• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Sağlıklı ve zinde kalmanın yolları

GöLGe

Üstat
Sağlıklı beslenenlerin güçlü ve zinde olduğunu biliyoruz. Beslenmeyi sadece açlığımızı gidermeye yönelik düşünerek bilinçsiz yapıyor olmanın bedeli ise yorgunluk bitkinlik ve enerji azalmasına bağlı halsizliktir.

Doğru beslenmeyle vücut direncinin artması sonucu sadece hastalıklara karşı korunmuyor aynı zamanda vücut formumuzu fizik ve ruhsal görüntümüzü ve uyku kalitemizin artmasına katkıda bulunabiliyoruz.

Yüzyıllardır doğal ve ölçülü beslenme nedeni ile hastalıklara günümüzdeki kadar yakın olmayan insanoğlu teknolojik gelişmeler ve stresli hızlı yaşamın getirdikleri ile adeta hastalıklarla iç içe yaşar oldu.

Evimizde iş yerlerinde konuşulan en sık konular ise stres yorgunluk halsizlik ağrı gibi genel sorunlar ve tedbirleri ile ilgili olmakta; Başlıklar halinde kısaca özetlemek istediğim bazı kurallara gelince;

Kural 1) Beslenme dengesine dikkat: Temel gıdaları muhakkak dengeli ve ölçülü almaya azami gayret etmeliyiz. Beslenmenin ana öğesi olan karbonhidrat protein ve yağ dengesini gözeterek doğal yollardan işlenmemiş olanları tercih etmeliyiz./50-55 şeker/ /30-35 yağ /20 protein dengesi korunarak kaliteli beslenme temin edilmeli.

Kural 2) Sabah kahvaltısı vazgeçilmez bir ihtiyaçtır. 8-10 saatlik bir açlıktan sonra sabah kahvaltısı organizmamızın eksikliklerini gidermekte; metabolizmamızı hızlandırarak enerjik ve zinde olmamızı sağlayacaktır. Kahvaltı menüsününün biraz zengin olmasına müsaade edebiliriz. Çünkü gün içi gerekebilecek enerji ihtiyacımızı bu vesile ile yedekleme şansını da elde etmiş oluruz.

Kural 3) Öğle yemeği dengeli beslenme için gerekli protein alımı için uygun bir öğündür. Pozitif enerji yüklü zevkli bir öğle yemeği ile gerek protein gerekse mineral vitamin gibi temel yapı taşlarımızı alma imkanı bulabiliriz.

Kural 4) Akşam yemeğine gelince biraz düşünerek ve nefsimizin isteklerine muhalefet ederek hafif ve ölçülü hatta uygun tabirle fakir sofrasında çorba yoğurt yeşillik veya meyve ağırlıklı bir tercihle dikkat edersek gece uykusunun gıdasını garanti edebiliriz

meşhur bir söz vardır: Az yiyen çok uyur, çok yiyen güç uyur. Zinde ve dinç olmamızın olmazsa olmaz gıdası olan uykuyu bu şekilde almamız bir noktada akşamleyin sık yapılan atıştırma veya tıkıştırmalarla ilgisi var.

Kural 5) Günlük beslenmede öğün atlamamalıyız. Her öğün atlama metabolizmamızı yavaşlatır veya düzen bozukluğu oluşturarak hem sağlığımızı bozar hem de kilo dengemize zarar verir. Alman savaşında diktatör Hitler savaş esirlerini dengesiz beslenmeye tabi tutarak onların psikolojik yapılarını bozmuştur.

Kural 6) Sofrada aşırıya kaçmadan beslenmek ise önemli kurallardan birisidir. Sofra adabı, yemeklerle savaşmadan ve çiğneyerek yavaş beslenme; aldığımız gıdaların sindirimine katkıda bulunacak ve beynimizdeki doyma merkezine doyum uyarısının ulaştığı 20 dakikalık zamanda mideye indirilen gıda miktarını azaltarak fazla beslenmemizin önüne geçecektir. Acıkmadan sofraya oturmayın, doymadan sofradan kalkınız hadisi şerifini bu gerçeklerle birlikte yorumlamayı ise sizlere bırakıyorum.

Kural 7) Ayakta beslenme yeme içme kuralına aykırı olduğundan yapılmamalı bu beslenme tarzında yer çekiminin etkisi ile mideye inen gıdaların mekanik etkisi ile mide sarkmalarına ve hava yutması sonucu mide barsak sisteminde gaz birikmesine sebep olduğu bilinmektedir.

Kural 8) Öğün aralarına dikkat etmeli; Mide kazınması veya açlık hissinde sınırlı miktarda meyve veya fındık ceviz badem yerfıstığı gibi gıdalardan az miktarda alınarak hem anlık strese hem de bir sonraki öğünde yemeklere saldırmamış oluruz.

Kural 9) Meyveleri aç karnına almak onlardan daha çok istifade etmemize ve sindirim sorununa bağlı karaciğer üzerinde tahribata engel olur.

Kural 10) Öğün sayısını 4-6 ya çıkarmak sık aralarla ama az miktarda beslenmede hücrelerimizin anlık ihtiyaçlarına karşı hazır besin mineral ve vitamin yönünden düşünülebilecek bir uygulamadır.

Kural 11) Kalori hesabı ile beslenme sağlıklı ve zinde kalmamızın büyük düşmanlarından biri olmaya başladı geçtiğimiz 20- yılda çok yanlışlar yaptığımızı artık anlamış durumdayız. Kilo vermek için dahi artık kalori hesaplamalarının yapılmadığını biliyoruz.

