• ÇTL sistemimiz sıfırlandı ve olumlu değişiklikler yapıldı. Detaylar için: TIKLA

Sürgün´ün Ask ve Sevgi Sayfasi

Savaş mı?Kime karşı bir savaş bu….Mağlubiyeti bile bile,yenilgiyi sindire sindire kazanılacak olan ne??Küçük sevgi artıkları mı…??Ben savaşın tam orta yerinde, kalkansız mağlubiyeti çoktan kabul etmişim..Henüz –dante gibi gelemesek de ömrün yarısına-Yaşayacağım yolu uzun uzadıya kat ettim..Öğrendim seninleyken de yalnızlığımın kaçınılmaz olduğunu..
Biliyorum,yine elime yüzüme bulaştırdım,bu aşk oyununu..

Eylüldü…

Sen gittin….Okullar açıldı gittiğinin ertesi günü..Eylül yaprakları düştü yollara…Bomboş şehri dolduran varlığın silinip gidince,çocukların ayak sesleri kaldı kaldırımda..Eylül ayı,yazdan geçiştir,son bahara….bazı akşamlar üşüdüm,seni örttüm ruhuma…sen benim yamalı düşlerimin sihirli anahtarıydın…Bir kışa dayanamadı bu sevda…Kar beyaz düşmedi toprağa….ama üşüdüm,,,sensizken bu eylül ayında….başlamıştı sanrılarım ruhumda..


Ekim

Ilık rüzgarlar düşürüyor bu mevsimde…Şehir tüm rengini değiştirmiş…Yüzüne hasret kaldığım,acımın boyutu dayanılmaz…Eve gidemiyorum…Bizimkiler görsün istemiyorum gözlerimi…..yatağım tek sığınağım,iş yerinde ağlıyorum sürekli …telefonum yastığımın üstünde,gizli numaraları sana yorumluyorum..mutlu oluyorum
Şehir
şahit,ekim de….


Kasım…

Kasım yağmurları başladı…Bu ay senin ayın….Yeni bir yaşı ağırlıyorsun…saçlarındaki akların sayısı mı artıyor yoksa…Yoksa zaman acımazsızca vuruyor mu çizgilerini ruhuna…Sesini özlediğim,çocuk kadin…içim acıyor…iyi ki doğdun diyemediğim için…Sözlerim dağılıyor her gece şiirlere….Gitarım hiç ayrılmıyor başucumdan….dokunamıyorum tellerine..

Aralık….

Yeni yılım merhaba….Sen misin gelen beyaz pamuk,şehrimin yatağına…dondurucu soğuk….krizlerim devam ediyor hala….üşüyorum..üşüyorum….üşüyorum…..hava kurşuni,yalnızlığım siyaha çalmış…Konuşmuyorum,görmüyorum,duymuyorum hiç bişeyi…
Kapılarımı açmış gelen gideni seyrediyorum..Ben vazgeçmişim kendimden,vazgeçilişlerimi izliyorum..Tepkisizim…Ne yapıyorsun?nasılsın hiç haberim yok…Şehirde insan telaşı,bana çarpmıyor bu akan kalabalık…Ben hala dağınığım …sen topladın mı kırıklıklarını???


Ocak…..

Okullar tatile girdi….Birileri hayatıma girmeye devam ediyor…ruhumu okşamaya…tenime dokunmaya…bu beni daha çok yaralıyor…değen eller acıtıyor ve kanatıyor…. Hoyratça ziyan ediliyorum..Umurum da değil inan…Çünkü bu acı senin acın kadar hırpalamıyor..Doyan bedenler çekip gidiyor…daha bir mutsuzum,daha bir vazgeçmiş kendinden…Şehir duruldu…Sokaklarda iş güç telaşına koşan insanlar dışında kimsecikler yok….
Kendime yollara vuruyorum,ayaz bulaşıyor,elime yüzüme…

Şubat….

Sevgililer günün kutlu olsun Çocuk kalpli büyük kadin…Hayatımda hiç 14 şubat kutlamadım…Bana yolladığın bileklik elimde,terlemiş avucum içinde….Bugün ilk kez söyledim şarkımızı,ilk kez mirildandim dudaklarimda…Canımdaki yaralar hala kapanmadı…


Mart….

