bir omuz. Yanımda durmasından sevinç duyduğum.
Yüzümü okşayan rüzgar. Sevebileceğim başka bir yüzle paylaşmaktan gocunmadığım.
Bedenimde dolanıp dizlerimin bağını çözdüren tatlı bir telaş düşlüyorum.
Güzellikler kuşanıyorum sözcüklerinden. Dünyayı kurtaracak güzellikler hem de.
Diyorum ki;
Yalnızlığımdan hoşnutum ben.
Diyorum ki;
Kendini ve o kıpırtını alıp gidebildiğince uzağa git benden.
Yalnızlığıma ilişme..
 
Ey KâLBİM...!

Yazık sana..o kadar çirkinleşmişsin ki..
Seninle konuşmak istediğim,yalnızlık kokan gecelerimde..
Bana bir kez olsun "NEYİN VAR SENİN" demedin...
Nefesimi tuttum "ÖLLL" diye ...
Dayanamadım...
Eğer ki imkânım olsaydı söküp atardım seni içimden..
Senden nefrett ediyorum Ey KâLP!

Bir kez olsun gör artık feryadımı...
Gitme benimle kal..
Ne olur bırakma ellerimi..
Ne olur kaçırma gözlerini...
Sana ihtiyacım var Ey KâLP...

Duymuyorsun beni...
Görmüyorsun halimi...
Bilmiyorsun Sevgimi...
Ey KâLP..!
Kalpsizlik yaptığın gecelere lanet olsun...

Gecenin mâtemi üzerime çöktüğünde üşüyorum..
Odamdaki o resmine bakıp bakıp içlenerek ağlarken,
Bir kez olsun benimle kalmadı biliyor musun ?
Çok üzülüyorum...
Geceler suskunluğunu bozmuyor nedense..
Ey KALP!!
Senin acı vermeyen yanını özledim..
Bir de sevgilimin gözlerini...

Ben üşüyorum kan ter içinde...
Uyuyamıyorum gün ağarana , dağların ardı kızıllaşana dek..
Uykusuzluğuma...
Onsuz kalışıma...
Birde sızılarıma engel olamadın Ey KâLP...!

İyi geceler düşlerin beyaz matemi..
İyi geceler yüreğim..
İyi geceler Kâlbim...

Her öykü..
her şiir..
her hikaye..
Bir can alıp götürüyor benden gizlice...
 
Hayatın Bittiği Yerdeyim..!

Bu,
Yazdığım son satırlar sana...
Artık, ne ismim, ne şiirlerim,
Ne gölgem , çıkmayacak karşına
Hiç bir yerden...

Hiç bir şey,
Beni hatırlatan hiç bir iz kalmayacak
Ne günden, ne geceden...
Bir yaş gibi siliyorum kendimi gözlerinden.. .

Duymayacaksın artık,
Ne ses ne nefes ,
Ne şarkı sözleri, ne sitem
Hiç bir şey kalmayacak maziden

Bana ait ne varsa alıp
Yaralı bir güvercin gibi,
Son bir çırpınışla
Uçacağım ellerinden

Ne lodos fırtınalarım olacak artık
Seni rıhtımalara sürüyen,
Ne de, poyrazlarımda
Acı soğuğum kalacak iliklerine dek işleyen ...

Hüzünlü eylüllerimi,
Kasvetli şubatlarımı,
Kararsız mayıslarımı
Ve çorak ağustoslarımı alıp gidiyorum
Bu taşı toprağı,
Havası suyu sen olan şehirden....

Sokak çocuklarının kocaman kara gözlerine bakıp ta,
Uzanan avuçlarına bıraktığın bozuk para misali
Verdiğin sevgiyi dağıt şimdi
Kime istersen

Derin bir nefes gibi içine çekip
Sonra bıraktığın ben ,
Vaz geçtim senden...

Hadi şimdi git, nereye gidersen
Camlarda yol gözleyen telaşlı bir anne gibi
Merak eden,
Ve seni senden çok düşünen ben,
Vaz geçtim senden...

Gidiyorum,
Bu havası, suyu,
Taşı, toprağı sen olan şehirden....
Vazgeçtim senden,

Vazgeçtim senden....
 
Bazen Sana Bazen De Kendime Kızıyorum
Bazen kalbime kızıyorum
Seni neden sevdi diye
Bazen sana kızıyorum
Beni neden sevmedin diye
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Bazen senin sevgini
Bağrıma basarım
Bazen de senin sevgini bastığım bağrıma
Senin sevginden yandığı için
Bağrımı söndürecek bir damla su ararım
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Bazen gündüzü beklerim
Gülmek için yaşamak için
Belki de karanlıktan korktuğum için
Bazen de geceyi beklerim
Ona içimi dökmek için
Hıçkıra hıçkıra ağlamak için
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Bazen kalbime vururum
Seni neden sevdi diye
Söküp atmak isterim
Bazen de söküp atmaya çalıştığım
Kalbimi senin aşkından sakınırım
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
Ama her defasında
Senin aşkın kalbime sızar
Laf dinlemez ki kalbim
Bazen sana bazen de kendime kızıyorum
 
Gözlerimi kapattım yokluğumda var olan kendimin üstüne. Çığlığımda taşıdım ellerime sığmayan bensizliği, kızıl sancıların içdökümünde.

Rüzgar saçlı bir yalnızlıkta yandım. Nehirler geçti içimden, içim nehirlerden geçti; talan edilirken Züleyha´sına aşk düşen bağışlanmış mısralar. Ve şimdi kalbimde adı konulmamış bir süveydanın ölüm günahları. Ve tufanları avuçlayan ömrümde Nuh´un ayak izleri.

Adıma küstüm...