Kural 12) Beyaz un, beyaz şeker, dondurulmuş yağlar, konserveler, kimyasal katkı maddeli besinler alkali kolalı içecekler ve rafine rı sofradan uzaklaştırma. Bağırsak çalışması alınan zararlı yağ ve besinlerin atılmasına katkıda gıdalardan kaç. Tahıl baklagiller sebze meyve ve doğal buğday(entegral) su içmeye devam et.

Kural 13) Lif ve lifli gıdalara önem ver.. Lifli gıdaların emilim hızını azaltma ve kabızlık mide bağırsak hastalıkları çeşitli kanser türleri kalp ve damar hastalıklarından korunma gibi yararları dinç ve zinde kalmamıza ise direkt etkileri vardır.

Kural 14) Fastfood tarzı beslenmeden kaçmalı; bu beslenme tarzı ile alınan yağlı kızartmalı kimyasal katkı maddeli beslenme hem kan şekeri dengesini bozarak hem de kanserojen etkileri nedeni ile sağlığımızı ve zindeliğimizi bozmaktadır.

Kural 15) Ev yemekleri tercih edilmeli ve mümkün olduğunca kalitesini güvenilirliğini bilmediğin yerlerde beslenmemeye çalışmalıdır. Meyve ve sebzeyi mevsiminde ye bol miktarda canlı ve temiz su iç. Kullandığımız sulardaki katkı maddeleri veya şebekede evlerimize ulaşırken kurşun radon arsenik gibi ağır zehirli elementlerle bulaşması orta uzun vadede çeşitli hastalıklara aday haline gelmemize sebep olabilir. Mikroplara ve çeşitli organik maddelere karşı insanları korumak için bilinçli olarak içme sularına ilave edilen klor ve benzeri katkı maddeleri ihtiva eden sulardan da korunmamız gerekir.

Kural 16) Eksersiz ve yürüyüşe planlı ve düzenli devam et. Düzenli eksersiz hem kalp damar sistemini gençleştirir hem de alınan zengin oksijenin tüm hücrelere dağıtılmasını temin eder. Asansör yerine merdiven kısa mesafelerde ise araba yerine yürüme gibi basit önlemlerde istikrar belirli bir zamandan sonra bizi genç ve enerjik yapacaktır. Düzenli yapılacak eksersiz kilo almayı önlediği gibi kalp hastalığı şeker depresyon kemik erimesi gibi hastalıklara da yakalanma riskimizi azaltacaktır.

Kural 17) Manevi yapımızı güçlü tutup dua ile yaratana yaklaşmaya çalışarak zayıflıklarımızı ve acizliklerimizi paylaşmalıyız. dua sadece bir temenni değil aynı zamanda hızlı ve etkili gevşemeyi beraberinde getiren çabuk tedavi aracıdır. Kaygılar huzursuzluklar hastalık ve ölüm korkusu gibi olumsuzluklarla baş etmede yaratana sığınma fikri önemlidir. Bu yaşam tarzı olumsuz düşünce ve karamsarlıktan kurtulmaya vesile olabilir.

Kural 18) Stresle mücadele:sürekli kaygı gerginlik uyku düzensizliği yorgunluk konsantre olamama sinirli kavgacı karakter devamlı gergin olma ile karakterize stres bir anlamda çağımızın vebası olarak biliniyor.Kısa sürede çok iş yapma zorunluluğu yarış atı tarzı yaşam telaşlı iş yapma vs gibi sudan sebeplerle etkinliği artan stres mücadele edilmediğinde ise hücrelerimizin hastalandırmaktadır.Stres zamanla enerjimizi ve gücümüzü de yok ederek bizi yorar,hatta bitirir.Bağışıklık sistemine yaptığı tahribat ise hastalıklara karşı korunma sistemini felç eder.Daha saymadığım birçok olumsuzluğa sebep olan stresle mücadelede yapmamız gereken:Düzenli gevşeme eksersizleri doğru gıda seçimi(tahıl baklagil ve taze sebze meyve)bol su ve alkol sığara kahve gibi kötü alışkanlıklardan uzak durma iyimserlik ve olumlu düşünme gibi tedbirler işe yarar..

Kural 19) Aldığımız besinlerin emilimini bozan şeylerden kaç.. Zinde ve dinç kalmada yiyip içtiklerimiz kadar dikkat etmemiz gereken bazı yiyecek ve içeceklerde vardır. Organizmamızın muhtaç olduğu değerli besin mineral ve vitaminlerin emilimini ve alımını bozan bu yiyecekleri iyi tanımamız gerekiyor. Bunların başlıcaları çay , kahve,gazlı ve kolalı içecekler alkol sığara stres ,bazı ilaçlar (uyuşturucu,doğum kontrol ilaçları, antibiotikler vs.).

Kural 20) Akdeniz tarzı beslenme programı uygulayarak çeşitli hastalıklara karşı direncimizi artırdığımız gibi zindeliğimizi ve enerjik kalma sürecimizi uzatabiliriz. Akdeniz tarzı beslenmenin ana unsurlarına gelince: Bu beslenme: Meyve sebze ağırlıklı baklagillerden ve tahıllardan zengin doymuş yağların yerine zeytinyağının tercih edildiği bir beslenme şeklidir. Aslında Akdeniz diyeti tarzı beslenme hem damak zevkimize uygun hem de geleneksel Türk mutfağı ile oldukça paralellikleri mevcuttur.

Kural 21) Nefes almasını biliyor muyuz.?hücrelerimizin enerji kaynağı oksijen ve alınan gıdalardır…Farkında olmadan yaptığımız yüzeysel solunumun bedelini uyuşukluk halsizlik olarak ödediğimizi unutmayalım..
 
Geri
Top