Şehrim uyanıyor kış uykusundan…hala ısınmak için yakıyoruz doğalgazı…hala soğuk buralar…Bugün,elindeki gelecek hayaliyle kapımı çaldı,bir adam…elimi aldı eline..senin sözlerini söyledi yüzüme..Kaçmak istedim,yapamadım…O konuştukça daha çok acıdı canım…eve geldim oturup ağladım..ağladım…sonra şarkımız başladı bir radyoda…ben daha çok ağladım…bir mesaj attım o adama….—üzgünüm,kalbim geçmişte kalan bir aşkta—incindi biliyorum….ben daha çok incindim..

Nisan…..

Güzel havalar akın ediyor şehrim üstüne..8 ayı devirdim tek başıma,sensizlikte….Hala bir haber yok…hala suskunluğunu koruyorsun…Ben biraz daha iyi gibiyim..acaba kendimi mi kandırıyorum….?? Yoksa bu sessizlik bir bozgun öncesi mi??

Mayıs…

Çoluk çocuk herkes sokaklarda..Çiçekler rengini almış bahardan…..Ben hala mutsuzum..

Haziran…

Bugün benim doğum günüm…Keşke bugün doğmasaydım diyorum…Keşke……

Temmuz….
Ege’deyim…ay yakamoz düşürmüş,denize…dalgalar dillerine doladıkları şarkıyı söylemekte…ben duyuyorum onları, başkaları hiç duymasa da…Sonra bir cümlen takılıyor aklıma,mutlu oluyorum birkaç saniye…sonra düşler kuruyorum,biliyorum hepsi ütopya…

Ağustos…

Ruhum ihanet etmedi bu sevdaya….sadakatimi korudum…


Eylül….

İşte bir yıl….sensiz gecen kocaman bir yıl….Suçlamıyorum seni sevdiğim,ruhuma giyinmeyi özlediğim kadin…şimdi içim acıtan kocaman bir sensizliğe bu isyan… İçime öyle bir girdin ki,ben dahil her şey yerle bir oldu..geçen yıl bu zamanlardı senle kurduğum bir hayat…elimde şimdi yalnızca külleri kaldı..kimse inanamıyor bu ayrılığa…ben inanamazken,hayattan bir mucize beklerken..söyle sevdiğim kadin kimi neye inandırayım…İçimde biriktirdiğim senden arta kalanlarla yaşamaya çalışıyorum…Savaş diyorlar ya…savaşın mağlup oyuncusunu oynuyorum.


Ben gerçek bir aşkın olgunluğuna
Erdim,ne yazık sen anlamıyordun...
Hayır cevabını dalgınlığına
Verdim,ne yazık sen anlamıyordun...
Karanlık kapladı gündüzlerimi,
Görseydin sensizlik krizlerimi!
Geceler boyunca bu gözlerimi
Yordum,ne yazık sen anlamıyordun...
Sağ salim çıkar mı bilmem yarına?
İncittin kalbimi yaktın nârına,
En yakın dostları senin uğruna
Kırdım,ne yazık sen anlamıyordun...
Sevginin kanaat ettim azına;
Çaresiz boynumu büktüm nazına,
Ben senin yüzünden aşk çıkmazına
Girdim,ne yazık sen anlamıyordun...
Aşkımı sorsaydın ağaca,kuşa;
Tutuldu derlerdi bir tek bakışa
Yeter anla diye başımı taşa
Vurdum,ne yazık sen anlamıyordun...
Şiirdim kalbine yaz beni diyen,
Resimdim aklına çiz beni diyen,
Gönlüne sığınmış çöz beni diyen
Sırdım,ne yazık sen anlamıyordun...
Çevir dim kendimi sabır yönüne,
Sonunda kavuştun leyla ününe,
Mecnunum aşkımı gözler önüne
Serdim,ne yazık sen anlamıyordun...
 
