Dudaklarından buruk kelimeler düşüyordu kalbe giden yolda. Çöl ortasındayım alevler sarıyor ruhumu. Semanın sonsuzluğunda bulutlar yok. Dağların zirvelerinden bir serin esinti gelmiyor ey yar. Gözlerim yorgun düştü bugünde yollarına bakmaktan. Mecalim kalmadı yürümeye. Ve bir çöl fırtınası başladı şimdi. Sahipsiz kum taneleri uçuşurken rüzgârda bende savruluyorum bilinmeyen derin dipsiz kuyulara. Söyle şimdi yalnız olan kim?
Susma sevgili konuş artık çatma kaşlarını. Bil ki seni bekliyorum yorgun kollarım kavuşsun sana diye ve tutuşsun ruhum sen sarmışken beni yeniden. Tükenmeyen bir umutla bekliyorum seni. Hiç mi hiç tükenmeyecek bir ümitle umutla... Senden her haber getirene bende ne varsa vereceğim ey yar. Kimseye verecek bir şeyim kalmayıncaya kadar... Her elemime bir merhem var güzel gözlerinin bakışlarında ey yar..
VarmıydIm Sende , hiC biLmiyoRum . .
yAda biR cümLe'cik oLdum mu yüReqindE ?
aRtIk hiC biR $ey faRk etmez .
heR $ey[im] topaRLanıyoR bu evden , Senden !
SenLeyken biLe SenSiz dü$en takwimLeR ,
SenSiz qeCen SaatLeR . .
ßaktIqIm AynaLaR. .
[.. Hüzün ve Sessizlik ..]
Bulasici bir sessizLik ve hüzün Var yüregiin bir kösesinde.cildirmakmak üzereyim, bu hüzün, bu sessizlik NEDEN..!!!
Hep bir yanim eksik hissediyorum mutLu olsamda, mutlulugum bir, iki dakika sürüyor.. Neden mii ?? Yüregim olucaklari biliyor, gerceKkleri biliyor ama bunu kalbime bir türLü anLatamiyor, bu yüzden'de hep yenilgiye ugruyor...
HüzünLeniyor bir köseye sessizce cekiliyor...
Nereye kadar sürecek bu sessizlik, biliyorkii bu sessizlik, biliyorki gercekler kabullenirse yine oLan bana degil bedenime ve ruhuma olucak, onlar aci cekicek. Bu acilar Bitmeyecekmi , beni terketmeyecekmi....
Tek bildigim yüregim hüzün ve SessizLiKLe bogusuyor, kaLbimse kus gibii cirpiniyor. Yoruldum artik yüregimin sessizliginden kalbimin cirpinislarindan YoruLduMmm......
HeM bedenim hem ruhum hem cevremdeki insanlar artik bana, bunlar agir geliyor, herkes üzerimde agir bir yük sanki, herseyi birakmak kacmak istiyorum.
YaPaMiYoruM.. Ne kalbim, ne yüregim buna izin
VerMiyor... Tek bildigim cok yoruldum.....
Bir ışıltı alır götürür önce...
Sonra sımsıcak bir derinliğin baş döndürücü çekimi sarar etrafı yavaş yavaş...
Ürkek bakışların, keşfedişlerin sarhoşluğu ve renk cümbüşüyle kamaşır...
Bu büyülü derinliğin sonsuz maviliğinde umarsızca yüzmeye o kadar alışırsın ki;
Sen artık bu dünyanın insanı değilsindir..
Senelerdir yaşadığın hayat bile yabancıdır sana...
Hiç bir şey ısıtmaz, hiç bir şey yakmaz artık bu vasat süregenlikte..
O sonsuz derinlik öyle bir doldurmuştur ki
Tüm benliğini sadece oraya dönme özlemiyle yanıp tutuşursun için için...
Eğer geri dönemezsen
Ve artık hiç bir şey istemezsin o derin maviden başka...
Daha önce varlığından hiç haberdar olmadığın ve hiç tanımadığın bu kapkara boşlukta, o her şeyi başlatan ışıltıyı arasın son bir ümitle...
Küçücük gri bir nokta bile senin için umut dolu bir kurtuluş olur...
Hepsi hiC biRi yOk artIk hayatInda . yOk'um . .
[ beLki hiC oLmadIm . . ]
biR iki SatıR yazacaqIm Sadece .
biR iki SatıRLık kaLı$ım oLacak ! Son kez . . .
Daha fazLA uzatmıyoRum , daha fazLa yakmayacaqIm kendimi . .
silkiniyor,titriyor ve kendine geliyor şehir
Gün ortası oluyor gece yarısı
Sen gelince gidiyor yalnızlığım,umutsuzluk terk ediyor yüreğimi
İçimi kaplıyor çocuksu bir sevinç
Sokağımın adı "Mutluluk " oluyor
gülüyor şehir
Tüm sevinçleri kucaklayıp bana armağan ediyor
Dağılıveriyor hüzünlü bulutlar bir çırpıda
Derin bir huzur kaplıyor sokakları
Ve hareketleniyor yüreğim uçacakmışçasına
Utanıyor şehrin asık yüzü sana bakıp
Tebessümler art arda diziliyor dudaklarımda
Sen gülünce;ben de gülüyorum
susuyor,Çıtı çıkmıyor hüzünlerin
Koşar adım uzaklaşıyor ulaşılmaz hayallerim
Susuyor vadesi dolmuş suskunluğum sen konuşurken
Sözlerine sarılarak uyuyorum,sessizliğin yerin
susuyor tüm şehir
Gel-gitlerim bitmiyor kendi içimde
Gidiyorum ama gelemiyorum
Sen susunca sesler susuyor,ben susuyorum
Bu koca şehir susuyor
Susuyoruz,susmalara lanet ederek
benden gidiyor şehir
Güneşini sırtına sarıp kayboluyor umutlarım ufukta
Yollarım, yollarına düşüyor peşin sıra
Gölgen görülmez oluyor saçlarımda
Ve ben öylece kalakalıyorum koca bir boşlukta
Tıpkı annesinin elini bırakıp kaybolmuş bir çocuk gibi
Öksüz ve yetim
Sen Gelince
Sen Gülünce
Sen konuşunca
Sen susunca
Sen gidince
Vaz geçemiyorum iki nokta arasındaki gel-gitlerden
Ya gel
Ya git
Yanıyor bu şehir içimdeki yangınımla
Söndürmek mi? Ne çare
Yanmakta Güzeldir Bazen
Yakan değerliyse
Bugün vazgeçtim..
Seninle yaşayacağım o büyük aşktan..
Ellerinden, gözlerinden, yalan sevginden..
Bana ait hiç bir şey olmadığını gördüğüm yüreğinden..
Tüm çaresizliklerimi toplayıp
Yürüyorum batan güneşe doğru..
Sensiz gideceğim yönün, varacağım hiç bir durağın önemi yok..
Ve artık gördüm ki senin bunları bilmenin gereği yok..
Acemi şiirlerimi, kırık umutlarımı ateşe verdiğin gibi
Sevdamı, yüreğimi de elinin tersiyle itersin çünkü..
Çünkü hiç bir önemi yoktur gönlünde.. İkna ettiğin masum duyguların, yarattığın aşkın ne denli büyük
Ne denli yürekli olduğunu farketmezsin bile..
Bilirim senin aşk dediğin
Üç beş gün oynanan bir oyundur sadece...