İsimsizliğimin ölgün kentlerinde vurulup duruyorum, sana hep altı susuş kala.

Hadi konuşsana!

Susma gözlerime öyle derin derin.

Kimsesizliğimin kimliğine suret olmayacak mısın yoksa? Aynalarda göremediğim hükümsüz yüzümü, yüzüne kabul etmeyecek misin? Bak el pençe divan durdum aşkın önünde, beni biraz daha susarak acıtacak mısın sesimi?

Biliyorsun, rengi mahpus aşkımın mahşere and içen gözleridir sensizlik. Ey boğazıma kadar battığım yağmur, hadi al beni! Gözbebeklerinde yıldızlar eriten gece, hadi boğ beni!

´´YAĞMUR GECEDEN AL BENİ´´.

Ey Aşk! Güzellik bile sana meftun değil mi? Düşlerimden başka bir hüzünde yaktım mı en meczup tebessümleri?

Bilsen, çöle kesmiş tenha bir gökyüzü indi geceme. İçine kan bulaşan tekinsiz uykulara uyudum. Kurak bir intihar düştü şairliğin yazgısına, yığıldım kaldım ´´bana inmeye korkan SEN uçurumlarında´´.

Sevdiğim!

Acıya düşen içine, içine düşen acıya, tufanıma, rüzgarlığıma yenik geldim. Tutma ellerimi düşeceksin yoksa.

Duru bir gülüş anında saklısın sen, an gibi. Altı harflik susuşun kıyamet ağrısı dilimde. ´Aşk bitti, yüzümü buldum´ diyenlerin içten pazarlıklı yalnızlıklarına inat, içimin suretisin.

Ellerin yasadışı sevdalarda ıslanan heyula sensizliğim. Gözlerin gül yaprağında kanayışım. Çek gözlerini alnımdan. Yazgıma dokunuyorsun!

Benden saklanabileceğim bir İstanbul var mı gözlerinde? Susmaya dair tekmil suskuları ´´ konuş/sana ´´ dediğinde bozar mı gülüşü yırtılmış kelimeler?

Ey Aşk!

Kara kalemlerin aşkına!

Ten hummalı saçlarında boğulmalarım yetmediyse bil ki; kahrolası bu denizler az gelir ağlayışlarıma. Sen hüzün divanında acının aşkı, aşkın acısı. İşte eşiğindeyim! Aşkın mahrem cinnetlerine sunma beni sevdiğim. Azalırım.

Ey Aşk! Kalk ayağa ve ağla tutuşuncaya dek!
Çünkü anlamını gizleyemiyorum aşktan...
 
Senin kadar yalnızdım.Sevdalara uzaktım.Aşka küskünlüğümü bilen var mıydı¿Hem bilseler bile kimin umurundaydı¿Mutluluk maskesini takıp sahte bir yüzle aldatmak o kadar kolaydı ki onları…Güldüm ve aldattım.
Oysa yüreğim ezberlediği hüzün şarkı sözlerisını bilmem kaçıncı bin kez tekrar ediyordu sessiz ve derinde.Delice bir aşka tutulmayalı ne kadar olmuştu
kim bilir.Kaç zamandır terlemiyordu ellerim, kaç zamandır heyecanla çarpmıyordu yüreğim hatırlamıyorum.Günleri böyle, amaçsızca, umutsuzca tüketip gideceğimi düşünüyordum.O geceye kadar…
Sıradan bir geceydi, diğerlerinden hiç farklı değildi.Bir önceki gece gibi tüketilecek ve ertesi sabaha yine yalnız uyanılacaktı.Olmadı.Gece sönmeyen bir ateşe döndü birden.
Sana baktığımda gözlerinde başka hiç kimsede olmayan pırıltıyı gördüm.
Sanki yeniden hayata döndüm.Soluğum kesiliyordu, sesim titriyordu.Aşk bedenimi esir alıyor, beni acizleştiriyordu.Buydu işte, beklediğim buydu.
Bir hayal gibi geçip gideceğini sanıyordum önce.Öyle ya, bu kadar yabancıyken aşka, bir gecede teslim oldu.Yüreğim.Ve sen hayal değildin, en gerçekten daha gerçektin.
Şimdi bir başka yaşıyorum hayatı.Böylesine keyif doluysam bu senin sayendedir.Yediğim yemeğin içtiğim içkinin tadını daha iyi alabiliyorum
artık.Her güne seninle başlıyorum, her geceyi seninle tamamlıyorum.
Pencereden güneşle birlikte evime giren sensin.Bir yıldız kaysa gökyüzünden, dilek tutmak yerine senin adını söylüyorum.Adını söylerken
sanki en güzel aşk şiirini okuyormuşum gibi hissediyorum
Yalnızlığın üzerini kalın bir perdeyle örttüm.Gitmezsen o perde hiç açılmayacak.Gitmezsen, o gece yanmaya başlayan ateş hiç sönmeyecek
Kalacaksın biliyorum.Çünkü sende aynı ateşle yanıyorsun.Çünkü sen de
hüznü bir kenara bıraktın artık.Bu aşk bizi coşturuyor.Bu aşk bizi,
dünyaya meydan okutuyor.Öyleyse tut elimi ve yürüyelim bu sevdanın yolunda.Tutkuyla eriyelim birbirimizde.
Umutsun, hayatsın, cansın, aşksın.Bir gün biter hayatımız elbette.
Ama öyle sevelim ki birbirimizi, aşkımız bu dünyaya yadigar kalsın…
 
Ne zaman düşsem ve uzatsam elimi,
Hep bir boşluk doldurdu avuçlarımı,
Hayat alaycı bir gülümsemeyle fısıldadı kulağıma
Kendi başının çaresine , yine kendin bak dostum
Kimseden hayır yok sana..
 
Geri
Top