BENİ NEREYE KOYUYORSUN..???

beni nereye koyuyorsun böyle?
neresinde yaşıyorum yüreğinin?
var mıyım senin için,
gecelerinin masalsı düşü ben miyim
yoksa kendin misin?...
beni sığdırabiliyor musun içine?
hangi yana baksam tünel;
sonsuz uçurumlar gibi dipsiz ve kuyu
hani içinin aynasıdır ya sevdiğin,
benim aynamda karanlık aksetmekte...
öyleyse anlarım ki ben de yokum sen de.
beni nerede yaşatıyorsun söyle?
cennetin miyim senin,
amber kokulu bahçelerinde gezindiğin?
yoksa kaybolduğun kör kuyun mu,
dehliz yalnızlıklarını yitirdiğin?
artık anlamsız geliyor tüm sorular
yanıtlarını bir gün verecek olsan bile
ben de bir şeyler buram buram,
ben de çok şey ılık ılık,
ben de sen acıtarak, kanayarak
eksiliyor...
ben seni bunca zamana ağırlayamazken ruhumda
aitsizliğim çaresiz çoğalıyor...
ve görüyorum aynada yüzü silinmiş suretimi
sen bende herşeysin belki ama
ben sende yitiyorum için için...
beni nerelerde arıyorsun öyle?
yüreğine sor bir de
mutlaka cevabı gelecektir sessizliğinin...

 
imkamsızım benim

Nasıl Başladığını Bilmediğim Sevdamdın Benim.
Nerde Nasıl Oldu Bilmiyorum, Yalan Bir Saatte Çıktın Karşıma
Önceleri Sendin Benim Sevgime El Açan Şimdi İse Ben Yalvarıyorum Sevgine.
Hep Ulaşılamadın Yani Hep Uzaktın
İşte Bu Yüzden Senin Adın İmkansız Olsun.
Öylesine Rüzgar Gibi Eser Giderdin Sandım Fazla Gitmedim Sevdanın Üstüne,
İçimde Hep Kaybetme Korkusu Vardı
ve Herşeyi Tek Tek Kaybettim. Senide Gün Gelir Unuturum Zannettim. Olmadı
Unuttukça Yeniden Hatırladım.

Sen Bana Hep Uzaktın ve Sen Bir Şehir Gibi Yakınlaştıkça Kayboldun. Bu Yüzden
Senin Adın İmkansız Olsun.
Ne Sen Bana Bir Kapı Açıyordun Nede Ben Kapıyı Kapatabiliyordum. İkimizde Geç
KAlıyorduk Birbirimize Yada
Ben Sana Erkendim. Hep Sustum Sadece Bir Cevap Bekledim Durdum Tüm Sorulara. Kestirip
Atmanı Beklerken
Ne EVET Ne HAYIR Dedin. Bütün Yaşananların Anlamı Sendin. Sen Hep Uzak Şehirdin Benim

İçin. Bir Türlü
Bitmiyordu Yol ve Varamıyordum Şehrine.
İmkansızsın...! Dedimya..

İşte Bu Yüzden Senin Adın İMKANSIZ Olsun.
AĞLAYAN BU GÖZLERİMİN
YANAN YÜREĞİMİN
UMUTSUZCA BEKLEYİŞİMİN
HESABINI NE ZAMAN VERECEKSİN NE ZAMAN ÖDEYECEKSİN
İMKANSIZIM BENİM.

 
SeNSSiZLiK

Bu gece bilmedigim bir sessizlik gördüm gözlerinde...
Anladım!
Gitme vaktin geldi...
Sus, duymak istemiyorum...
Kapadım gözlerimi yalnızlıga!
Gitme desem kalırmısın ki?
Tamam, söyleme!!!
Unuttun mu ?
Gözlerini okuyabilir yüregim...

Gidiyorsun...Gidiyorsun...
Elimden birşey gelmiyor !
Gidiyorsun, düşündükçe içimde birsey acıyor...

Öyle zor ki!
Öyle zor ki, senin oldugun cümlelere nokta koymak...
Ah bir bilsem!
Bir bilsem içimdeki atesi söndürebilmeyi...
Ozaman böyle akıtır mıydı yüregim gözyaslarını?
Ozaman senli, sensiz yagmurlar acıtır mıydı içimi...?
Sahi gitmek zorunda mısın?
Peki, sustum...
Sormadım farzet!

