Ayrılık çanları çalıyor günlük, son birkaç ay kaldı şunun şurasında. O kadar alışmışım ki her birinin varlığına. Seneye bu aylarda farkli şehirlerde bulunacak olmak bana anlatamayacağım kadar kırıklık, burukluk, hüzün veriyor.
Biri çok çekingendir haftada bir görüşürüz ama bilirim çok sever beni, kızar sürekli neden bana söylemedin neden anlatmadın diye, hep ilk ona koşayım ister espriyle karışık dövülecek adam çok der sen söyle ben döveyim. sonra çatık kaşlarım gevşer gülümserim, gülüşürüz.
Biri Duman hayranıdır, parçalarını çalar ses kaydeder dinletir sürekli yemek yapmaya eve çağırır, dünyadaki en iyi niyetl insandır
Biri Angaralıdır, behzat amirim gibi la lı konuşur arada küfür eder, döner hemen özür diler
Biri tertip der, kum çuvalı taşınacak olur hiç üstümü kirletemem der, vururum sırtıma çuvalı ama bi adım atamam kızar hemen bırak bırak incecik bileklerin var yaptığın artistliğe bak der, alır çuvalı kendi taşır
Biri çok naiftir adeta hanım efendidir, aheste aheste yürür, yavaş yavaş konuşur, arada beraber yemek yaparız, ben tavuk elleyemem tavuğu o keser, köri sosunu ben yaparım
Biri çok rahattır okula sık gelmez, uzun boylu zayıf dal gibi kızdır ama ayakları ufacıktır, deli gibi yemek yer kilo almaz, alttan kalan derslerde yoldaşlık yapar, akşam ders aralarında tavla oynar çay içeriz
Biri zaten ilk tanıştığım insanlardan biridir, akşam hava güzelse benim evime kadar yürüyerek gideriz ordan durağa binip kendi evine gider, kafasına kapşon geçirip sigara yakar yanımda müptezel gibi dolaşır, canım benim,
Biri çok hırslıdır ama kıyamaz kimseye, biri sevdiğinin canını mı sıktı hemen kanlı nigar kesilir,
Biri çok komiktir, örümcek yılan timsah besleyen arkadaşlarını anlatır, öğlenleri ben kurabiye götürürüm, gülmekten yiyemeyiz
Çok özlerim günlük, napayım şimdi ben?