Gidiyorsun...
Senden sonra hicbirsey aynı olmayacak!
Gidiyorsun, düşündükce içimden ölmek geliyor...


Ve Gittin...

Gidişini sessizce izledim...
Durrrr, beni bırakta git diyemedim!
Söndürdüm ısıgını gözlerimin...
Özgür bıraktım yüregimin yagmurunu...

Ve sen gittin....

Yüregim gitti!
Sayamadım adımlarını...
Nezaman ayak seslerin kesildi!
İşte o an ruhum ayrıldı bedenimden, izin almadan!
Gelişin gibi sessiz oldu gidişin...
Şayet, yüregimin cıglıklarını saymazsak..

Kahretsin....Gittin mi yani ?

Mühürlendi dilim..
Sözcükler mi anlamını yitirdi?
Yoksa ben mi kelime bulamıyorum, gidişine...

Sen gittin...

Alısırsın, diyordu gözlerin...

Bilmiyorsun...Görmüyorsun...Duymuyorsun....

Yazık...Anlamıyorsun...!

Keske, beni bende bıraksaydın...

Keske !

Keske bana ait olanı,
ruhumu bende bıraksaydın giderken...

 
ne çıkar?


Ben senin alevinde yanmış bir kibrit..
Sen beni ısıtan aydınlık..
Seninle bir bütün olmak umudu sarmış dörtbir yanımı
Bitsem ne çıkar...?

Seninle paylaşmak bir sabahı
Gülümsemek senli anları düşündüğümde
Garip bakışlara göz kırpıp
Kucaklamak seni..
Kendimden geçsem
Düşsem ne çıkar..?

Saçlarının karasına karışsam
Anlattığın masalların prensesi sayılsam
Kollarında derin derin uyusam
Erisem ne çıkar..?

Seni sevmek bir ibadet
Tüm bedenimle kapıldığım
Ruhuma akıttığım
İçimden taşırdığım
Bu saatten sonra
Ölsem ne çıkar..?
 
KaRDeLeN

çok değiştim senden sonra
bilsen neler oldu..

artık eskisi kadar içmiyorum sigarayı..
ha bugün.. ha yarın bırakacağım gibi nerdeyse..
artık dışarı da çıkmıyorum geceleri..
hep evdeyim..
radyo dinliyorum.. kitap okuyorum çoğu zaman..

arasıra.. arasıra şiirler yazıyorum..
aslında pek yazmakta sayılmaz..
birşeyler karalıyorum kendimce..
bazılarını beğeniyorum..
bazılarını yırtıp atıyorum hemen..
olmadı deyip..

seni anlatıyorum çoğu kez şiirlerimde..
biraz da sana sevgimi..
geceleyin tutamıyorum kalemi
dolu dolu hasretini yazıyorum..

hayaller kuruyorum..
asla gerçekleşmeyeceğini bile bile..
olsun.. ben o hayallerle mutlu oluyorum..
sanki seni daha çok yanımda hissediyorum..
o anlar da..

bazen dalıp sana sesleniyorum biliyor musun..??
"canım, gelsene bi saniye"

geçen gün yeni bir çiçek aldım..
ismi kardelen..!!
sevdin mi..??
odamdaki soğuk havayı ısıttı sanki..
o yüzden bu adı koydum ona..
kardelen..!!

içimdeki yanlızlığı.. odamdaki sensizliği..
onunla paylaşıyorum artık..

sanki sırdaşım oldu..
dili yok belki.. belki karşılık veremez bana ama..
hiç değilse dinliyor beni..
hem.. kimseye de anlatamaz içimdekileri..

ben seni bir bende seviyordum..
şimdi kardelende de sever oldum..
sanki seni onda yaşar oldum..

arasıra haber var mı diye soruyorum..
hıh.. sanki bana karşılık verecekmiş gibi dinliyorum..
olur ya.. mektup yazarsın birgün..

yazar mısın..??
birgün bana bir kaç satır olsun yazar mısın..??


pencereme hala geliyor kuşlar, biliyor musun..??
hala ekmek bırakıyorum..
belki acıkırlar..
bu karda kışta bir lokma bulamazlar diye..

öyle alıştılar ki görsen..
benden kaçmıyorlar sanki.. benden kaçmıyorlar..
perdenin arkasında olduğumu biliyorlar..
ama.. kaçmıyorlar.. kaçmıyorlar..

ne kadar acı verdi bu kelime bana..
nerden söyledim şimdi..
kaçmak..!! benden kaçmak..!!

neden..???
neden kaçmıştın benden sahi.. neden..??

oysa seni nasıl sevmiştim..
oysa.. oysa neler vermiştim aşkının uğruna..
neleri değiştirmiştim sen sevesin diye..

sevmiştim hatırlarsan..
seni çok sevmiştim.. çok sevmiştim..

gel kardelen..
biz odamıza dönelim..
nankörlüğe.. ihanete..
terk etmelere kapımızı örtelim..

biz dünyamıza dönelim..
hadi gel..
 
GÖZÜMDEN YAŞ GELDİ.. İÇİMDEN AĞLAMAK

Ah öyle çok içim yanıyor ki şu anda. Ölmek bile cazip gelmiyor, ölmek bile çözüm değil sanki yıkılmış umutlarıma. Ah öyle çok canım yanıyor ki, tutunamıyorum hayata, bilemiyorum ne yapacağım şimdi?

YÜZÜMDEN DÜŞEN BİN PARÇA:
Çok utanıyorum kaderden. Çok yalnızım, kimsesizim kırılmış dünyamda. Işıksız, karanlıkta atıyorum adımlarımı, uçurumlardayım, acımasız bir ayrılığa teslim oldum, yürüyorum bir boşluğa doğru…

KONUŞMAK LAZIM KONUŞMAK:
Yoksun işte yanımda, yoksun her zamanki gibi, çok uzaksın, çok kırdın beni, çok ağlattın, çok yaktın, çok çok çok yok ettin, paramparça ettin beni…

GÖZLERİM DOLMUŞ BOŞALMIŞ BİR KERE:
Ağlamakla değişmiyor ki kader, bitmiyor ki hüsranlar, son bulmuyor ki acılar, varmıyor ki yollarım mutluluğa…

SÜTTEN KESİLMİŞ BEBEK GİBİYİM:
Bir bebek. O bebek ki hayallerimin en ince nakışlarıydı, işlemiştim yüreğimin en hassas yerine, hayallerimin en tatlı dünyasına… Hiç bir acıyı yaklaştırmıyordum o dünyaya, hiçbir sancıyı hissettirmiyordum ve hiçbir şeyi layık görmüyordum şu boş dünyada, o tatlı dünyaya…

SORUYOMUSUN BAKALIM NASILSIN DİYE:
Sormuyorsun ki. Sormadın ki hiçbir zaman, anlamadın, bilemedin, tanıyamadın beni. İsimsiz kaldım, sensiz kaldım, sessiz kaldım, umutsuz, yarınsız, emelsiz kaldım. Sormadın ki, hiçbir zaman… Soramadın…

NE BİLİYOSUN BELKİ İYİ DEĞİLİM BU GECE:
Hiç iyi değildim, hiç mutlu değildim. Hep berbattım, hep korku doluydum ve hep sana yakınken en uzaklardaydım…

ANLAMADAN... DİNLEMEDEN...
SON SÖZÜMÜ SÖYLEMEDEN:
Söyledim ve bitti. Söyledim ve gittin. Söyledim ve kalmadı hiçbir şey. Ne senden, ne benden, ne de aşktan yana. Kalmadı hiçbir şey…

NEREYE BÖYLE.
BELKİ BEN YATAK DÖŞEK:
Belki ben acılar içinde, seni umutsuz dünyama hapsetmişken. Ve belki de kararan dünyamın suçlusu olarak seni bilirken…

DUYGULARIM PARÇA PARÇA:
Hayallerim yarım yarım ve tuhaf aşkımız için uzun uzun gözyaşı dökerken…

HER GÜNÜMÜ HER GECEYİ YAŞIYORUM İKİ KİŞİLİK.
HALİMİ SORDULAR SÖYLEDİM BİRİLERİNE.
SÖYLEMESEYMİYDİM ACABA...
SORUYOMUSUN BAKALIM NASILSIN DİYE.
NE BİLİYOSUN BELKİ İYİ DEĞİLİM BU GECE...
ANLAMADAN... DİNLEMEDEN...
SON SÖZÜMÜ SÖYLEMEDEN...
NEREYE BÖYLE

 
yanımda sen olana kadar

Yağmur vuruyor cama…
Pencerenin önündeyim. İçim nasıl acıyor…
Nasıl da duymak istiyorum sesini. Nasıl da özledim seni… Dışarıda yağmur var, bir yağmur bulutu da gözlerimde…
Sebebini bilmiyorum ama ağlamak istiyorum, gözyaşım bitene kadar... Anlatamadığım duygulardayım.
Duygularım yüreğime sığmıyor. Yüreğim sığmıyor bedenime…

Yağmura ve bu halime çare bulamamak… Bitiriyor beni. Dalıp gidiyorum… Ne düşünüyorum? Bilmiyorum.


Hiçbir şey düşünmüyorum, her şey düşünüyorum. Kafamın içi bomboş ama dopdolu aynı zamanda. Kaç gündür böyle, bu haldeyim.
Anlaşılmaz bir ruh haliyle uyanıyorum sabahları. Bu ruh halimden ve kederimden kurtulmak için kendimi başka şeylere veriyorum. Bir filme, bir şarkıya, kitaba, yemek yemeğe sığınıyorum. Ama nafile... İki dakika sonra kopuyorum. Anlamını kaybediyor her şey.



Bu halimi gören de, anlayan da olmuyor.
Anlamaları için çevremdekilerin karşısına çıkıp da ‘adını koyamadığım bir durumdayım, beni kurtarın bu dipsiz kuyudan’ diyemiyorum tabii ki.

Şu anki içinde bulunduğum ruh halimi anlatmama imkanı yok. Zaten anlatsam da kimse anlamaz ki… Hoş zaten anlatacak biri de yok ya… Sen de yoksun.

Uykusuz geçen gecenin ardından mideme ağrılar girmiş, tüm gün sersem sersem geçmiş, ruhum daralmış bir halde, sıkılmış, bunalmış nefes alamaz durumdayım.
Anlamı yok hiçbir şeyin, sen yanımda olana kadar...



Uyumak istiyorum, hiç uyanmamacasına. En güzeli bu olur şu an herhalde. Evet… Hep uyumak…
Çünkü ancak o zaman düşünmüyorsun, yaşamıyorsun bu anları.

Kalbim acıyor, hem de çoooooooooookkk…
Gitme.......


Mutsuzluk, umutsuzluk ve adını koyamadığım duygular bedenime, yüreğime ve de ruhuma yapışmış durumda. Kurtulmak istiyorum hem de bir an önce. Ama bırakmıyor beni bu duygular.

Hani bazı anlar vardır.
Bağırıp, çağırıp, bir şeyler anlatmak istersin, ağlamak istersin deliler gibi, hıçkıra hıçkıra gözyaşlarının özgürce akmasına aldırmadan, ya da bir omuza yaslayıp da başını ağlamak istersin ama yapamazsın ya.

Ya da alıp başını gitmek başka diyarlara, ya da ne bileyim, alıp başını saatlerce yürümek istersin, ayaklarının seni sürüklediği yere… İşte ben o durumdayım şu an.

Ve bu durumda tek başına olmak…

Kanadım, kolum kırık şu an. Bir şeyler eksik…





Yanımda olsan…

Ne kadar iyi gelirdi şu an ruhuma, kalbime. Ama yoksun. Ne içler acısı bir durum aslında benim için.
Anlıyorsun ki, hayatta hep tek başınasın, bunu kabullenmek gerekiyor. Kabullenmek istemesen de… Gerçek… Acı gerçek… Hayatın ta kendisi…

Ruhum bedenime sığmıyor, isyanlarda. Taşmak, önüme çıkan ne varsa çarpmak istiyorum. Çarpa çarpa ufalıp, yokolup, bitmek için…

Feryatlarda yüreğim, avaz avaz bağırıyor, ama kimse duymuyor.
Nafile…

Ağlamak istiyorum, gözyaşım bitene kadar… Gözyaşım; ruhumu, kalbimi bulunduğu durumdan kurtarıp, temizleyene kadar… Yepyeni, huzurlu, mutlu bir ben ve yanımda sen olana kadar…

Varsın ağlayışım aşktan olsun. Ne kadar sürer bilmem ama yıllarca sürse bile…

Ağlayacağım… Ağlayacağım.

Yanımda sen olana kadar......

Yerine Kimseyi Koyamadım


ben bu şehirde sensizken bilsinler ki; gelmez bir araya yüreğimin iki kıyısı...

BEN HEP ORDAYIM:
GÖZLERININ ULASTIGI EN SON NOKTADA...
VE NEFESiN KADAR YAKINIM SANA...

DAiMA VE SONSUZA DEK.
 
Zor geliyor değil mi?
bir daha ona dokunamamak,
nefesini teninde hissedememek.

Çok zor geliyor değil mi?
Aynı yağmurda ıslanmayacağınız kadar,
uzağında olmak ya da sokakta kaldırımlarda,
birbirlerine sarılan insanları görmek,
acıların en mükemmeli değil mi?

Unutmak istersin,
birileri önünde sevişir!
sokağa çıkmazsın,
radyoda duygusal bir şarkı çalar yine ayrılığın
üstesinden gelemezsin şüphesiz ağlarsın!

Oysa elleri avuçlarında terlerken tebessüm ederek
'beni bırakma' diye fısıldardı kulağına,
o an bu kelimeler sana öyle samimi gelirdi ki biraz daha bağlanırdın,

Beni bırakma diyenler genelde terkedenlerdir ve bu düzen içinde ,
ahmaklık yapıp güveniriz dudaklarından çıkan her söze!

Alışamadın değil mi ?
yokluğuna,yalnız uyumaya,
onu başkasıyla görmeye
düşünmeye, hayal etmeye...
hatta bir kaç defa kendine hakim olamayıp
geceleri ''nasılsın'' diye mesajda attın

sadece ''nasılsın''

( Cevap yok )

Yani o gecede uykusuzluğu tattın..!

Ağlıyorsun değil mi?
resimlerine bakarken, geçtiğiniz yollarda yürürken
sinemada yalnız film izlerken, onu düşünüp kelimeleri seviştirirken
ve hiç okuyamadan tozlu raflara kaldırırken!

Gülümsemeyi unuttun değil mi ?
Adını anarken, birileri ondan bahsederken,
haftalar önce sana attığı o 'seni seviyorum' mesajını okurken..!

(AMA)

Bak ! şimdi gündüzün üzerini gece örttü!
ve sen yatağında yapayalnızsın!
ve o çoktan unuttu seni!

Üzülüyorsun değil mi ?
Yalnız değilsin ben de üzülüyorum.

Hadi kalk daha çok 'b..' edelim geceyi..
Sezen Aksu'nun o dinledikçe acıtan, acıttıkça kanatan,
kanattıkça daha çok sürükleyen şarkısını dinle...

(Vazgeçtim gözlerinden, vazgeçtim sözlerinden
bir ah de yeter sessizce, kimsesizce,
gönderdim dudaklarımı
öpme al yeter)

Ayrılıklar hep böyle,
ayrılıklar mükemmel acılara gebe!

Üzülüyorsun değil mi ?
Yaşadığınız mutlu günler, mazide kaldı
ayrılık hiç ama hiç bu kadar adaletsiz davranmadı..

Ağlıyor musun ?
Yalnız değilsin ben de ağlıyorum...

Yokluğuna alışamadın değil mi ?
Yalnız değilsin ben de alışamadım...

Gülemiyor musun ?
Unutamıyor musun ?
Çıldırıyor musun ?
Sessizce ölüyor musun ?
Yalnız değilsin, bende unutamıyorum ben de ölüyorum ..'!


 
garip bir hüzün var şimdi yürekte.. gözlerde nem.. ağlamak istersin yaa hani.. ama yaşlar donup kalır kirpiklerde.. birşeyler söylemek istersin.. konuşamazsın.. yutkunursun sadece.. boğazında düğüm düğüm her sözcük... o beni anlasın diye beklersin ama ...
susarsın.. kelimeler yetersizdir çünkü anlatmak istediklerinize...
 
Geri
Top